Yeni adres

ING Basketbol Süper Ligi'nde yeni sezon başlarken basketbol heyecanını farklı şehirlerde sürdürecek isimler, nefes kesen rekabete renk katacak. Lige bambaşka bir soluk getiren oyuncuları konuk ettiğimiz dosyada; Bahçeşehir Koleji'nden Peyron Aldridge, TOFAŞ'tan Sean Kilpatrick, Darüşşafaka Tekfen'den Grant Jerrett ve Petkimspor'dan Ege Arar, yeni adreslerinde verecekleri mücadele için düşündükleri, kariyer hedefleri ve çarpıcı değerlendirmeleri sizler için dile getirdi...

Yeni adres
02 Ekim 2020 - 13:24 - Güncelleme: 02 Ekim 2020 - 14:09



DAHA DENEYİMLİ
PEYRON ALDRIDGE


“Geçen sezon Basketbol Süper Ligi’nin ne kadar zor olduğunu öğrendim. Çıktığınız her maçta mücadele etmek zorundasınız. Geçtiğimiz sezon sonrasında, ara dönemi çok çalışarak geçirmemi istediler. Böylelikle yeni sezonda kaldığımız yerden daha iyi, daha güçlü girip hazır olacağız. Şampiyonluk için çok sıkı çalışacağız.”

BERTAN ERMAN

Geride bıraktığımız Basketbol Süper Ligi’nin ne kadar zor olduğunu öğrendim. Çıktığınız her maçta mücadele etmek zorundasınız. Çünkü bütün takımlarda birbirinden yetenekli oyuncular var. Burada, takım oyunun nasıl oynandığı ile ilgili belirli şeyleri öğrendim ve Türkiye’de oynayan oyuncularla iyi iletişim kurarak kendime yeni bir aile ortamı oluşturdum. Bu sayede, geçen sezon yaptıklarımın bu dönem bana yardımcı olacağını düşünüyorum.

Koronavirüs nedeniyle sezonun ertelenmesinden bir süre sonra, Bahçeşehir Koleji bana ve menajerime ulaştı. Teknik ekiple ve menajerimle görüştükten sonra karar verdik ki, burası benim için gayet uygun bir yer. Hayatımda ilk defa Avrupa Kupaları’ndan birinde oynayacağım ve EuroCup’ta oynamak benim için büyük bir bonus!

Geçtiğimiz sezon sonrasında, ara dönemi çok çalışarak geçirmemi istediler. Böylelikle yeni sezonda kaldığımız yerden daha iyi, daha güçlü girip hazır olacağız. Şampiyonluk için çok sıkı çalışacağız. Covid-19’daki karantina sürecinden sonra İstanbul’u çok az gezme fırsatım oldu. Ama şimdiye kadar yakınımda gidip görmek istediğim yerlere gidemedim.

Pandemi dönemindeki ilk süreçte çoğu kez antrenman yaptım, vücut çalıştım. Onun haricinde video oyunları oynadım.

Maçların seyircisizi oynanacak olması doğal olarak biraz farklılık yaratacak. Taraftarlar, oyunculara ayrı bir enerji veriyor; bunun eksikliği olacak. Bizim burada yapmamız gereken, kendi enerjimizi her maçta korumamız olacak. Bizim buna ihtiyacımız var.

Bireysel olarak hedeflerim, oyun genelinde kendimi geliştirmeye devam etmek olacak. Hem hücumda hem de savunmada rekabetçi, mücadeleci oyunumu devam ettireceğim. Aynı zamanda takım arkadaşlarıma yardımcı olacağım; ancak bu şekilde birçok maçı kazanma ihtimalimiz artar.

Yazın düzenlenen TBT’de (The Basketball Tournament) Floyd Mayweather’ın takımı The Money Team’de forma giydim. Floyd, her maçtan önce bizi arar; bol şans dilerdi. Pandemiden dolayı maçlarımıza gelemedi. Onun gibi başarılı biriyle konuşmak harikaydı.

Organizasyon konusuna gelince, her şey en üst seviyedeydi. Her şey çok profesyonelce
yapılmıştı.

TİPLEME
- En beğendiğin oyuncu?

- LeBron James
- En beğendiğin koç?
- Phil Jackson
- En iyi 5'in?
- Magic Johnson, Michael Jordan, LeBron James, Tim Duncan, Shaquille O’Neal
- En zorlu deplasman?
- Geçen sezon Bandırma
- Tek kelime ile Bahçeşehir Koleji...
- Aile



SERÜVEN
SEAN KILPATRICK


"Yeni bir maceraya yelken açtığım TOFAŞ'ta amacım giydiğim formanın hakkını vermek. Takımda herkes yetenekli ve terinin son damlasına kadar mücadele ediyor. Güzel işlere imza atmak istiyoruz."

BARIŞ CEVAHİR

TOFAŞ formasıyla en büyük amacım kazanabildiğimizden emin olabilmek. Kafamda olan düşüncelerden biri de buradaki herkesin mücadeleci ve yetenekli oluşu. Yeni bir serüvene yelken açtığım TOFAŞ'ta bu sezon güzel işlere imza atacağımızı düşünüyorum.

NBA'e gelirsek Steve Nash harika birisi. Sana oyuna öğreten, seni geliştiren ve setleri aşılayabilen bir koç. Sizi her gün daha iyi olmaya zorlayan böyle bir koça sahip olmanız gayet iyi bir şey. Umuyorum ki koç, bu sezon ve gelecek yıllarda Nets ile birçok iyi iş yapacak. Kuşkum yok ki bu iş için en ideal koç o.

NBA ve EuroLeague arasındaki en büyük fark hakkında konuşacak olursak buranın fiziksel açıdan bir adım daha önde olduğunu söyleyebilirim. Her zaman sahada biraz daha fazla iş yapmak zorundasın ve rakipler senin işini zorlaştırmak için sahaya çıkıyor. Fiziksel durumlar diyebilirim bu yüzden.

Yunanistan ile Türkiye arasında bazı şeyler tamamen farklı. Salgından dolayı Yunanistan’da fazla bulunamadım ve gözlem yapamadım. Ancak orada bulunduğum süre zarfında da atmosfer çılgıncaydı. Hayatımda şahit olmadığım atmosferi gördüm. Benim için bunu görmüş olabilmek, ilk yurt dışı deneyimimi orada yaşadım,,, O tecrübe bana olaylara bir açıdan bakabilmek adına yardımcı oldu.

Benim için başlangıç seviyesindeyim gibiydi. Düşünce de kazanmak üzerineydi. Ancak koçlar da farklı tabii ki Avrupa’da. Şimdi buradayım ve farklı bir sistem var. Dil farklı, olayların işleyişi farklı. Benim için buradaki en önemli şey herkesin birbirine bakması ve elinden gelenin en iyisini yapması. Böyle bir organizasyonda olduğunuzda mücadeleci olmak zordur.

Milli takım teklifi alsaydım sanıyorum ki kalabilirdim. Shane (Larkin) de benim Nets’ten eski takım arkadaşım. Ancak kural 1, öncelikle bir evinizin olmasını düşünürsünüz. Kalabilecek bir yer ararsanız, sürekli ülke ve takım değiştirmeyi kimse istemez. Shane böyle bir şeye sahipti ve geri de dönemezdi.

Böyle şeylerde takım da sana inandıysa gelişmeler sana yardımcı oluyor. ABD’ye mi döneceksin yoksa kalacak mısın? Bence Efes de Shane’in huzurlu olduğunu hissettirdi. Bu, kararında önemli bir rol oynadı. Larkin için de seçim yapmak kolaylaştı. Dolayısıyla ben de eğer böyle bir teklif alırsam tabii ki kalırım.

TİPLEME
- En beğendiğin koç?

- Henüz yok, çok erken ancak Yunanistan’dayken Pitino ile güzel bir tecrübe oldu.
- En beğendiğin gardlar?
- Shane Larkin, Nick Calathes, Kevin Punter, Malcolm Delaney.
- En zor deplasman?
- Olimpia Milano | Mediolanum Forum
- Tek kelime ile TOFAŞ...
- Birliktelik



TARİHİN ETKİSİNDE
GRANT JERRETT


“Darüşşafaka’ya ilk geldiğimde, buranın tarihinden etkilendim. Verdiği eğitimle, çocukları yetiştirmeleriyle Darüşşafaka’nın ne kadar önemli bir yer olduğunu gördüm. Uzun süredir böyle bir hizmete sahip olan kurumun basketbol takımında oynamak gerçekten etkileyici.”

Darüşşafaka Tekfen’e gelmeden önce, çevremdeki insanlardan buranın çok iyi bir organizasyon olduğunu duydum. Daçka’ya gelirken, insanlardan yardımlar aldım; bu, verdiğim kararda etkili oldu.

Darüşşafaka’ya ilk geldiğimde, buranın tarihinden etkilendim. Biliyorsunuz ki, 1914 yılında kurulmuş, 100 yılı geride bırakmış bir kulüp. Burası (Ayhan Şahenk Spor Salonu) aynı zamanda Darüşşafaka Okulu ile de yan yana. Pandemiden dolayı henüz öğrencileri göremedim. Ancak verdiği eğitimle, çocukları yetiştirmeleriyle Darüşşafaka’nın ne kadar önemli bir yer olduğunu gördüm.

Uzun süredir böyle bir hizmete sahip olan kurumun basketbol takımında oynamak gerçekten etkileyici. Biliyorsunuz ki, bu benim Avrupa’daki üçüncü sezonum olacak. Daha önce ABD’de NBA’de, G-League’de oynadım. Avrupa’daki basketbolda daha çok teknik ön plana çıkıyor. ABD’de ise daha hızlı oynanan, atletizm ve fiziğe dayalı bir oyun var. Burada da fizik ve atletizm var; hızlı da oynanabiliyor; ama ABD’deki gibi değil. Bunları rahatlıkla
söyleyebilirim.

Darüşşafaka Tekfen’de Arizona çıkışlı bir oyuncu daha var; Ryan Luther. Onunla burada tanıştık. Gerçekten iyi bir insan. Daha önce de Arizona Wildcats’te forma giymiş ve Türkiye’de oynamış oyuncular var; Nick Johnson benim NCAA’de takım arkadaşımdı. Geçen sezon Türk Telekom’da iyi işler çıkardı. Keza Derrick Williams da öyle… Burada oynadıkları maçları olabildiğince takip etmeye çalıştım.

Şu zamana kadar İstanbul’da çok az yere gidebildim. Antrenmandan kalan vakitlerimi daha çok dinlenerek geçirdim. Ama dolaştığım, gördüğüm yerler oldu. Bazı yöresel yemekleri yedim. Yemeklerin isimlerini bilmiyorum; ama gittiğim her restoranda yediğim yemekler lezzetliydi.

Covid-19 nedeniyle sezonun ilk yarısında seyirci olamayacak. Her oyuncu taraftarların olduğu salonda maç yapmak, oynamak ister. Taraftarlarınızın yaptığı tezahüratlar, size ev sahibi avantajını sağlıyor ve rakip takıma karşı etkisi büyük oluyor. Deplasmana gittiğinizde de rakip takımın taraftarları size baskı oluşturuyor. Seyircilerin olmamasıyla bir bakıma ev sahibi takımın avantajı kalkmış gibi oldu. Deplasman takımları, böyle bir baskıyla bir müddet karşılaşmayacaklar. Ama ne olursa olsun, yine elimizden gelen mücadeleyi verip, işimizi yapacağız, kazanmaya bakacağız.

Bu zamana kadar seyircilerin olduğu maçlar her zaman daha güzel olmuştur. Lisede ve kolej maçlarında birbirinden güzel maçlara çıktım. Salonların tamamen dolduğu karşılaşmalarda oynadım.

Çok güzel ortamı oluyor. Avrupa’da da birbirinden güzel atmosferler oluyor. Ancak çılgın olaylar da gördüm. Adriyatik Ligi’nde oynarken, Partizan deplasmanı bir hayli ilginçti. Orada ilk kez bu kadar holiganı bir arada gördüm. Lazer ışıklarını sahaya tutuyorlardı. Çok tuhaf bir ortamı vardı.

Güney Kaliforniyalı bir çocuk olarak, büyüdüğüm zamanlarda Los Angeles Lakers’ın three-peat yaptığı dönemdi. O zamanlardan beri, Shaquille O’Neal benim idolümdür.

TİPLEME
- En beğendiğin koç?

John Wooden
- En beğendiğin oyuncu?
- Shaquille O’Neal
- En iyi 5'in?
- Magic Johnson, Michael Jordan, LeBron James, Kevin Garnett, Shaquille O’Neal
- En zorlu deplasman?
- Partizan
- Tek kelime ile Darüşşafaka...
- Tarihi



HEYECAN
EGE ARAR

“Petkimspor'un başarılarında bir payım olması için elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum. Açıkçası buraya ilk defa yuvamdan ayrılıp geldiğim için çok heyecanlıyım. Benim için güzel bir deneyim olacak...”

OĞULCAN ÇOKSAYAR

Yeni bir takımda ve yeni bir şehirde olmak açıkçası benim açımdan çok heyecan verici bir durum. Çift lisansla oynadığım Pertevniyal dışında ilk defa başka bir takımın formasını giyiyorum. Petkimspor organizasyonuyla beraber çok özel bir kulüp. Önümüzdeki yıllarda da kalıcı bir şekilde Süper Lig'de olacağına inanıyorum.

Petkimspor'daki yapılanma buna yönelik ve bunun meyvelerini alacağını düşünüyorum. Yeni bir oluşum vizyonlu projeler eşliğinde hedeflerine ilerleyen bir camia. Benim için güzel bir deneyim olacak. Yeni bir maceraya atılmak her zaman heyecan uyandırıcı olmuştu, buraya attığım imza da benim açımdan benzer duyguları barındırıyor.

Açıkçası buraya ilk defa yuvamdan ayrılıp geldiğim için çok heyecanlıyım. Petkimspor'un başarılarında bir payım olması için elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum. Benden daha deneyimli olan ağabeylerim Hakan Yapar ve Yiğitcan Turna gibi isimlerin bize saha içinde ve saha dışında çok yardımcı olabileceklerini düşünüyorum.

Böylesine tecrübe sahibi isimlerle aynı takımda yer almak ben ve diğer genç oyuncular için ciddi bir avantaj. Kendimizi geliştirmek ve potansiyelimize ulaşmak için bu tür isimlerin önemli katkıları olabilir. Böylelikle hem kendimizi geliştirip hem de takımımızın başarısı için çok daha fazla etki gösterebiliriz.

Daha önce Avrupa kupalarında mücadele etme şansı bulan bir oyuncu olarak tabii ki de yeniden bu kulvarda yarışmak isterim. Günümüz şartlarında koronavirüs'ün Avrupa kupalarında oynayan takımlara çok büyük dezavantajı var.

Bu sene istediğimiz sonuçları elde edersek önümüzdeki sene daha sağlıklı bir ortamda Avrupa kupalarında mücadele etmek istiyoruz. Takım olarak bu hedefe ulaşabilecek potansiyele sahibiz. Kadromuzda gerçek anlamda çok yetenekli isimler yer alıyor. Doğru oyun ve konsantrasyon ile Avrupa hedefimize de kısa bir sürede ulaşabileceğimize dair inancım tam.

Petkimspor, uzun ve kısa vadeli hedeflerine ulaşabilecek bir kulüp. Bu sezon takım adına söyleyebileceğim en net hedefimiz ING Basketbol Süper Ligi'nde play-off’a katılabilmek olacaktır. İlk sezonumuzda play-off yapabilmek bizim için çok güzel olacaktır. Bu ilk amacımıza ulaştığımıoz takdirde sonraki hedeflerimize de adım adım ilerleyebiliriz. Ama ilk olarak play-off'a kalmak önem derecesi olarak daha ön planda.

Bireysel hedefim olarak kendimi olabildiğince geliştirip daha iyi bir oyuncu olabilmek istiyorum. Bu hedefim doğrultusunda da çalışmalarımı sıklaştırdım. Takım antrenmanları ve bireysel idmanlarımı sürdürerek her zaman daha iyisini yapmaya çaba harcıyorum. Her çıktığım maçta biraz daha tecrübe kazanarak oyun anlayışıma olumlu katkılar sağlamaya bakıyorum. Yani kısacası her zaman daha iyisini yapmayı hedefliyorum.

A Milli Takım'a gelirsek... Maalesef Çin'deki Dünya Kupası bizim için bayağı şanssız geçti. Bir anda az daha Amerika Birleşik Devletleri'ni yenip gruptan çıkacakken, maalesef grubun son maçında Çekya'ya yenilip gruptan çıkma şansımızı da kaybettik.

Şu anda yeni bir jenerasyon olarak geçiş sürecindeyiz. Kazandığımız tecrübeler ile önümüzdeki yıllarda A Milli Takım'a daha iyi bir şekilde hizmet etmek istiyoruz. Sancılı geçiş sürecini atlattığımız andan itibaren yeniden hak ettiğimiz sonuçları almaya başlayacağımıza dair inancım tam. Bu sürecin sonunda milletimize özlediği Türk Milli Takımı'nı yeniden izletmek istiyoruz. Ve bunun için de çalışmalarımıza son sürat devam ediyoruz.

TiPLEME
- En beğendiğin koç?

- Ergin Ataman
- En beğendiğin oyuncu?
- Shane Larkin
- En zorlu deplasman?
- Karşıyaka
- En iyi 5'in?
- LeBron James, Michael Jordan, Kevin Durant, Giannis Antetokounmpo, Shaquille O'Neal
- Tek kelime ile Petkimspor...
- Hedef


YORUMLAR

  • 0 Yorum