"12 Dev Adam 50 sayı fark yiyor. U18 iken Avrupa ikincisi olan milli takım U20'de klasman düşüyor. Federasyon Başkanı Hidayet Türkoğlu ise zamanının çoğunu yurt dışında geçiriyor. Federasyon Başkanı’nın şu an tek hedefi ise Abdi İpekçi Spor Salonu’nun yerine yapılan Basketbol Geliştirme Merkezi’ni bitirip açmak!"
Elvis Presley’in ünlü şarkısı ‘bela/trouble’ / If you're looking for trouble, You came to the right place diyerek böyle başlar ve ”Eğer bela arıyorsan sadece suratıma bak, Ben ayakta kalmak için doğmuşum, Ve son sözü söylemek için. Fakat eğer kavga çıkartacaksan, Sakın bunu tek kişi olarak deneme, Çünkü ben Kötüyüm. Benim göbek adım Acı. Evet ben kötüyüm. Öyleyse bana bulaşma…” diyerek sonlanır…
Federasyon başkanlığı yaptığı 20 küsür yıl boyunca basketbolumuzu yabancı oyuncular cennetine, yerlilerimize de kulüplerinde bank ısıtan hâle çeviren Turgay (Demirel) hatalarını, yönlendirmek için onun basketbol için yapması gerekenleri kafasına vurmuştum.
Beni ve bütün doğru söyleyenleri savuşturup bildiğini okuyarak sonunda FIBA Avrupa Başkanı olmuş iki dönemde bu görevi sürdürmüştü. Onun için yoğurdu üfleyerek yiyorum, bayramlık ağzımı açmadan, iş başında olduğu iki dönemde basketbolumuz için yararlı bir şey yapmayarak bana olumlu yazacak hiçbir şey bırakmayan Hidayet Türkoğlu’nu, kendisine olan kişisel sevgime rağmen, artık bir dönem sonraki 'Federasyon Başkanlığı' adaylığında desteklemiyorum ve fakat basketbolda daha üst yerlere gelmesine de yol açmamak adına, son söz hakkımı saklı tutarak neler söyleniyor onları özetleyelim...
Hani nasıl derler ateş olmayan yerden duman çıkmaz… Cüneyt Muharremoğlu'nun dediği gibi Basketbol topu inşaata mı kaçtı! 12 Dev Adam 50 sayı fark yiyor. U18 iken Avrupa ikincisi olan milli takım U20'de klasman düşüyor. Federasyon Başkanı Hidayet Türkoğlu ise zamanının çoğunu yurt dışında geçiriyor. İpleri, basketbolla ilgisi olmayan, Türkoğlu’nun Ankara’ya yakın bir kadın danışmanı elinde tutuyor. Hidayet Türkoğlu, 12 Dev Adam’la ilgilenmiyor, alt yaş milli takımlarına bakmıyor… Peki ne yapıyor?
Federasyon Başkanı’nın şu an tek hedefi Abdi İpekçi Spor Salonu’nun yerine yapılan Basketbol Geliştirme Merkezi’ni bitirip açmak. Açılışa da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı davet etmek. Yapılan proje sadece bir spor tesisi değil yaşam alanı olarak planlandığı için dükkanların, lokantaların, ticari alanların kimlere verileceği konusunun Hidayet Türkoğlu’nun en büyük dertlerinden biri olduğu söyleniyor. Hatta Türkoğlu, bu yoğun iş ortamından o kadar bunalmış ki iddiaya göre seçimde yarıştığı Harun Erdenay’a Basketbol Geliştirme dışındaki işleri yürütmesi için başkanvekili atamış.
Heraclitus yıllarca önce söylemiş gereken lafı: Aynı nehirde iki kez yıkanamazsınız: Çünkü nehir aynı nehir değildir ve siz aynı siz değilsiniz. Peki ne yapmak lazım?
Yıllardan beri söyleyip duruyorum kimsenin kulak astığı yok bari ChatGTP yapay zekaya sorayım belki ona inanılır dedim. Çocuktan al haberi derdi büyüklerimiz. Neden? Çünkü çocukların kafası dünya meseleleriyle, yaşadıklarıyla, görüp geçirdikleriyle 'kendine angaje olmamış' saf ve temiz bağımsız düşüncelerle dolu olduğu için... Günümüzde yapay zeka da aynı işlevi görüyor. Konuya ilişkin bütün cevapları ön yargısız detayları süzerek veriyor. Basketbolumuzun içinden bir türlü çıkamadığımız sorunsalını iki soruyla yapay zekaya sordum ve aldığım yanıtları uzun uzun Olimpiyat sonrası seçilecek 'Federasyon'a yol göstersin (!)
DURUM VAHİM AMA ÇÖZÜMSÜZ DEĞİL diye devam ediyorum...
Soru 1: Basketbolumuzun altyapısını nasıl geliştiririz?
Yanıt 1: Basketbol altyapısının geliştirilmesi, uzun vadeli ve çok yönlü bir yaklaşım gerektirir. İşte bazı stratejiler:
1. Eğitim ve antrenman programları: Genç oyuncular için düzenli ve kaliteli antrenman programları oluşturulmalıdır. Bunlar, temel teknik ve taktik becerilerin yanı sıra fiziksel ve zihinsel gelişimi de kapsamalıdır.
2. Antrenör eğitimi: Antrenörlerin eğitimine yatırım yapmak, altyapının kalitesini artırmanın anahtarıdır. Antrenörlerin güncel bilgi ve tekniklerle donatılması, genç oyuncuların daha iyi yetişmesini sağlar.
3. Okul sporları: Okullarda basketbol programları ve liglerinin teşvik edilmesi, gençlerin spora erken yaşta başlamasını sağlar. Okul sporları, yetenekli oyuncuların keşfedilmesi için de önemli bir platformdur.
4. Tesis ve altyapı: Modern ve erişilebilir basketbol tesislerinin inşa edilmesi ve mevcut tesislerin iyileştirilmesi, genç oyuncuların antrenman yapma olanaklarını artırır.
5. Turnuvalar ve yarışmalar: Yerel ve ulusal düzeyde turnuvalar düzenlemek, genç oyuncuların rekabetçi deneyim kazanmasını sağlar ve yeteneklerini sergileme fırsatı verir.
6. Kulüp işbirlikleri: Profesyonel kulüplerle işbirliği yaparak genç yeteneklerin gelişimi desteklenebilir. Kulüplerin altyapı programlarına yatırım yapmaları teşvik edilmelidir.
7. Spor bilimleri ve destek hizmetleri: Sporcuların fiziksel ve mental sağlıklarını desteklemek için beslenme, fizyoterapi ve psikolojik destek gibi hizmetler sunulmalıdır.
8. Aile ve toplum desteği: Ailelerin ve toplumun spora olan ilgisi ve desteği, genç oyuncuların motivasyonunu artırır. Bu nedenle, basketbolun toplumda yaygınlaştırılması önemlidir.
Bu stratejiler, basketbol altyapısının güçlendirilmesine ve gelecekte başarılı sporcular yetiştirilmesine katkı sağlayabilir.
Soru 2: Basketbolda yabancı oyuncu sayısını düşürürsek ne olur?
Yanıt 2: Basketbolda yabancı oyuncu sayısını düşürmek, çeşitli olumlu ve olumsuz etkiler yaratabilir. İşte bu durumun olası sonuçları:
OLUMLU ETKİLER
1. Yerel oyuncuların gelişimi: Yabancı oyuncu sayısının azaltılması, yerlilerin daha fazla süre almasını ve tecrübe kazanmasını sağlar. Bu, yerel yeteneklerin gelişimine katkıda bulunabilir.
2. Milli takım performansı: Yerli oyuncuların daha fazla süre alması ve gelişmesi, milli takımın performansını olumlu etkileyebilir. Daha çok oynayan ve tecrübeli oyuncular milli takımda daha iyi performans gösterebilir.
3. Ekonomik faydalar: Yabancı oyunculara yapılan yüksek ücretli transfer harcamalarının azalması, kulüplerin mali yapısını iyileştirebilir. Bu kaynaklar, altyapı geliştirme ve yerel oyuncuların eğitimine yönlendirilebilir.
OLUMSUZ ETKİLER
1. Lig kalitesi ve rekabet: Yabancı oyuncular genellikle yüksek seviyede yetenek ve deneyim getirirler. Onların azalması, ligin genel kalitesini ve rekabet seviyesini düşürebilir.
2. Uluslararası başarı: Lig kalitesinin düşmesi, kulüplerin uluslararası turnuvalarda başarı şansını olumsuz etkileyebilir. Yabancı oyuncular, kulüplerin Avrupa kupalarında rekabet edebilme gücünü artırır.
3. Pazarlama ve popülerlik: Yabancı yıldız oyuncular, ligin uluslararası tanıtımı ve pazarlaması açısından önemlidir. Onların sayısının azalması, ligin küresel çekiciliğini azaltabilir.
4. Oyuncu gelişimi: Yabancı oyuncularla birlikte oynamak, yerli basketbolcuların gelişimine katkıda bulunur. Yüksek seviyede rekabet ve farklı oyun stilleri, yerli oyuncuların oyunlarını geliştirmelerine yardımcı olabilir.
DENGE SAĞLAMA
Yabancı oyuncu sayısını tamamen düşürmek yerine, belirli bir denge sağlamak daha etkili olabilir. Örneğin, yabancı basketbolcu sayısına sınır koymak, yerli oyuncuların gelişimine olanak tanırken lig kalitesini de koruyabilir. Aynı zamanda, altyapı yatırımlarını artırarak ve yerlilerin gelişimini destekleyerek uzun vadeli başarı hedeflenebilir. Bu tür bir politika değişikliği, dikkatlice değerlendirilip planlanmalı ve basketbol ekosisteminin tüm bileşenlerini göz önünde bulundurmalıdır.
Basketbol dinamiklerini oluşturan camianın neredeyse tamamı çeşitli platformlarda sessiz film oynar gibi homur homur homurdanıyor ama 'Basketbol Federasyonu' başkanını belirleyecek oyların yüzde 60'tan fazlasının Gençlik ve Spor Bakanlığı bağlantılı memur il başkanlarından oluştuğu gerçeği... Kararı yürütme erkinin başının talimatla vereceğini gösteriyor. Gerisi haybeye nümayiş sizin anlayacağınız... Bu gidişle daha çok 'Dünya Basketbol oynar biz seyrederiz.'
YORUMLAR