Adam olacak adamlar...

BAD (Basketbol Antrenörleri Derneği), bugün olsaydı, 4+3 yabancı kararına itiraz için en ön safta olup, bu karardan dönülmesi için elinden geleni yapardı...
  
BAD logosu Türkiye basketbolu üzerine kafa yoran bir takım Ankaralı basketbol adamı tarafından yarım asır önce tasarlanarak yapıldı. Hep söylerim basketbolun bilimseli Ankara'da, tribüne yönelik görselliği yüksek olanı ise İstanbul'da oynandı. 
 
İstanbul'da Kadıköyspor'da başlayıp Ankara'da ODTÜ Spor Kulübü'nde oyuncu olarak, yine Ankara'nın değişik takımlarında koç olarak sürdürdüğüm basketbol hayatımın 'Başkent'te attığım temelleri beni; altın madalyalı milli takım yardımcı koçluğu, 40 yıllık basketbol yazar ve yorumculuğu vb. sürdürebilir başarılara taşıdı.
 
BAD logosunun çizeri Prof. Dr. Uğur Erdener ise sıfırdan zirveye taşıdığı okçuluğun ardından Türkiye Olimpiyat Komitesi Başkanı oldu. 
 
Geçen yıl aralık ayında bu satırlarda kaleme aldığım "Basketbol koçluğu nasıl bir şeydir?" yazımdan alıntılayarak Ankara’nın kerametini açayım biraz: Kadıköy Maarif Koleji sonrası bir başka basketbol yuvası ÖDTÜ’ye gidip, basketbolun yakın tarihini yazanlar magmasının ortasına paraşütsüz iniş yaptım. Mehmet Ali Yalım, Baba Rüştü (Yüce) gibi basketbolun tüm kanaat önder ve uygulayıcıları arasına bagajımda maarif basketbol kültürümün katma değerleriyle hiç yadırgama yaşamadan katılıverdim.
Parkenin ustaları arasında oynarken ABD’ye en yakın, en güncel bilgilerle bezendim. Baba Rüştü sabbatical senesini UCLA’da yapıyor. Jonny Wooden’ın 2.2.1 zone press’i, şimdiki dizi filmler gibi 48 saat sonra ODTÜ'nün basketbol takımında uygulanıyordu. 
 
Yıldız takımlarından başlayarak giderek antrenörlüğe kaydım. TRT’de eğitim programları hazırlamanın yanı sıra NBA maç yayınlarını da derleyip sunuyordum. Maarifli ciddiyet ve en iyisini yapma ihtirasıyla, kısa sürede Ankara’nın hemen bütün büyük kulüplerinin koçluğunu yapar hâlde buldum kendimi. 
 
80’li yıllara geldiğimizde Kadıköyspor’dan takım arkadaşım rahmetli Aydan Siyavuş baş, bense yardımcı antrenörüydüm ilk nesil Rüya Milli Takım'ın... Bu ikili 1981 Balkan Şampiyonası’nda Türkiye’nin ilk ve tek altın madalyasını almayı başardı. Bu madalya, TV’de Beyaz Gölge rüzgârıyla basketbola ülkede tavan yaptırdı.
 
MİLLİ FORMAYI TAVANA ASTIRMADIK BİZ
 
'Yanlışlar yapıldığına inandığımız basketbolumuzu sorgulamak adına bu logoyla; basketbolu parmağımızda çeviririz ya siz?' diye sorduk o zamanın basketbolunu yöneten federasyon başkanı rahmetli Osman Solakoğlu'na.
Basketbol Antrenörleri Derneği BAD (oksomirona bakar mısınız “BAD = kötü çocuklar” denilerek muhalefet grubu vurgulanıyor) şimdiki TÜBAD (Türkiye Basketbol Adamları Derneği) gibi federasyon çatısı içerisinde, finansal bağımlı ve TBF güdümünde olmadığı için medya aracılığıyla rahatça sorularımızı soruyor, peşinden konularımızın takipçisi oluyorduk. 
 
Hemen bugüne yönelik lafımı söyleyeyim: Basketbol liglerini yabancı oyuncu çiftliğine çevirtmezdik. Oysa basketbolumuzun paydaşları Türkiye Basketbol Federasyonu ve onun bünyesinde çalışan ‘Lig Kurulu’ 16 Süper Lig kulübünün temsilcilerinin katılımıyla toplanarak çok demokratik bir şekilde (!) ‘Türk Milli Takımı'nın formasını emekliye sevk ederek bütün salonlarda tavana asmaya karar vermişler. Şaşmayın, aldıkları kararlar aynen bu anlamı taşıyor. 
 
Açıklamalarına yorum girdileri yaparak okuyalım; ‘Lig Kurulu'nda kulüplerin büyük bölümü yerli oyuncu havuzunun dar olması nedeniyle (sanki havuzu daraltanlar kendileri değilmiş gibi tereyağı durumu) kadrodaki yabancı sayısının artmasını istediler. İsteyenin bir yüzü kara… Hâlen 5 olan yabancı sayısının 4+2 olarak değiştirilmesi önerisiyle başlayan tartışmalar sonucunda 4+3 formülü (oldu olacak kırıldı nacak yapmış TBF) gündeme geldi ve büyük çoğunluk tarafından kabul edildi. 
 
TBF Yönetim Kurulu kararı ile yürürlüğe girmek üzere; kulüp temsilcileriyle birlikte alınan ortak kararla yeni sezonda yapılacak önemli değişiklik şu şekilde; maç boyunca en az bir Türk oyuncu sürekli sahada olacak! (Lütfetmişler) 
 
2024-2025 sezonu itibariyle Basketbol Süper Ligi müsabakalarında, en az bir Türk oyuncu sahada bulunacak. Buna bağlı olarak yabancı oyuncu sayısı sahada en fazla 4, saha kenarında ise en fazla 3 olacak. 

Zaten bütün Avrupa ve dünya şampiyonaları dışında kalmış olan 'Basketbol A Milli Takımımızı' artık hatıralarda anacağız!