"Basketbol değişti, bizim dönemimizdeki gibi sabit, çakılı pivotlar yok. Artık uzunlar 3 sayı atıyor, topu alıp dripling yapıyor, oyun kurup pas veriyor. Tıpkı Alperen gibi... Çok genç bir oyuncu olmasına rağmen, bir guard gibi saha görüşü var ve kıvrak bir zekaya sahip. Çok rahat pas verebilen Alperen Şengün, topu iğne deliğinden geçirip arkadaşına kazandırabiliyor. Oyun görüşü ve vizyonu çok gelişmiş bir pivot..."
Ben Alperen Şengün'ü Bandırma'da pembe ayakkabı giydiği zamanlardan biliyorum... O dönem tabii ki çok fazla süre alamıyordu; ama Bandırma benim için özel bir kulüp olduğu için onların idmanlarını bile takip ediyordum. Menderes Gümüşdal'ın orada antrenörlük yapması da kulübe ilgi duymamın etkenlerinden biriydi.
Burada Bandırma gibi yetiştirici bir kulübe parantez açmamız lazım. Kulübün kuruluşundan itibaren onlara gönül bağım vardı. Maçlarını bırakın idmanlarını bile takip ediyordum. Hatta Bandırma Kırmızı'da oynayan çocuklar ile birkaç kez basketbol sohbetleri yaptığım da olmuştur.
Kulübün kapanma sürecinde Türkiye Basketbol Federasyonu, onlara biraz el vermiş olsa, Bandırma basketboldan çekilmezdi. Böyle üretici bir kulübün kapanması Türk basketbolu adına büyük kayıp. Ki sadece Alperen de değil o takımdan Mete Akyel, Furkan Haltalı ve Şehmuz Hazer'i de beğenerek takip ediyordum.
Alperen Şengün'ün geçen yıl Beşiktaş forması altında yaptığı çıkış çok önemli bir süreçti. Sen ilk senende MVP oluyorsun... Üzerine uzun oyuncusun! Bakın uzun oyuncunun MVP olması kolay iş değildir.
Kendimden biliyorum, aslında basketbolcular için ilk seneler daha kolaydır. Tanınmıyor, etmiyorsun! Bizim dönemden örnek vermem gerekirse; Ben, Ufuk (Sarıca), Volkan (Aydın), Rüçhan (Tamsöz) hepimiz aynı süreçlerden geçtik. Kendimizi ispat edene kadar aslına bakarsanız pek de kaale alınmadık.
Verilen şansı iyi kullanan gençler... Alperen gibi, Şehmuz gibi kendini ispat edince, işte o zaman basketbol camiası sizi tanıyor.
Basketbol değişti, bizim dönemimizdeki gibi sabit, çakılı pivotlar yok. Artık uzunlar 3 sayı atıyor, topu alıp dripling yapıyor, oyun kurup pas veriyor. Tıpkı Alperen gibi... Çok genç bir oyuncu olmasına rağmen, bir guard gibi saha görüşü var ve kıvrak bir zekaya sahip. Çok rahat pas verebilen Alperen Şengün, topu iğne deliğinden geçirip arkadaşına kazandırabiliyor. Oyun görüşü ve vizyonu çok gelişmiş bir pivot...
Onun gibi yetenekli bir uzun oyuncunun NBA gitmesi, ING Basketbol Süper Ligi için kayıp; ama NBA'de bizden birinin olması da onu yetiştirenler ve Türk basketbolu adına gurur kaynağı...
Alperen'i de Şehmuz'u da beğenerek takip ediyorum. aslına bakarsanız onlarla bugüne kadar 'merhabam' olmasa bile, Alperen Şengün ve Şehmuz'u kendime çok yakın hissediyor, başarılarıyla övünüyorum. Onların bulunduğu yeri hak ettiği kanısındayım.
İlk senesinde MVP seçilmenin moraliyle gittiği NBA'de draft edilmesi ve oraları tecrübe edecek olması genç Alperen için çok büyük bir tecrübe olacak. Cedi Osman ve Furkan Korkmaz'ın ardından Alperen'in de NBA'de boy göstermesi basketbolumuz adına çok önemli...
Yaz Ligi'nde bazı maçlarını takip ettiğim Alperen Şengün, oraya çabuk alışmış gibi görünüyor. Takımda kendine yer sağlamış, dostluklar edinmiş gözüktü. Toy bir oyuncu olarak önce İngilizcesini geliştirmeli ve adından söz ettirmesi için çok çalışmalı...
Çaylak sezonu, Summer League gibi olmayacak. Ama ben Alperen'in azmi ve çalışkanlığıyla Houston Rockets'ta kendisine yer bulacağını düşünüyorum.
Burada hem basketbol camiası hem de basın onu biraz fazla pohpohladı ve egosu biraz yükseldi. Orada tabii ki Türkiye'deki ilgiyi göremeyecek. NBA'de kalıcı olması için ayakları yere basmalı... Önündeki önemli fırsatı iyi değerlendireceğine inandığım Alperen Şengün'ün pırıl pırıl bir NBA kariyeri olacağına inancım tam.
YORUMLAR