"Alışık olmadığımız bir oyun oynasa da Ataman ve öğrencileri, Belgrad'da yine bir şekilde kazanmanın yolunu buldu. Üst üste 2 şampiyonlukla Maccabi ve Oly ile beraber tarihe altın harflerle geçtiler. Avrupa basketbolunun 4 yılına damga vurdular. Pandemi olmasa o sezon (2019-20) da belki uzak ara şampiyon olacaklardı... Efes ile ne kadar gurur duysak, övünsek az."
Şampiyon olmak zordur ama şampiyonluğu korumak daha da zordur... Anadolu Efes ve Ergin Ataman, daha önce sadece Maccabi ve Olympiakos'un başarabildiği üst üste iki şampiyonluğa ulaşan 3. takım olma başarısı gösterdi.
Bu yılki şampiyonluk, aslında son 4 yıldır süregelen başarı hikâyesinden çok farklıydı. Bambaşka bir hikâye yazıldı... Şampiyonluk sonrası Sertaç Şanlı takımdan gitti. 4 yaş daha yaşlı bir kadro, sakatlıklar, formsuzluklar, motivasyon eksiklikleri ile çok inişli-çıkışlı bir sezon geçirildi.
Geçen yılki şampiyonlukta büyük pay sahibi olan Sertaç'ın yerine alınan Petrusev sıfır katkı verdi. Play-off'larda Simon ve Beaubois yoktu. Ki bu iki oyuncu Micic-Larkin ikilisini tamamlayan, onlara yardımcı olan, hücumları yönlendiren, çeşitlendiren isimlerdi. Beaubois Final-Four'da sadece bir iki dakika oynayabildi.
Bu isimlerin yerine sadece Elijah Bryant takviyesi yapıldı. Bu şartlar altında Efes geçmiş yıllara oranla daha zayıf, daha tahmin edilebilir, daha önlem alınabilir bir takım hâline gelmişti.
Normal sezon dahil, tüm rakipler (Real Madrid, Barcelona, Milano vs) bütün planlarını Micic-Larkin ikilisini durdurmak üzerine yapmıştı. Bunda da başarılı oldular aslında.
İlk ikili oyun sonrası adam değişme savunması yapan, bizim kısaları uzunlarla savunan, arkada kalanların alan savunması gibi yerleştiği bir müdafaa stratejisi ile Efes'in o akan basketbolunu, ritmini bozmayı başardılar. Ama bunu yaparken de kendi basketbollarından fedakârlık ettiler. Ana planları, kendi oyunlarını oynamak değil, Efes'i oynatmamaktı. Bunda başarılı oldular, Efes'i oynatmadılar ama kazanan yine bir şekilde Efes oldu...
Tabii ki Ergin Ataman'ın başarılı koçluğu, tüm oyuncuların ortaya koyduğu karakter ve mücadele, bu başarıda etkendi... Efes, hücum basketbolunu oynayamadı; ama herkesten iyi savunma yaptı. Larkin ve Micic'ten harika savunma performansları izledik. Milano'yu ilk maçta 48 sayıda tutup bu alanda bir rekor kırdı Efes. Finalde ise Real Madrid'i 57 sayıda.... Tüm savunma konsantrasyonu Micic ve Larkin üzerindeydi.
Final Four ilk maçında Elijah Bryant çıktı, ilk kullandığı 4 üçlüğün 4'ünde de isabet bulun 3. skorer olarak can verdi takımına. Noktayı ise Micic koydu. Finalde ise Tibor Pleiss. Evet 3. skorer Alman pivot oldu, 19 sayı üretip, ikinci yarıda hiç sayı atamayan Larkin'in yerini doldurdu. Takım olarak ise harika savunma yaptılar, harika mücadele ettiler... Alışık olduğumuz Efes basketbolu oynanmadı; ama şampiyon Efes oldu...
Bu takım ve Ergin Ataman yine bir şekilde kazanmanın yolunu buldu. Tarihe altın harflerle geçtiler. Avrupa basketbolunun son 4 yılına damga vurdular. Pandemi olmasa o sezon (2019-20) da belki uzak ara şampiyon olacaklardı... Ne kadar gurur duysak, ne kadar övünsek az...
Son 6 yıldır EuroLeague'de Türk takımları final oynuyor. Şimdiden 3 şampiyonluk. Nice 6 yıllara, nice şampiyonluklara...
YORUMLAR