Şaziye İvegin Üner

Şaziye İvegin Üner


Basketbola dönüş zamanı

01 Ağustos 2021 - 13:28

"Basketbola nasıl faydalı olabilirim, beni ne mutlu eder? Bunu bulmak ve emin olmak istedim. Bu sporun içinde yaşanmışlıklarım ve tecrübelerimle bir çok alanda katkı verebileceğime inanıyorum; ama ben antrenör olarak katkı vermek istediğime karar verdim. Bunun içinde net planlarım var. Hem yurt içi hem yurt dışında kendi gelişimim adına hazırlıklarımı yaptım."
 
- Kadın basketbolunun en önemli organizasyonlarından biri olan BOTAŞ'ta yetiştiniz, hatta orada yetişerek genç yaşta kaptanlık yaparak şampiyonluk yaşayan tek oyuncusunuz. BOTAŞ'ın altyapıdaki başarısının sırrı nedir? 
 
- Üretime dayalı BOTAŞ felsefesi ve altyapı modelinde 17 yaşında A takıma çıkıp 21 yaşıma kadar 2 Türkiye şampiyonluğu, 2 Cumhurbaşkanlığı ve 2 Türkiye Kupası şampiyonluğu ve 1 Avrupa kupası finalinde takımıma önemli katkıda bulunma şansı yakalayan bir genç oyuncu oldum.  BOTAŞ tüm kulüplere örnek olacak bir yapıyı kurdu. Bizim o dönemdeki başarılarımızın en önemli nedeni aslında altyapı için gerekli tüm öğelerin bir araya getirilmesiydi. Neydi bu öğeler;
 
* Kulübe uygun doğru altyapı modelinin seçimi ve uygulanması
* Sistemli ve düzenli yapılan, geniş çerçevede etkin şekilde yapılan sporcu yetenek tarama sistemi
* Oyuncu yetiştirme ve geliştirme merkezli sistem
* Doğru ve etkili kaynak kullanımı
* İşini seven ve tutkuyla bağlı antrenör. idareci ve çalışan kadrosu
* Kulübün misyonunu koşulsuz destekleyen yönetim kadrosu
* Doğru ve adil yönetilen rekabet ortamı
* Altyapı ve üst yapı arasında doğru oluşturulan köprü ve iletişimle sağlanan aile ortamı
 
Şu anda bence kadın basketbolunun en önemli eksiklerinden biri saydığım bu organizasyon yapısına sahip kulüp sayımızın oldukça azalması ve kulüplerimizin birçoğunun sadece A takım seviyesinde yarışmacı kadrolar kurmaya odaklanması oldu.
 
YABANCI SAYISI UZLAŞARAK DÜŞÜRÜLMELİ
 
- Kadın basketbolunda milli takımlar seviyesinde şu an iyi durumda değiliz ve geçmiş başarılarımızı arıyoruz. O günlere dönmek için neler yapmalıyız?


- Aslında bu tek bir cevabı olmayan ve birçok açıdan ele alınması gereken çok önemli bir soru. Son yıllarda kadın basketbol oyuncu havuzumuzun önemli ölçüde azalması ve kız çocuklarının voleybola daha fazla yönelmesi, basketbol adına önemli bir sorun... Ben bu sorunun federasyon, kulüpler, okullar, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın işbirliği ile aşılabileceğini düşünüyorum.
 
Kendi mevcut oyuncu havuzumuza dönersek, gerek kulüplerimizde gerek altyapı gerek ise A Milli Takım kadrolarımızda bireysel olarak çok yetenekli olan oyuncularımız var. Önemli problemlerimizden birini de sporcularımızın özgüven eksikliği olarak görüyorum. Yeteneklerini sahaya daha doğru yansıtabilmeleri için kendi kulüplerinde yeterli süre içinde sorumluluk almaları lazım. 
 
Milli takımlardan evvel sporcularımız kulüplerinde karar verme noktasında o görev ve sorumluluğu rahatlıkla alabilmeliler. Bu oyunculara hissettirilir ve onlardan bu beklentide bulunulursa daha çok çalışıp işlerine daha çok sarılacaklarını, odaklanmış, daha konsantre, ne istediklerini bilerek bu rekabetin içinde olacaklarına inanıyorum. 
 
Altyapıdan üst yapıya bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Ligimizdeki yabancı oyuncu sayısının kulüpler ve federasyonumuzun uzlaşacağı şekilde azaltılması gerektiğini, böylece oyuncuların rol ve sorumluluklarının artacağını ve bunun da oyuncuların gelişimlerine ve A Milli Takıma önümüzdeki 4-5 yılda pozitif katkı sağlayacağına inanıyorum.
 
Voleybolda olduğu gibi köklü devlet kurumlarının sosyal sorumluluk anlayışı ile Türk kadınına, kız çocuklarına destek vermek, onları güçlü bireyler olarak yetiştirmek adına kadın basketboluna girmelerini cesaretlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. 
 
SPORA VE BASKETBOLA BAKIŞ AÇIMIZI DEĞİŞTİRMELİYİZ
 
- Ülkemizde spor ve eğitim hayatı maalesef bir arada yürütülemiyor. Son yıllarda birçok yetenekli sporcu, eğitim bursu ile ABD'ye gitmeye başladı. Sizce eğitim ve basketbolun bir arada yürümesi için neler yapılmalı?

 
- Öncelikle spora ve basketbola bakış açımızı değiştirmeliyiz. Sadece kazanmak odaklı bakmamalıyız. Sporu, basketbolu bireyleri hayata daha kuvvetli hazırlayan, ruhsal ve fiziksel olarak geliştiren bir araç olarak görmeliyiz. Eğitime mutlaka daha fazla değer vermeliyiz. Türkiye’de birçok organizasyonda oyuncular takımları tarafından bir seçim yapmak zorunda bırakılıyor, kulüplerin anlaşmalı eğitim kurumlarına yönlendirilerek daha çok basketbol odaklı olmaları isteniyor. 
 
Oyuncular takımda kalabilmek ve şanslarını sonuna kadar kullanmak için eğitimlerini ikinci plana atmak ya da üniversite eğitimlerini yarıda bırakmak zorunda kalıyor. Fakat bu fedakarlığı yapan ve her genç yaşı dolan oyuncu, ileride A takımda yer alamıyor ve bu basketbolcuların, A takımda yer alma ya da kalıcı olabilme şansı çok zor oluyor.
 
Özellikle ortaokul ve lise döneminde maç ve antrenman saatleri ve yoğunlukları sebebi ile okullarına düzenli bir şekilde gidemiyorlar. Üniversite kazanan ve eğitimine başlayan bir A takım oyuncusu da maalesef olması gereken düzende ve zaman içinde üniversite eğitimini alamıyor veya tamamlayamıyor. Bu süreçte oyuncular ve aileler, sistemin daha iyi olduğu Avrupa veya ABD’yi tercih ediyorlar.
 
Bu noktada parçası olmaktan mutluluk duyduğum BİDEV'in (Basketbol İçin Destek ve Eğitim Vakfı ) kurulması ve daha da büyümesi ile  birlikte bu anlamda çok güzel işlerin ve projelerin hayata geçeceğini düşünüyorum. 
 
Buradaki amacımız sadece basketbolcu yetiştirmek değil, etik değerlere bağlı, eğitimli, nitelikli problem çözme yeteneği yüksek sporcuların gelişimini sağlamak... Ülkemize gelen her yabancı takım arkadaşımız gibi bizde kendi ülkemizde üniversite mezunu sporcularımızın sayısını arttırmayı ve basketbol kariyerlerinin sonrasında ki hayatları için onları daha donanımlı bir şekilde hayata hazırlamayı hedefliyoruz.
 
ANTRENÖR OLARAK KATKI VERMEK İSTERİM...
 
- A Milli Takım ve kulüpler bazında kazandığınız başarılar ve Olimpiyatlar'da forma giymiş bir sporcu olarak basketbolun içerisinde kalmanız adına planlarınızı ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

 
- Gerçekten çok güzel bir kariyerim oldu çok şükür... Emeklerimin ve yaptığım fedakarlıkların karşılığını manevi ve maddi olarak fazlası ile aldım. Ve şimdi basketbola geri ödeme zamanımın geldiğini düşünüyorum. Bunun üzerine düşünüp kendimi dinlemek için fırsatım oldu. Fikir aldığım ve çok destek gördüğüm antrenör ve yöneticilerim var. 
 
Basketbola nasıl faydalı olabilirim, beni ne mutlu eder? Bunu bulmak ve emin olmak istedim. Basketbolun içinde yaşanmışlıklarım ve tecrübelerimle birçok alanda katkı verebileceğime inanıyorum; ama ben antrenör olarak katkı vermek istediğime karar verdim. 1 buçuk senedir kendimi bu konuda geliştirmek için hem iletişim ve liderlik becerileri hem de yabancı dil üzerine eğitimler aldım. 
 
Pandemide antrenör seminer ve klinikleri, bireysel gelişim antrenmanları üzerine eğitimler aldım ve dünya basketbolunu yakından takip etmeye çalıştım. Hem altyapı hem de profesyonel oyunculara bireysel ve takım antrenmanları yaptırarak, saha içindeki tecrübemi arttırmaya çalıştım. Ve bunu sürekli yapmam gerektiğini kendimi geliştirmek ve yenilemek gerektiğinin de farkındayım.
 
DOĞRU BİR ORGANİZASYONDA GÖREV ALABİLİRİM
 
- Peki gelecek sezon sizi herhangi bir kulüp ya da milli takımlarda antrenör olarak görebilecek miyiz? 

 
- Ben öncelikle antrenör olarak kendi gelişimim için yurt içi ve yurt dışı planlarımı gerçekleştirmek istiyorum ve şu an buna odaklandım. Yurt dışında milli takımlarında senelerce beraber görev aldığım yabancı arkadaşlarım, basketbolu bıraktıktan sonra hemen kulüp yada milli takımlarında görev yapmaya başladılar ve önemli destek gördüler. 
 
Eski takım arkadaşlarımızdan bazıları milli takımlarda görev yapıyorlar ve bu beni çok mutlu ediyor. Onlara sabırla şans verilmesi gerçekten önemli... Bunun artarak devam etmesini ve kulüpler bazında da daha fazla kadın sporcunun görev almasını diliyorum. 
 
Kulüp ya da milli takım diye düşünmedim; ama kulüp yapısı olarak doğru, vizyonu ve hedefleri olan bir organizasyonda görev yapmak isterim.

YORUMLAR

  • 0 Yorum