Melda Yakupoğlu

Melda Yakupoğlu


Kıskançlık ve kıyas

02 Eylül 2024 - 14:42 - Güncelleme: 02 Eylül 2024 - 14:47

"Hayatın her alanında olduğu gibi sporda da insanlar birbirini kıskanıp kendilerini kıyaslayabilirler. Bu kıskançlık ve kıyas takım içi aidiyeti azaltabilir, başka takıma transferler başlayabilir. 'Önüne geçilmezse neler olur ve uzun vade de performansı nasıl etkiler?' gelin birlikte göz atalım..."

Herkesin hayatında kendisine rol model aldığı birileri vardır elbette. Bu belki iş yaşamınızda, belki sosyal hayatınızda veya yaşamınızın çeşitli alanlarından olabilir. Kimisini beğenip örnek alabilirsiniz, kimisini kıskanabilirsiniz, kimisi için "onda var bende neden yok?" diyerek sorgulamalara girebilirsiniz. Kimi duygularınız daha pozitif olurken, kimi duygularınız ise daha negatif ve yıkıcı hatta hayatınıza zarar verebilecek nitelikte olabilir. 

Bazı insanları fiziği ve dış görünüşüyle, bazılarını zenginliği ile, bazılarını popülerliğiyle kıskanabilirsiniz. İşte bu duygular bütün yaşamınız içerisinde olabilirken sanıyor musunuz ki spor camiası içerisinde olmuyor? Spor alanında da insanlar birbirini kıskanıyor. Bu kıskançlığın ne olduğuna ve uzun vade de performansa nasıl etki ettiğine bir göz atalım.

Örneğin bir maç yaşadınız, öncesinde sürekli antrenmanlar ve sıkı çalışma ile kendinizden iyi sonuçlar beklerken karşılaşma içerisinde olumsuz bir performans sergilediniz. Ancak takım arkadaşınızın sizden daha az çabalayarak daha iyi sonuçlar çıkardığını ve karşılığında da takım koçu ve yönetim tarafından övgü ile maddiyat olarak beslendiğini gördünüz. Ne hissederdiniz? 

Yine başka bir örnek, bir takım içerisinde performans gösteriyorsunuz, bir başka takımdan sporcu arkadaşınız sizinle hemen hemen aynı performansı göstermesine rağmen o takımda kendisini daha çok ait hissediyor ve yine maddi, manevi olarak daha çok karşılık alıyor. Ne hissederdiniz?

Diğer örnek ise, takımda hepiniz eşit şartlarda olsanız bile bir arkadaşınız aranızdan sivriliyor ve sosyal medyada, seyirciler arasında fenomen oluyor. Siz ona göre daha az tanınır oluyorsunuz, aslında benzer payda bulunsanız da gün sonunda bütün popülerlik meyvelerini o topluyor. Peki bu durumda ne hissederdiniz?

Benzer örnekler türetilebilir. İşte bu tarz durumlarda sporcular birçok karmaşık duygular hissetmektedir. Kıskançlık, özenme, haksızlığa uğramış hissetme, kendini suçlama, yargılama gibi negatif duygular yanında bazen de tükenmişlik, haset, nefret gibi duygular bile görülebiliyor. İşte bu hisler bazen kişilerin arkadaşlarına negatif olarak dolmalarına ya da takımlarına olan aitlik hissiyatlarının azalmalarına neden oluyor. Bu aidiyet azaldığında ise başka bir takıma transfer olmak isteme, hakkının karşılığını almaya çalışma gibi davranışlarda bulunabiliyorlar. Bu durumlar bazen gerçekten iyi performans gösteren ve başarılı sporcuların başka takıma geçerek kaçırılmasına ya da yeterince ödüllendirilme sağlanmadığında hakkının karşılığını alamadığını düşünüp hayal kırıklığı yaşamalarına neden olabiliyor.

Bu tarz durumların oluşmaması için takım içerisinde daha adil bir ortam sağlanması gerekmektedir. Kıskanma dengesinin sağlanması gerçekten önemlidir. Çünkü kişiler genellikle başarılarını kendi performansları ve skalaları ile karşılaştırmak yerine hep başkasını referans alarak, adaletsiz karşılaştırmalar yaparak kıyaslama eğiliminde olurlar. 

Yetişme tarzı olarak bile büyürken aileler çocuklarının başarılarını diğer kardeşlerle, sınıf arkadaşları ile kıyaslabilirler. Bu şekilde bir büyüme tarzı olan sporcu doğal olarak kendisini bir başka sporcu ile kıyaslamaya sokacak belki de kendisine acımasızca davranacaktır. 

Bu durumların olmaması için neler yapılabilir?

Antrenmanlarda vurguyu kişinin kendi başarı profili içerisinde yapması gerektiğini anlatmak. "İlk zamanlarda nasıldım, şimdi nasılım ve neleri geliştirmem gerekli" diyerek kişisel analiz yapılmasını sağlamak. 

Takımda zaman zaman başka kişilerin ön plana çıkabilmesine olanak vermek, maçların durumuna göre sık sık oyuncu değiştirerek diğer oyuncuların da maça girebilmesine ortam sağlamak. 

Sadece bir kişinin değil de diğer bütün herkesin PR - reklam çalışmalarını yapmak ve sırayla öne çıkarmak, sosyal medyada ya da televizyonda hepsine sırayla yer vermek.

Sporcuların başarısızlıkları olsa bile takım olarak onlara sahip çıkmak, devam eden duygusal karışıklıklarda sporcuların destek almasına yardımcı olmak, teşvik etmek onların motivasyonlarını arttıracak ve dengeyi sağlayacaktır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum