"Ülkece yaşadığımız felaket, yazılara sığamayacak kadar büyük ve hemen iyileşmeyecek kadar derin... Temennimiz 'hep birlikte' iyileşebilmek. Tekrar başımız sağ olsun..."
Öncelikle Kahramanmaraş, Hatay ve birçok ilimizde meydana gelen depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Yakınlarını, sevenlerini kaybedenlerin ve memleketimizin başı sağ olsun. Bu süreçteki tüm haberler gerçekten yürekleri acıttı.
Binlerce kişi hayatını kaybetti ve yitirdiklerimizin arasında nice sporcularımız da vardı. Ben de bu ay yazımı sporcu kayıplarımıza ithaf ediyorum. Yaşanan deprem ile ilgili son zamanlarda toplum olarak kaygılarımız arttı. İnsanlar bambaşka illerde olsalar bile bizzat kendileri bu depremi yaşamışlar gibi etkilendiler. Televizyon karşısında kurtulanları bekleyip, mucize olması için sürekli dua ettiler, yardım gönderdiler ve hatta bizzat destek için bölgeye gittiler.
Bu dönemde insanlar tarafından güvenilir isimler olarak görülen sporcular, yardım toplama ve kişileri bütünleştirme de önemli rol oynadı. Hangi branş ya da takım olduğundan bağımsız herkes bir araya gelerek destek olmaya çalıştı. Sporcular meslektaşlarını da kaybetmenin derin yasını tutarken, bundan sonrası için de kaygılanmaya başladılar. Maç için bölgede bulunan spor takımının otelinin çökmesi üzerine enkaz altında kalması, bundan sonra liglerde şehir şehir gezmek zorunda kalan sporcuları endişelendirmeye başladı.
Evlerinden her ayrıldıklarında son seyahatleri olacakmış gibi korku duyuyorlar. Bu yüzden deprem korkusu ve kaygısını azaltacak bazı hususlardan bahsedeceğim. Eğer depremzedelere bu süreçte destek olmak isteyen bir sporcuysanız, onlarla karşılaştığınızda öykülerini anlatmalarını istemeyin. “Olay nasıl oldu, bu sırada neredeydin, nasıl kurtuldun, yakınlarına ne oldu?” gibi sorular onların olayı yeniden yaşamasına neden olur ve bu kişileri travmatize edebilir... Eğer onlar isterse yaşadıklarını paylaşabilirler. Anlattıklarında da onları dinleyip 'yanındayım' mesajı verin. Tutamayacağınız sözler vermeyin ve bu yardım etme sürecinin uzun vadeli olacağını bilin. Çocuklarla bol bol oyun oynamaya çalışın. Onların yası anlatma biçimi oyundur. Size hayranlık duyan çocuklar, bu dönemde sizi yakınlarında görürse mutlu olurlar.
Eğer deprem yaşamış bir sporcuysanız, öncelikle bilmelisiniz ki bir kişinin iyi hissedebilmesi için fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Yeme, içme, barınma, güvende hissetme gibi önemli birincil ihtiyaçları karşılanmadan; duygusal olarak iyi hissedebilmenin imkanı yoktur.
Maslow’un ihtiyaçlar piramidinde bu fiziksel ihtiyaçlar, piramidin en alt kısmını kapsar; yani bunlar karşılanmadan duygusal ihtiyaçların giderilemeyeceğini söyler. Deprem konusunda öncelikle ihtiyaçlarınızın giderilmesi ve güvende hissetmeniz önemlidir. Yasın evreleri şöyledir; önce kişiler inkar edebilir, öfkelenebilir, isyan edebilir, depresyona girebilir ve ardından da kabullenmeye başlayabilir. Deprem çok ciddi bir yas oluşturur. Kimi insan ailesini, kimisi evini, kimisi çocukluğunun geçtiği sokakları, anıları, umudunu kaybetti.
Yas tepkisi sadece yakınlarınızı kaybedince ortaya çıkmaz. Bazen geleceğe dair güvende hissetme umudunu kaybetmek bile yas tepkisi oluşturabilir. Yas yaşayan insanlar ilk önce şok geçirebilirler. Ağlama, öfke, hayata karşı isteksizlik, hiçbir şeyden zevk almama, yalnızlık, çaresizlik, uyku düzeninde bozulma, iştahsızlık gibi tepkiler görülebilir. Bu dönemde beslenme ve uyku düzenine önem verilmesi, toparlanmak açısından önemlidir.
İlk olarak iyi hissedebilmek yerine yemek ve uyku düzeni üzerinde yoğunlaşmak gerekir. Eğer imkan varsa normal rutin düzenlerini sürdürmeye çalışmaları, kendilerini toparlanmaya yardımcı olacaktır. Bir şeylerle uğraşmak; zihnin dağılması, faydalı olduğunu görebilmek ve geleceğe dair umut için yararlı olacaktır. Eğer haberleri izleyip ikincil travma yaşıyorsanız, yaşamınızı ertelememeye çalışın. Bunun haksızlık olduğunu düşünüp işlerinizi erteleyebilirsiniz.
Bu ruh hâli içerisinde her şeyi yapmak size zor gelecektir. Hatta yaşamdan keyif aldığınız anlar için bile kendinizi suçlayabilirsiniz. Bu durumlarda insanlar suçlu olmasalar bile öyle hissederler. Duygularınızın farkına vararak, onları kabullenerek işe başlayabilirsiniz. Bu durumda suçluluk, kaygı, pişmanlık gibi duygular yaşanabilir. Nefes, farkındalık, yaşamın anlamını çıkarma çalışmaları bu dönemde ikincil travmalara iyi gelecektir. Bir anda iyi hissedemeyebilirsiniz, sadece işlerinizi ertelemekten kaçınmak iyi olacaktır. İyi hissedebilmek hemen olmayacak ve zaman alacaktır.
YORUMLAR