"Igor Kokoskov, Avrupa basketbolu bilgisi ve oyun stiliyle Amerikan tarzının çok iyi bir karışımı. Bu bilgi birikimine çok fazla koçun sahip olduğunu söylemek bu dönemde güç. Igor bizimle olduğu için çok mutluyuz ve o önündeki fırsatın farkında..."
- Zeljko Obradovic'in, Fenerbahçe için efsane bir isim olduğunu ifade etmek mümkün. Obradovic döneminden sonra Igor Kokoskov'u göreve getirerek yeni bir maceraya başladınız. Yeni dönemden beklentileriniz neler?
- Obradovic, eşi olmayan bir koç. Bu kadar eşsiz ve efsane bir ismin yerine geçebilecek kişiyi bulmak elbette kolay değil. O bir Fenerbahçe efsanesi ama aynı zamanda kimsenin başaramadıklarını başarmış ve bir daha yapılması güç işlere imza atmış, Avrupa basketbolunun en önemli isimlerinden biri. Bu nedenle Igor Kokoskov gibi bir koçu Obradovic sonrasında göreve getirebildiğimiz için çok şanslı hissediyoruz.
Onun Avrupa geçmişi, Obradovic’le yakın ilişkisi ve daha önce onun asistan koçu olması çok önemliydi. Açıkçası Igor’un NBA’deki durumu nedeniyle bu yaz bizim için bir opsiyon olabileceğini düşünmüyorduk. Ama o, Fenerbahçe gibi bir organizasyonda görev almanın ve EuroLeague’de en büyük hedefler için mücadele etmenin değerini anladı.
Yine de bu, beklediğimiz bir durum değildi. Sürecin böyle sona ermesinden ve Igor’un yeni dönemde bizimle olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Şimdi Igor’un kendi felsefesini ve son 20 yıldaki tecrübelerini takımımıza yansıtmasını bekliyoruz. Bence Kokoskov, Avrupa basketbolu bilgisi ve oyun stiliyle Amerikan tarzının çok iyi bir karışımı ve bu bilgi
birikimine çok fazla koçun sahip olduğunu söylemek güç.
Elbette değişiklik zaman alacak. Elbette adaptasyon gerekecek. Ama Igor bizimle olduğu için çok mutluyuz. Igor, önündeki fırsatın farkında. Biz de bu yeni süreçte onun Fenerbahçe basketbolu için bir şans olduğunu düşünüyoruz. Onun takımının parkeye nasıl bir basketbol koyacağını merakla bekliyoruz.
KOKOSKOV OLMASA ERDEM CAN DA BİR TERCİHTİ
- Erdem Can, Obradovic ve sizinle birlikte en başından beri görev yapıyor. Bu dönemde de adı başantrenörlük pozisyonu için geçmişti. Erdem Can ve onun organizasyonunuzdaki rolüyle ilgili neler söylemek istersiniz?"
- Erdem Can, bana göre Avrupa’daki en iyi genç koçlardan biri. Sadece Türkiye’de değil, Avrupa’daki her seviyede kaliteli genç bir koç olarak görev alabilir. Bence er ya da genç bu şansı da yakalayacak. Çünkü kimse onun basketbol bilgisinden, çalışma disiplininden ve oyuncularla hem saha için hem de saha dışındaki iletişim becerisinden şüphe edemez.
Organizasyon olarak onun gibi birine sahip olduğumuz için şanslıyız. Çünkü Erdem Can sadece takımın saha içindeki ihtiyaçlarını karşılamakla yetinmiyor. Aynı zamanda takımın farklı alanlardaki görevlerini de sorumluluk alarak yerine getiriyor. Altyapı programımız ve bu programda alınan kararlar ile tüm oyuncu izleme faaliyet lerimizde de kendisinin emeği var.
Aynı zamanda Erdem Can ile Igor Kokoskov arasında güçlü bir ilişki olduğunu bilmek de bizim için önemli. Bunun geçiş döneminde işlerin bizim için daha kolay ve sorunsuz olmasını sağlamasını bekliyoruz. Tekrar belirtmem gerekirse; Igor Kokoskov’u takımımızın başına getirebilmek bizim için beklenmedik bir şanstı. Ama böyle bir fırsat ortaya çıkmasaydı, Erdem Can da o pozisyon için kesinlikle bir aday olabilirdi.
ÜZERİMİZDEKİ BASKI GEÇMİŞ YILLARDAN FARKLI OLACAK
- EuroLegaue'de birçok takım mevcut kadrosunu korurken Fenerbahçe Beko ise bir yenilenme sürecine adım attı. Bu durumun avantaj ve dezavantajları hakkında neler düşünüyorsunuz?
- Yeni sezon öncesinde birçok takım değişiklik yaşıyor ancak biz kesinlikle daha fazla değişiklik yaşamış takımlardan biri olacağız. Ama biz kendi adımıza bunu bekliyorduk. Hem bütçemizi düşürmemiz gerekiyordu hem de yedi senedir liderliğimizi yapan koç takımdan ayrılmıştı. Dolayısıyla sadece finansallar kaynaklı bir değişim süreci yaşamadık.
Obradovic’in ayrılık kararı da önemliydi. Bu değişim sürecinde bardağın dolu tarafına bakmalıyız. Üzerimizdeki baskı, geçmiş yıllardan farklı olacak. Üzerimizde baskı olmayacağını söylemek istemiyorum. Elbette bir baskı olacak ve bu da bizi motive edecek. Ancak bazı takımlar çok daha geniş kadrolar kurdular. Real Madrid, Barcelona, Milano, CSKA, Efes… Bu takımlar çok fazla yatırım yaptılar.
Ama bizimle ilgili avantaj olan konu; ellerindeki fırsatın farkın ve aç olan bir oyuncu grubuna sahip olacağız. Koç Kokoskov’un da bilgi birikimi ve kalitesi düşünüldüğünde, beklenmedik, insanları şaşırtabilecek bir takıma dönüşeceğimizi düşünüyorum.
Bence insanlar bizim nasıl bir takım olduğumuzu sezon başladıktan sonra anlayacak ve bizi hafife alanlar ciddi hata yapmış olacak. Yeni bir takıma sahibiz ve zamana ihtiyacımız olacak. Ancak doğru takım kimyasını oluşturabildiğimizde, başarıya aç oyuncu grubumuzun enteresan bir sezona imza atacağını düşünüyorum.
HARİKA VE KOLAY TAHMİN EDİLEMEZ BİR SEZON OLACAK
- EuroLeague'de hiç şüphesiz Barcelona'nın yüksek bütçesi göze çarpıyor. Yapılan harcamalar ve bütçe farkı organizasyondaki rekabeti nasıl etkileyecek?
- Aslına bakarsanız Barcelona’nın planlaması Real Madrid’in, CSKA’nın ya da Milano’nun yaptığından çok daha farklı değil. Bu yaz inanılmazdı. Sanki Covid-19 süreci hiç yaşanmamış gibi daha fazla yatırım yapabildiler. Barcelona Pao Gasol’ü alabilse çok daha inanılmaz bir kadroya sahip olabilirdi. Ancak Jasikevicius’u takımın başına getirip Calathes ile imzaladılar. Ellerinde halen Mirotic, Higgins, Hanga, Davies gibi müthiş isimler var.
Real Madrid de çok iyi bir takım. CSKA’ya baktığınızda Milutinov ve Shengelia gibi harika Avrupalı oyuncuları aldılar. Milano’da da Delaney, Hines, Datome gibi isimler var. Bu takımların hepsinin yatırımı daha da arttırdıklarını görüyoruz. Ama aynı zamanda, bu kadar yatırımın karşılığında üzerlerinde daha fazla baskı hissedeceklerini söyleyebiliriz. Kağıt üzerinde bu takımlar birbirlerine çok yakın gözüküyor. Bence harika ve tahmin edilemez bir sezon olacak.
NORMALLEŞME TARAFTARIN SALONA GELMESİ İLE OLUR
- NBA uzun bir sürenin ardından yeni bir format ile geri dönüyor. Bununla ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Basketbol dünyası eski normaline dönüş yapabilecek mi?
- NBA’de hazırlık karşılaşmaları temmuz ayı ortalarında başladı ve ben de bunları takip etmeye çalıştım. Ortada çok uzun bir ara ve maçları kaçıran oyuncular var. Ama sahadaki teknik konulardan bağımsız, taraftarın olmadığı basketbol oyunu kesinlikle farklı bir ürün.
ABD'liler dijital alandaki gelişmelerle farklı bir cazibe ortamı yaratmaya çalışıyorlar. Fakat açık konuşmak gerekirse, Covid-19 ile mücadele edip bu virüsü yenene kadar, bizim alıştığımız normal hayata dönüş mümkün gözükmüyor.
Maçları izlerken sahaya baktığınızda, koçların ve oyuncuların bençteki yerleri vs. gibi çok çok farklı detaylar dikkatinizi çekiyor. Bence bir iyileşmeden söz edebilmek için ilk etapta belirli sayıda taraftarın salonlara girişine hazır hâle gelebilmemiz gerekiyor.
Basketbol ve tüm spor branşları elbette bir gün normale dönecek ama asıl soru “Ne zaman?” olmalı. Çünkü bana göre normale dönüş ancak ve ancak taraftarlı ortamları tekrar sağlayabilmekle mümkün olacaktır. Yalnızca oyuncuların ve koçların seslerini duyabildiğiniz boş salonlara alışmak hiç kolay değil.
NBA’de yaşananları görmek bizim için önemli oluyor. Çünkü günün sonunda önümüzdeki resmin nasıl olacağını bilemiyoruz ve hem EuroLeague’de hem de yerel liglerde çok değişik bir sezon bizi bekliyor olacak. Ama ben pozitif düşünmeye çalışıyorum. Ancak bu sezon yaşananları göreceğiz ve bir sonraki sezonun 'normal' ortama çok daha yakın olmasını umacağız.
Covid-19 ile savaşmaya devam etmeli ve bu mücadeleyi kazanmalıyız. O gün gelene kadar ise imkânların el verdiği en iyi koşullara uymaya çalışacağız.
YORUMLAR