"İngiltere'ye baktığımız zaman 3-5 yıl içinde Arsenal, Liverpool, Manchester United gibi takımlardan biri EuroLeague'den wild card alabilir. Avrupa'da iş fırsatlarının geliştiğini düşünüyorum. Bu yüzden birçok futbol kuruluşunun 'Hey basketbol nasılsın?' diyeceğini düşünüyorum. Çünkü basketbol takipçi kitlesi bakımından en çok izlenen ikinci takım sporu konumunda..."
- Çok az kayıpla neredeyse en iyi başlangıcı yaptığınız bu sezonu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Sezona iyi başladık. Bu takdir edilecek bir şey ancak heyecana kapılmamak lazım; çünkü önümüzde uzun bir sezon var ve hazır olmak daima önemli. Ama şu anki durumumuza bakıldığı zaman muhtemelen beklenenin üzerindeyiz. Dengeye sahip bir şeyler görmeyi daima istemişimdir. Bu yüzden takımın sahada verdiği geri dönüşten dolayı mutluyum.
Özellikle de Ennis'in yokluğunda Sloukas ya da Melih ile o boşluğu doldurabiliyoruz veya Vesely'siz bir deplasman maçını kaliteli basketbol oynayarak kazanıyoruz. Bu yüzden sahada belli bir birlikteliği yakaladığımız zaman daha güçlü oluyoruz. Savunmada iyi bir çaba gösterdiğimiz zaman işler daha da iyi oluyor. Euroleague'de ve Süper Lig'de de savunma konusunda zirvede yer alıyoruz, bu gurur verici. Şu an yüzler gülüyor bu doğal, ama işler henüz bitmiş değil. Önümüzde uzun bir yol var, ama bu yola başlamak için gayet iyi bir çizgideyiz.
BAŞARIMIZIN SEBEBİ İSTİKRAR
- Geçen dört yılın ardından Fenerbahçe'nin Olympiakos, Real Madrid veya CSKA gibi bir Final Four takımına dönüştüğünü gördük. Bu süreci sürdürülebilir kılmak için hedefleriniz neler?
- Başarının sürdürülebilir olması pek çok farklı etkene bağlıdır. Olay sadece bütçe meselesi değil; oyuncular, antrenörler ve personel dahil bütün parçaların kalitesi, başarıyı belirler.
Bence Fenerbahçe'nin başarısı da bu durumu istikrarlı olarak sürdürmesi ile ilişkili. Son dört yıl Final Four'da yer aldık ve son üç yılda da final oynadık. Hedefimiz diğer 15 takımında olduğu gibi yine Final Four'da yer almak. Son dörde kalmak otomatikman gerçekleşmiyor. Bu yüzden stratejimizi doğru belirlemeli ve belli bir çizgide devam etmeliyiz.
Final Four sadece bizim değil her takımın ana hedefi. Ancak bizim bu arenada sürekli üst sıralarda yer almamız tabii ki gurur verici. Bütün personelimiz, oyuncular ve taraftarlar bizim başarımıza belli bir boyut getirdi. Aralık ayında sosyal medya rakamları, taraftarın ciddiyetini bir kez daha ortaya koyuyor.
Her sezon mükemmel olmak için sürekli çabalıyoruz, son dörde kalmak için büyük bir çaba harcıyoruz; ancak yine de hatırlatmakta fayda var, bu oyunda şansınız da olmalı ve otomatik olarak Final Four'a gidemiyorsunuz.
Barcelona ve Maccabi gibi takımların geçmişine ve şimdiki durumlarına baktığımızda dediğimi daha iyi anlıyoruz. 16 takımda aynı hedef uğruna savaşıyor. Biz neye ulaşmak istediğimizi biliyoruz. Avrupa'da mükemmel bir tutarlılık için mücadele ediyoruz.
YETENEKLİ OYUNCUYU ADAPTE ETMEK DE ÖNEMLİ
- NBA'den oyuncu transfer ederken nelere dikkat ediyorsunuz?
- İlginç bir soru. Bana kalırsa analiz, her zaman bir başka unsura dayanıyor. Bu iş sadece yetenek ile alakalı olmaz. Antrenörle ve menajerler yetenekleri yönetme konusunda iyi olmalı. İyi bir başlangıç için bu gerekir. Ama yetenekli oyuncular ilk kez geldiğinde, onları takıma adapte etmek özellikle önemlidir.
Oyuncunun sahip olduğu potansiyeli ve arka planındaki kişiliği kavramak önemli. Sadece farklı basketbol oynatmak değil, farklı bir yaşam için de mental olarak yardımcı olmalısınız. Takımda rahat olmalılar. Çünkü günün sonunda kimyalar uyuşsun ve huzur sağlansın istiyoruz.
NBA'den oyuncu alınırken bu veriler kullanılmalı; video izledin, oyuncuyu özel hayatında gördün. Oyununun dışında kişiliğini de doğru analiz etmek gerekir. Ve tabii ki oyuncunun arzularını da anlamak lazım; başarıyı ne kadar istiyor? Tecrübesi ne kadar elverişli? Bunlara hazır olmak gerekiyor.
EFES DE FINAL FOUR OYNAYABİLİR
- Anadolu Efes'in bu seneki EuroLeague performansı ve Final Four şansı hakkındaki düşünceleriniz neler?
- Anadolu Efes bana kalırsa iyi bir iş yaptı. Bu yıl kaliteli bir oyuncu grubu oluşturdular. Değişik tarzlarda ve görevlerde kullanabilecekleri oyuncuları var. Kesinlikle Final Four şansları var. Sıralamaları da bunu mümkün kılıyor ve iyi bir basketbol oynuyorlar. Geçen yıla kıyasla büyük bir adım attılar. Bu sadece bütçe kaynaklı değil; aynı zamanda doğru grubu bir araya getirmenin sonucu. İlk üç ayda çok temiz basketbol oynayan bir Efes gördük.
JUVENTUS İŞİ SÖYLENTİ GİBİ DURUYOR
- Juventus'un basketbola yapacağı söylenilen atalım Avrupa basketbolunda nasıl bir etki yaratacaktır?
- Bence bu daha çok bir söylenti gibi duruyor. Onların futbolda daha büyük bir marka değeri olması bu söylentileri ortaya çıkartmış olabilir. Basketboldaki büyümeyi göz önünde bulundurursak, söylediğim gibi Barcelona ve Real Madrid, tıpkı basketbolda olduğu gibi futbolda da gücün en büyük sahiplerinden.
EuroLeague'e ayrılan harcamaların artması, çok sayıda takipçisi olan bir kulübün kendini başka branşlarda da geliştirme isteğinden kaynaklı olabilir. Spor alanında iş dünyasından çok fazla insan yer almaya başladı ve bence Juventus söylentilerinin çıkış kaynağı da bu... Ama Bayern örneği de günümüzde mevcut. Onlar da bir basketbol temeli olmadan bir işe atıldı; ancak rekabetin içinde yer almaya başladılar ve bu son örnek değil.
İngiltere'ye baktığımız zaman 3-5 yıl içinde wild card sahibi bir takımları olabilir. Bunlar Arsenal, Liverpool, Manchester United gibi takımlardan biri olabilir. Çünkü bu takımlar birçok markayı bir araya getirebilen finansal gücü olan takımlar. Avrupada iş fırsatlarının geliştiğini düşünüyorum. Bu yüzden birçok futbol kuruluşunun "Hey basketbol nasılsın?' diyeceğini düşünüyorum. Çünkü basketbol takipçi kitlesi bakımından en çok izlenen ikinci takım sporu konumunda.
YORUMLAR