Büyük hayal kırıklığı

Türkiye erkeklerde altyapıda ilk kez B Ligi'ne düştü... U20 Avrupa Şampiyonası'nda beklentilerden uzak kalan ay yıldızlı gençler, hüsran yaşattı. 
 
Söze nereden nasıl başlanır bilemiyoruz... Her sene daha da kötüye giden altyapımımızdaki bu olanlar biz basketbolseverleri derinden üzüyor. Altın jenerasyonlardan, ABD’ye kafa tutan milli takımdan İzlanda’ya mağlup olan takıma nasıl ne zaman evrildik hiç bilmiyorum!
 
Büyük umutlar ve hevesle başlayan Polonya’daki U20 Avrupa Şampiyonası, Türkiye adına tam bir hayal kırıklığı oldu. Erkekler altyapıda ilk kez B Ligi'ne düştü Türkiye... U20 dediğimiz birkaç seneye A Milli’de olmasını beklediğimiz oyunculardan kurulu takımımız... Günbegün geriye gidişe şahit olmak basketbolumuzun geleceği açısından da endişe verici.
 
Turnuvadaki ilk maçında gençlerimiz Belçika’yla karşılaştı. Serbest atış çizgisinde sadece 4 isabet bulan Türkiye, yayın gerisinden de 6/32 gibi korkunç bir yüzdeyle karşılaşmayı tamamladı. Son 2 dakikada karşılaşmayı kazanma fırsatı eline geçti ama Karahan Efeoğlu’nun şutları isabet bulamadı ve ilk maçı 64-62 kaybetti ay yıldızlılar. İlk karşılaşmada mağlubiyet haricinde sahada turnuvaya hazır bir takım görememiştik. 
 
İkinci maçta ise Makedonya karşısında moral bulan gençler sahadan 90-55 galibiyetle ayrıldı. Bu galibiyet ilk karşılaşmadan sonra ilaç olmuştu. Gruptaki son mücadelede ise İspanya ile karşılaştı Türkiye... En iyi oyununu ortaya koysa da mağlubiyetten kaçamadılar: 81-73. Hücum ribaundlarına çözüm bulunamaması yenilgiyi de beraberinde getirdi. İspanyollar 22 hücum ribaundu alırken Türkiye, sadece 3 hücum ribaundu alabildi. Mücadelede ay yıldızlılar adına tek pozitif gelişme Melih Tunca’nın mükemmel performansı'ydı. (25 sayı, 6 asist, 2 top çalma, 25 VP)
 
Top 16’da ise Litvanya ile eşleşti Türkiye... Gruptaki son maçta ivme yukarı çıksa da kaybedilmişti. Bu yüzden bu karşılaşmada nasıl bir mücadele ortaya konulacağı merak uyandırıyordu. Eğer kaybedilirse Türkiye'nin eleneceği bu kritik mücadeleden 79-63 ile mağlubiyetle ayrıldı kırmızı beyazlılar. Ribaund alamamayla şut sokamama sorunu bu kritik sınavda da sürdü ve Türkiye turnuvada bambaşka bir yolda buldu kendini; kümede kalma.
 
Evet madalya umuduyla çıkılan bu yolda kümede kalma mücadelesi verilmeye başlandı. Çünkü klasman maçında İsrail’e 113-81 yenilerek işleri çok zora sokmaya başladı Türkiye. Ancak ay yıldızlılar Karadağ karşısında 85-57 kazanarak A Ligi'nde kalmak için mücadelesini sonuna kadar sürdürdü.
 
Ancak turnuvanın son gününde İzlanda ile karşılaşan gençler, kaybedenin B Ligi'ne düşeceği maçı 96-95 kaybederek turnuvayı 14. sırada tamamladı ve bu sonuçla B Ligi'ne düştü.
 
Bu sonuç, bu turnuvadaki eksiklerimiz, hatalarımız geleceğimiz açısında endişe verici oldu. Ve erkekler altyapıda ilk kez B Ligi'ne düşüldü. Umarız bu ilk ve son olur…
 
KÜRSÜ
Altın: Fransa
Gümüş: Slovenya
Bronz: Yunanistan
 
KRİTİK İSPANYA GALİBİYETİYLE KÜMEDE KALAN U18'LER...
 
Türkiye, U18 Erkekler Avrupa Şampiyonası’nı iyi bir sonuçla tamamlayamasa da B Ligi'ne düşmemiş olması tek teselliydi. Dünya 3’üncüsü olan U17 Milli Takımı'ndan Kaan Onat ve Derin Can Üstün’ün de kadroda olduğu turnuvaya 81-73'lük Almanya mağlubiyetiyle başlandı. Maç boyunca rakibin fiziksel üstünlüğü karşısında ezilirken dar rotasyon tercihi de Türkiye'yi mağlubiyete itti.
 
Gruptaki ikinci karşılaşmada ise 77-73'lük Belçika yenilgisi geldi. U20’de olduğu gibi buradaki en büyük sorun da hücum ribaundlarını alamamak oldu. Belçika maçı 18 hücum ribaundla tamamlarken ay yıldızlılar 9'da kaldı. Gruptaki son mücadelede ise Hırvatistan’a 87-79 yenilerek grubu galibiyet alamadan tamamladı Türkiye... Bu aşamada iliklere kadar B Ligi korkusu sarmaya başladı. Altyapıda bu kadar sahada etkisiz kalan, mücadelede zorlanan bir milli takım izlememiştik. Bu üst üste kötü başlanan turnuvalar keyifleri kaçırmıştı.
 
Top 16’da ise Fransa ile eşleştik. Kendi grubunun 1’incisi Fransa karşısında zorlanacağımız belliydi ve öyle de oldu. Fransızlar karşısında nerdeyse hiç varlık gösteremedik ve 92-58'lik mağlubiyet geldi. İşte artık korktuğumuz başımıza gelmişti. Artık yeni rotamız A Ligi’nde kalmaya evrildi ve herkesi düşme korkusu sardı…
 
Klasman maçında İspanya karşısında ise bu turnuvadaki en iyi oyununu ortaya koyan bir milli takım izledik. Bu oyunla turnuvaya başlasaydık kim bilir nerede nasıl olurdu milliler… İspanya’yı 84-68 yenen gençler, küme düşmekten de bu sonuçla kurtuldu. 
 
9-12 klasman grubunda Yunanistan’a 81-61 kaybeden milliler, son maçta ise 11-12’cilik için parkeye çıktı ve Letonya ile karşılaştı. Rakibine fark atarak karşılaşmadan 89-66 galibiyetle ayrılan ay yıldızlılar, turnuvayı da 11’inci sırada tamamladı.
 
KÜRSÜ
Altın: Almanya
Gümüş: Sırbistan
Bronz: Slovenya
 
YILDIZLARDA KUTLUAY İMZASI
 
Üst üste turnuvalarla yoğun geçen bu yaz ayında Yıldız Milliler, kapanışı Avrupa Şampiyonası'yla yaptı. Efsane basketbolculardan İbrahim Kutluay'ın oğlu Ömer Kutluay, boy gösterdiği turnuvayı 19 sayı ortalamasıyla tamamlayarak sayı kralı oldu. Ömer Ege Ziyaettin ise 17.7 sayı ortalamasında 5'inci sırada yer aldı.
 
İlk maçta Letonya karşısında savunma kısmında milliler nerdeyse dağıldı... Özellikle ikinci yarı rakibi durduran bir hamle bile yapmakta zorlanan Türkiye, maçı da 90-85 kaybetti. Karşılaşmada gösterdiği 35 sayılık performansla Ömer Ege 35 sayıyla dikkatleri çekmesini bildi. 
 
İkinci maçta ise Finlandiya karşısında baştan sona üstün olan Yıldız Milliler, parkede 84-60 galibiyetle ayrıldı. Bu farklı galibiyet özellikle moral açısından çok kıymetli oldu. 
 
Grubun son karşılaşmasında ise çok iyi mücadele eden Türkiye, İspanya'yı elinden son anda kaçırdı. Bu sefer hücumda tıkanan ay yıldızlılar, savunmada hiç olmadığı kadar iyiydi. Müthiş çekişmeli geçen maçın bitimine 1 dakika kala Anıl Alyanak'la 58-56 öne geçti Türkiye. Ancak yayın gerisinden cevap veren İspanyollar karşısında bir de top kaybı yapınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu: 64-59. 
 
Top 16'da Litvanya gibi güçlü bir rakiple eşleşildi. Ancak mücadelenin başından sonuna kadar farklı üstünlüğü bırakmayan Türkiye, karşılaşmadan 77-68 galibiyetle ayrıldı. Ömer Kutluay ise 24 sayı 9 ribaund 8 asistle turnuvanın en iyi maçını çıkardı.
 
Çeyrek final rakip ise Yunanistan oldu. Ancak Ömer Kutluay yaşadığı sakatlık sebebiyle en kritik maçta forma giyemedi ve Yıldız Milliler, rakibine 75-65 yenilerek turnuvadan elendi. Kutluay dışında Ömer Ege Ziyaettin, Anıl Alyanak turnuvada fark yaratan isimlerin başında geldi.
 
Klasman mücadelesinde ise İtalya'ya da 74-62 kaybederek 7-8'incilik maçına çıktı Türkiye... Turnuvanın son gününde Letonya ile karşılaşan milliler, 98-77 mağlup oldu ve turnuvayı 8'inci tamamladı. Ufak bir sakatlığın dengeleri değiştirdiği bir şampiyona oldu. Belki Kutluay sakatlanmasa turnuvayı daha farklı bir noktada da bitirecekti ay yıldızlılar ama umut vadeden gençleri izlemek bile bizi gelecek adına umutlandırmaya yetti. 
 
KÜRSÜ
Altın: Fransa
Gümüş: İspanya
Bronz: Sırbistan
 
BU GENÇLER MADALYAYI HAK ETMİŞTİ

29 Haziran - 7 Temmuz tarihleri arasında İstanbul önemli bir basketbol organizasyonuna ev sahipliği yaptı. Sinan Erdem ve Ahmet Cömert'te düzenlenen U17 Dünya Şampiyonası basketbol dolu bir hafta yaşattı. Öyle ki şehir ya da yurt dışından gelenlerin sayısı azımsanacak sayıda değildi. Özellikle kendi ülkesinin gençlerine destek verenleri gördükçe böyle organizasyonların gençler için ne kadar değerli olduğunu bir kez gördük.
 
Türk Milli Takımı'nın başına ise uzun yıllardır aktif antrenörlük yapmayan Hasan Özmeriç getirildi ve bu gelişme eleştirilerin odağı oldu. Özmeriç'in altyapılara ve yeni sisteme hakim olmadığı söylendi. Ancak herkesin kaçırdığı bir ayrıntı vardı. Hasan Özmeriç uzun yıllardır bir takımın başında değildi evet ama bu onun antrenörlükten uzak bir hayat sürdüğü anlamına gelmiyor. Kendisi Ankara’daki spor okulunda altyapılara uzun yıllardır yakından dokunuyor. Nitekim sonu madalyayla biten bir turnuvayı da geride bıraktık. Demek ki çok da yanlış bir seçim değilmiş! 
 
Şimdi gelelim turnuvaya… İlk maçta maalesef kötü bir oyun sergiledi ay yıldızlılar. Performanslarının çok altında kaldılar ve Yeni Zelanda karşısında tatsız bir mağlubiyetle sahadan ayrıldılar: 114-94. Ama gençlerin heyecanından ilk sınavda böyle bir talihsizlik yaşadığına emindim. Gençler duygularını hep en uçta yaşarlar. Heyecanlandığında da böyle, sevindiğinde de, üzüldüğünde de... Orada o maç onları destekleyen binlerin karşısında heyecanını kontrol edemeyen pırıl pırıl gençler vardı. Zaten ikinci karşılaşmada heyecanı bir kenara bırakıp kendi performanslarını izlettiler. 
 
Turnuvayı 2’nci tamamlayacak İtalya ile karşılaşan ay yıldızlılar, 79-74 ile sahadan galibiyetle ayrılan taraf oldu. Bence turnuvadaki en değerli galibiyetlerden biriydi. Gruptaki son karşılaşmasında da Arjantin’le karşılaşan Türkiye, sahadan rahat bir galibiyetle ayrıldı: 74-51.
 
O ilk maçtaki heyecan olmasaydı belki grubu 1’inci tamamlayıp Son 16’ya daha avantajlı başlayacaktı gençler ama olmadı. Grubu 2’inci tamamlayıp çapraz eşleşmeyle son 16'da rakip Almanya oldu. Artık grup aşamasının tamamlanmasıyla vitesi arttırıldı. Daha tempolu daha efektif oyun ortaya koydu ay yıldızlılar... İlk maçtan itibaren harika bir performans sergileyen Kaan Onat yanına Derin Can Üstün’ü de alınca takım bambaşka bir havaya büründü ve 81-54 galip gelen taraf olarak çeyrek finale adını yazdırdı Türkiye... Bu saatten sonra artık herkes madalya hayallerini kurmaya başladı. 
 
Çeyrek finaldeki rakip daha dişliydi. İspanya’yı yenmek için daha fazla efor sarfetmek gerektiğini herkes biliyordu. Gimenez ve Campoy gibi durdurulması gereken kaliteli oyunculara sahiplerdi. Ancak şöyle de bir avantaj vardı. Litvanya hariç çok güçlü rakiplerle karşılaşmayan İspanya’yı çok da alışkın olmadığı sertlikle yenebilirdi Türkiye... Öyle de oldu. Çok zorlanılsa da maç boyunca taraftarın hiç yalnız bırakmadığı gençler, 59-57 ile galip gelerek adını yarı finale yazdırdı.
 
Son 18 saniye ise anlatılamayacak kadar heyecan doluydu. Skor 57-57 iken Derin Can, Villar’dan topu çaldı ve herkes hop oturup hop kalkmaya başladı. Kaan ise 14 saniye kala Rrezon Elezay ile topu buluştu ve Elezay hata yapmayarak en kritik yerde basketi kaydetti. İşte o an maç bitmeden yarı finale çıkılmıştı bile... Tribünlerdeki heyecan ve sevinç, gençlerin gözündeki mutluluk muhteşem bir andı. Tabii ki henüz maç bitmemişti, fark da 2’ydi. Yani her an her şey olabilirdi.
 
İspanya hemen molaya gitti. Moladan sonra üçlük deneyeceklerini tahmin ediyorduk ki öyle de oldu. Ancak tahmin etmediğimiz bir şey daha oldu sahada. Derin Can yaptığı harika blokla o sayıya izin vermedi. Süre de bitti ve gerçekten yarı final artık Türkiye'nindi. Saha içinde ve tribünlerde inanılmaz bir sevinç ve mutluluk vardı. Bu pırıl pırıl gençler madalyayı gerçekten hak ediyordu. 
 
Yarı finalde rakip ise millilerin grup aşamasında yendiği İtalya'ydı. Neredeyse maçın başından sonuna kadar hiç varlık gösteremeden 90-63 mağlubiyet alan taraf oldu Türkiye... Finalde ABD’ye rakip olamamak üzücüydü ama hâlâ madalya şansı sürüyordu. Bu hikâyesi olan turnuva kesinlikle madalyayla noktalanmalıydı.
 
3’üncülük mücadelesinde yine Yeni Zelanda ile karşılaştık. Herkes 'madalya gitti mi?' acaba diye endişelenirken bu sefer işlerin farklı seyredeceğine ve millilerin o parkeden galibiyetle ayrılacağına bu sefer emindim. Ama benim bile beklentimin üstünde biten maçta Yeni Zelanda’yı 101-78 gibi ezici bir farkla yenerek bronz madalyanın sahibi oldu Türkiye! 
 
Finalde ise ABD, İtalya’yı 129-88 yenerek hanelerine bir şampiyonluk daha ekledi. Türkiye ise bu pırıl pırıl gençlerle başladığı hikâyenin sonunu madalyayla bitirmenin mutluluğunu yaşadı.
 
KÜRSÜ
Altın: ABD
Gümüş: İtalya
Bronz: Türkiye