"Baskonia, yıllar önce birçok mutlu sonu birlikte yaşadığı Ivanovic’i tekrar takımın başına getirdi. Yaşanan değişim rüzgârıyla Bask temsilcisi, pandeminin gölgesinde Liga Endesa'da tarihi bir zafere imza attı."
2020 yılını insanoğluna deyim yerindeyse zindan eden koronavirüs, ilk zamanlarda İspanya’yı ciddi anlamda etkilemişti. Öyle ki, İspanya’da ilk günden bu zamana kadar toplam 300 binden fazla vaka görüldü ve 28 binden fazla insan hayatını kaybetti. Bu ciddi sorun, tüm sektörleri, spor organizasyonlarını etkiledi. Ancak ciddi sorunlar yaşayan İspanya, birçok ülkenin yapmadığını yaptı; Liga Endesa’yı yaşanan salgın koşulları altında, özel bir formatta devam ettirdi.
Ligin ilk 12 sırasında yer alan ekipler, 6’şar takımdan oluşan iki grupta mücadele etti. Maçlar, seyircisiz olarak, birçok kulübün hem sportif hem de sağlık açısından salgın koşullarında tedbirli bir şekilde antrenmanlarını yapabileceği, maçlarını oynayabileceği Valencia’daki La Fonteta’da yapıldı.
Liga Endesa’nın final etabında öyle şeyler oldu ki, her takımın hikâyesi bambaşkaydı. Ancak içlerinden öyle bir takım çıktı ki, hepsinden ayrıldı ve bir ucu Türkiye’ye de dayanıyordu. Sezona Beşiktaş’ta başlayan; ancak ne FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde ne de ING Basketbol Süper Ligi’nde, elindeki imkanlar (!) doğrultusunda istediğini bir türlü yapamayan
Karadağlı başantrenör Dusko Ivanovic, Pınar Karşıyaka deplasmanında alınan yenilgi sonrası İstanbul’dan ayrılmıştı. O esnada Velimir Perasovic ile istediklerini bir türlü yapamamış Baskonia da, yıllar önce birçok mutlu sonu birlikte yaşadığı Ivanovic’i tekrar takımın başına getirdi.
Pandemi sürecine kadar ufak kıpırdanmalar yaşayan Bask ekibi, THY EuroLeague’i, 8. sıradaki Fenerbahçe Beko’nun 1 maç gerisinde, 13. sırada tamamladı. Baskonia, pandemi sürecine kadar Liga Endesa’da play-off’un dışında kalma riskiyle de karşı karşıyaydı ve ligin ertelenmesi kararı alındığında 8. sıradaydı.
Daha sonra Bask Keçileri, geçici formattaki lig turnuvasında, A Grubu’nda Barcelona, Joventut Badalona, Iberostar Tenerife, Unicaja Malaga ve Bilbao Basket ile yer aldı. Baskonia, normal sezonda, bu takımlar arasında Badalona (12.) ve Malaga’nın (9.) önündeydi; Malaga ile aynı galibiyet ve mağlubiyet sayısına sahipti. Ancak bu grupta her takım birer kez karşılaştı.
Baskonia, grupta ikinci sırayı garantilediği; uzatmada Unicaja Malaga’yı 87-86 mağlup ettiği maçtan sonrasına kadar çok da kolay karşılaşmalar geçirmedi. Üstelik, Senegalli pivot Youssoupha Fall sakatlanmış, Pierria Henry ve Tornike Shengelia’nın da hafif sakatlıkları bulunuyordu. Zorluklar, zorluklar ve zorluklar…
Keçiler, yarı finalde turnuvaya ev sahipliği yapan Valencia ile karşılaştı. Her ne kadar seyirci olmasa da, şut atılan potalar, zemin, ortam gibi faktörler her zaman bir avantaj sağlar. Bunu bir kenara bırakalım; Baskonia maçın ilk 5 dakikasına Shengelia ile fırtına gibi başlamıştı. Ancak daha sonra işler Valencia’nın istediği gibi gitti ve fark 9 sayıya kadar Yarasalar’ın lehine idi.
Akabinde Valencia kaçtı, Baskonia kovaladı derken, geri dönmeyi başaran Basklar; kıran kırana maçı 75-73 kazanarak, grupta 81-75 yenildiği Barcelona ile şampiyonluk maçında oynama hakkını kazandı.
Final karşılaşması da bambaşka bir heyecandı. Karşınızda, iddialı bir Barça ve böyle bir takıma bu denli bir maçta 7-10 sayı farkla geride olmak, sizin için kırmızı alarmın çaldığı anlamına gelir. Sahada bir sinir harbi, psikolojik mücadele vs. derken, Baskonia yine üçüncü çeyrekte açıldı.
Özellikle Luca Vildoza’nın üçlükleri, Keçiler’in ayakta kalmasını sağladı ve maç son topa kadar geldi. Kritik hatalar, maçın son dakikasına 67-64 önde giren Basklar’ın üstünlüğünü koruyamamasına sebep oldu.
Ancak skor eşitlendikten sonra, Dusko Ivanovic, seti öyle bir işledi ki, Barcelona savunması
topa odaklandı ve o sırada unutulan Luca Vildoza, içeriye yaptığı koşuda topu alıp basketi bıraktı. O basket, Baskonia’nın 69-67’lik galibiyetini ve 10 yıl sonra yine Dusko Ivanovic yönetiminde lig şampiyonluğunu getirdi.
Vildoza da 17 sayı, 4 ribaund, 2 asist, 2 top çalma ve maç kazandıran basketi ile maçın en değerli oyuncusu oldu. Ancak Tornike Shengelia ve Shavon Shields’e de ayrı bir parantez açmak gerekir. Shengelia’nın CSKA’ya, Shields’ın da Olimpia Milano’ya gideceği belli olduğu o süre zarfında, Baskonia için gösterdikleri mücadelelerini ayakta alkışlamak lazım; koydukları karakterler gerçekten büyüktü.
YORUMLAR