NBA’de bazı takımlar vardır ki çıkardıkları efsanelerle, kazandıkları şampiyonluklarla, oynadıkları unutulmaz maçlarla hafızalara kazınır ve bir yer edinir. Lakers, Celtics, Bulls, Warriors, Spurs… Sixers da bunlardan biri. Ya da biriydi…
Dr J.’in 1980’deki inanılmaz ters turnikesi, 1983’te kazanılan son şampiyonluk, Charles Barkley, Allen Iverson gibi ikonik efsanelerin çıkışı… Bunların hepsi, Philadelphia 76ers ile ilgili son 40 yılda akılda kalan güzel şeyler. Bir de geçen sezon Joel Embiid’in MVP olması var. Fakat Sixers’ın son 10 yılda başından geçenler, bir takımın o heyecan verici havasını kaybetmesinden başka bir şey değil. Şimdi, son yıllarda Philadelphia 76ers’a gelen, konuşulan oyunculara bakma zamanı…
JOEL EMBIID (2014- )
Philadelphia 76ers’ta son yılların başrolü. Her şeye rağmen takımda ayakta kalan ismi. 2014 yılında, Andrew Wiggins ve Jabari Parker’ın ardından, Sixers tarafından 3. sırada seçildi. Wiggins ortalama bir oyuncu olarak kaldı.
Parker NBA’den EuroLeague’e gitti. Embiid ise Philadelphia’da yıldız oldu. İlk 2 sezonu ayağındaki sakatlığından dolayı kaçırdı, takımına faydalı olamadı. Kaybolacak derken pes etmedi ve 2016-2017 sezonundan beri takıma liderlik ediyor. Joel Embiid geliştikçe Sixers da yükseldi ama bir yere kadar. Çünkü bu devirde tek oyuncuyla bir takım en yükseğe çıkamıyor. 3. kez son maçta Doğu Konferansı Finalleri’ni kaçırdılar.
2019’da Raptors’a son saniyede kaybettikleri son maç ise en dramatik olanı. Embiid o maç sonrasında gözyaşlarını tutamadı. Takımda dikiş tutturamayan oyuncular, yönetmekte zorlanan koçlar ve facia yönetimlere rağmen o Philadelphia 76ers’ta kaldı ve geçen sezon da 33.1 sayı, 10.2 ribaund, 4.2 asist, 1.7 blok ve 1 top çalma ortalamalarıyla en değerli oyuncu seçildi. Galiba Joel Embiid, kim gelip gitse, o sonuna kadar Sixers için savaşacak gerçek bir savaşçı.
BEN SIMMONS (2018-2021)
Hayaller Allen Iverson, hayatlar Ben Simmons. Tamam, ikisi de çok farklı isimler ama burada anlatmaya çalıştığım şey başka. Simmons ile Iverson tamamıyla zıt tarzda oyuncular ama Simmons, Iverson’dan sonra Sixers’ın umut verici gardıydı. İlk sezonu sakatlıktan dolayı kaçırdı. Sonra ondan bir taşıyıcılık görevi beklendi.
Triple-double performansları yaptı ama üçlüklerin havada uçuştuğu dönemde bir türlü doğru düzgün şut atmadı, şutu istenilen düzeye gelmedi. Performansı da hâliyle geriye gitti. Embiid’in üzerinde bir kambur gibiydi. Bir de bir NBA oyuncusunun yapacağı en büyük hatalardan birini yaptı; Kardashian & Jenner familyasından Kendall Jenner ile sevgili oldu ayrıldı ve yeniden birlikte oldular. Kardashian & Jenner laneti, Ben Simmons’ı da etkiledi.
2022 yılında da takasla Brooklyn Nets’e gitti. Şimdi de Simmons’ın Philadelphia 76ers’a geri dönmek gibi bir isteği var. Eğer dönecekse, Embiid’i rahatlatacak ve verimli olacak şekilde dönsün; zira yine isim olarak Ben Simmons var ama takımı taşıyan sadece Joel Embiid diyeceğiz.
JAMES HARDEN (2022- )
Houston’dan sonra gittiği yerlerde eski günlerini özleyen tecrübeli şutör gard da Philadelphia 76ers’a hem yeni bir umut hem de yeniden diriliş için gelmişti. Ancak bugünlerde görüyoruz ki Harden’ın Sixers dönemi beklediği gibi geçmedi. Şu sıralarda da NBA’de transfer gündeminin öne çıkan isimlerinden. Houston’a geri dönmek gibi bir isteği var.
Şimdi bir mukayese yapsak, James Harden’ı Simmons’a tercih ederim. Tecrübesi ve katkısıyla Embiid-Harden ikilisi Philadelphia’yı daha iyi yerlere getirebilirdi. Doğu’da Konferans Finali’ni de son maçta kaçırdılar. İyi bir ikili olabilirdi ama Harden ve genel menajer Daryl Morey ile aralarında olup bitenler sıkıntılı bir süreç.
Ağustos ayında James Harden’ın sponsoru tarafından, Çin’de düzenlenen bir organizasyonda Morey hakkında, “O bir yalancı. Onun yer aldığı bir organizasyonda asla olmak istemem” demesi de sıkıntıların ne denli ciddi olduğunun bir kanıtı gibi. Ne diyelim… Sixers, son 2 sezon maç başına 21 sayı atan bir tecrübeli yıldız gardı da elinden kaçırdı ya…
JIMMY BUTLER (2018-2019)
Embiid’in yanına denenen bir diğer yıldız isim. Sezon arasında sıkıntılar yaşadığı Minnesota’dan takasla getirildi. İyi de oynasa da sezon sonunda Sixers’tan ayrıldı. Verdiği bir röportajda, Philadelphia’dan ayrılma sebebi ile ilgili, “Bir şeyler oldu. Ne olduğunu söylemeyeceğim, detayına girmeyeceğim ama bir şeyler oldu” demişti. Bu sözler aslında arkada çok sıkıntılı şeylerin döndüğü izlenimini veriyor. Butler da Miami’ye gitti, Heat ile 2 final yaptı, orada gayet mutlu.
FURKAN KORKMAZ (2017- )
Furkan Korkmaz, bu dosyanın en uzun kısmı olacak. Onun nasıl bir yetenek olduğunu biz biliyoruz. Daha yeni yeni çıktığında onun NBA kumaşına sahip olduğunu... Efes’te olmasa da Bandırma’da maç ritmi yakalamasıyla NBA kapısı, onu 2016 yılında birinci turda draft eden Philadelphia 76ers tarafından açıldı. Fakat Furkan, bir hayal kırıklığı olacak Markelle Fultz’un gölgesinde kaldı.
Sixers farklı gardlar draft etti, Furkan’a güvenmedi. 2020 yılının başlarında art arda iki maçta 34 ve 31 sayı attığı karşılaşma oldu ve dikkatleri üzerine çekti. Fakat ne Brett Brown ne de Doc Rivers, tam anlamıyla Furkan Korkmaz’a gereken süreyi, şansı verdi.
Bir ara şans geldi. Simmons - Harden ara sürecinde, çoğunlukla kenardan gelen ve istediği maç ritmini bir türlü yakalayamayan Furkan, eline geçen fırsatta istediği performansı da veremedi, bir düşüş sürecine girdi. Bu sezon Furkan Korkmaz, Philadelphia’dan yüksek bir ihtimalle ayrılacak. Ya takasla ya da serbest oyuncu statüsü. Takas olması en yüksek olasılık.
İsveç ile oynanan 'OIimpiyat Ön Elemeleri' maçı sonrasında, performansı hakkında, “Zamanı geldiğinde kendi performansım hakkında uzun uzun konuşacağım, şu an zamanı değil. Anlatacağım şeyler var” demişti.
Bu anlatacağı şeyler, aslında A Milli Takım’dan ziyade Philadelphia 76ers’ta yaşadığı süreçler ve burada son yıllarda geçiş dönemi üzerine olacak gibi. Jimmy Butler ve James Harden’ın başına ne geldiyse, tahminimce farklı bir şekilde Furkan Korkmaz’ın başına da gelmiş olabilir.
Yani Sixers’ta, oyuncu bazlı bir sorundan çok, değişen yönetimlerin idari sıkıntıları ve sorunları söz konusu. Furkan da takas olup başka bir takıma geçtikten sonra Philadelphia'da ne olup bittiğini açıklayacak bence.
Kestirebildiğim bazı şeyler var. Furkan Korkmaz, bir mukayese yapacak olursak, yetenek, potansiyel ve özgüven konusunda Cedi Osman’dan daha iyi bir oyuncu. A Milli Takım için de bu yaz elinden geleni yapmaya çalıştı ama Sixers yıllardır onu mental anlamda zorlamış.
Furkan Korkmaz’ın Philadelphia’dan ayrılıp kendine yeni bir sayfa açması, en doğal hakkı. Sözüm ona iyi bir yerde körelmek yerine, yeniden doğuş yaşayacağın bir yere geçmek, inanın çok daha iyidir.
Konuşulacak çok şey var elbet. Ama görülen şu ki, Sixers’ta oyuncu bazlı bir sıkıntı yok. Orada işin asıl sorunu, teknik ve yönetimsel beceriksizlik. Hep umutlanıp sonu hüsran olan birçok sezon geride kaldı. Umarım bazı şeylerin farkına varılır. Yoksa oyuncular, yıldızlar, Philadelphia gibi bir markadan neden kaçmak, ayrılmak istesin?
YORUMLAR