Bir Supersonics vardı

Basketbolla ilk tanışmam, 2000 yılında, Playstation 1'deki NBA Live oyunuyla oldu. Tabii, bir çocuk için görseller dikkat çeker. Oyunun açılışında 1999 NBA Finali’ndeki San Antonio Spurs ve New York Knicks takımları yer alıyor ve ev sahibini seçince, doğal olarak Spurs’ten sonra ilerliyordunuz.

Spurs’ten sonra gelen takım, o havalı logosuyla dikkatimi çekmişti. (1995-2001 yılları arasında kullandıkları logo) Evet, o beni etkileyen takım Seattle Supersonics idi...

Geçtiğimiz aylarda, NHL’e (Ulusal Buz Hokeyi Ligi) bir Seattle takımı geleceği söylenmişti. Sock Eyes lakaplı Seattle takımı, 2021-2022 sezonunda lige dahil olacakmış vs. Sonra düşündüm. Aynı zamanda sıkı bir NFL takipçisi ve bu konularla ilgili haberler yapan biri olarak Seattle şehrini düşündüm. NFL’de Seattle Seahawks, Major League Baseball’da Seattle Mariners, MLS’te Seattle Sounders ve WNBA’de de son şampiyon olan Seattle Storm, Washington Eyaleti’nin liman kentini profesyonel liglerde temsil ediyor. Buz hokeyinde de bir Seattle takımı olacak.

Fakat herkesin bildiği gibi, NBA’de bir Seattle özlemi var; Supersonics yok. Özellikle 2010’lu
yıllarda NBA’i takip edenler için Seattle Supersonics’i hatırlatmak gerek…

1967 yılında, iş insanı Sam Schulman’ın kurduğu Seattle Supersonics, özellikle 1970’li yılların sonlarında, Washington Bullets ile üst üste 2 sezon karşılaştıkları final serileri ile ön plana çıkmaya başladı. 1977-1978 sezonunda, Wes Unseld, Elvin Hayes gibi isimlerin olduğu Bullets ile karşılaştıkları ilk final serisini son maçta kaybedip kupaya uzanamayan Sonics, bir sonraki sezon başkent ekibinden rövanşını aldı.

Gardlar Gus Williams ve Dennis Johnson’ın oyunu yönlendirişi, şu an Alba Berlin’in yıldızı olan Luke Sikma’nın babası Jack Sikma’nın pota altı dominasyonu ve daha fazlası, Sonics’in final serisini 4-1 kazanarak NBA’deki tek şampiyonluğuna ulaşmasını sağlamıştı.

1980’li yılların, Seattle Supersonics için pek parlak geçtiği söylenemez. Ancak 80’lerin sonları, kesinlikle ikinci güçlü dönemleri için kritik hamlelerin yapıldığı dönemdir. 1989 yılında Shawn Kemp, 1990’da da Gary Payton’ın NBA Draftı’ndan seçilmesi ve bu iki ismin çevresinde kurulan Sonics, belki de lig tarihinin en underrated 3 takımından biri oldu.

Washington Eyaleti ekibini buna sürükleyen, 1987 NBA Draftı’nda, seçtikleri Scottie Pippen’ı, aynı gün Chicago Bulls’un seçtiği Olden Polynice karşılığında takas edilmesi oldu.

Daha sonra Scottie Pippen, Michael Jordan’ın yanında ikinci adam olarak, 1996’da Sonics’e karşı NBA şampiyonluğu yaşadı. Eğer Pippen takas edilmeyip, üstüne Kemp ve Payton seçimleri olsaydı, şu an 1990’lar için Jordan ve Bulls’u değil, bu üç yıldızın ligi domine ettiği Seattle Supersonics’i konuşurduk.

1990’ların sonlarında Shawn Kemp’in Cleveland’a gitmesiyle eski günlerinden uzaklaşmaya başlayan Sonics, bir daha ihtişamlı bir takım kuramadı.

2000’li yıllarda Ray Allen ve Rashard Lewis’in sırtlamaya çalıştığı Seattle Supersonics, etkili şutlara sahip bu iki oyuncuya rağmen, Los Angeles Lakers ve San Antonio Spurs bir kenarda dursun; Houston Rockets, Phoenix Suns, Dallas Mavericks gibi döneme damgasını vuran takımlara yaklaşamadı.

O dönemde kulübün sahibi, meşhur Seattle kahvecisinin sahibi Howard Schultz idi. (2001-
2006) Sonics’in son dönemlerindeki en büyük hamleleri, 2007 yılında, NBA Draftı’nın 2. sırasından Kevin Durant’i ve 2008 Draftı’nda 4. sıradan Russell Westbrook’u seçmesi oldu.

Fakat 2006 yılında takımı Howard Schultz’tan alan yeni sahip Clay Bennett, 2008 yazında takımı Oklahoma City’e taşıyıp OKC Thunder’ı oluşturdu. Böylece NBA’de Seattle defteri
maalesef kapandı. Ancak son yıllarda, Seattle Supersonics’in NBA’e yeniden dönmesi için kampanyalar düzenleniyor. Bu kampanyaya, Shawn Kemp ve Gary Payton gibi efsaneler de destek veriyor.

Keza OKC’den olaylı bir şekilde ayrılan Kevin Durant de, bu sezon öncesinde Golden State Warriors’ın Seattle’da oynanan hazırlık maçında, oyuncu tanıtımına, 1996 yılında Shawn Kemp’in giydiği Sonics formasıyla çıkmıştı.

Umarım NBA, diğer organizasyonları görür de Seattle Supersonics’in geri dönüşü için yapılan kampanyalara ve çalışmalara destek olur ve tekrardan yeşil sarılı formayı parkelerde görürüz.