Milliler iyi yolda

Yeni bir yapılanmaya giden ve Dünya Kupası elemelerine 2’de 2 ile başlayan Milli Takımımızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Eksileri ve artıları sizce neler?

- Geçen yılki Avrupa Şampiyonası’ndan başlayalım... Bence A Milli Takım mevcut yapıdaki en iyi kadroyla sahada yer aldı. Olağanüstü mücadele etseler de geçiş dönemi yaşandığı için kalite faktörü ortaya çıktı. Benim de çok beğendiğim Ufuk Sarıca ve ekibinin ortaya koyduğu sistem ve agresif oyuncu grubu her takımla başa baş oynadı. Bu işin ilk boyutu...
İkinci boyut ise şu; Avrupa Şampiyonası elemelerinde takımların EuroLeague
ve NBA maçları nedeniyle tam kadro oynamaması rakiplerimiz gibi bizi de etkiledi.

Tam kadro çıkmadığı maçlarda rakibe baskı yapmaya dayanan bir sistem benimseyen ay yıldızılar, eksiklerine rağmen Letonya gibi son yılların gözde takımını yendi. Deplasmanda Ukrayna’yı yenmemizi de olumlu sinyal olarak değerlendirebiliriz. Takıma katılacak yıldız oyuncuların da etkisiyle Türkiye daha kaliteli bir hüviyete bürünecektir.

BENİM DÖNEMİMLE ÇOK FARK VAR

- Sizin döneminizdeki Milli Takım ile bu dönemki milliler arasındaki fark?

- Çok fark var. Benim dönemimde hem NBA de hem de Avrupa’nın önemli liglerinde oynayan çok sayıda oyuncumuz vardı. 3-4 jenerasyonun en iyileri vardı. Orhun Ene, Harun Erdenay, İbrahim Kutluay, Ufuk Sarıca, Hüseyin Beşok ve Mirsad Türkcan’ın olduğu bir jenerasyondan söz ediyoruz.

Sonrasında da Hidayet Türkoğlu, Kerem Tunçeri, Mehmet Okur, Ömer Onan gibi kaliteli oyuncuların olduğu 79 jenerasyonu geldi. Şimdi de takımlarında az süre almasına rağmen önemli performans sergileyen milli oyuncular var. Ama iki milli takımı karşılaştırdığınız
zaman ciddi kalite farkı ortaya çıkıyor.

İşin derinliğine indiğinizde sistemin getirdiği yabancı oyuncu ve yabancı antrenör konusu
ile karşılaşıyorsunuz. Yeni yetişen gençlerin rekabete girememesi de önemli bir unsur...

YERLİLER YETERLİ SÜREYİ ALAMIYOR

- Mevcut yabancı kuralı Milli Takımı ne derece etkiliyor?

- Yabancı kuralı Milli Takımı dolaylı olarak etkiliyor. 6 yabancı kuralının yanında bazı takımlarda Türk vatandaşlığına geçmiş oyuncuların bulunması, yerli basketbolcuların yeterli süreyi almasını engelliyor... Tabii ki sadece bu kuralı suçlamayamayız.

Yabancı antrenör sorununa gelince... İspanya, Sırbistan, İtalya, Fransa, Yunanistan gibi A grubu basketbol ülkelerinde yabancı antrenör için sert kriterler var. Bizde ise yabancı antrenörler elini kolunu sallayarak 3-4 yardımcıyla geliyor. Bu arkadaşları suçlayamayız; ama bir kural koyulmalı. Türk antrenörlerin, yerli oyunculara daha çok güvendiği
ve onlardan verim aldığını görüyoruz. Yabancılar ise onlara verilen hedefler doğrultusunda yabancı oyuncuları tercih ediyor.

Son olarak şunu söyleyeyim; yeni yetişen gençler ‘yabancı kuralı şöyleymiş, böyleymiş’ demeden acımasız bir rekabete girmeli ve kendini ispatlamalı. Sadece takım antrenmanıyla yetinmemesi gereken bu gençlerin, onları harekete geçirecek bireysel gelişim koçlarına da ihtiyacı var.

BGL EN OLUMLU KARAR

- Gençler Ligi projesini nasıl değerlendiriyorsunuz? TBL’deki kadro oluşumları nasıl olmalı? O ligdeki yabancı oyuncu kuralına bakışınız nedir?

- Gençler Ligi'nin Türkiye Basketbol Federasyonu'nun en olumlu kararlarından biri olarak görüyorum bu ligi. İlk yılında eksikler olabilir. Ama bunlar her geçen sezon giderilir. Biraz sabırlı olmak gerek. Bu lig, kulüpleri altyapıya sevk ediyor. Ayrıca yetenekli oyuncular yetiştirmenin yanısıra Türk antrenörlerin de ileriye dönük yolunu açabilir.

Süper Lig’de yer alamayan Türk oyuncuların kendini gösterebileceği bir lig olduğu için bana sorarsanız burada 2 yabancı fazla. Bu ligde hiç yabancı olmasa daha iyi verim alınabilir. Ama kulüplerin isteği üzerine federasyon geçici de olsa böyle bir formül bulmuş olabilir. Yabancıları kısıtlayınca menajerler devreye girip, Türk oyuncuların fiyatlarını arttırıyor. Bu da ayrı bir problem...

FIBA'YI HATALI BULUYORUM

- FIBA ile EuroLeague yönetimi arasındaki çekişme için ne söyleyeceksiniz?

- Bu çekişmeden hem mili takımlar hem de kulüpler etkilendi. EuroLeague, kurumsal olarak düzenini oturttu ve Avrupa’daki her takım orada yer almak istiyor. NBA’den sonra en önemli lig olarak Euro- League gösteriliyor. FIBA bu düzeni bozmak adına milli maç elemelerini yıla yaydı. Eski sistem gibi bu elemeler ile turnuvalar yaz aylarında yapılsa oyuncuların dinlenme şansı olurdu. FIBA’yı hatalı buluyorum.