Tarihini hatırladı | Partizan

Sezonun başında büyük sorunlar yaşayan Partizan, kendi tarihi ve kültürünü hatırladığı son haftalarda aldığı kritik galibiyetlerle toparlanma sinyalleri veriyor. Ancak kadro istikrarı ve oyun planı hâlâ soru işaretleri barındırıyor.

Tarihini hatırladı | Partizan
31 Mart 2025 - 15:13
ALİ BARUTÇUOĞLU

Sezona kabus gibi bir başlangıç yapan Partizan, EuroLeague'in ilk yarısının sonlarına doğru kendi tarihini ve kültürünü hatırlayarak art arda galibiyetler aldı ve play-in yarışında iddialı olduğunu gösterdi. Tabii ki takımın başında Zeljko Obradovic olunca, play-in'in ötesini de hayal etmek kaçınılmaz oluyor.

Bu sezon kurulan kadro ve oyuncuların Obradovic ile uyumu, sezon başında soru işaretleri yaratmıştı. Canlı izleme fırsatı bulduğum Fenerbahçe Beko - Partizan karşılaşmasında, takımın sergilediği oyun ve oyuncuların vücut dili, sezonu erkenden kapatmış bir ekip izlenimi veriyordu. Ancak, ikinci yarının ilk karşılaşmasında yine Fenerbahçe Beko'ya karşı gösterilen mücadele, tüm dengeleri altüst etti.

Takımın, ilk yarının sonunda gösterdiği performansın temel sebebi, bana göre, oyuncuların rollerinin netleşmesi ve Partizan'ın bir guard takımı olduğunu hatırlamasıydı. Carlik Jones (13.6 sayı, 3.4 ribaund, 4.9 asist) ve Duane Washington (9.3 sayı, 0.8 ribaund, 1.9 asist) ikilisi, 1-2 numarada takım için büyük bir kaldıraç etkisi yarattı. Rotasyonda yer alan Frank Ntilikina (7.5 sayı, 2 ribaund, 2.1 asist) ve Iffe Lundberg (8.8 sayı, 2.8 ribaund, 2.5 asist), sezona kötü başlayan ancak zamanla toparlanan bir dörtlü olarak olumlu bir tablo çizdi.

Guardlardan gelen bu katkılar, kısa forvetlerin de takıma daha fazla destek vermesini sağladı. Sterling Brown (10.7 sayı, 2.7 ribaund, 1.6 asist) ve Isaac Bonga (7.2 sayı, 3.8 ribaund, 1.3 asist), kanatlardan önemli katkılar sundu. Ancak takımın en zayıf halkası uzun forvet rotasyonu oldu. Isiaha Mike ve Aleksej Pokusevski, hem hücumda hem de savunmada takım seviyesini yakalayamadı. Öyle ki, 4 guard ve 2 kısa forvetin sayı ortalamaları, bu iki uzun forvetin toplamından çok daha fazlaydı. Ribaund ortalamalarında Carlik Jones ve Lundberg gibi guardların, Mike (2.3 ribaund) ve Pokusevskiyi (2.4 ribaund) geçmesi, ciddi bir problem olarak göze çarptı.

Eğer Partizan, play-in yarışında iddialı olmak istiyorsa, Obradovic'in ya oyun sisteminde değişikliğe gitmesi ya da bir transfer hamlesiyle bu pozisyonu güçlendirmesi gerekecek. Aksi halde, bu zaaflar takımın geleceğini riske atabilir.

5 numara rotasyonu ise oldukça ilginç bir yapıya sahip. Takımın yükselişe geçtiği dönemde bu pozisyondan da önemli katkılar geldi. Tyrique Jones, EuroCup'taki harika performansının ardından Anadolu Efes ile EuroLeague sahnesine çıkmış ancak beklentileri karşılayamamıştı. Sezon başında Belgrad’a gelen Jones, patlayıcı gücü ve atletizmiyle Belgrad Arena'yı coşturabilecek potansiyele sahip olduğunu ilk yarının sonlarında göstermeye başladı. 12.6 sayı, 6 ribaund, 0.8 asist ile sezona kötü başlasa da toparlanmayı başardı.

Takımın bir diğer pivotu Brandon Davies, Avrupa'nın en beğenilen pivotları arasında yer alıyor. Zalgiris Kaunas'ta büyük bir çıkış yakalayan Davies, ardından Barcelona, Milano ve Valencia deneyimleri yaşadıktan sonra Belgrad'a geldi. Sezona oldukça dağınık bir başlangıç yapmış olsa da, ilk yarının sonuna doğru toparlanarak 7.5 sayı, 3.1 ribaund, 1.7 asist ile olumlu bir grafik çizmeye başladı.

Zeljko Obradovic’in takımlarında 5 numaralar her zaman kritik roller üstlenir. Dolayısıyla, Jones ve Davies'in performansı, takımın sezon boyunca ne kadar ileriye gidebileceğini belirleyecek önemli faktörlerden biri olacak.



Rotasyon Dışı Kalan Oyuncular ve Arayışlar

Vanja Marinkovic ve Mitar Bosnjakovic, Obradovic'in planlarını bozan isimler arasında yer aldı. Ancak, Marinkovic oynadığı 13 maçta 7.2 sayı, 1.3 ribaund, 1.2 asist ortalamalarıyla yine de rotasyonda kendine yer bulmaya çalışıyor. Obradovic'in son maçlarda Mario Nakic'i rotasyona dahil etmesi de takım içinde farklı arayışların sürdüğünü gösteriyor.

Genel olarak bakıldığında, Partizan’ın şu anki kadrosu soru işaretleriyle dolu. Yetenekli ama clutch time performansı belirsiz guard rotasyonu, yedeği olmayan pivot ikilisi ve beklentileri karşılayamayan uzun forvetler, takımın önündeki en büyük risk faktörleri olarak öne çıkıyor.
Zeljko Obradovic, bugüne kadar kurduğu her takımda iddialı olmuştur. Takımın sezon başında sıkıntılar yaşaması sürpriz olmadı, ancak Obradovic gibi bir deha, kenarda olduğu sürece çözüm üretme konusunda güven veriyor. Partizan’ın en büyük avantajı, Avrupa’nın en iyi koçlarından birine ve her maç 20 bin taraftarın yarattığı benzersiz bir atmosfere sahip olması.

Sezona sıkıntılı bir başlangıç yaparak geçen yılın yıldızlarını kaybetmenin dezavantajlarını yaşayan Partizan, ilk 10'un dışında da kalabilir, Final Four hedefi için yükselişe de geçebilir. Takımın potansiyelinden çok, çözülmesi gereken sorunlarının fazla olması nedeniyle geleceği hâlâ belirsiz.
Ocak ayında oynadığı 6 EuroLeague maçında 4 galibiyet alan Partizan, şubat ayında da 2’de 2 yaparak yükselişini sürdürdü. Ancak, yerel lig kupasında ezeli rakibi Kızılyıldız’a kaybetmesi, takımın hâlâ istikrar sorunu yaşadığını gösteriyor.

Sezonun ikinci yarısında Obradović’in en büyük sınavlarından biri, bu dalgalı performansı minimize etmek ve gelecek sezon için nasıl bir iskelet oluşturacağına karar vermek olacak. Çünkü, Final Four hedefi hâlâ masada ve Obradović, geçmişte hiçbir zaman EuroLeague’in zirvesinden uzak kalmadı.
İlk yarının sonundaki yükselişi için Partizan’ı tebrik ederiz, ancak sezonun devamında istikrar sağlanıp sağlanamayacağı büyük bir soru işareti olmaya devam ediyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum