Taktik tahtası

Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nden yolu geçmiş ve kadın basketbolunda izler bırakmış başantrenörler, merak edilenleri cevapladı. Türk kadın basketboluna yıllarını vermiş Aziz Akkaya, Galatasaray'ın hemen hemen tüm yaş gruplarında görev alan Efe Güven ve OGM Ormanspor'u başarıdan başarıya sürükleyen Alper Durur, sezonun geri kalanı ve koronavirüs'ün basketbolu ne derece etkilediğini sizler için değerlendirdi...

Taktik tahtası
04 Nisan 2020 - 13:16

OĞULCAN ÇOKSAYAR



KAZANMA SANATI
EFE GÜVEN


"Nisan ayı kulübümüz Galatasaray için resmen bir kutlama ayı oldu. 12 - 13 - 18 Nisan tarihlerinde alınan 1’i Euroleague kupası olacak şekilde üç kupamız var. Kazanılan kupaların verdiği güç, sahada büyük bir gurur yaşatıyor.

Aslında göreve ilk geldiğimdeki beklentileri ele alırsak yaptığımız işin ne kadar kıymetli olduğunu söyleyebilirim. Geçen sezon lig finalini son 4 dakikada kaçırdık ve EuroCup Women'da çeyrek finalde elendik. 2018 Eylül'e döndüğümüzde bunları başaracağımızı kimse beklemiyordu. Başarılara bağlı olarak bizlerden beklenen hedeflerin yükseldiğini görmek bizi oldukça mutlu eden bir durum ve yaptığımız işlerin ne kadar doğru olduğunun bir göstergesidir.

Bu takım kimyasının oluşturulmasında başta başkanımız Sayın Mustafa Cengiz olmak üzere yöneticilerimize ve basketbol şubesi yöneticilerimize de teşekkür etmem gerekiyor.

Bu sezona dair en büyük motivasyonumuz yine her şartta savaşan ve göze hoş gelen basketbol oynayan bir takım olmaktı ve bu sayede taraftarımıza uzun zaman sonra mütevazı bir kadro ile beklenti içine sokmayı başardık. Bu sezona başlarken kurduğumuz takım da yabancı ve Türk dengesini özellikle de yerlilerin katkısını maksimuma çekmeyi göz önüne alınarak oluşturulmuştu. Sakatlıklar belki bazı hedeflerimizi gözden geçirmemize neden olsa da önemli sonuçlar aldık ve ligde ikinci sıradayız. Final oynamak istiyoruz ve bu hedefi gerçekleştirebilecek gücü kendimizde görüyoruz.

Geçen sezonki Avrupa'daki çeyrek final, bütçe ve kadro yapısına göre başarı olarak görülse de biz bunu yeterli görmüyoruz. Sadece kadın basketbolda üç kez, birçok branşında sayısız Avrupa kupasını müzesine götüren, bu konuda ilklerin kulübü için daima Avrupa'da başarı kazanmanın peşinde olacağız.

Erkek basketbolundaki tecrübeleriyle kadın basketbolunda taktiksel gelişim açısında apayrı bir yere koyacağım Ekrem Memnun'u yakından gözlemleme şansına sahip olmam bugün geldiğim noktada benim için oldukça değerliydi. Marina Maljkovic'in sporcularla kurduğu güçlü ilişkileri de anmadan edemeyeceğim.

Kazanılan başarılarda sporcularla kurulan ilişkilerin ne kadar önemli olduğunu kazanılan EuroCup Women şampiyonluğu zamanında tecrübe ettim. Taktik ve teknik olarak kendinizi her yıl hatta her gün geliştirmek sporcularınıza kendi doğrunuza inandırmak için bu oldukça önemli.

Kendinizi geliştirmeniz ve güncel basketbolu takip etmek en önemlisidir. Antrenör olarak bir gruba liderlik etmek için taktiksel gelişimin yanında oyuncu-antrenör ilişkilerini de doğru yönetmek gerektiğine inanıyorum.

Bunların yanında kurguladığınız basketbol mantalitesine göre kadro yapılanması, oyun planları, basketbol felsefenizi ve taktiğinizi oyuncunuza benimsetmek ve hayal kurdurabilmek. Oyuncunun sezon boyunca oyununu en yukarıya çekmek ve bunla ilgili çalışmalar yapmak da önemli.

Sadece kadın basketbolunda değil, Türk ve dünya sporunun temel taşını sponsorlar oluşturuyor. Kadın basketbolu özelinde cevaplayacak olursam sponsorların bu branşta pozitif ayrımcılık yapmaları gerektiğine inanıyorum. Kadın Voleybol Milli Takımımız şu anda sponsorların gözdesi ve kazandıkları başarılar ortada.

Ancak unutmamak lazım ki Kadın Basketbol Milli Takımımız 2 defa hem Olimpiyat hem de Dünya Şampiyonası gördü. Avrupa 2.'liği ve 3.'lüğü unvanları var.

Son zamanlara bakarsak kadın basketbolu az zamanda büyük işler yaptı. Bunda benim gibi birçok meslektaşımın, yöneticinin, federasyonun, basketbolcunun, tüm kulüplerin aslında kısaca başlangıçtan itibaren basketbolun içinde yer alan her bireyin emeği var. Bu işi alıp yukarı taşımak hepimizin sorumluluğudur.

Son günlerde yaşadığımız koronavirüs salgını konusuna gelecek olursak, alınacak tedbirler hakkında uzmanların söylediklerinin dışına çıkacak bir yorum yapmaktan imtina ediyorum. Bizler göz önünde olan insanlarız ve kurduğumuz cümleler toplumun bir kesimini etkileyebilir.

Bu süreçte gecesini gündüzüne katan, ailesini görmeden, kendi sağlığını hiçe sayarak çalışan tüm sağlık görevlilerine teşekkür ediyor ve onlara şükranlarımı sunuyorum.

İşin basketbol boyutuna gelecek olursak; ilk olarak endişeli bir şekilde bir derbi mücadelesine çıktık. İşimizi yapmaya özen gösterirken sosyal teması aklımızın bir köşesinde tuttuk.

Sevdiğimiz, değer verdiğimiz onlarca risk grubunda insan var. Onları düşünürken böyle bir ortamda basketbola konsantre olmak hiç kolay değil."

TİPLEME
- En beğendiğiniz koçlar?

- Ekrem Memnun - Ergin Ataman
- En beğendiğiniz basketbolcu?
- Michael Jordan
- En zorlu deplasman?
- İzmit
- En iyi 5'iniz?
- Işıl Alben, Alba Torrens, Diana Taurasi, Sancho Lyttle, Slyvia Fowles
- Tek kelime ile Galatasaray...
- Hayatım



KADEME
ALPER DURUR

"OGM Ormanspor camiası olarak hedefimiz, bir önceki yıl yaptıklarımızın önüne geçebilmek, daha iyi derecelere erişebilmek. Gelecek yıllarda ülkemize yeni Avrupa zaferleri yaşatmak istiyoruz.

İçinde bulunduğumuz bu zor günlerde ligin sonucunun ne olacağını hiçbirimiz bilemiyor. Ama şu ana kadar yaptıklarımızla ilgili konuşmam gerekirse, öncelikle Avrupa maceramızla başlayacağım. Avrupa kupasında son iki sezondaki hedefimiz, bir önceki senede yaptığımızın bir basamak üzerine çıkmaktı.

Avrupa Kupası özelinde konuşursak, bu hedefimizi geçen sene daha fazla yol kat ederek gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Takımımız son 8 ekip arasına kaldı, bu da çok önemli bir başarı bizim adımıza. Tabii ki gönül Avrupa kupalarında daha ileriye gitmek isterdi. Ama yaşadığımız şanssız sakatlıklar, son oynadığımız Landes maçında iyi bir performans ortaya koyamamış olmamız kaderimizi etkiledi.

40 takımla başlayan EuroCup macerasını en iyi 8 takım arasına kalarak bitirmek bizim adımıza oldukça başarılı bir sonuç oldu. Bu memnuniyeti, camia, teknik ekip ve oyuncular olarak kutladık.

Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi'ne gelecek olursak, ligi önemli bir süre zarfında 2. olarak devam ettirdik. Son haftalarda yakaladığımız ivmeyle, sezonu ilk 4 sıra içinde bitirmeyi garantiledik. Bu da play-off'lar öncesinde bize bir avantaj sağlayacaktı. Ama liglerin durumu belli olmadığı için bu durumda daha ileriye yönelik bir yorum yapamıyor.

Ancak sonuç olarak geçen sezon 8. olarak tamamladığımız ligde, bu sezon ilk 4 takım arasında olmak koyduğumuz hedeflerin üzerinde bir sonuç olarak hepimizi memnun etti. Play-off'larda neler yapabileceğimizi değerlendirmek isterdi; ama şimdilik içinde bulunduğumuz durumdan ötürü bunları konuşmak için erken sayılabilir.

OGM Ormanspor camiası olarak genel hedefimiz daha önce de belirttiğim gibi, bir önceki yıl yaptıklarımızın önüne geçebilmek, daha iyi derecelere erişebilmek. Son iki senedir bunu başarabiliyoruz. Önümüzdeki yıl da bu sene yaptıklarımızdan çok daha iyisini yapmak için parkeye çıkacağız. Tabii ki bu arada “Türkiye'nin durumu ne olacak, bütçeler nasıl etkilenecek, ligimiz nasıl bir formatla noktalanacak?” bunların hepsi soru işareti. Bütün bu sorular cevaplandıktan sonra, bu konuda daha net karar verebiliriz.

Kadın basketbolumuzda EuroLeague seviyesinde şampiyon olmuş bir takımımız var. EuroCup'ta da zafer kazanmış takımımız var. Biz de ekip olarak uzun vadeli planlarla bu başarıları ülkemiz adına tekrar etmeyi düşünüyoruz. Uzun vadeli planlama ve güzel kimya ile bir çok şeyin başarılabileceğine inanıyoruz.

Kadın basketbolundaki taktiksel gelişimle alakalı şunları söyleyebilirim; dünya artık küçülüyor ve insanlar dünyada olup bitenlerin farkındalığını daha iyi hissediyor. Dolayısıyla taktiksel anlamda neler gelişmiş, neler yapılıyor, defanslarda nasıl taktikler uygulanıyor, nasıl hücum taktikleri var bunlar çok çabuk ulaşılabilen bilgiler. Ancak ben bu konu hakkında, taktiksel bilgiyi uygulayacak oyuncunuz olmazsa, ya da fiziki yeterliliği olmayan isimler ile mücadele ediyorsanız, bu bilgilerin pek işe yaramadığını düşünüyorum.

Bu anlamda benim görüşüme göre altyapılarda büyük eksiklikler var ve bu alana daha büyük yatırımlar yapılması gerekiyor. Siz oyuncuya doğru pası atmayı öğretemiyorsanız, o taktikte pası vereceği anda başarı oranı düşüyor. Dolayısıyla taktikten önce, çok teknik bir fundamental ve iyi bir fiziksel donanım her şeyin temeli. Bunlar tamamlanırsa taktiksel gelişimden bahsetmek mümkün olacaktır.

Kadın basketbolu açısından sponsorluklar oldukça önemli. 30 senesini bu işe vermiş bir antrenör olarak buradaki gelişim beni çok memnun ediyor. 'Daha iyi olabilir mi?' diye soracak olursak tabii ki daha iyi olabilir. Bu konuda herkes kulüp olarak federasyon olarak herkes elini taşın altına sokmak zorunda.

Bunun ana konusu da yayınların fazlalaşması bence. Çünkü sponsorlar reklamlarını farklı mecralarda yapmak istiyor. Bu görünürlük açısından, yazılı ve görsel basın bu işin lokomotifi olacaktır. Yayınlar ne kadar artarsa sponsorların ilgisi daha çok artacaktır.

Koronavirüs salgını nedeniyle çok zor bir dönemden geçiyoruz. Gerçekten hepimiz için çok zor bir süreç. Önce seyircisiz maçlara çıktık, ardından bir hafta sonra erteleme kararı geldi. Bu herkesi rahatlattı. Sonuçta sporcu, antrenör, idareci yani kısacası insan sağlığı her şeyden önce gelir.

İnşallah bu süreci en az hasarla, en iyi şekilde atlatırız. Ve bu konuda çalışma gösteren herkese emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Özellikle de sağlık personeline..."

TİPLEME
- En beğendiğiniz koçlar?

- Messina - Obradovic
- En beğendiğiniz oyuncu?
- Michael Jordan
- En zor deplasman?
- Elazığ
- Tek kelime ile Ormanspor...
- Aile



'ÖZ'E DÖNÜŞ
AZİZ AKKAYA


"Yakın gelecekte kulüpler bazında 'Euroleague ve EuroCup'ta şampiyonluk gelir mi?' Bu durum eskisi kadar kolay olmaz. Yerlilerden daha fazla katkı alındığı zaman, 5 sene içerisinde yeniden şampiyonluk gelebilir.

Yeni jenerasyon geçişinde bizler milli takımda görevliyken 6-7 tane oyuncuyu kadroya adapte etmiştik. Kadroya kattığımız genç oyuncularımız vardı. Şampiyonalar kazanmış, U20'de 2 defa madalya alan jenerasyon, şimdiki jenerasyona katılmıştı.

Bence geçmiş turnuvalarda çok büyük hayal kırıklıkları olmadı. Baktığınız zaman iki olimpiyat gören, iki tane Avrupa'da şampiyonalara katılan bir jenerasyon vardı. Son Avrupa Şampiyonası'nda bir şanssızlık oldu ama önceki turnuvaları da buna ekleyerek, bu şanssızlığı geniş olarak yorumlamamamız lazım.

Tabii ki son Dünya Şampiyonası'nda Nijerya'ya kaybetmemiz başarısızlık olarak gözüktü; ama biliyorsunuz ki Nijerya, şu anda hem ABD'yi hem de Sırbistan'ı zorladı. Onlar da yükselen ve gelişim gösteren bir jenerasyona sahipler. Tabii ki ABD ve Avustralya için de konuşmak gerekirse onlar da çok üst düzey takımlardı. Son Dünya Şampiyonası'nı bir kenara ayırırsak, önceki turnuvalarda bu jenerasyon oldukça iyi işler çıkartmıştı. Hemen umutları karartmamak lazım. Gelecek şampiyonalarda rahatlıkla mücadele edebilecek bir jenerasyona sahip olduğumuza inanıyorum.

'Yakın gelecekte kulüpler bazında Euroleague ve EuroCup'ta şampiyonluk gelir mi?' sorusuna gelirsek; bu durum eskisi kadar kolay olmaz. Çünkü ekonomik etmenler çok daha farklı boyutlarda. Döviz bazında bütçelerin yükselmesi, ülkemize getirilmek istenen yabancıların ücretlerinin çok yüksek olması maalesef kulüplerimiz açısından bir dezavantaj doğuracaktır. O yüzden önümüzdeki senelerde en azından yakın dönemde bir şampiyonluk ihtimali gördüğüm söylenemez. Ama tabii ki yabancı sayısı azaltıldığı zaman Türk oyunculardan daha fazla katkı alındığı zaman, önümüzdeki 5 sene içerisinde yeniden şampiyonluk gelebilir.

Sistemdeki en büyük eksiklik ise altyapı. Son dönemlerde hiçbir kulüp oyuncu gelişimini düşünmüyor. Sadece tüketim yapan bir nesil olduk. Yabancı oyuncuların çok fazla tercih edildiği, transferlerde ağırlık yabancı olması ve kadroda yerli sayısının azalması ile birlikte altyapıya çok fazla yatırım yapılamıyor.

Tabii ki bunların yanı sıra spor okullarının da oyuncu gelişimine engel olan bir ortamı var. Bu spor okullarını daha iyi organize etmek gerekiyor. Spor okulları ücretli olduğu için insanlar çok fazla gidemiyor. Bence kulüplerin artık altyapı için tecrübeli antrenörleri tercih etmesi gerekiyor.

Yeni nesle bakıldığı zaman oyuncu yetiştiren ne çok antrenör ne de kulüp var. Tabii ki hepsini aynı çatı altında toplayamayız ama eskiden Botaş, İstanbul Üniversitesi, Beşiktaş, Fenerbahçe gibi altyapıdan oyuncu yetiştirmeye öncelik veren birçok kulüp vardı. Anadolu'da da yetenekli çocuklar vardı. Bu saygın kulüpler hâlâ yatırım yapıyor ama, diğer bölgelerden hâlâ çok fazla yatırım olduğunu söylemek mümkün değil.

Kadın basketbolundaki taktiksel gelişimi sağlamak için en önemli unsur; altyapının gelişimi. Oyuncuların fundamentali çok iyi olmadıktan sonra taktiksel detaylardan söz edemeyiz. Önce bir fundamental olması lazım ki çocuklara taktiği öğretebilesiniz.

Kadın basketbolundaki sponsor sayısının daha çok olması gerektiğini söyleyebilirim. Ben sponsorların arttığını sanmıyorum. Kulüplerin bütçeleri eskiye göre daha düşük; ancak isim olarak sponsorluklar mevcut. İsim verme konusunda sorun yok; ama maalesef çok düşük ücretler karşılığında sponsorluk veriyorlar.

Koronavirüs basketbolu ne yazık ki çok geriye götürdü. Çünkü evin içinde basketbol oynayamazsınız. Potanız olmazsa, kapalı salonunuz olmazsa oynayamazsınız. Basketbol sonuçta, tekrara ihtiyaç duyan bir spor. Kaç kişi evinde çalışabilecek, kaç kişi sporunu tamamlayabilecek, kaç kişi bu açığı kapatabilecek? Belki bireysel programlarla, açığın kapatılabileceği söylenebilir; ama fizik ve kuvvete dayalı bir gelişim olacak.

Taktik ve teknik anlamında çok geriye götürecek. Koronavirüs sebebiyle hem global hem de ulusal temas oldukça azaldığı için bu sezon oynanamamış gibi bir durumla karşılaşacağız. Liglerin de yakın bir zamanda başlayıp tamamlanabileceğini zannetmiyorum."

TİPLEME
- En beğendiniz koç?

- Cavit Altunay
- En beğendiğiniz oyuncu?
- Michael Jordan
- En zor deplasman?
- Gran Canaria
- Tek kelime ile basketbol...
- Hayatımız


YORUMLAR

  • 0 Yorum