SÜPER LİG'İN YILDIZ ADAYLARI: MELİSA KORKMAZ
Süper Lig'in Yıldız Adayları köşemizde bu sayı Kadınlar Basketbol Süper Ligi'ne ayırdık... 11 yaşında girdiği Fenerbahçe altyapısında A takıma kadar yükselen ve bu sezon Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne transfer olan Melisa Korkmaz'ı ağırladığımız köşemizde, Melisa'ya klasikleşen sorularımızı sorduk... İşte Melisa Korkmaz'ın verdiği samimi yanıtlar...
10 Ekim 2018 - 13:46
TOLGA YENİGÜN
- Yeni takımın Mersin BŞB ile hem lig hem de EuroCup hedeflerin nelerdir?
- Benim için her anlamıyla yeni bir sayfa... Tabii ki her kulüp en iyi olmak istiyor; ama Mersin'deki atmosferin farkını buraya her geldiğimde hissediyordum. Şimdi ise bu organizasyonun bir parçasıyım ve yeni sezon için sabırsızlanıyorum.
İki kaliteli ligde mücadele ediyor olmak çok yoğun bir sezonu getirirken, hedefleri de yükseltiyor. Türkiye Ligi'ni olabildiğince üst sıralarda tamamlayıp, play-offlarda ev sahibi avantajını elde etmek bizim için çok önemli. Avrupa'da ise sezonu bir kupa ile tamamlayıp, önümüzdeki sezonu Euroleague'de devam ettirmenin bu kulübe ve Mersin halkına çok yakışacağını düşünüyorum.
FENERBAHÇE BENİM İÇİN HEP ÖZEL KALACAK
- 11 yaşında İzmit'ten geldiğin ve 10 yıldır formasını giydiğin Fenerbahçe ile olan ayrılık için ne söylersin?
- Sizin de dediğiniz gibi 10 sene boyunca Fenerbahçe gibi büyük bir kulübün formasını giymek ve altyapıdan A takıma kadar o kültürle büyümek, kariyerim boyunca hep özel olacaktır. Bu kararı verirken, kendim için sürecin hiç de kolay olmadığını söyleyebilirim. Taraftarı, ortamı olsun hep benim için özel kalacaktır.
AMERİKA BENİM İÇİN EN SON NOKTA OLUR
- Kariyer hedefi olarak hangisi sana daha uygun... Amerika mı yoksa Avrupa basketbolu mu?
- Her zaman Amerika'daki organizasyonun ve basketbolun içinde bulunmak isterim. Orası benim için en son nokta. Kendi oyunum için değerlendirecek olursam, Avrupa basketboluna daha uygun bir oyun tarzım olduğunu söyleyebilirim. EuroLeague seviyesinde bir takımda ilk oyun kurucu olmak benim için ayrı bir önem taşıyor.
SON BİRKAÇ YILDIR TENİSE İLGİM ARTTI
- Basketbol dışında sevdiğin bir spor veya hobin var mı? Futbolda bir takım tutuyor musun?
- Kesinlikle tenis diyebilirim. Özellikle şu son bir kaç sene içerisinde tenise olan ilgim daha da arttı ve zamanım oldukça tenis izlemekten keyif alıyorum. Ayrıca pilates ve yoga ile ilgilenmeyi çok seviyorum. Boş vakitlerimde kesinlikle aksatmadan pilates ve yoga yapmaya devam ediyorum.
Tam anlamıyla hobi diyemesem de seyahat ile kamplarda kitap okumayı ve dizi izlemeyi tercih ediyorum. Yoğun tempoda dışarıda olmaktansa evde olmayı sevdiğim için yabancı diziler ile bayağı meşgulüm diyebilirim.
EĞİTİM VE BASKETBOL BİRLİKTE ZOR
- Eğitim hayatınla, basketbol hayatın nasıl gidiyor?
- Her sporcunun yaşadığı sıkıntı bu... Eğitim ve basketbol hayatını beraber yürütmek zor. Elimden geldiğince okula gidip derslerimi aksatmamaya çalışıyorum; ama maç ve antrenman programımızın yoğunluğundan dolayı çok iyi bir öğrenci olduğumu söyleyemem. Fakat okulumdaki öğretmenlerim olsun, arkadaşlarım olsun her zaman bana yardımcı oluyorlar.
- Yeni takımın Mersin BŞB ile hem lig hem de EuroCup hedeflerin nelerdir?
- Benim için her anlamıyla yeni bir sayfa... Tabii ki her kulüp en iyi olmak istiyor; ama Mersin'deki atmosferin farkını buraya her geldiğimde hissediyordum. Şimdi ise bu organizasyonun bir parçasıyım ve yeni sezon için sabırsızlanıyorum.
İki kaliteli ligde mücadele ediyor olmak çok yoğun bir sezonu getirirken, hedefleri de yükseltiyor. Türkiye Ligi'ni olabildiğince üst sıralarda tamamlayıp, play-offlarda ev sahibi avantajını elde etmek bizim için çok önemli. Avrupa'da ise sezonu bir kupa ile tamamlayıp, önümüzdeki sezonu Euroleague'de devam ettirmenin bu kulübe ve Mersin halkına çok yakışacağını düşünüyorum.
FENERBAHÇE BENİM İÇİN HEP ÖZEL KALACAK
- 11 yaşında İzmit'ten geldiğin ve 10 yıldır formasını giydiğin Fenerbahçe ile olan ayrılık için ne söylersin?
- Sizin de dediğiniz gibi 10 sene boyunca Fenerbahçe gibi büyük bir kulübün formasını giymek ve altyapıdan A takıma kadar o kültürle büyümek, kariyerim boyunca hep özel olacaktır. Bu kararı verirken, kendim için sürecin hiç de kolay olmadığını söyleyebilirim. Taraftarı, ortamı olsun hep benim için özel kalacaktır.
AMERİKA BENİM İÇİN EN SON NOKTA OLUR
- Kariyer hedefi olarak hangisi sana daha uygun... Amerika mı yoksa Avrupa basketbolu mu?
- Her zaman Amerika'daki organizasyonun ve basketbolun içinde bulunmak isterim. Orası benim için en son nokta. Kendi oyunum için değerlendirecek olursam, Avrupa basketboluna daha uygun bir oyun tarzım olduğunu söyleyebilirim. EuroLeague seviyesinde bir takımda ilk oyun kurucu olmak benim için ayrı bir önem taşıyor.
SON BİRKAÇ YILDIR TENİSE İLGİM ARTTI
- Basketbol dışında sevdiğin bir spor veya hobin var mı? Futbolda bir takım tutuyor musun?
- Kesinlikle tenis diyebilirim. Özellikle şu son bir kaç sene içerisinde tenise olan ilgim daha da arttı ve zamanım oldukça tenis izlemekten keyif alıyorum. Ayrıca pilates ve yoga ile ilgilenmeyi çok seviyorum. Boş vakitlerimde kesinlikle aksatmadan pilates ve yoga yapmaya devam ediyorum.
Tam anlamıyla hobi diyemesem de seyahat ile kamplarda kitap okumayı ve dizi izlemeyi tercih ediyorum. Yoğun tempoda dışarıda olmaktansa evde olmayı sevdiğim için yabancı diziler ile bayağı meşgulüm diyebilirim.
EĞİTİM VE BASKETBOL BİRLİKTE ZOR
- Eğitim hayatınla, basketbol hayatın nasıl gidiyor?
- Her sporcunun yaşadığı sıkıntı bu... Eğitim ve basketbol hayatını beraber yürütmek zor. Elimden geldiğince okula gidip derslerimi aksatmamaya çalışıyorum; ama maç ve antrenman programımızın yoğunluğundan dolayı çok iyi bir öğrenci olduğumu söyleyemem. Fakat okulumdaki öğretmenlerim olsun, arkadaşlarım olsun her zaman bana yardımcı oluyorlar.
YORUMLAR