Sonunu getiremeyen Blazers
Aslında Portland Trail Blazers’ın birçok dönemi bahtsızlıklarla dolu. Ancak 1990’lı yıllar, Oregon ekibinin en bahtsız 10 yıllık dönemi olabilir. Buna 2000 yılının ilk günleri dahil...
10 Mayıs 2020 - 15:52
Ribaund’un yeni yazı dizisinde NBA’in bahtsız takımlarını tanıyacağız. İlk takımımız, 1990’ların başında ve sonunda birbirinden kuvvetli ama bir türlü mutlu sona ulaşamayan Portland Trail Blazers…
Günümüzde kuruluşunun 50. yılını kutlayan Portland Trail Blazers, belki de lig tarihinin en şanssız takımı. 1977’de Coach Jack Ramsay ve takımın yıldız ismi Bill Walton’ın önderliğinde tek şampiyonluğunu kazanan Blazers, geçmişte yaptığı tercihlerle, yıllar sonrasında da tartışılan bir takım oldu. 1983 yılında takımın ikinci süperstarı olacak şutör gard Clyde Drexler’ı draft eden Oregon ekibi, 1984 NBA Draftı’nın 2. sırasından Michael Jordan, Charles Barkley ve John Stockton gibi süperstar olacak isimler yerine Sam Bowie’yi seçti. (Jack Ramsay de Michael Jordan’ın efsane bir isim olacağını bilmiyordu ve hali hazırda Drexler varken, ihtiyacı olan tek şey bir pivottu.)
1990 NBA Finalisti Blazers'tan Buck Williams (Yüzü dönük olan), Jerome Kersey ve Clyde Drexler
Kaynak: Portland Trail Blazers
Gerek bacağındaki sakatlıklar olsun, gerekse başka şeyler; Sam Bowie Blazers için hiç verimli bir isim olamadı ve yerini Kevin Duckworth’e kaptırdı. 1980’lerin sonuna gelindiğinde, Portland’da kuvvetli bir kadro oluşmuştu. O dönemde yapılan draftlar neticesinde, Clyde Drexler önderliğindeki Trail Blazers, Batı Konferansı’nda Los Angeles Lakers’ın yerini alacak takım olarak dikkat çekiyordu.
1986-1991 yılları arasında ortalama 8-10 asiste sahip oyun kurucu Terry Porter, Jordan gibi şutu olan ve atletik; ancak Majesteleri’nin yanına yaklaşamayacak bir star olan Clyde Drexler, atletizmi ile oyuna hakim olan kısa forvet Jerome Kersey, New Jersey’den transfer edilen uzun forvet Buck Williams ve görevini iyi yapan, orta mesafeden etkili şutları bulunan Kevin Duckworth, 1990’ların başlarındaki Portland Trail Blazers’ın ilk 5’ini oluşturuyordu. Basketbolun Mozart’ı Drazen Petrovic de bu kadroda yer alıyordu.
SONUNU GETİREMEYEN BİR TAKIM
Avrupa basketbolunun efsane ismi Drazen Petrovic, NBA kariyerine Blazers'ta başlamıştı.
Kaynak: Portland Trail Blazers
1989-1990 sezonu, Oregon ekibinin uzun zaman sonra ciddi bir başarı yakalayacağı ilk sezon oluyordu. Ortalama 114.2 sayı, 47.6 ribaund, 25.4 asist, 9.1 top çalma ve 4.4 blok ile oynayan, 104.4 savunma reytingi ile bu alanda 27 takım içinde 4. sırada yer alan Blazers, normal sezonu 59 galibiyet ve 23 mağlubiyetle Batı Konferansı’nı 3. sırada tamamladı. İlk turda Dallas Mavericks ile eşleşen Blazers, rakibini 3-0 ile süpürdü. Konferans yarı final serisinde San Antonio Spurs ile karşı karşıya gelen Blazers, bu sefer zorlandı. İki takım da ev sahibi olduğu maçları kazandı. Serinin 7. ve son maçında ev sahibi olan Portland, Spurs’ün 5.6 saniyelik son hücum şansını Terry Porter’ın topu çalmasıyla bitirip karşılaşmayı 108-105; seriyi de 4-3 kazanarak adını konferans finaline yazdırdı. Blazers’ın NBA Finalleri için önündeki tek engel, yıldızlar topluluğu Los Angeles Lakers’ı elemeyi başaran Phoenix Suns idi; onları da 4-2 ile geçerek 13 yıl sonra şampiyonluğa çok yaklaştı. Ancak karşılarında 1988-1989 şampiyonu Detroit Pistons vardı. Serinin ikinci maçında galip gelerek durumu 1-1’e getiren Blazers, saha avantajını iyi kullanamadı ve evinde oynadığı art arda 3 maçı kaybederek kupayı Pistons’a kaptırdı. Hatta Pistons, son maçta 90-86 gerideyken 92-90’lik galibiyete ulaştı ve şampiyonluğa uzandı.
Clyde Drexler ve Michael Jordan, 1992 NBA Final Serisi'nde karşı karşıya
Kaynak: Portland Trail Blazers
1990-1991 sezonunda, normal sezonu 63 galibiyet ve 19 mağlubiyetle tüm takımlar arasında en iyi dereceyi yapan ve Batı Konferansı lideri olan Portland Trail Blazers, Play-off’ta Seattle Supersonics ve Utah Jazz’i geçmesine karşın, konferans finalinde Lakers engeline takılmış ve başka bir hayal kırıklığı yaşamıştı. İkinci büyük fırsat, ertesi sezon gelecekti. Kemikleşen kadrodan Drazen Petrovic ile yollarını ayıran Blazers, yerini Celtics ile şampiyonluklar yaşayan tecrübeli isim Danny Ainge ile doldurdu. Normal sezonda Batı Konferansı’nın 57 galibiyet ve 25 mağlubiyetle birinci sırada tamamlayan Oregon ekibi, sırasıyla Los Angeles Lakers’ı, Phoenix Suns ve Utah Jazz’i geçip tarihinde üçüncü kez NBA Finalleri’ne kaldı. Ancak Blazers’ın rakibi, 1984 Draftı’nda seçmedikleri Michael Jordan ile ortalığı kasıp kavuran Chicago Bulls oldu. Blazers, deyim yerindeyse leblebi gibi şut atan ve 35.8 sayı ortalaması tutturan Jordan’ı durduramadı ve seriyi 4-2 kaybederek Bulls’un ikinci kupasını kaldırışını izledi. Portland, 1999 yılına kadar ortalama bir takım oldu ve konferans finali göremedi.
JENERASYON DEĞİŞİKLİĞİ, GÜZEL BİR KADRO AMA OLMUYORDU…
Blazers'ın Avrupalı yıldızlarından biri de, Litvanyalı pivot Arvydas Sabonis idi.
Kaynak: Portland Trail Blazers
1990’ların başında 2 kez final gören Portland Trail Blazers’ın kadrosu, 1998 yılına gelindiğinde bambaşka oyunculardan oluşuyordu. Lokavtın olduğu 1998-1999 sezonunda, Arvydas Sabonis, Rasheed Wallace, Jermaine O’Neal gibi önemli uzunların yanı sıra, Isaiah Rider, Brian Shaw, Greg Anthony ve Damon Stoudamire gibi şutları iyi gardlara sahip olan Oregon ekibi, 50 maçlık normal sezonu 35 galibiyet ve 15 mağlubiyetle tamamlayarak Batı Konferansı ikincisi olarak Play-off’a girdi. İlk turda Phoenix Suns’a maç vermeden tur atlayan ve konferans yarı finalinde 1997 ve 1998 yılının finalisti Utah Jazz’i geçen Blazers, konferans final serisinde San Antonio Spurs tarafından 4-0’la süpürüldü. Mike Dunleavy Sr.'ın takımı, 1999-2000 sezonu için daha kuvvetli ve deneyimli bir takım oluşturdu.
Scottie Pippen, 1999-2003 yılları arasında çapraz çizgili formayı giymişti.
Kaynak: Portland Trail Blazers
Isaiah Rider ve Brian Shaw ile yollarını ayıran Portland, Chicago Bulls’ta Michael Jordan ile mükemmel bir ikili oluşturan Scottie Pippen’ı, etkili şutlara sahip Steve Smith’i ve Seattle Supersonics ile final deneyimi yaşamış Alman forvet Detlef Schrempf’i kadrosuna kattı. Sabonis, Rasheed Wallace, Pippen, Steve Smith ve Damon Stoudamire’ın ilk 5’i oluşturduğu Portland Trail Blazers, normal sezonu 59 galibiyet ve 23 mağlubiyetle tamamlamayı başarmıştı. Play-off’a 3. sıradan giren Oregon ekibi, ilk turda Minnesota Timberwolves’u 3-1; konferans yarı finalinde Utah Jazz’i 4-1’le rahat geçti. Konferans finalinde Blazers’ın rakibi, 2000’lerin başına damgasını Shaquille O’Neal ve Kobe Bryant ikilisiyle vuracak Lakers oldu. Seride 3-1 geri düşmesine karşın toparlanmayı başaran Blazers, durumu eşitleyip son maç için Los Angeles’a gitti. Serinin 7. ve son maçında, 4. çeyreğe 71-58 önde giren Blazers, Shaquille O’Neal’ın efsane performansına ve Lakers’ın 31 sayı atmasına engel olamadı. Karşılaşmayı 89-84 kaybeden Blazers, Pacers ile final oynama ve belki de yıllar sonra gelecek ikinci şampiyonluğu kaçırdı.
Portland, daha sonra yine başarılı olabilecek bazı kadrolara sahip olsa da, konferans yarı finalinin ötesine geçemedi.
Günümüzde kuruluşunun 50. yılını kutlayan Portland Trail Blazers, belki de lig tarihinin en şanssız takımı. 1977’de Coach Jack Ramsay ve takımın yıldız ismi Bill Walton’ın önderliğinde tek şampiyonluğunu kazanan Blazers, geçmişte yaptığı tercihlerle, yıllar sonrasında da tartışılan bir takım oldu. 1983 yılında takımın ikinci süperstarı olacak şutör gard Clyde Drexler’ı draft eden Oregon ekibi, 1984 NBA Draftı’nın 2. sırasından Michael Jordan, Charles Barkley ve John Stockton gibi süperstar olacak isimler yerine Sam Bowie’yi seçti. (Jack Ramsay de Michael Jordan’ın efsane bir isim olacağını bilmiyordu ve hali hazırda Drexler varken, ihtiyacı olan tek şey bir pivottu.)
1990 NBA Finalisti Blazers'tan Buck Williams (Yüzü dönük olan), Jerome Kersey ve Clyde Drexler
Kaynak: Portland Trail Blazers
Gerek bacağındaki sakatlıklar olsun, gerekse başka şeyler; Sam Bowie Blazers için hiç verimli bir isim olamadı ve yerini Kevin Duckworth’e kaptırdı. 1980’lerin sonuna gelindiğinde, Portland’da kuvvetli bir kadro oluşmuştu. O dönemde yapılan draftlar neticesinde, Clyde Drexler önderliğindeki Trail Blazers, Batı Konferansı’nda Los Angeles Lakers’ın yerini alacak takım olarak dikkat çekiyordu.
1986-1991 yılları arasında ortalama 8-10 asiste sahip oyun kurucu Terry Porter, Jordan gibi şutu olan ve atletik; ancak Majesteleri’nin yanına yaklaşamayacak bir star olan Clyde Drexler, atletizmi ile oyuna hakim olan kısa forvet Jerome Kersey, New Jersey’den transfer edilen uzun forvet Buck Williams ve görevini iyi yapan, orta mesafeden etkili şutları bulunan Kevin Duckworth, 1990’ların başlarındaki Portland Trail Blazers’ın ilk 5’ini oluşturuyordu. Basketbolun Mozart’ı Drazen Petrovic de bu kadroda yer alıyordu.
SONUNU GETİREMEYEN BİR TAKIM
Avrupa basketbolunun efsane ismi Drazen Petrovic, NBA kariyerine Blazers'ta başlamıştı.
Kaynak: Portland Trail Blazers
1989-1990 sezonu, Oregon ekibinin uzun zaman sonra ciddi bir başarı yakalayacağı ilk sezon oluyordu. Ortalama 114.2 sayı, 47.6 ribaund, 25.4 asist, 9.1 top çalma ve 4.4 blok ile oynayan, 104.4 savunma reytingi ile bu alanda 27 takım içinde 4. sırada yer alan Blazers, normal sezonu 59 galibiyet ve 23 mağlubiyetle Batı Konferansı’nı 3. sırada tamamladı. İlk turda Dallas Mavericks ile eşleşen Blazers, rakibini 3-0 ile süpürdü. Konferans yarı final serisinde San Antonio Spurs ile karşı karşıya gelen Blazers, bu sefer zorlandı. İki takım da ev sahibi olduğu maçları kazandı. Serinin 7. ve son maçında ev sahibi olan Portland, Spurs’ün 5.6 saniyelik son hücum şansını Terry Porter’ın topu çalmasıyla bitirip karşılaşmayı 108-105; seriyi de 4-3 kazanarak adını konferans finaline yazdırdı. Blazers’ın NBA Finalleri için önündeki tek engel, yıldızlar topluluğu Los Angeles Lakers’ı elemeyi başaran Phoenix Suns idi; onları da 4-2 ile geçerek 13 yıl sonra şampiyonluğa çok yaklaştı. Ancak karşılarında 1988-1989 şampiyonu Detroit Pistons vardı. Serinin ikinci maçında galip gelerek durumu 1-1’e getiren Blazers, saha avantajını iyi kullanamadı ve evinde oynadığı art arda 3 maçı kaybederek kupayı Pistons’a kaptırdı. Hatta Pistons, son maçta 90-86 gerideyken 92-90’lik galibiyete ulaştı ve şampiyonluğa uzandı.
Clyde Drexler ve Michael Jordan, 1992 NBA Final Serisi'nde karşı karşıya
Kaynak: Portland Trail Blazers
1990-1991 sezonunda, normal sezonu 63 galibiyet ve 19 mağlubiyetle tüm takımlar arasında en iyi dereceyi yapan ve Batı Konferansı lideri olan Portland Trail Blazers, Play-off’ta Seattle Supersonics ve Utah Jazz’i geçmesine karşın, konferans finalinde Lakers engeline takılmış ve başka bir hayal kırıklığı yaşamıştı. İkinci büyük fırsat, ertesi sezon gelecekti. Kemikleşen kadrodan Drazen Petrovic ile yollarını ayıran Blazers, yerini Celtics ile şampiyonluklar yaşayan tecrübeli isim Danny Ainge ile doldurdu. Normal sezonda Batı Konferansı’nın 57 galibiyet ve 25 mağlubiyetle birinci sırada tamamlayan Oregon ekibi, sırasıyla Los Angeles Lakers’ı, Phoenix Suns ve Utah Jazz’i geçip tarihinde üçüncü kez NBA Finalleri’ne kaldı. Ancak Blazers’ın rakibi, 1984 Draftı’nda seçmedikleri Michael Jordan ile ortalığı kasıp kavuran Chicago Bulls oldu. Blazers, deyim yerindeyse leblebi gibi şut atan ve 35.8 sayı ortalaması tutturan Jordan’ı durduramadı ve seriyi 4-2 kaybederek Bulls’un ikinci kupasını kaldırışını izledi. Portland, 1999 yılına kadar ortalama bir takım oldu ve konferans finali göremedi.
JENERASYON DEĞİŞİKLİĞİ, GÜZEL BİR KADRO AMA OLMUYORDU…
Blazers'ın Avrupalı yıldızlarından biri de, Litvanyalı pivot Arvydas Sabonis idi.
Kaynak: Portland Trail Blazers
1990’ların başında 2 kez final gören Portland Trail Blazers’ın kadrosu, 1998 yılına gelindiğinde bambaşka oyunculardan oluşuyordu. Lokavtın olduğu 1998-1999 sezonunda, Arvydas Sabonis, Rasheed Wallace, Jermaine O’Neal gibi önemli uzunların yanı sıra, Isaiah Rider, Brian Shaw, Greg Anthony ve Damon Stoudamire gibi şutları iyi gardlara sahip olan Oregon ekibi, 50 maçlık normal sezonu 35 galibiyet ve 15 mağlubiyetle tamamlayarak Batı Konferansı ikincisi olarak Play-off’a girdi. İlk turda Phoenix Suns’a maç vermeden tur atlayan ve konferans yarı finalinde 1997 ve 1998 yılının finalisti Utah Jazz’i geçen Blazers, konferans final serisinde San Antonio Spurs tarafından 4-0’la süpürüldü. Mike Dunleavy Sr.'ın takımı, 1999-2000 sezonu için daha kuvvetli ve deneyimli bir takım oluşturdu.
Scottie Pippen, 1999-2003 yılları arasında çapraz çizgili formayı giymişti.
Kaynak: Portland Trail Blazers
Isaiah Rider ve Brian Shaw ile yollarını ayıran Portland, Chicago Bulls’ta Michael Jordan ile mükemmel bir ikili oluşturan Scottie Pippen’ı, etkili şutlara sahip Steve Smith’i ve Seattle Supersonics ile final deneyimi yaşamış Alman forvet Detlef Schrempf’i kadrosuna kattı. Sabonis, Rasheed Wallace, Pippen, Steve Smith ve Damon Stoudamire’ın ilk 5’i oluşturduğu Portland Trail Blazers, normal sezonu 59 galibiyet ve 23 mağlubiyetle tamamlamayı başarmıştı. Play-off’a 3. sıradan giren Oregon ekibi, ilk turda Minnesota Timberwolves’u 3-1; konferans yarı finalinde Utah Jazz’i 4-1’le rahat geçti. Konferans finalinde Blazers’ın rakibi, 2000’lerin başına damgasını Shaquille O’Neal ve Kobe Bryant ikilisiyle vuracak Lakers oldu. Seride 3-1 geri düşmesine karşın toparlanmayı başaran Blazers, durumu eşitleyip son maç için Los Angeles’a gitti. Serinin 7. ve son maçında, 4. çeyreğe 71-58 önde giren Blazers, Shaquille O’Neal’ın efsane performansına ve Lakers’ın 31 sayı atmasına engel olamadı. Karşılaşmayı 89-84 kaybeden Blazers, Pacers ile final oynama ve belki de yıllar sonra gelecek ikinci şampiyonluğu kaçırdı.
Portland, daha sonra yine başarılı olabilecek bazı kadrolara sahip olsa da, konferans yarı finalinin ötesine geçemedi.
YORUMLAR