Odadaki Fil Fenerbahçe

New York Knicks'in çiçeği burnundaki danışmanı David Blatt EuroLeague'de kâbus gören sarı lacivertliler için, "Aldığı yenilgiler nedeniyle çok eleştirilse de Fenerbahçe Beko odadaki fil olarak F4 için gizli bir aday" dedi.

Odadaki Fil Fenerbahçe
17 Ocak 2020 - 08:19 - Güncelleme: 18 Ocak 2020 - 16:11

New York Knicks'in çiçeği burnundaki danışmanı David Blatt EuroLeague'de kâbus gören sarı lacivertliler için, "Aldığı yenilgiler nedeniyle çok eleştirilse de Fenerbahçe Beko odadaki fil olarak F4 için gizli bir aday" dedi.

RÖPORTAJ: ALP ULAGAY

Türkiye’de iki ayrı takımda geçirdiği 2.5 sezonda güzel anılar bırakmıştı David Blatt. Özellikle iki sezon çalıştığı Darüşşafaka’daki Euroleague Play-off’u ve Eurocup zaferi unutulur gibi değil. David Blatt, hastalığı sebebiyle Olympiakos’tan ayrılmasından beri ayrıntılı bir röportaj vermemişti, Tel Aviv'de ulaştığımız Amerikalı basketbol adamı, NBA’de, New York Knicks’e danışmanlığa başlamadan önce bu sezona dair gözlemlerini paylaştı.

- Birkaç ay önce sağlığınızla ilgili endişelendik. Bu hastalık yani MS (multipl skleroz) Olympiakos'tan istifa etmenizin asıl nedeni miydi?

- Evet asıl sebep buydu, böyle yapmam gerektiğini hissettim. Temelde kendime iyi bakmalı ve daha iyi olup olmadığımı görmeliydim. Bundan sonra koçluk yapmaya devam edip etmeyeceğime ya da başka bir iş yapıp yapmayacağıma da buna göe karar vereceğim. Şu anda hastalıkla iyi mücadele ediyorum. Her zaman çok kolay olmuyor ama genel olarak iyiyim.

- En son ne zaman Türkiye'ye gittiniz? Eski takımınız Darüşşafaka’yı takip ediyor musunuz?

- En son geçen sezon Olympiakos’la gittim. Türkiye'yi özledim. Biliyorsunuz Türkiye’de çok mutluydum ve Daçka ile harika bir deneyim yaşadım. Bu kulübün kalbimde ayrı bir yeri var. Daçka'yı yakından da takip ediyorum tabii ki. Orada iyi dostlarım var. Başkan Ümit (Başkırt), hâlâ işin başında. Onunl en yakınız. Keza Ahmet (Eran) ile de öyle.

- Eminim Euroleague'de bu sezon neler olup bittiğini takip ediyorsunuz. En çekişmeli sezonlardan biri olabileceğini düşünüyor musunuz?

- Aslında böyle düşünmüyorum. Bu sezon daha fazla sayıda takım var diye daha çekişmeli olduğunu sanmıyorum. Bana öyle geliyor ki, bazı alt seviye takımlarla bazı yüksek seviye takımlar arasında büyük bir fark var, ki her zaman durum böyle değildi. Böyle yeni liglerde takım sayısı artınca ya yetenekli oyuncular birçok takıma dağılır ya da iyi oyuncular bazı takımlarda yoğunlaşır. Bazı yeni takımların arayı kapatıp diğerlerine yetişmesi biraz zaman alabilir. Euroleague'in çekişme açısından hatırladığım bazı sezonlardan daha güçlü olduğunu söyleyemem. Takım ve maç sayısı, farklı şehirler nedeniyle biraz daha zor bir sezon olabilir. Bu da yeni bir dinamik getiriyor Euroleague’e, ki bu da basketbol için iyi.

- 30 maçlık normal sezon takviminde iki ayrı takım yönettiniz. Şimdiki 34 maçlık normal sezonun çok uzun olduğunu düşünüyor musunuz?

- Bakın, pek çok takımdan farklı olarak benim dönemimdeki Maccabi Tel Aviv’le aynı sezon içinde üç ligde birden oynamıştık: İsrail Ligi, Adriyatik Ligi ve Euroleague. Neredeyse 80 maça çıktık o sezon. Bu sebeple maç sayısının çok fazla olduğunu sanmıyorum. Açıkçası bu takvimi yönetmenin doğru yolları var. Akıllı ve yaratıcı olursanız kesinlikle yapılabilir. Böyle bir sezonu nasıl yöneteceğinizi, kadroları nasıl oluşturacağınızı ve seyahat programlarını nasıl yönetmeniz gerektiğini bilmelisiniz.

- Euroleague'de Daçka ile geçirdiğiniz sezon sonunda, ABD radyosu CBS’e özel charter uçuşlarının NBA'deki en büyük avantajlardan biri olduğunu söylüyordunuz. Çünkü Avrupa'da ülke değiştiriyorsunuz…

- Kesinlikle öyle! Oradaki takımlar çok özel ve faydalı seyahat avantajlarına sahip. Hele çok sayıda maç ve seyahatin olduğu sezonda bu büyük bir avantaj. Dolayısıyla, Euroleague'in ilerleyişi için, eğer mali açıdan mümkünse takımlar için seyahat etmeyi kolaylaştıracak anlaşmaları bulmalıyız.

- Özellikle bu sezon taktikler açısından herhangi bir değişiklik gözlemliyor musunuz? Mesela EuroLeague'de bu sezon maç başına 24’ten fazla üçlük kullanan takım sayısı 10. Sizin Darüşşafaka’da olduğunuz sezon bu sayı üçtü. Bu dikkatinizi çekti mi?

- Sanırım sadece Euroleague'de değil tüm dünyada üç sayılık atışların oyundaki rolü daha önemli hale geldi. Bunun sahaya yansıdığı açık ama sanırım bunun her yerde tutarlı bir şekilde uygulandığını sanmıyorum. Ve takımlar bu tarzdan en iyi şekilde nasıl faydalanabileceklerini öğreniyor. Fakat birçok şey gibi burada da bir döngü söz konusu: Nasıl iyi uzunların sayısında bir düşüş görüyorsak bugün de üç sayılık atışların sayısında bir miktar değişiklik olan bir döngüye gireceğimizi düşünüyorum. Yüzde ve taktiksel açıdan bakıldığında, dominant uzunlar oynamıyorsa üçlük atış kullanmak da daha anlamlı hale geliyor.

- Ve eski takımınız Maccabi. Hayal kırıklığıyla geçen dört sezondan sonra seviyeyi yükseltmenin bir yolunu buldular. Sonunda nasıl başardılar bunu?

- Bence beş sezon bile olabilir. En başta Maccabi çok ciddi bir kulüptür. Ve çok zor yıllar geçirmelerine karşın çok profesyonel bir yapı olarak galiba bazı hatalardan ders aldılar, bazı değişiklikler yaptılar. Bu noktaya gelmeleri belki olması gerekenden daha uzun sürdü. Fakat bu yıl çok iyi hamleler yaptılar. Ve kesinlikle playoff’a kalacaklar gibi görünüyor. Bildiğiniz gibi, Maccabi'nin DNA'sı ve seyircisi ve bu anlayışları ile her şey olabilir. Bu sezonun tehlikeli takımı oldular.

- Sezon sonunda playoff sonunda onları nerede görüyorsunuz, final four, en azından play-off olacak herhalde?

- Kesinlikle playoff’ta olurlar ama bununla ilgili herhangi bir soru olacağını sanmıyorum. Sonrası, elbette, normal sezonu nerede bitirdiğinize ve hangi rakiple eşleştiğnize bağlı. Ancak Maccabi zaten her takımı yenebileceğini gösterdi. Yani, diğer her takım kadar daha ileriye gitme şansları da var.

EFES GEÇEN SEZONDAN BERİ MÜTHİŞ OYNUYOR

- Aralık ayının başlarında, Euroleague'de nadir görülen bir olay oldu ve dört farklı oyuncu 40 sayıdan fazla skor bulduk. Ve Euroleague rekoru da Shane Larkin tarafından 49 sayıyla kırıldı. Bunu nasıl açıklarsınız?

- Birinci sebep, belli ki üç sayılık atışlar. Üstelik Larkin gibi bir oyuncu bir maçta on 12 üçlük kullanıp 10’undan isabet bulabiliyor. Pekala 16 ila 18 şut kullanılan bir maçta 10 tane üçlükle 40 sayı atma imkânınız olur. Ve elbette, Shane o gün müthişti, zaten 40 da değil, 49 sayı attı. İkincisi de bu rekorun, onun olağanüstü yeteneği kadar oynanan oyun stiliyle de alakası var. Bu oyun stiliyle daha yüksek skorlar da görebiliriz.

- Kesinlikle Anadolu Efes'in de bunda payı var. Çok formdalar ve kazanmaya devam ediyorlar. Efes’in oyununu beğeniyor musunuz?

- Efes sadece bu yıl değil, geçen sezondan beri müthiş basketbol oynuyor. Çok kaliteli bir kadroya sahipler. Harika bir koçları var. Ve devamlılık var. Geçen sezonki iyi bir takım olan oyuncularla bu sezon sistem devam ediyor. Bu, kaliteye sahip olduğunuzda, sürekliliğiniz olduğunda ve iyi bir koçunuz varsa büyük bir avantajınız yakalarsınız ve bu da sizi yüksek seviye çıkartır. Bence Efes’in durumu da böyle.


 

- Bu sezon sonunda geçen yılki finalin intikamını alabilirler mi?

- Açıkçası, şu anda sadece kadro olarak değil, aynı zamanda oyun stillerive aldıkları sonuçlar açısından da Final Four’un kesinlikle en büyük adaylarından biri. Final Four’da tabii her türlü sonuç çıkabilir.

- Obradoviç ve Fenerbahçe’nin düşüşünden bahsetmeli miyiz?

- Şimdi çok ilginç bir şey söyleyeceğim: Şimdiye kadar herkes aldıkları sonuçlar sebebiyle Fenerbahçe’yi eleştirdi, durumdan endişelendi. Ama benim için Fenerbahçe şu an tam anlamıyla odadaki fili, yani herkes onları görmezden geliyor ama onlar gizli bir aday olarak ortadalar hâlâ. Sezon başında zor bir fikstürleri vardı, bazı oyuncular sakatlandı, milli takımlarından dönenler vardı. Bence sezonun sonunda onları playoff’ta görebiliriz. Sakat oyuncular geri dönecek ve kendilerini bulacaklar. Biliyorsunuz, playoff zamanı çok tehlikeli bir takım olabilirler. Düşüşten bahsetmek için biraz erken olduğunu düşünüyorum. Belki bir parça motivasyonunu kaybeden bir takım var fakat kısa sürede o güçlü takımı yeniden görebiliriz.

- Şu anda konuşmak için biraz erken, ancak Final Four adaylarınız var mı?

- Koçluk yaparken bu soruyu yanıtlamaktan hep kaçındım. Şimdi size saygımdan bir yanıt vereceğim: Bence bu sene Final Four’a kalabilecek pek çok iyi takım var. Ben de altı takımdan bahsedebilirim. Real Madrid, Efes, CSKA, Barselona ve ​​Maccabi. Milano ve Panathinaikos’u da muhtemelen altıncı aday olarak eşit söyleyebilirim. Ama tekrar söylüyorum. Odadaki fil Fenerbahçe’ye dikkat!

DONCİC GİBİ OYUNCULAR  10 YILDA BİR GELİR

- NBA’e gelelim. Luka Doncic! Sizi şaşırtıyor mu?

- Hayır, hayır, hiç şaşırtmıyor. Yıllardır NBA’deki kontaktlarım bana sürekli Doncic hakkında sorular sordu: Onunla ilgili ne düşünüyorum? Nasıl bir NBA oyuncusu olabilir? Draftta hangi sırda seçilebilir? Size kaç kez drafttaki en iyi oyuncu olduğunu ve bir Numara seçilmesi gerektiğini söylediğimi anlatsam inanmazsınız. Şimdi herkes kendini tekmeliyor çünkü o kendi draft sınıfının en iyi oyuncusu. Bu sebeple beni şaşırtmıyor. Yine de bu sezonki istatistiklerinin ve büyük başarının biraz alışılmışın dışında hatta olağanüstü olduğunu söylemek lazım. Bütün sezon böyle devam edip edemeyeceğini göreceğiz. Ama kuşkusuz Doncic 10 yılda bir görebileceğimiz rast geleceğimiz tip bir oyuncu. Şahsen ona karşı defalarca koçluk yaptığım için de ayrıca Doncic’i buralarda görmek harika.

- 2017 Euroleague playoff ikinci maçında Daçka ile Real'e karşı oynarken onu nasıl sıfır sayıda tutabildiniz peki?

Aslında maçlarımızın çoğunda Doncic’e karşı oldukça iyi iş çıkardık. Bu yüzden NBA’den kimsenin beni aramamasına ve neler yapabileceğini sormamasına biraz şaşırdım açıkçası!

- Ve Giannis Antetokounmpo. Şu an onun en iyi oyuncu olduğunu düşünüyor musunuz?

- Bir diğer harika Avrupalı ​​oyuncu ve onu da çok beğeniyorum. Son birkaç yılda NBA'de yaptıkları olağanüstü. Gerçekten çok fazla ilerleme kaydetti ve zaten geçen yılın MVP'si. İlginç ama daha iyi olabileceğine de inanıyorum. Bu da bu biraz korkutucu bir durum.

- Los Angeles takımlarını nasıl değerlendirirsiniz? Lakers veya Clippers, şampiyon olabilir mi?

- Lakers ve Clippers şu anda Milwaukee ile birlikte şampiyonluk adayı olabilir. Bence, Boston ve Philadelphia da onlarla beraber bu sezon NBA'de şampiyonluk ile yarışacak beş takım. Boston’ın böyle oynadığını görmek beni gerçekten mutlu ediyor. Bence harika basketbol oynuyorlar. Ve Clippers birlikte daha fazla zaman geçirdikçe, sezon başı sakatlıkları atlattıkça izlemesi harika bir takım olabilir. Yani bu iki takımı da izlemeyi seviyorum.

2019 Media Day Portraits Photo Gallery | NBA.com

- Son olarak Warriors hanedanlığının sonu gelmiş olabilir. Belki de gelecek sezon yeni bir başlangıç ​​ olacak. Warriors'ın gelecek yıl tekrar çıkışa geçtiğini görebilir miyiz, yoksa bu yolun sonu mu?

- Klay sakatlıktan geri döndüğünde ve Curry ile Green sağlıklı olursa, Golden State’in şu andaki yerinden daha iyi bir noktada olacağına inanıyorum. Bu oyunculart yüzde 100’le geri gelebilecek mi? Demek istediğim, oyuncular sakatlıktan dönüyor ama her zaman eskisi gibi olumyorlar. Curry ve Green'in bacaklarında bunca kilometreyle sağlıklı kalıp kalmadığını görmemiz gerekecek. Curry bu sezon bir talihsizlik yaşadı ve bu iş bir tür kumar gibidir. Asla emin olamazsın. Geçen yıl Golden State, Thompson ve Durant’ı kaybetmemiş olsa bence şampiyonluğu kazanırdı. Benim Cleveland'daki ilk yılımı hatırlayalım: Warriors’a karşı playoff final serisinde Irving'i ve Love’ı kaybetmemiş olsak nasıl farklı bitebileceğini bilmiyorum. Sonraki yıl, Cleveland benim bıraktığım yılın sonunda kazandığında Warriors’ta Bogut aniden sakatlandı, Green en önemli 5’inci maçı kaçırdı. Halbuki seriyi bitirme şansları vardı. Sonra iç sahada da kaybettiler, seriyi kaptırdılar. Böyle şeyler olur. Şu aşamada da şampiyonun kim olacağını tahmin etmek çok zor. Ancak ilk beş takım Boston, Philadelphia, Lakers, Clippers ya da Milwaukee. Bu takımları en üst düzeyde tehdit edebilecek başka takım göremiyorum. Ancak diğer taraftan, şampiyonluk bu beş takımın sağlıklı kalmasına ve tüm potansiyellerini ne kadar yansıtabileceklerine de bağlı.


YORUMLAR

  • 0 Yorum