KÜÇÜK ENİŞTE: NATE ROBINSON
NBA tarihinin en ilgi çekici figürlerinden biri olan Nate Robinson bugünlerde BIG 3 ve okyanus ötesi deneyimleriyle adından sıkça söz ettirmeye devam ediyor.
10 Eylül 2018 - 14:52 - Güncelleme: 17 Aralık 2021 - 15:04
BERTAN ERMAN
Mugsy Bouges, Spud Webb, Isaiah Thomas (Nuggets'ta oynayacak olan), Earl Boykins... Parkeler için boyu küçük olan bu insanlar, bize basketbolun boy meselesi olmadığını ve bu oyunun yürekle oynandığını gösteren insanlar. Ancak bu kişilerin içinden aralarından bir isim öyle bir şekilde sıyrılıyor ki, ekstrem halleriyle beni mest eden bir isim olmuştur. O isim Nate Robinson'dan başkası değil...
Geçen ay efsane RAP sanatçısı Ice Cube'un kurduğu Veteranlar Basketbol Ligi BIG 3'te boy gösteren Nate Robinson, çocukluğumda ve ergenliğimde hep dikkatimi çeken biriydi. NBA'de 8 farklı takımın formasını giyen 1.75'lik dev yürek, saha içinde farklı bir tarza sahipti. Özellikle zıplama konusundaki kabiliyeti hakkında kimse negatif bir yorum yapamaz. 3 kez All-Star'da smaç şampiyonu olmuş bir isimden bahsediyoruz. Gerçi, kısa boyluların bastığı smaçlar her zaman göze büyüleyici gelir; ama bu adamın 2009 Phoenix All-Star Organizasyonu'nda 2.11'lik Dwight Howard'ın üzerinden bastığı smaç, efsaneler arasında yerini almıştı.
Lakin Nate Robinson'ı bende büyüleyici kılan şey smaçları değil; blokları idi. 2.16'lık Shaquille O'Neal'a (hatta daha sonra Boston'da takım arkadaşı olmuşlardı) ve 2.29'luk Yao Ming'e yaptığı blokların haddi hesabı yok.
Bunlar bir kenarda dursun; bizim Türkiye'de Nate Robinson'a, "Küçük Enişte" demememizin sebebi farklı. Saha içindeki hırslı yapısı, bazen keçileri kaçırması ve kendisinden epey uzun basketbolculara kafa tutması, Kemal Sunal'ın başrolünde oynadığı, "Tosun Paşa" filminde, Tuncay Gürel'in canlandırdığı Küçük Enişte karakterini andırıyor olmasıydı.
Hangi maçtı tam hatırlamıyorum ama sanırım 2012-2013 sezonuydu... Chicago Bulls ile Miami Heat arasında oynanan play-off serisindeki agresifliği ve kavgaları, NBA'in Küçük Eniştesi olmasına sebep olmuştu. Hatta ve hatta, bir ara Pınar Karşıyaka'nın Nate Robinson'ı istediği ile ilgili bir haber okumuştum birkaç yıl önce. Şimdi hayal ediyorum da, Nate Robinson yeşil kırmızılı forma ile Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu'nda, bir Fenerbahçe maçında Jan Vesely'ye blok koyuyor ve ardından smaç basıyor. Akabinde, "KAF KAF KAF SİN SİN SİN KAF SİN KAF SİN KAF! VE "KÜÇÜK ENİŞTE" tezahüratları... Bu gerçekten harika olurdu.
Tabii ki Nate Robinson'ın Amerikan futbolunda yer almasını da isterdim. 2016 yılında, NFL takımlarından Seattle Seahawks ile antrenmanlara katılan Robinson, büyük bir ihtimal running back olarak sahaya çıkardı. Seahawks Başantrenörü Pete Carroll da, Nate Robinson'ın çalışmasından memnun kalmıştı; ama sonrası gelmemişti. Neyse... O, parkelerin Küçük Eniştesi... Her zaman cesur yüreği ile onu beğenen, beğenmeyen tüm basketbolseverler için heyecan yaratılan bir figür. Sanırım bunu kimse inkar edemez...
Mugsy Bouges, Spud Webb, Isaiah Thomas (Nuggets'ta oynayacak olan), Earl Boykins... Parkeler için boyu küçük olan bu insanlar, bize basketbolun boy meselesi olmadığını ve bu oyunun yürekle oynandığını gösteren insanlar. Ancak bu kişilerin içinden aralarından bir isim öyle bir şekilde sıyrılıyor ki, ekstrem halleriyle beni mest eden bir isim olmuştur. O isim Nate Robinson'dan başkası değil...
Geçen ay efsane RAP sanatçısı Ice Cube'un kurduğu Veteranlar Basketbol Ligi BIG 3'te boy gösteren Nate Robinson, çocukluğumda ve ergenliğimde hep dikkatimi çeken biriydi. NBA'de 8 farklı takımın formasını giyen 1.75'lik dev yürek, saha içinde farklı bir tarza sahipti. Özellikle zıplama konusundaki kabiliyeti hakkında kimse negatif bir yorum yapamaz. 3 kez All-Star'da smaç şampiyonu olmuş bir isimden bahsediyoruz. Gerçi, kısa boyluların bastığı smaçlar her zaman göze büyüleyici gelir; ama bu adamın 2009 Phoenix All-Star Organizasyonu'nda 2.11'lik Dwight Howard'ın üzerinden bastığı smaç, efsaneler arasında yerini almıştı.
Lakin Nate Robinson'ı bende büyüleyici kılan şey smaçları değil; blokları idi. 2.16'lık Shaquille O'Neal'a (hatta daha sonra Boston'da takım arkadaşı olmuşlardı) ve 2.29'luk Yao Ming'e yaptığı blokların haddi hesabı yok.
Bunlar bir kenarda dursun; bizim Türkiye'de Nate Robinson'a, "Küçük Enişte" demememizin sebebi farklı. Saha içindeki hırslı yapısı, bazen keçileri kaçırması ve kendisinden epey uzun basketbolculara kafa tutması, Kemal Sunal'ın başrolünde oynadığı, "Tosun Paşa" filminde, Tuncay Gürel'in canlandırdığı Küçük Enişte karakterini andırıyor olmasıydı.
Hangi maçtı tam hatırlamıyorum ama sanırım 2012-2013 sezonuydu... Chicago Bulls ile Miami Heat arasında oynanan play-off serisindeki agresifliği ve kavgaları, NBA'in Küçük Eniştesi olmasına sebep olmuştu. Hatta ve hatta, bir ara Pınar Karşıyaka'nın Nate Robinson'ı istediği ile ilgili bir haber okumuştum birkaç yıl önce. Şimdi hayal ediyorum da, Nate Robinson yeşil kırmızılı forma ile Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu'nda, bir Fenerbahçe maçında Jan Vesely'ye blok koyuyor ve ardından smaç basıyor. Akabinde, "KAF KAF KAF SİN SİN SİN KAF SİN KAF SİN KAF! VE "KÜÇÜK ENİŞTE" tezahüratları... Bu gerçekten harika olurdu.
Tabii ki Nate Robinson'ın Amerikan futbolunda yer almasını da isterdim. 2016 yılında, NFL takımlarından Seattle Seahawks ile antrenmanlara katılan Robinson, büyük bir ihtimal running back olarak sahaya çıkardı. Seahawks Başantrenörü Pete Carroll da, Nate Robinson'ın çalışmasından memnun kalmıştı; ama sonrası gelmemişti. Neyse... O, parkelerin Küçük Eniştesi... Her zaman cesur yüreği ile onu beğenen, beğenmeyen tüm basketbolseverler için heyecan yaratılan bir figür. Sanırım bunu kimse inkar edemez...
YORUMLAR