İmza | Yiğit Arslan & Ahmet Çakı
Sezon devam ederken koç değişikliğine giden TOFAŞ, Ahmet Çakı yönetiminde oynadığı basketbolla göz dolduruyor. Hem Ahmet Çakı hem de Yiğit Arslan, sezon değerlendirmesinin yanında takımın geleceğine ilişkin önemli açıklamalar yaptı...
05 Şubat 2022 - 13:14
GÜLŞAH AKKAYA
DAHA FAZLASI
YİĞİT ARSLAN
"Bir oyuncu basketbol adına zirve dediğimiz noktaya gelse bile her zaman daha fazlasını ister. Ben de adım adım giderek, şu anda gerçekleştirdiğim performanstan ve kazandığımız başarılardan daha fazlasını istiyorum tabii ki..."
Eski kulübüm Galatasaray iki yılda bana çok özel tecrübeler kazandırdı. Kendimi uzun senelerdir orada oynuyormuş gibi, evimde, yuvamda hissettim. Tabii ki TOFAŞ'ta 15 yıl boyunca her kategoride mücadele ettim, kulüpteki herkesle çok güzel iletişimim var. Bu kulübün çocuğu olarak büyüdüğüm için, bu formayı giymek ben de farklı duygular yaşatıyor.
Galatasaray'daki iki güzel sezonun ardından tekrar TOFAŞ'a gelip aidiyet hissini tatmak çok güzel. Bursa'da çok güzel bir basketbol kimliği ve kültürü oluşturmaya çalışıyoruz. Bu organizasyon için yönetimimiz elinden geleni yapıyor. Biz de oyuncular olarak teknik ekiple birlikte parkede elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Umarım bu sene güzel başarılar elde edeceğiz. Bunun için ben de çok heyecanlıyım.
Tabii ki Süper Lig'de oynayan A Milli Takım seviyesindeki oyuncular için her geçen gün kendine yeni bir şeyler katmak çok önemli. Bunlar kişisel hedefler doğrultusunda değişiyor. Benim hedefim tabii ki en üst noktalara, en hazır şekilde çıkmak. Bunu da sürekli oynayarak ve başarı hedefi olan takımlarla gerçekleştirmeye çalışıyorum.
Takım olarak bu sene sezon başı biraz çalkantılı başladı; fakat kendi bireysel çalışmalarımı hiç bırakmadım. Sahada süreler aldığım zaman da elimden geleni yaptım, iyi sonuçlar almaya başladıkça da daha iyi yerlere varacağımı düşünüyorum. Çünkü hem gelişime açığım hem de basketbol olarak düşündüğüm şeyleri yapma inancı taşıyorum. Yaşım belki çok genç değil ama; yine de genç ve basketbolu bilen bir yaştayım. Bu yaşın meyvelerini toplamaya hazırım ve çalışmaya da devam ediyorum. Bir oyuncu basketbol adına zirve dediğimiz noktaya gelse bile her zaman daha fazlasını ister. Ben de adım adım giderek, şu anda gerçekleştirdiğim performanstan ve kazandığımız başarılardan daha fazlasını istiyorum tabii ki...
Bu sene Şampiyonlar Ligi'nde en azından son 8'e kalmak istiyoruz. Tabii ki bunun için de amacımız Son 16 grubumuzdan çıkmak. TOFAŞ organizasyonu olarak Avrupa'da başarıyı hak ettiğimizi düşünüyorum. Avrupa'da grupların ilk aşamasını iyi bir performansla lider bitirdik. Bizim için çok önemli TOP 8'e kaldıktan sonra ne olacağı kolay kolay kestirilemez. Çünkü takımlar, Şampiyonlar Ligi'nde daha farklı bir sistemle yola devam ediyor. Biz de elimizden geldiğince TOP 16'yı zirvede bitirip, diğer takımların da saygısını kazanmak ve bizden çekinmesini sağlamak istiyoruz. Kısa vadede hedefimiz bu gruptan çıkıp TOP 8'e kalmak.
Sezon içerisinde koç değişikliği olduğu zaman her takım bundan iyi ya da kötü şekilde etkilenir. Bu basketbolun doğasında var. Mağlubiyetler alırsınız, galibiyetler alırsınız, bu böyle devam eder. Şu an Ahmet Ağabey (Çakı) ile birlikte toparlanıyoruz, daha iyi oynuyoruz... Oyuncuların yeni, farklı bir düzene uyum sağlaması kolay değil; ama ben bu geçiş dönemini en iyi şekilde atlattığımızı düşünüyorum. Ahmet Ağabey iletişime açık, onunla konuşarak sorunlarımızı çözüyoruz. Onun iletişim özelliği takıma olumlu yansıdı. Takım daha da iyi gidecek. İyi durumdayız, doğru yolda olduğumuzu ve daha da iyi olacağımızı düşünüyorum. Umarım sezon sonu hedeflediğimiz tüm kulvarlarda başarıya kavuşuruz. Şu an için işler yolunda gidiyor.
Bu sezon ING Basketbol Süper Ligi gerçekten zorlu geçiyor. Her takımın birbirini yenebiliyor. Play-off sıralaması, ilk 4 hatta ilk 2 sıra bile son ana kadar belli olmayacak gibi gözüküyor. Yukarıdaki bu mücadele ligin kalitesini de arttırıyor. Biz ligin ilk yarısında istemediğimiz mağlubiyetler aldık. Tamam hak ettiğimiz yenilgiler aldık; ama hiç hak etmediğimiz mağlubiyetler de aldığımızı düşünüyorum. Bireysel hatalarla önemli maçlar kaybettik. Ama bunlar geride kaldı, belki de yaşamamız gerekiyordu. Önümüzdeki maçlarda oynadığımız tüm karşılaşmalara kazanma hedefi ile çıkacağız. Tabii ki ligdeki hedefimiz ilk 4'e kalmak. Biraz geriden gelsek de kora kor bir yarış içerisindeyiz. Hangi takımın ligi hangi sırada bitireceği hiç belli olmaz. Şu an için bu kadar yüksek mücadele seviyeli ligde elimizden geleni yapmak için çalışıyoruz. İlk 4'e girebileceğimizi düşünüyorum.
Tabii ki A Milli Takım konusu daha duygusal.... Her oyuncunun hayali olan bir yer... Ben Dünya Kupası olsun, grup elemeleri olsun ay yıldızlı formayı giydiğim için kendimi şanslı hissediyorum. A Milli Takım'ın sürekli bir parçası olmak istiyorum. Düzenli olarak kadroda yer alıp, önemli süreler almak istiyorum. Bu jenerasyondaki herkesin de bu hedef doğrultusunda çalıştığını biliyorum.
Bizim jenerasyonumuz geçmişte sürekli başarılar kazanmış ve oynamadığı kulüpte mutlu olmayan oyunculardan oluşuyor. Hepimiz hırslıyız, mücadeleciyiz, çalışkanız. Jenerasyonumuzun bu karakterde olması A Milli Takım'a da olumlu yansıyor. Ay yıldızlı formayı kim giyerse giysin elinden gelenin en iyisini yapıyor. Kimsenin başka düşüncesi yok. Oynayan isimler değişse de herkes elinden gelen çabayı gösteriyor. Hem genç hem de ay yıldızlı formaya alışkın oluşumuz önemli. Genç ve tecrübeli bir takım olmak en büyük şansımız olabilir. Türk halkını turnuvalarda ve maçlarda en iyi şekilde temsil etmemiz gerektiğini biliyoruz. Bu jenerasyon geçişi önümüzdeki yıllarda Türkiye'ye başarı olarak yansıyacak.
Bu jenerasyonlar her zaman yakalanmıyor. İnşallah biz, ay yıldızlı formanın hakkını verip, başarılı bir jenerasyon oluşturabiliriz.
POTANSİYEL
AHMET ÇAKI
“Kadronun potansiyeli var, bizim sorunumuz şu... 40 dakikanın içerisinde çok büyük kırılmalar yaşayan bir takımız. Seriler verebiliyoruz, seriler de yakalayabiliyoruz. Oraları yönetmemiz lazım, kadro potansiyeli var; ama o potansiyelin yönetimini daha iyi yapmamız gerekiyor.”
İletişimi oldukça fazla önemsiyorum. Takımım TOFAŞ ile birlikte 2 aylık süreyi geride bıraktık, göreve geldiğimiz andan itibaren bir galibiyet serisi yakaladık. Hedef koyduğumuz, üzerimizde yer alan takımlara karşı maalesef galibiyetler alamadık. Bunda yoğun fikstürün de etkisi oldu.
Geldiğimizde elimizde bir çok iyi detay vardı, Hakan Demir ve TOFAŞ organizasyonu belli bir seviyedeydi. İyi olan detayları koruyup, kendiniz de bazı şeyleri geliştirmek istiyorsunuz.
Agresif olma, tam sahada baskılı olma konularında geri adım atma zorunda kaldık, bazı oyuncularımız sahada daha fazla kalmak durumunda kaldı. Covid vakaları ve sakatlıkların dönüşüyle, Ennis’in de gelmesiyle ilk 3-4 maçta ortaya koyduğumuz basketbolu geliştirmek istiyoruz. Hem maçları kazanıp hem oyunumuzu geliştirebilirsek TOFAŞ olarak Avrupa’da ve Türkiye’de iyi bir noktaya gelebiliriz.
TOFAŞ’ın uzun yıllardan beridir üst sıraları zorlayan bir geleneği var. Bununla beraber kemik Türk oyuncu ve yabancı kadrosunun değiştiği bu dönemde iniş çıkışlar olabiliyor, bu uyum ile ilgili bir durum. Hedefimiz ilk 6’nın içerisinde olmak.
Kadronun potansiyeli var, bizim sorunumuz şu... 40 dakikanın içerisinde çok büyük kırılmalar yaşayan bir takımız. Seriler verebiliyoruz, seriler de yakalayabiliyoruz. Oraları yönetmemiz lazım, kadro potansiyeli var; ama o potansiyelin yönetimini daha iyi yapmamız gerekiyor.
ING Basketbol Süper Ligi'nde bir ya da iki galibiyet fazla alabilirdik; ama öncesinden çok bundan sonra ne yapacağımız önemli. Basketbol olarak tecrübeli isimlerimiz var. Doğru yöneterek bunları, geride kalan maçlarda daha iyi olacağımızı düşünüyorum.
Bundan sonraki dönemde eldeki oyunculardan maksimuma yakın bir verim almaya bakacağız. Bora Satır’dan, takımın en tecrübelisine kadar… Biz böyle bir yaklaşımla çalışıyoruz.
Normalde Ennis’in öncesinde transfer düşünmüyorduk. Kaybettiğimiz dönemde benç katkısını alamadığımız dönemler oldu. Devamında bu katkıyı alabilmek adına, Covid-19 ve sakatlıklardan sonra böyle bir ilavenin ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı, üst yönetimimize teşekkür ederiz.
Ennis transferi olmasaydı son maçları kaybedebilirdik, bu spordaki öngörünün öneminin göstergesi. Covid dolayısıyla yaşanan süreçten dolayı oyuncuların gelmesi zorlaşıyor.
Bir eksiklik hissedersek transfer olabilir; ama elimizdeki şartlarda bu çok da kolay gözükmüyor. Sürekli zorlu karşılaşmaların arifesindeyiz, ki önemli olan oyuncularımızdan maksimum verim alabilmek.
Bursa, profesyonel anlamda birçok branşta birçok takım barındırıyor. TOFAŞ’ın yaptığı hizmetin yanında Frutti Extra Bursaspor gibi bir takımın daha olması kazanç. Onların futboldan kaynaklı bir seyirciye ulaşma avantajı var, bundan sonraki süreç belirleyici olacak. Bu yıl biraz daha iddialı bir şekilde oynuyorlar. Bursa büyük bir şehir, içerisinde farklı hedefleri olan farklı takımlar barındırması önemli.
DAHA FAZLASI
YİĞİT ARSLAN
"Bir oyuncu basketbol adına zirve dediğimiz noktaya gelse bile her zaman daha fazlasını ister. Ben de adım adım giderek, şu anda gerçekleştirdiğim performanstan ve kazandığımız başarılardan daha fazlasını istiyorum tabii ki..."
Eski kulübüm Galatasaray iki yılda bana çok özel tecrübeler kazandırdı. Kendimi uzun senelerdir orada oynuyormuş gibi, evimde, yuvamda hissettim. Tabii ki TOFAŞ'ta 15 yıl boyunca her kategoride mücadele ettim, kulüpteki herkesle çok güzel iletişimim var. Bu kulübün çocuğu olarak büyüdüğüm için, bu formayı giymek ben de farklı duygular yaşatıyor.
Galatasaray'daki iki güzel sezonun ardından tekrar TOFAŞ'a gelip aidiyet hissini tatmak çok güzel. Bursa'da çok güzel bir basketbol kimliği ve kültürü oluşturmaya çalışıyoruz. Bu organizasyon için yönetimimiz elinden geleni yapıyor. Biz de oyuncular olarak teknik ekiple birlikte parkede elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Umarım bu sene güzel başarılar elde edeceğiz. Bunun için ben de çok heyecanlıyım.
Tabii ki Süper Lig'de oynayan A Milli Takım seviyesindeki oyuncular için her geçen gün kendine yeni bir şeyler katmak çok önemli. Bunlar kişisel hedefler doğrultusunda değişiyor. Benim hedefim tabii ki en üst noktalara, en hazır şekilde çıkmak. Bunu da sürekli oynayarak ve başarı hedefi olan takımlarla gerçekleştirmeye çalışıyorum.
Takım olarak bu sene sezon başı biraz çalkantılı başladı; fakat kendi bireysel çalışmalarımı hiç bırakmadım. Sahada süreler aldığım zaman da elimden geleni yaptım, iyi sonuçlar almaya başladıkça da daha iyi yerlere varacağımı düşünüyorum. Çünkü hem gelişime açığım hem de basketbol olarak düşündüğüm şeyleri yapma inancı taşıyorum. Yaşım belki çok genç değil ama; yine de genç ve basketbolu bilen bir yaştayım. Bu yaşın meyvelerini toplamaya hazırım ve çalışmaya da devam ediyorum. Bir oyuncu basketbol adına zirve dediğimiz noktaya gelse bile her zaman daha fazlasını ister. Ben de adım adım giderek, şu anda gerçekleştirdiğim performanstan ve kazandığımız başarılardan daha fazlasını istiyorum tabii ki...
Bu sene Şampiyonlar Ligi'nde en azından son 8'e kalmak istiyoruz. Tabii ki bunun için de amacımız Son 16 grubumuzdan çıkmak. TOFAŞ organizasyonu olarak Avrupa'da başarıyı hak ettiğimizi düşünüyorum. Avrupa'da grupların ilk aşamasını iyi bir performansla lider bitirdik. Bizim için çok önemli TOP 8'e kaldıktan sonra ne olacağı kolay kolay kestirilemez. Çünkü takımlar, Şampiyonlar Ligi'nde daha farklı bir sistemle yola devam ediyor. Biz de elimizden geldiğince TOP 16'yı zirvede bitirip, diğer takımların da saygısını kazanmak ve bizden çekinmesini sağlamak istiyoruz. Kısa vadede hedefimiz bu gruptan çıkıp TOP 8'e kalmak.
Sezon içerisinde koç değişikliği olduğu zaman her takım bundan iyi ya da kötü şekilde etkilenir. Bu basketbolun doğasında var. Mağlubiyetler alırsınız, galibiyetler alırsınız, bu böyle devam eder. Şu an Ahmet Ağabey (Çakı) ile birlikte toparlanıyoruz, daha iyi oynuyoruz... Oyuncuların yeni, farklı bir düzene uyum sağlaması kolay değil; ama ben bu geçiş dönemini en iyi şekilde atlattığımızı düşünüyorum. Ahmet Ağabey iletişime açık, onunla konuşarak sorunlarımızı çözüyoruz. Onun iletişim özelliği takıma olumlu yansıdı. Takım daha da iyi gidecek. İyi durumdayız, doğru yolda olduğumuzu ve daha da iyi olacağımızı düşünüyorum. Umarım sezon sonu hedeflediğimiz tüm kulvarlarda başarıya kavuşuruz. Şu an için işler yolunda gidiyor.
Bu sezon ING Basketbol Süper Ligi gerçekten zorlu geçiyor. Her takımın birbirini yenebiliyor. Play-off sıralaması, ilk 4 hatta ilk 2 sıra bile son ana kadar belli olmayacak gibi gözüküyor. Yukarıdaki bu mücadele ligin kalitesini de arttırıyor. Biz ligin ilk yarısında istemediğimiz mağlubiyetler aldık. Tamam hak ettiğimiz yenilgiler aldık; ama hiç hak etmediğimiz mağlubiyetler de aldığımızı düşünüyorum. Bireysel hatalarla önemli maçlar kaybettik. Ama bunlar geride kaldı, belki de yaşamamız gerekiyordu. Önümüzdeki maçlarda oynadığımız tüm karşılaşmalara kazanma hedefi ile çıkacağız. Tabii ki ligdeki hedefimiz ilk 4'e kalmak. Biraz geriden gelsek de kora kor bir yarış içerisindeyiz. Hangi takımın ligi hangi sırada bitireceği hiç belli olmaz. Şu an için bu kadar yüksek mücadele seviyeli ligde elimizden geleni yapmak için çalışıyoruz. İlk 4'e girebileceğimizi düşünüyorum.
Tabii ki A Milli Takım konusu daha duygusal.... Her oyuncunun hayali olan bir yer... Ben Dünya Kupası olsun, grup elemeleri olsun ay yıldızlı formayı giydiğim için kendimi şanslı hissediyorum. A Milli Takım'ın sürekli bir parçası olmak istiyorum. Düzenli olarak kadroda yer alıp, önemli süreler almak istiyorum. Bu jenerasyondaki herkesin de bu hedef doğrultusunda çalıştığını biliyorum.
Bizim jenerasyonumuz geçmişte sürekli başarılar kazanmış ve oynamadığı kulüpte mutlu olmayan oyunculardan oluşuyor. Hepimiz hırslıyız, mücadeleciyiz, çalışkanız. Jenerasyonumuzun bu karakterde olması A Milli Takım'a da olumlu yansıyor. Ay yıldızlı formayı kim giyerse giysin elinden gelenin en iyisini yapıyor. Kimsenin başka düşüncesi yok. Oynayan isimler değişse de herkes elinden gelen çabayı gösteriyor. Hem genç hem de ay yıldızlı formaya alışkın oluşumuz önemli. Genç ve tecrübeli bir takım olmak en büyük şansımız olabilir. Türk halkını turnuvalarda ve maçlarda en iyi şekilde temsil etmemiz gerektiğini biliyoruz. Bu jenerasyon geçişi önümüzdeki yıllarda Türkiye'ye başarı olarak yansıyacak.
Bu jenerasyonlar her zaman yakalanmıyor. İnşallah biz, ay yıldızlı formanın hakkını verip, başarılı bir jenerasyon oluşturabiliriz.
POTANSİYEL
AHMET ÇAKI
“Kadronun potansiyeli var, bizim sorunumuz şu... 40 dakikanın içerisinde çok büyük kırılmalar yaşayan bir takımız. Seriler verebiliyoruz, seriler de yakalayabiliyoruz. Oraları yönetmemiz lazım, kadro potansiyeli var; ama o potansiyelin yönetimini daha iyi yapmamız gerekiyor.”
İletişimi oldukça fazla önemsiyorum. Takımım TOFAŞ ile birlikte 2 aylık süreyi geride bıraktık, göreve geldiğimiz andan itibaren bir galibiyet serisi yakaladık. Hedef koyduğumuz, üzerimizde yer alan takımlara karşı maalesef galibiyetler alamadık. Bunda yoğun fikstürün de etkisi oldu.
Geldiğimizde elimizde bir çok iyi detay vardı, Hakan Demir ve TOFAŞ organizasyonu belli bir seviyedeydi. İyi olan detayları koruyup, kendiniz de bazı şeyleri geliştirmek istiyorsunuz.
Agresif olma, tam sahada baskılı olma konularında geri adım atma zorunda kaldık, bazı oyuncularımız sahada daha fazla kalmak durumunda kaldı. Covid vakaları ve sakatlıkların dönüşüyle, Ennis’in de gelmesiyle ilk 3-4 maçta ortaya koyduğumuz basketbolu geliştirmek istiyoruz. Hem maçları kazanıp hem oyunumuzu geliştirebilirsek TOFAŞ olarak Avrupa’da ve Türkiye’de iyi bir noktaya gelebiliriz.
TOFAŞ’ın uzun yıllardan beridir üst sıraları zorlayan bir geleneği var. Bununla beraber kemik Türk oyuncu ve yabancı kadrosunun değiştiği bu dönemde iniş çıkışlar olabiliyor, bu uyum ile ilgili bir durum. Hedefimiz ilk 6’nın içerisinde olmak.
Kadronun potansiyeli var, bizim sorunumuz şu... 40 dakikanın içerisinde çok büyük kırılmalar yaşayan bir takımız. Seriler verebiliyoruz, seriler de yakalayabiliyoruz. Oraları yönetmemiz lazım, kadro potansiyeli var; ama o potansiyelin yönetimini daha iyi yapmamız gerekiyor.
ING Basketbol Süper Ligi'nde bir ya da iki galibiyet fazla alabilirdik; ama öncesinden çok bundan sonra ne yapacağımız önemli. Basketbol olarak tecrübeli isimlerimiz var. Doğru yöneterek bunları, geride kalan maçlarda daha iyi olacağımızı düşünüyorum.
Bundan sonraki dönemde eldeki oyunculardan maksimuma yakın bir verim almaya bakacağız. Bora Satır’dan, takımın en tecrübelisine kadar… Biz böyle bir yaklaşımla çalışıyoruz.
Normalde Ennis’in öncesinde transfer düşünmüyorduk. Kaybettiğimiz dönemde benç katkısını alamadığımız dönemler oldu. Devamında bu katkıyı alabilmek adına, Covid-19 ve sakatlıklardan sonra böyle bir ilavenin ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı, üst yönetimimize teşekkür ederiz.
Ennis transferi olmasaydı son maçları kaybedebilirdik, bu spordaki öngörünün öneminin göstergesi. Covid dolayısıyla yaşanan süreçten dolayı oyuncuların gelmesi zorlaşıyor.
Bir eksiklik hissedersek transfer olabilir; ama elimizdeki şartlarda bu çok da kolay gözükmüyor. Sürekli zorlu karşılaşmaların arifesindeyiz, ki önemli olan oyuncularımızdan maksimum verim alabilmek.
Bursa, profesyonel anlamda birçok branşta birçok takım barındırıyor. TOFAŞ’ın yaptığı hizmetin yanında Frutti Extra Bursaspor gibi bir takımın daha olması kazanç. Onların futboldan kaynaklı bir seyirciye ulaşma avantajı var, bundan sonraki süreç belirleyici olacak. Bu yıl biraz daha iddialı bir şekilde oynuyorlar. Bursa büyük bir şehir, içerisinde farklı hedefleri olan farklı takımlar barındırması önemli.
YORUMLAR