İlkan Karaman | Yeni rota

ECE ERGEZ

Aslında benim için hangi ülkede veya hangi ligde oynadığımdan ziyade hangi rolde, nasıl bir hedefle oynayacağım daha önemli. Tabii ki burası dışında da opsiyonlarım vardı. Ancak Çayırova'nın yaptığı yatırımlar, belirlediği hedefler diğerlerinden ayrılmasında ilk adım oldu. Ayrıca başında inanan ekip ve çok kaliteli bir organizasyon olması beni etkiledi. Takım ve yönetime baktığımızda da çok kaliteli ve kariyerli insanlardan oluşuyor olması; beni de bu gelecek başarıların bir parçası olmaya yürekten itti. 

Aslında son birkaç sezondur Asya ülkelerinden birine gidip bu deneyimi yaşamak istiyordum. İmzalar atıldıktan sonra bir süre vize için bekledim ve vize geldikten sonra ilk uçakla beni Tayvan'a yolcu ettiler. İlk başta neyle karşılaşacağımı bilmiyordum ve büyük bir tedirginlik vardı. Ancak bir yandan da yepyeni bir yere gidip yepyeni tecrübeler edinecek olmanın heyecanıyla bir an önce orada olmak için sabırsızlanıyordum. Oraya gittikten sonraki ilk bir ay biraz zorlandım. Çünkü orada bambaşka bir kültür vardı. Ayrıca bambaşka insanlar yepyeni bir takım, yepyeni bir lig beni ilk zamanlar zorlamadı diyemem.

İlk maçımı oldukça güzel geçirdim ve o karşılaşmadan sonra orada gerçekten başarılı olacağıma inandım. Benim için gerçekten kariyerimin en zevkli sezonlarından bir tanesiydi. Organizasyonlar beni çok şaşırtmıştı. Basketbola olan ilgiyi gördüğümde gözlerime inanamadım. 46 sayı attığımda  bunun bir rekor olduğunu bilmiyordum. Maçın ardından röportajlarda öğrendim. O karşılaşma kariyerimin en keyifli maçıydı onu net olarak söyleyebilirim. Mücadelenin ardından takımca kutlamalar yaptık, bunlarla ilgili çok güzel haberler çıktı. Bir Türk olarak buradan oraya gidip böyle güzel bir güne imza atmak benim için çok büyük bir gurur oldu.

Kendi hedeflerim doğrultusunda yaptığım antrenmanlar, çalışmalar ve basketbolumu ilerletmek ile geliştirmek için verdiğim emek, beni nerede mutlu olacaksam orada olup bir hedefin peşinde koşmaya itiyor. Yani bunun büyük bir parçası olarak başarıyı tatmak istiyorum.

Yurt dışı tecrübelerim ilk olarak modern basketbola evrilecek yeteneğimin olduğunu farketmeme ve 'evet olduğum yerde saymayıp benimde kendimi geliştirmem gerekiyor!' dememe sebep oldu. Bu da beni sanki basketbola yeniden başlıyormuşçasına bir motivasyonla, enerjiyle doldurdu! Fransa'da "run n gun" dediğimiz çok pozisyonlu kısa set hücumlu bir basketbol oynanıyor ve atletizm gerçekten çok üst seviyede. Türkiye'de de küçüklüğümden itibaren zaten hareketli bir oyunum vardı. Ama Fransa maceramda bu atletizmle bu kadar fazla koşulan bir ligde kendime kattığım en büyük şeylerden biri o tempoda oynarken o hızla doğru kararlar verebilmeyi öğrenmek oldu... Ve bunun da pas yeteneğimi geliştirdiğini düşünüyorum.

Tayvan'da da bunu avantajlı bir şekilde kullandım. Aynı zamanda bireysel yeteneklerin daha öne çıktığı bir ligde hem birebir savunmamı geliştirdim hem de birebir hücumlarımın üzerine koydum. Tayvan Ligi'ne gelecek olursak eğer, orası için şunları söyleyebilirim. Tamamen tecrübeyle ve aynı zamanda da antrenmanlarla kendini geliştirmiş bir İlkan olarak gittim. Orayda çok güzel bir ekiple çalıştım. Kendi hayal ettiğim basketbolu tam olarak sahaya koyarak çok keyifli bir sezon geçirdim. Bana basketbola başladığım için tekrar şükrettirdi Tayvan. Böyle bir deneyimdi. (Gülerek)

Artık sahada neyle karşılaşacağımı aşağı yukarı biliyorum. Yeterli tecrübeye sahip olduğumu düşünüyorum ve iyi performanslar sergilemek için gerektiğinden daha fazla disiplinli çalıştığıma da eminim ve bunun getirmiş olduğu özgüvenle oynuyorum. Aynı zamanda İkili ilişkilerde hızlı kaynaşan bir insanım, takım arkadaşlarımda çok güzel insanlar. Bu da gittiğim yere çabuk adapte olmamı sağlıyor.

Türkiye'deki ligler zaten tüm dünyaya kendini yıllardır tanıtıyor ve kanıtlıyor. TBL de artık oldukça popüler bir lig ve kaliteli bir oluşum. Zaten bunu son yıllarda izlediğimiz maçların kalitesinden de görüyoruz. İzlediğimiz demişken benim için tek eksik TBL'deki basketbolun daha kaliteli yayınlarla daha çok basketbolsevere tattırılmıyor olması. Aslında böyle bir iyileştirilme yapılabilinse TBL daha çok takip edilen daha değerli bir lig hâline de gelebilir. Çünkü çok kaliteli takımlar, oyuncular var. Bunu daha çok basketbolsever görmeli.

Ben anılarını biriktirmeyi çok seven bir insanım ve yaptığım şeylerin videolarını çekmek her zaman hoşuma gitmiştir. Bu nedenle video yapmaya başlamıştım. Daha sonra aslında yaptığım deneyimleri insanlarla paylaşıp belki de ilgisi olan birilerine ufak da olsa bir şeyler katabileceğim fikri çok pozitif geldi ve böylece kanalımı açarak video paylaşımlarına başladım. Gün geçtikçe insanların daha çok takip ediyor olması daha çok beğenmesi ve bunlarla ilgili bana pozitif geri dönüşler yazması, beni daha çok motive edip yaptığım şeylere daha sıkı sarılmamı sağlıyor.

Yaklaşık dört yıldır dalıyorum bu konuyla ilgili de çok sıkı hedeflerim var ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum, fırsat buldukça da dalış yapıyorum. Ben dalış için 'bu benim meditasyonum' diyorum. Yani kendimi dinlediğim, kafamı sıfırladığım yer. Tekrar enerjiyle dolup hayata full motivasyon devam etmemi sağlayan yer su altı. Bu yüzden çok seviyorum ve hayatım boyunca devam etmeyi hayal ediyorum. Bunun yanında da hiçbir şeye ihtiyaç duymadan kendi fiziksel performansımla yaşamamı sürdürecek besine ulaşabiliyor olmam kendi içimdeki insani dürtüleri doyuruyor.