Geri dönüş

EN İYİSİ
WILL CLYBURN
ANADOLU EFES

"Three peat hedefi için yola çıkan Anadolu Efes’te, hücumun 3. sacayağı olarak takıma katılan Will Clyburn, bu amacın gerçekleşmesi için burada. EuroLeague’de gerçekleşen transferler arasında en fazla ses getireni oldu. Bu yankıyı yeni sezonda devam ettireceğini şimdiden duyuyorum. Kulaklarım çınlamaya başladı bile."
 
EGEMEN İSAR
 
EuroLeague’in ve Avrupa'nın en iyi 3 numarası olarak kabul edilen Will Clyburn, son iki sezondur EL’in zirvesinde yer alan Anadolu Efes’te, Larkin ve Micic’in yanına üçüncü bir silahşör olarak, 'three peat için parlamaya ben de varım' dedi. 
 
EuroLeague’in sayılı oyuncularından biri olan Clyburn, bu dönemin en büyük ses getiren transferiydi. 6 sezondur EL sahnesinde adından sıkça söz ettiren ABD’li kısa forvet Will Clyburn, kolej kariyerini tamamladıktan sonra, EuroLeague’e ve NBA’ye oyuncu taşıyan, Almanya’nın Basketbol Bundesliga ekiplerinden Ulm ile profesyonel kariyerine adımını attı. 
 
Almanya’da geçirdiği iki sezon sonrası, kendisini Avrupa’nın zirvesine taşıyacak ilk durağı olan İsrail Ligi takımı Hapoel Holon’a imza attı. İsrail Ligi’nde inanılmaz bir sezon geçiren Clyburn, 2015-2016 sezonunun en iyi oyuncusu seçildi ve 20.9 ortalama ile ligin en skorer oyuncusuydu... 
 
Ardından, 2016-2017 sezonunda ülkelimizde Darüşafaka forması giydi ve hem BSL’de hem EuroLeague’de boy gösterdi. EL’deki çaylak sezonunda Daçka ile play-off başarısını elde etti ve sezon sonu onu Avrupa’nın en iyi 3 numarası olarak öne çıkaracak takıma yani CSKA Moskova’ya transfer oldu. 
 
CSKA’da inanılmaz bir 5 sene geçiren Will Clyburn, 3 VTB Ligi şampiyonluğu, 3 kez Final Four’a kalma başarısı, 1 EuroLeague şampiyonluğu yaşayan takımda kilit roldeydi. Anadolu Efes’i yenip EuroLeague’i kazandıkları 2019'da Final MVP’si oldu ve normal sezonun en iyi beşindeydi.
 
Ona Avrupa’nın en iyi 3 numarası ve en iyi oyuncularından biri olmasının yegâne sebebi ise saha içinde gösterdikleri… Savunmada atletizmi ve ayak çabukluğu ile rakibinin pozisyonunu bozuyor. Kısa ve uzun oyuncuları savunabilse de switch savunmasında iletişim problemi yaşıyor. Bu da takımı için bir defekt. Fakat hücum yönü kusursuza yakın. 
 
Hızlı ayakları ve deliciliği ile potaya rahatça gidebiliyor. Bu penetreleri bitirmeye gittiğinde omzunu iyi kullanıp kendi pozisyonunu rahatlatıyor. Pick and roll etkinliği, yay gerisi ve orta mesafe becerisi diğer bir hücum silahları. Low post'ta sırtı dönük oyunlarla skor bulduğunu da ekleyelim. Toplu oyundaki başarısı, onu Avrupa’daki diğer 3 numaralardan ayıran en önemli sebep.
 
6 yıllık EuroLeague macerasında Clyburn, 13.2 sayı, 5.4 ribaund, 1.5 asist, 0.9 top çalma, 1.6 top kaybı, 0.2 blok ve 14.5 verimlilik puanının altına imzayı attı.
 
Kendisini Tavares’i posterlerken, penetre sonrası nefes kesen smaçları yaparken, Fenerbahçe ve Efes maçlarında artı 20 sayı bulurken ve acil durumlarda bulduğu üç sayılarla görmeye çok alıştık. 
 
Three peat hedefi için yola çıkan Anadolu Efes’te, hücumun 3. sacayağı olarak takıma katılan Will Clyburn, bu amacın gerçekleşmesi için burada. EuroLeague’de gerçekleşen transferler arasında en fazla ses getireni oldu. Bu yankıyı yeni sezonda devam ettireceğini şimdiden duyuyorum. Kulaklarım çınlamaya başladı bile.
 

 
YENİ RAUNT
SCOTTIE WILBEKIN
FENERBAHÇE BEKO

"Fenerbahçe Beko'ya gelen Wilbekin’in; Anadolu Efes’in 2 yıl sözleşme yenileyip takımda tuttuğu ve çocukluk arkadaşı olan Shane Larkin ile arasındaki tatlı rekabette yeni bir perde daha açıldı."

FATİH SABOVİÇ
 
Aleksandar Djordjeviç’in ardından koçluk koltuğuna Dimitris Itoudis’i getiren Fenerbahçe Beko, şu ana dek kadrosuna en önemli takviyeyi Maccabi Tel Aviv’den Scottie Wilbekin’i ekleyerek yaptı. Wilbekin’in; Anadolu Efes’in 2 yıl sözleşme yenileyip takımda tuttuğu ve çocukluk arkadaşı olan Shane Larkin ile arasındaki tatlı rekabette yeni bir perde daha açıldı.
 
Son sezonlarda THY EuroLeague’i 1 defa zirvede tamamlayan ve Final Four’un abonesi olan Fenerbahçe Beko, geçtiğimiz sezon hayal kırıklığı yaşayıp play-off’ların dahi dışında kalmıştı. Avrupa’da yaşanan süreçte; Anadolu Efes’in 2 kez üst üste EuroLeague zaferine şahitlik eden sarı lacivertliler, her şeye rağmen Türkiye Ligi’ne yapılan dönüşte Efes’i devirip şampiyonluğa ulaştı.
 
Fenerbahçe Yönetimi net bir şekilde şunu gördü; artık bir şeyleri değiştirme vakti gelip çattı... Koç Djordjevic ile yollarını ayıran sarı lacivertliler, göreve CSKA Moskova’dan bir zamanlar Obradovic’in en değer verdiği öğrencisi olan Dimitris Itoudis’i getirdi.
 
Transfer edebileceği oyuncu havuzu görece kısıtlı kalan koç Itoudis’in şimdiye dek yaptırdığı en kritik takviyelerden biri geçmişte Darüşşafaka ile EuroCup zaferi de yaşayan ve Türk vatandaşlığı bulunan Scottie Wilbekin oldu.
 
Kariyerine 2018 yazından bu yana İsrail ekibi Maccabi Tel Aviv’de devam eden Wilbekin, bu süreçte  takımıyla 124 EuroLeague karşılaşmasına çıktı. Maccabi ile 3 İsrail şampiyonluğu da yaşayan Scottie Wilbekin, Avrupa’nın en değerli guardlarından biri olmayı başardı. Wilbekin, kariyerinde şu ana dek 175 EuroLeague karşılaşmasında görev yapıp, 13.5 sayı  (%47.3 iki sayı, %37.1 üç sayı, %86 serbest atış), 3.4 asist, 2 ribaund, 1.2 top çalma ve 12.7 verimlilik  puanı ortalamaları yakaladı.
 
Geçmişte Türkiye’de önemli işlere imza atıp vatandaşlık alarak A Milli Takım formasını da terleten ABD’li, hiç şüphesiz Fenerbahçe Beko’nun kısa rotasyonundaki en önemli silahlarından biri olacak.
 
Yolu ilginç bir şekilde Türkiye’de ve A Milli Takım’da çocukluk arkadaşı Shane Larkin ile kesişen Wilbekin, farklı bir geri dönüş hikâyesine imza atarken Efes’in yıldızı Larkin ile sıra dışı rekabeti de basketbolseverlere izletecek.
 
14 Şubat 2020 tarihinde A Milli Takım’da oynama statüsünü elde ettikten sonra açıklamalarda  bulunan Shane Larkin, Türkiye’nin bir diğer devşirme yıldızı Scottie Wilbekin için, “O yakın  arkadaşlarımdan biridir. Wilbekin'le birlikte büyüdük” ifadelerini kullanmıştı.
 
Fenerbahçe, 29 yaşındaki yıldızı Scottie Wilbekin ile 3 yıllık sözleşme imzaladı. Yine, 29 yaşındaki Shane Larkin ise 2 yıl daha Türkiye’de olacak. Bakalım gelecek sezonlar bize bu ikiliye dair neler gösterecek...
 
Larkin-Wilbekin arasındaki bağlantının ardından son olarak Scottie’nin Fenerbahçe Beko’ya neler katabileceğine ve hangi yönleriyle ‘negatif’ olabileceğine de bakalım...
 
Birincisi; koç Itoudis, Wilbekin ile ciddi bir hücum silahını devreye sokmuş olacak. Motley ve diğer uzunlar ile yapabileceği efektif ikili oyunların yanı sıra Scottie’nin dış şut ve içeri penetre tehditleri rakipler için yeterince yıpratıcı olabiliyor.
 
Ancak Wilbekin, bazen topla oynamayı fazla sevebiliyor ve ‘gereksiz’ anlarda gerçekleştirdiği şut tercihlerinin yanında takımını ‘oynatamaması’ yönünden problem olabiliyor.
 
Scottie Wilbekin dominant oyun yapısı ve karakteri sebebiyle ‘yan rollere’ pek aşina bir isim değil. Ancak  Fenerbahçe Beko, Avrupa’da bu sezon direkt olarak her şeyi anahtar teslim Scottie’ye emanet ederse, Maccabi Tel Aviv’in geçtiğimiz sezonlarda yaşadığı problemlere maruz kalabilir.
 
Wilbekin’in yanının 1 veya 2 tane topu oyunda çeviren ve takım arkadaşlarını ‘oynatabilen’ isimle dengelenmesi şart. Böylelikle Scottie’nin de skor yükünü taşıyan şutör özelliği daha ön plana çıkarılabilir. Oyuncu havuzu günden güne daralırken, sarı lacivertlilerin gelecek sezon akıbetini, bir an evvel yapılabilecek son takviyeler belirleyecek. Yanına gelecek birkaç takviyeyle Scottie Wilbekin, Fenerbahçe’nin tehdit oranını epey yukarılara taşıyabilecek bir isim... Bekleyip göreceğiz.

 
SAVAŞÇI
RAYMAR MORGAN
GALATASARAY NEF

"Tekrar eski günlerine kavuşmak isteyen Raymar Morgan, koç Andreas Pistiolis’in sisteminde çok önemli bir silah olabilir. Pistiolis, kendisine mutlaka önemli rol ve görev yükleyecektir. Morgan’ın mücadeleci ve savaşçı ruhuyla Galatasaray’da istediği havayı yakalayacağını düşünüyorum."
 
HÜSEYİN DEMİR
 
Galatasaray NEF’in bomba transferlerinden Raymar Morgan, bu sezon tekrar Türkiye Basketbol Süper Ligi'nde (BSL) boy gösterecek...  Morgan’ın kariyerini mercek altına aldığımızda; basketbol serüveni 2006 yılında Michigan State Üniversitesi ile NCAA’de başlıyor. Üniversitede çıkış göstererek ikinci yılında en iyi 10 isim arasında yer almayı da başarıyor. 
 
2010 yılında NBA Yaz Ligi’nde Washington Wizards’ta forma giydi. NBA Draft’larında kendine yer bulamayınca İsrail takımlarından Maccabi Rishon’a gitti. Türkiye’ye ilk kez 2011 sezonunda gelen Raymar Morgan, Karşıyaka’da uzun süre kalmadı. Almanya ve Yunanistan liglerinde oynayan Morgan, 2017-18 sezonunda rotasını yeniden Türkiye’ye çevirdi ve Tofaş ile anlaştı.
 
Tofaş’ta 16 sayı, 5 ribaund ortalama ile dikkatleri üzerine çeken Raymar Morgan, Rus ekibi UNICS’e transfer oldu. Kariyerinin en iyisi diyebileceğimiz 2020-21 sezonunda yolu üçüncü kez ülkemize düşen Morgan, Pınar Karşıyaka'nın Şampiyonlar Ligi'nde (BCL) final oynayarak tamamladığı sezonda, BSL’de 15 sayı, 7 ribaund 2 asist ve 1 top çalma istatistikleri ile mücadele etti. BCL’de ise 17 sayı, 6 ribaund, 2 asist, 1 top çalma ile mücadele ederek göz kamaştırdı.
 
Sırtı dönük oyunlarda etkili oynayan uzun forvet; ayakları çabuk olduğu için hemen çembere atak edebiliyor... Orta mesafe şut atabiliyor, yayın gerisinden boş bulduğunda isabet buluyor. Pick and roll ve pick and pop hücumlarında gardlar ile uyumlu oynayarak skor üretebiliyor. 
 
Boyalı alanda topla buluştuğu an gücünü kullanarak kuvvetli bir şekilde çembere gidiyor. Orta mesafe şutlarında başarılı… Boyalı alanda ters eşleşmelerde fizik avantajını iyi kullanıyor. Pick and pop'ta 4 ve 5 numara oynayabiliyor. Perde sonrası tepeden şut tehdidi var.
 
2.02 m. boyunda undersize Raymar Morgan, atletizm ve hızıyla sarı kırmızılılara çok katkı sağlayabilecek bir oyuncu... Savunmada kısa oyuncuları bile çabukluğu sayesinde tutabiliyor. Uzunlara karşı güçlü olmasından dolayı savunmada zorluk yaşamıyor. Hücum opsiyonunda savunmayı yarıp çembere rahat gidiyor. Savunma ve hücum riabundlarını iyi çekiyor. Ribaund aldıktan sonra hızlı hücum organizasyonunda oyunu okuyabilen, savunmaya geri dönüşleri hızlı ve bir o kadar pozisyon bilgisi iyi… 
 
Şampiyonlar Ligi’nde tecrübesi olan ve o seviyeleri çok iyi bilen Morgan, kalitesi ve oyun bilgisiyle Galatasaray’da fark yaratacaktır. Hücumda çabukluğu ve kuvvetiyle rakiplerine hep zor anlar yaşatan ABD'li yıldızın özellikle tepeden ve forvet üzerinden üçlük tehditleri var. 
 
Belinden ameliyat olan Morgan’ın parkelere 2022 yılının başında dönmesi bekleniyordu; ancak geç toparlandı ve diğer maçlarda riske atılmadı. Galatasaray NEF’in ses getiren transferlerinden olan Raymar Mogran, rehabilite sürecini verimli geçirirse bu sezon çok etkili olacaktır. Galatasaray NEF’in sağlık ekibi Morgan’ı yeni sezona yüzde yüzle hazırlarsa ve çok ciddi bir sakatlık yaşamazsa, bu sezon rüzgâr gibi esecektir. 
 
Koç Pistiolis, farklı pozisyonlarda da mutlaka oynatacaktır. Geçiş oyunlarında ve hızlı hücumlarda takımına ayrı bir tempo ve dinamizm katacağını düşünüyorum. Morgan tecrübesi ve deneyimi ile takımına liderlik edebilecek bir oyuncu… 2020-21 sezonunda, Karşıyaka’ya saha içinde ve dışında liderlik eden tecrübeli uzun istikrarlı performansı ile takımına güven vermişti. 
 
Tekrar eski günlerine kavuşmak isteyen Raymar Morgan, koç Pistiolis’in sisteminde çok önemli bir silah olabilir. Pistiolis, ona mutlaka önemli rol ve görev yükleyecektir. Morgan’ın mücadeleci ve savaşçı ruhuyla Galatasaray NEF’te istediği havayı yakalayacağını düşünüyorum.
 

 
TECRÜBE
ERRICK MCCOLLUM
PINAR KARŞIYAKA
 
“Galatasaray’ın EuroCup şampiyonluğunda önemli rol oynayan, Çin’de inanılmaz işler çıkaran Errick McCollum, Efes’te ise düşüşe geçmişti. Ancak Lokomotiv ile yeniden çıkış yakalayan McCollum, bildiği bir ülkede, yine yeşil kırmızı renkli bir takımda kariyerinin son demlerini üst seviyede geçirmek istiyor.”
 
BERTAN ERMAN
 
Türk takımlarında, 2010’lu yıllarda, sizi sırtlayacak lider ve skorer bir oyun kurucunuz olmadan başarıya ulaşmanın zor olduğu apaçık ortadaydı. Pınar Karşıyaka, sahada Bobby Dixon önderliğinde yıllar sonra şampiyonluk kazanmıştı. Ergin Ataman yönetimindeki Beşiktaş ve Galatasaray, Carlos Arroyo sayesinde Fenerbahçe ve Efes’in önüne geçecek seviyeye gelmişti. Ancak Cimbom, 2014-2015 sezonunda Arroyo sonrasında sıkıntılı bir dönem yaşadı ve EuroLeague’den EuroCup’a düştü. 
 
Tam da bu noktada, NBA’de forma giyen C.J. McCollum’un ağabeyi Errick McCollum Galatasaray’a geldi. Ataman’ın sisteminde gardların önemi günümüzde apaçık ortada. (Larkin-Micic) İşte 2015-2016 sezonunda da Errick McCollum ve Sinan Güler, Aslan’ı yeniden çıkışa geçirdi ve neticesinde EuroCup şampiyonluğu geldi. McCollum da 20 EuroCup maçında 22.5 sayı, 5.4 ribaund, 4.4 asist ve 1.2 top çalma ortalamalarıyla turnuvanın en değerli oyuncusu seçilmişti.
 
Fakat Errick McCollum, Shane Larkin öncesinde Efes’in çözümü olacak oyun kurucu olamamıştı. Her ne kadar aynı oyun stilini sürdürse de o McCollum, Ergin Ataman’ın başka bir seviyeye çıkardığı McCollum değil, Perasovic’in enkazının bir parçası idi. (Bunu EuroLeague için söylüyorum) 
 
Yine de Errick McCollum, Efes’te o fiyasko takımı ING Basketbol Süper Ligi’nde, yarı finale taşıyacak isimlerden biri olmayı başarmıştı. Daha sonra bambaşka bir Anadolu Efes yapılanması oldu ve son 4 sezonda Avrupa’nın zirvesine çıktı. Neyse, konumuz bu değil; biz McCollum hakkında konuşmaya devam edelim.
 
Errick McCollum, Efes’ten sonra bir Rusya tecrübesi yaşadı. Sırasıyla UNICS Kazan, Khimki ve Lokomotiv Kuban formalarını giyen McCollum, burada da klasını konuşturdu. Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş ve akabinde Rus takımlarına uygulanan Avrupa kupalarına katılım yasağı, orada oynayan bazı oyuncuları etkiledi. Ve gelecek sezon için başka ülkelere gitmek, Avrupa arenalarında oynamak için bir zorunluluk gibi oldu. 
 
Bu da birçok takım için büyük fırsatlar doğurdu. Tony Taylor ile yollarını ayıran Pınar Karşıyaka da, Türkiye’yi iyi bilen, tecrübeli bir oyuncuyu
kadrosuna katmakta gecikmedi. Ufuk Sarıca’nın çalıştırdığı Karşıyaka kadrolarına bakınca, oyun kurucunun önemi apaçık ortada. Bunun ilk ve en iyi örneği hiç şüphesiz Bobby Dixon idi. Sarıca, Dixon’a o inisiyatifi vermeseydi, onunla doğru iletişimi kuramasaydı, şampiyonluklardan bahsedemezdik. Bazen de dikiş tutmaz; Joe Ragland gibi bir örnek var bu konuda. 
 
Dixon’dan sonra, Kaf Kaf’taki ikinci Ufuk Sarıca döneminin ilk 3 sezonu da Tony Taylor’ın önderliğinde geçti diyebilir miyiz? Bence yüzde yüz değil. Taylor tam anlamıyla bir Bobby Dixon havası vermedi. İşte bu noktada Errick McCollum, gerek oyun bilgisi gerekse tecrübesiyle, Pınar Karşıyaka’nın aradığı lider oyun kurucu vasfına çok ama çok uygun ve bunun faydalarını gelecek sezon görecektir.
 
Bir de unutmadan... 2016 yılında, BSL Play-off'unda çeyrek final serisi 2. maçında Pınar Karşıyaka’nın evinde tur atlama şansını yok eden üçlüğü de McCollum atmış ve serinin son maçında, İstanbul’da turlayan Galatasaray olmuştu. Bunu akıllara getirince de Errick McCollum’un bir bakıma Kaf Kaf’a bir borcu var gibi!


 
BELİRLEYİCİ
ZACH AUGUSTE
FRUTTI EXTRA BURSASPOR

"7Days EuroCup’ta finale kalarak tarihi bir başarı elde eden Frutti Extra Bursaspor, genel olarak yapıyı koruyarak yeni sezona giriyor. Yine büyük hedefleri olan yeşil beyazlılarda yeni transfer Zach Auguste’un performansı belirleyici olacak…"
 
LEVENT LEVENTCİ
 
Geçen sezona istediği gibi başlayamayan ve takımın en önemli oyuncusu Allerik Freeman’ı sezon ortasında bonservisle CSKA Moskova’ya, takımın çıkıştaki yerli pivotu Egemen Güven’i bonservis ve Tolga Geçim karşılığında Anadolu Efes’e gönderen Frutti Extra Bursaspor, sezonun ikinci yarısında adeta film senaryolarını konu olabilecek bir çıkış yakaladı. 
 
Genç Sırp başantrenör Dusan Alimpijevic önderliğinde Süper Lig'deki maçlarda iç sahayı kaleye çeviren Bursa ekibi; EuroCup’ta Belgrad, Ljubljana ve Andorra deplasmanlarında tarih yazdı.
 
7Days EuroCup’ta final, ING Basketbol Süper Ligi’nde son 8'e kalan Bursa ekibi; Derek Needham, Onuralp Bitim, Dave Dudzinski gibi yıldızlarını kadroda tutmayı başardı. Takımın skoreri Andrew Andrews, ekibe sonradan katılmasına rağmen mücadeleci karakteri ve Cedevita Olimpija maçındaki efsane röportajıyla kısa süre içinde taraftarın sevgilisi haline John Holland, EuroLeague’in yolunu tuttu. 
 
Serbest kalan Kevarrius Hayes’in de peşinde önemli ekipler var. Andrews gibi önemli bir skorerin ayrılığı büyük bir kayıp; ancak her geçen gün oyununu geliştiren Onuralp Bitim’in varlığı, Anthony Clemmons ve Enes Berkay Taşkıran gibi yeni transferlerin etkisiyle kısa rotasyonunda vites düşürmeyebilir yeşil beyazlılar. 
 
Ancak beş numarada yaşanan Kevarrius Hayes/Zach Auguste değişikliği, içinde soru işaretleri barındırıyor. Hayes, savunmada delikleri kapatması ve iki boyalı alanda da mücadeleci oyun tarzıyla takımın sigortası gibiydi.
 
İlk olarak 2016 yılında ülkemizde Uşak Sportif forması giyerek profesyonel kariyerine başlayan 2.08’lik atletik pivot Zach Auguste, ilerleyen yıllarda Ertuğrul Erdoğan yönetimindeki Galatasaray’da iki başarılı sezon geçirdi. Bu sezonların ardından o dönemde sarı kırmızılılardan, EuroLeague takımlarına transfer olan oyuncular kervanına (Aaron Harrison, Nigel Hayes, Alex Poythress) katıldı Zach Auguste.
 
Notre Dame mezunu olan 29 yaşındaki atletik pivot, aile büyüklerinin Yunanistan kökenli olmasının etkisiyle 2017 yazında Yunanistan vatandaşlığı aldı. Aynı yaz Yunan devi Panathinaikos’a imza atan Auguste, EuroLeague seviyesinde kalıcı olamadı. Orada geçirdiği bir yılın ardından Galatasaray’da iki başarılı sezon geçiren Auguste, yine Panathinaikos formasıyla EuroLeague’de boy gösterdi; ancak yine kalıcı olmadı.
 
Genellikle NBA Yaz Ligi’nde boy göstererek NBA seviyesinde kendine kalıcı bir sözleşme arayan Zach Auguste, henüz bu konuda istediğini alamadı. Geçen sezon Cedevita Olimpija formasıyla 7Days EuroCup’ta oynayan ve çeyrek finalde temsilcimiz Frutti Extra Bursaspor’a takılan Auguste, Slovenya Ligi ve Slovenya Kupası’nda şampiyonluk sevinçleri yaşadı.
 
Avrupa kariyeri boyunca atletizm, ikili oyun sonrası içeri iyi devrilme, ribaund sezgileri ve boyalı alanda bitirme konularında etkileyici işler yapan Zach Auguste, özellikle oyun devamlılığı ve savunma konularında istenilen istikrarı yakalayamadı.
 
Bu özellikleri düşünülünce, yeni takviye Zach Auguste ile takımdan ayrılan Kevarrius Hayes’in epey değişik tarzda oyuncular olduğu söylenebilir. Daha potansiyelli olan Auguste, Bursaspor sistemine 'Hayes kadar etki yapabilecek mi?' göreceğiz.
 
Spektaküler smaçlarıyla seyircileri her an ayağa kaldırabilen atletik pivot, zaten ateşli olan Bursaspor taraftarlarını iyice ateşleyebilir. Needham gibi ikili oyun oynama konusunda maharetli ve tecrübeli bir guard ile Zach Auguste’un hücumda sergileyebilecekleri cidden merak uyandırıcı.
 
Auguste’un yanında Ahmet Düverioğlu’nun da transfer edilmesi çok önemliydi Bursa ekibi için. ABD ve Yunanistan vatandaşlıkları bulunan pivotun aksadığı noktalarda, eski tarz fizikli uzunlara karşı Ahmet gibi tecrübeli ve büyük bir pivota sahip olmak, yeşil beyazlı ekip için avantaj.
 
Ayrılıklara rağmen oturmuş bir kısa rotasyonuna sahip olan Dusan Alimpijevic için Zach Auguste, Yiğitcan Saybir, Ahmet Düverioğlu transferiyle büyük ölçüde yeniden şekillenen uzun rotasyonun performansı belirleyici olacak. Bu rotasyon içindeki en kritik rol ise Auguste’un…