Fenerbahçe Beko seriyi bozmadı
THY Euroleague’nde 8 maç üst üste kazanan, son dönemin en formda takımı temsilcimiz Fenerbahçe Beko, play-off yarışında büyük önem arz eden maçta sezonun flaş ekiplerinden Zenit’i 92-84 yendi.
Temsilcimiz, sakatlıkları bulunan Marko Guduric ve Dyshawn Pierre’in iyileşmesi, hastalıktan çıkan Danilo Barthel’in de takıma dönmesiyle uzun süre sonra tam kadro sahaya çıktı.
Maç başı 74,2 sayı yiyen Zenit, ligin en iyi savunma takımlarından bir tanesi. Uzun süre ligin en az skor bulan takımı olan Fenerbahçe Beko ise son 5 maçta rakip potaya 93,6 sayı göndererek hücumdaki sorunlarını geride bıraktı. Bu açıdan ilginç bir mücadele bizleri bekliyordu.
Sarı – lacivertlilerde maçın başında öne çıkan isimler yine son dönemin formda oyuncuları Jan Vesely ve Nando De Colo oldu. Zenit ise KC Rivers ve Will Thomas ile dış atışlarda etkili başladı.
Kısaların yanında Vesely’nin de çok iyi bir pas istasyonu olmasıyla çok akıcı hücum eden Fenerbahçe Beko, potaya giderek sayılar bulsa da Zenit 5 üçlük isabeti bulunca ilk çeyrek 25-25 eşitlikle geçildi.
Fenerbahçe Beko, ikinci periyoda Lorenzo Brown’ın hücumdaki hatalı tercihleriyle başladı ve kontrol Zenit’e geçince Igor Kokoskov’un molası geldi.
NBA dönüşünde çok daha olgun ve öz güvenli bir oyuncu olan Marko Guduric, mola sonrası üst üste üçlüklerle temsilcimizi skorda tekrar öne geçirdi.
İlk çeyreğe nazaran oldukça düşük tempoda geçen ikinci periyotta Fenerbahçe Beko uzunları devreye sokmada sıkıntı yaşadı. Zenit pota altında Gudaitis’i etkili kullansa da uzunların durduğu çeyrekte Guduric ve De Colo ile sayılar bulan Fenerbahçe Beko, devreyi de 47-43 önde kapattı.
İlk yarıda uzunlardan gereken katkıyı alamayan sarı – lacivertlilerde ikinci yarının başında öne çıkan isim Vesely oldu. Çek yıldız sırtı dönük bitirdi, orta mesafe attı, takımı ateşledi ve farkın açılmasını sağlayarak Xavi Pasqual’i mola almaya itti.
66-58 ile farkı 8’e çıkaran temsilcimiz, oyuncu değişikliklerinin ardından çeyrek sonunda farkın kapanmasının önüne geçemedi. Billy Baron’ı devreye sokan Zenit, dördüncü çeyreğin başında 10-0’lık seriyle 68-66 öne geçti.
Dördüncü periyot başlarında tempoyu yükseltme fırsatı bulan Fenerbahçe Beko, 5 sayı geri düşse de bitime 5 dakika kala 77-74 öne geçmeyi başardı. Maç sonunu yıldızlarıyla daha iyi oynayan Igor Kokoskov’un ekibi, 92-84’lük skorla kazanan taraf oldu. Bir kez daha müthiş bir hücum performansı gösteren temsilcimiz, hiç top çalmadan ligin en iyi savunma takımlarından birine 92 sayı attı.
Play-off yolunda çok kritik bir zafere daha imza atan temsilcimiz, üst üste 9. galibiyetini aldı. 20-30 sayı farklarla mağlup olan takımdan bu noktalara gelmek gerçekten takdiri hak eden bir değişim.
Bu maçın ardından NBA dönüşünde olgunluğu ve takımı sahiplenmesiyle çok fark yaratan Guduric’e ayrı bir parantez değil paragraf açmak lazım. Onun dönüşüyle De Colo da çok rahatladı. Sırp oyuncu sayı atıyor, asist yapıyor, takım arkadaşlarını uyarıyor, sahada ve saha dışında ne lazımsa onu yapıyor. Sezon başında kadro kurulurken yapılan bazı hataların da üzerini örttü. Fenerbahçe dip noktadayken üst üste 9 galibiyet alabilen bir takım haline geldiyse Guduric’in payı çok büyük.
Vesely ise MVP olduğu 2018-2019 sezonundan bile daha iyi bir performans gösteriyor son dönemde. Orta mesafe şutları, asistleri, smaçları ve enerjisiyle farklı bir seviyete çıktı. Sağlıklı bir Vesely kesinlikle çok fark ediyor.
Önünde bir diğer temsilcimiz Anadolu Efes’e nazaran daha kolay bir fikstür olan Fenerbahçe Beko’nun normal sezon sonunda ilk 8’de yer alacağını düşünüyorum. Sarı – lacivertliler, bu galibiyetle Zenit ile mağlubiyet farkını 1’e indirdi. Üstelik rakibini 2 maçta da yenerek ikili averaj üstünlüğünü de ele aldı.
THY Avrupa Ligi’nde son yılların en değişik sezonu yaşanıyor. An itibariyle lider Barcelona’nın bile 7 mağlubiyetinin olduğu bu sezonda daha köprünün altından çok su akacaktır. Fenerbahçe Beko da kendi adına kötü başlayan bu sezonda çok doğru bir yerde form tutarak zirve yolunda “Ben de varım” dedi.
De Colo – Guduric – Vesely üçlüsünün yanında pota altında Barthel ve O’Quinn’in de devreye girmesiyle sarı-lacivertlilerin yolu bundan sonra daha da açık olacaktır.
YORUMLAR