EuroLeague'in en hızlısı | Paris Basketball
EuroLeague’in ilk yarısında sürpriz bir şekilde zirve yarışına ortak olan Paris Basketball, yüksek temposu ve agresif oyun yapısıyla izleyicileri büyüledi. Peki, bu çıkışı sürdürebilecek mi?
31 Mart 2025 - 15:03
ALİ BARUTÇUOĞLU
EuroLeague'in ilk yarısı sona ererken basketbolseverler, beklenmedik bir başarıya daha tanıklık etti. Modern EuroLeague tarihinde "sürpriz takımlar" olarak adlandırabileceğimiz Monaco, Bayern Münih, Zalgiris ve Lokomotiv Kuban gibi ekiplerin benzer başarılara imza attığını görmüştük. Bu takımlar, mücadele ettikleri dönemde rakipleri için büyük bir tehdit oluşturmuşlardı.
Ancak hiçbiri, bu sezon izlediğimiz Paris Basketball kadar hızlı ve akıcı bir oyun sergilemedi. Lokomotiv Kuban, Georgios Bartzokas liderliğinde Anthony Randolph, Malcolm Delaney, Victor Claver ve ülkemizde de izlediğimiz Chris Singleton, Ryan Broekhoff ve Dontaye Draper gibi yıldızlarla dikkat çekmişti. Benzer şekilde, Zalgiris de Saras Jasikevicius'un önderliğinde Vasilije Micic, Aaron White, Brandon Davies ve Kevin Pangos gibi isimlerle Final Four'a ulaşmıştı. Ancak Paris Basketball'un sunduğu tempo ve dinamizm, izleyenleri ekran başında bile yoran bir seviyeye geldi.
Tiago Splitter' önderliğindeki bu ekip, EuroLeague'in ilk yarısında adeta istisnai bir oyun sergiledi. Zaman zaman streetball, bazen NBA temposu, bazen de klasik Avrupa basketbolunun set oyunlarını içeren performanslarıyla basketbolseverlere unutulmaz anlar yaşattı. Fransız basketbol kültürü, en elit seviyede izleyicilere sunuldu.
Sezon başında hedeflenen mütevazı galibiyetlerin ötesine geçen Paris Basketball, son şampiyon Panathinaikos'u ve son Final Four takımı Olympiakos'u yenmeyi başardı. Temsilcimiz Fenerbahçe Beko ile COVID-19 salgını nedeniyle henüz karşılaşamayan Paris, son finalist Real Madrid'e ise mağlup oldu. Tüm bunlara rağmen ilk yarıyı zirve sıralarında tamamlamayı başardı.
Takım rotasyonunu incelediğimizde, guard pozisyonunda prime dönemindeki Bobby Dixon'ı hatırlatan T.J. Shorts'un inanılmaz bir liderlik sergilediğini görüyoruz. Ona destek olan Nadir Hifi, shooting guard pozisyonunda etkileyici bir performans ortaya koydu. Kısa forvette Tyson Ward, uzun forvette Mikael Jontunen ve pivot pozisyonunda ise Bursa'daki performansıyla dikkat çekerek ASVEL ile EuroLeague deneyimi yaşayan Kevarrius Hayes öne çıkan isimler oldu.
Bench katkısında ise Almanya'nın önde gelen takımlarında forma giymiş ve Milano ile uluslararası tecrübesi bulunan Maodo Lo dikkat çekiyor. Monaco'dan tanıdığımız deneyimli shooting guard Yakuba Outtara, forvet pozisyonunda Colin Malcolm ve Bandja Sy ile pivot Leon Kratzer da takımın ilk yarıdaki başarısına katkı sağlayan isimler arasında yer aldı.
Paris Basketball'un omurgasını, Telekom Baskets Bonn ile 2023'te Şampiyonlar Ligi zaferi yaşayan ve 2024'te Paris Basketball ile EuroCup'ı kazanan oyuncular oluşturuyor. Collin Malcolm, T.J. Shorts, Tyson Ward ve Leon Kratzer iki ayrı Avrupa kupasını kazanan bu oyuncular arasında. Ayrıca, Nadir Hifi, Mikael Jantunen ve Bandja Sy geçen sezon EuroCup'ı kazanan kadroda yer almıştı.
Böylece 7 oyuncudan oluşan çekirdek kadroya, EuroLeague deneyimi bulunan Maodo Lo, Kevarrius Hayes ve Yakuba Outtara'nın eklenmesiyle takım güçlendirildi. Rotasyonda yer alan ancak henüz fazla süre almayan Daulton Hommes ve Leopold Cavaliere de ilerleyen dönemde daha fazla katkı sağlayabilir.
Paris Basketball, Adidas Arena'daki etkileyici atmosferi ve oyuncular arasındaki kimyayı koruyarak büyük bir başarıya imza attı. Takım içi uyum, antrenman sonrası ekstra çalışmalar ve sahada görünen gülümsemeler, bu başarının anahtar faktörleri oldu.
Ancak EuroLeague severler iyi bilir ki gerçek rekabet mart ayıyla başlar. Mart ve nisan aylarında oyun adeta bir strateji savaşına dönüşür; her dakika, her set ve her molada yeni sürprizler doğabilir. Yoğun baskı altında sakin kalan ve kritik anlarda doğru kararlar verebilen takımlar öne çıkar. Paris Basketball'un deneyimsiz oyuncularının bu seviyede nasıl performans göstereceği büyük bir soru işareti.
Koç Tiago Splitter'ın da kriz anlarındaki kararları ve bu kararların sahaya ne kadar yansıtılabileceği, Paris'in sezon sonu hedeflerini belirleyecek. Ocak ve Şubat aylarında inişli çıkışlı bir grafik çizen ekip, Barcelona ve Kızılyıldız'a kaybederken Anadolu Efes ve Maccabi Tel Aviv'e karşı önemli galibiyetler aldı. Şubat ayında Fransa Kupası'ndan elenen Paris, Bayern Münih karşısında alacağı sonuçla moral bulmaya çalışacak.
Paris Basketball, bu sezon sunduğu heyecan verici basketbolla EuroLeague'e renk kattı. Bundan sonraki büyük sınavı, zirveye yürüyüşünü sürdürüp sürdüremeyeceği olacak.
EuroLeague'in ilk yarısı sona ererken basketbolseverler, beklenmedik bir başarıya daha tanıklık etti. Modern EuroLeague tarihinde "sürpriz takımlar" olarak adlandırabileceğimiz Monaco, Bayern Münih, Zalgiris ve Lokomotiv Kuban gibi ekiplerin benzer başarılara imza attığını görmüştük. Bu takımlar, mücadele ettikleri dönemde rakipleri için büyük bir tehdit oluşturmuşlardı.
Ancak hiçbiri, bu sezon izlediğimiz Paris Basketball kadar hızlı ve akıcı bir oyun sergilemedi. Lokomotiv Kuban, Georgios Bartzokas liderliğinde Anthony Randolph, Malcolm Delaney, Victor Claver ve ülkemizde de izlediğimiz Chris Singleton, Ryan Broekhoff ve Dontaye Draper gibi yıldızlarla dikkat çekmişti. Benzer şekilde, Zalgiris de Saras Jasikevicius'un önderliğinde Vasilije Micic, Aaron White, Brandon Davies ve Kevin Pangos gibi isimlerle Final Four'a ulaşmıştı. Ancak Paris Basketball'un sunduğu tempo ve dinamizm, izleyenleri ekran başında bile yoran bir seviyeye geldi.
Tiago Splitter' önderliğindeki bu ekip, EuroLeague'in ilk yarısında adeta istisnai bir oyun sergiledi. Zaman zaman streetball, bazen NBA temposu, bazen de klasik Avrupa basketbolunun set oyunlarını içeren performanslarıyla basketbolseverlere unutulmaz anlar yaşattı. Fransız basketbol kültürü, en elit seviyede izleyicilere sunuldu.
Sezon başında hedeflenen mütevazı galibiyetlerin ötesine geçen Paris Basketball, son şampiyon Panathinaikos'u ve son Final Four takımı Olympiakos'u yenmeyi başardı. Temsilcimiz Fenerbahçe Beko ile COVID-19 salgını nedeniyle henüz karşılaşamayan Paris, son finalist Real Madrid'e ise mağlup oldu. Tüm bunlara rağmen ilk yarıyı zirve sıralarında tamamlamayı başardı.
Takım rotasyonunu incelediğimizde, guard pozisyonunda prime dönemindeki Bobby Dixon'ı hatırlatan T.J. Shorts'un inanılmaz bir liderlik sergilediğini görüyoruz. Ona destek olan Nadir Hifi, shooting guard pozisyonunda etkileyici bir performans ortaya koydu. Kısa forvette Tyson Ward, uzun forvette Mikael Jontunen ve pivot pozisyonunda ise Bursa'daki performansıyla dikkat çekerek ASVEL ile EuroLeague deneyimi yaşayan Kevarrius Hayes öne çıkan isimler oldu.
Bench katkısında ise Almanya'nın önde gelen takımlarında forma giymiş ve Milano ile uluslararası tecrübesi bulunan Maodo Lo dikkat çekiyor. Monaco'dan tanıdığımız deneyimli shooting guard Yakuba Outtara, forvet pozisyonunda Colin Malcolm ve Bandja Sy ile pivot Leon Kratzer da takımın ilk yarıdaki başarısına katkı sağlayan isimler arasında yer aldı.
Paris Basketball'un omurgasını, Telekom Baskets Bonn ile 2023'te Şampiyonlar Ligi zaferi yaşayan ve 2024'te Paris Basketball ile EuroCup'ı kazanan oyuncular oluşturuyor. Collin Malcolm, T.J. Shorts, Tyson Ward ve Leon Kratzer iki ayrı Avrupa kupasını kazanan bu oyuncular arasında. Ayrıca, Nadir Hifi, Mikael Jantunen ve Bandja Sy geçen sezon EuroCup'ı kazanan kadroda yer almıştı.
Böylece 7 oyuncudan oluşan çekirdek kadroya, EuroLeague deneyimi bulunan Maodo Lo, Kevarrius Hayes ve Yakuba Outtara'nın eklenmesiyle takım güçlendirildi. Rotasyonda yer alan ancak henüz fazla süre almayan Daulton Hommes ve Leopold Cavaliere de ilerleyen dönemde daha fazla katkı sağlayabilir.
Paris Basketball, Adidas Arena'daki etkileyici atmosferi ve oyuncular arasındaki kimyayı koruyarak büyük bir başarıya imza attı. Takım içi uyum, antrenman sonrası ekstra çalışmalar ve sahada görünen gülümsemeler, bu başarının anahtar faktörleri oldu.
Ancak EuroLeague severler iyi bilir ki gerçek rekabet mart ayıyla başlar. Mart ve nisan aylarında oyun adeta bir strateji savaşına dönüşür; her dakika, her set ve her molada yeni sürprizler doğabilir. Yoğun baskı altında sakin kalan ve kritik anlarda doğru kararlar verebilen takımlar öne çıkar. Paris Basketball'un deneyimsiz oyuncularının bu seviyede nasıl performans göstereceği büyük bir soru işareti.
Koç Tiago Splitter'ın da kriz anlarındaki kararları ve bu kararların sahaya ne kadar yansıtılabileceği, Paris'in sezon sonu hedeflerini belirleyecek. Ocak ve Şubat aylarında inişli çıkışlı bir grafik çizen ekip, Barcelona ve Kızılyıldız'a kaybederken Anadolu Efes ve Maccabi Tel Aviv'e karşı önemli galibiyetler aldı. Şubat ayında Fransa Kupası'ndan elenen Paris, Bayern Münih karşısında alacağı sonuçla moral bulmaya çalışacak.
Paris Basketball, bu sezon sunduğu heyecan verici basketbolla EuroLeague'e renk kattı. Bundan sonraki büyük sınavı, zirveye yürüyüşünü sürdürüp sürdüremeyeceği olacak.
YORUMLAR