En iyiler
EuroLeague'in en iyi 5'ine seçilen şampiyon Anadolu Efes'in ABD'li yıldızı Shane Larkin, finalist Real'in pota altını karartan ismi Walter Tavares, Barça'nın devi Nikola Mirotic, Olympiacos'un Bulgar uzunu Sasha Vezenkov ile Monaco'nun yaramaz çocuğu Mike James sezona damga vurdu. Bonus ise son iki yılda şampiyon Anadolu Efes'in Final Four MVP'si seçilen Vasilije Micic oldu!
01 Haziran 2022 - 09:38 - Güncelleme: 01 Haziran 2022 - 22:36
SHANE LIKE A DIAMOND!
SHANE LARKIN
ANADOLU EFES
"Anadolu Efes’in tarihinde ilk kez final oynadığı yıldan, ikinci şampiyonluğun yaşandığı bu sezona kadar gösterdiği performans ile MVP’liği sonuna kadar hak eden ABD'li yıldız nedendir bilinmez, sadece bu sezon en iyi beşe seçilerek ödüllendirildi… Oysaki Larkin Efes'te çıtayı çok çok yükseklere çıkardı..."
EGEMEN İSAR
Baskonia’da geçirdiği kısa Avrupa macerası sonrası Shane Larkin, Ergin Ataman’ın Anadolu Efes’ine gelerek adeta EuroLeague’e başka bir hava kattı. Kıta basketbolunda oyun kuruculardan beklenen verim ve çizdiği oyun profilinin dışında çıkan Larkin, çıtayı inanılmaz bir seviyeye çıkardı. Efes’in tarihinde ilk kez EL'de final oynadığı sezondan, ikinci şampiyonluğun yaşandığı bu yıla kadar gösterdiği performans ile MVP’liği sonuna kadar hak etmesine rağmen, sadece bu sezon en iyi beşe seçilerek ödüllendirildi…
Kariyer basamaklarına nasıl çıktığına gelirsek, üniversiteyi Miami’de okuyan Shane, Miami Hurricanes takımı ile 2 sene kolej basketbolunda boy gösterdi. 2013 NBA seçmelerinde Atalanta Hawks tarafından 1. tur 18. sıradan seçildi. Yapılan takas sonucu Dallas Mavericks’e geçen Shane Larkin, NBA ve profesyonel basketbol kariyerine burada başladı.
Dallas’ın G League takımı Colorado 14ers ile kısa süre forma giydikten sonra New York Knicks ve Brooklyn Nets’de 1’er yıl oynadı. Avrupa basketboluna ilk adımını Baskonia ile atan Shane Larkin, EuroLeague’e damga vuracağının sinyallerini burada vermeye başladı. NBA'e geri dönen ABD'li yıldız, Boston Celtics ile sözleşme imzaladı. Burada geçirdiği 1 yılın ardından Avrupa’ya geri dönen Larkin, rekorlar kıracağı ve büyük başarılar elde edeceği Anadolu Efes’e imzayı attı…
Oyuncu profiline bakacak olursak, seri ayakları ve kuvvetli ilk adımı sayesinde Shane, potaya rahatça gidip bitirebiliyor. Seri penetrelerini sadece turnike bırakmak için kullanmıyor, driplingini yarıda kesip yüzdeli bir biçimde orta mesafe isabeti bırakıyor.
Yumuşak elleriyle yay gerisinden de yüksek yüzdeli oynuyor. Ritim bulduğu zaman bu yay gerisi isabetlerinde seriye bağladığını da ekleyelim. Yarı saha oyunları sadece bununla sınırlı değil, forvetlerden oynadığı pick and roll ve pick and poplar ile takımın skor yüküne katkıda bulunuyor.
Larkin’in iyi bir pasör olduğunun da altını çizelim. Tempolu oyunu ve topla oynamayı seven Larkin, tam saha oyununda da durdurulması zor bir silah. Undersıze kalmasına rağmen topun üstüne yaptığı atakla savunmada da işleri rahatlatıyor...
Bu sezon takımının inişli çıkışlı performansında da, ritim bulduğunda da takımına saha içi ve saha dışında liderlik edip, enerji enjekte eden Larkin, takımının Micic ile birlikte iki ana kolonundan biri oldu. Normal sezonda, maç başına ortalama 31:06 dakika süre alarak, 14.7 sayı, 3 ribaund, 5.3 asist, 1.3 top çalma ve 18.7 verimlilik puanının altına imza attı.
EL'de sezonun 5'ine seçilen ABD'li yıldızın en etkili olduğu maçlara göz atarsak, şöyle bir tablo ortaya çıkıyor.
Normal sezonda ezeli rakip Fenerbahçe ile oynanan maçta takımının geride olmasına rağmen özellikle son çeyrekte koyduğu oyunla müthiş geri dönüşün mimarlarından olan Shane Larkin, takımının 89-84 galip geldiği karşılaşmayı 25 sayı, 7 asist ile tamamladı.
Maccabi ile deplasmanda oynan maçta, 26 sayı, 6 asist, 6 ribaund ve 37 verimlilik puanının altına imza atarak, en efektif maçlarından birini kaydetti. Eski takımı Baskonia oynana karşılaşmada, 21 sayı, 4 asist, 5 ribaund ve 25 verimlilik puanı kaydetti. Ayrıca bu maçta 7/12 üçlük isabeti ile oynadı.
Önde olan takımın sürekli değiştiği, kıran kırana geçen ve uzatmaya giden CSKA deplasmanında da galibiyetin anahtarlarından biri olmuştu Larkin. 39:23 dakika süre alarak nefes alacak vaktinin az olduğu ve uzatma devresinde 99-97 galip geldikleri zorlu karşılaşmada Shane Larkin, 26 sayı, 5 ribaund 9 asist ve 36 verimlilik puanı ile sezonun unutulmayacak performanslarından birini sergilemişti.
Normal sezonun bitiminin sondan bir önceki maçı olan Alba Berlin karşısında, 28 sayı, 5 ribaund, 8 asist, 4 top çalma ve 36 verimlilik puanını alan Larkin, bu performansı sergilerken, 6/11’lik üç sayı isabetiyle kelimenin tam anlamıyla normal sezona imzasını atarak kapanış yaptı.
NORMAL SEZON ORTALAMALARI
SÜRE: 31:53 dk.
SAYI: 14.7
RİBAUND: 3
ASİST: 5.3
BLOK: 0.4
TOP ÇALMA: 1.3
TOP KAYBI: 2.4
VERİMLİLİK: 18.7
ÇEMBER KORUYUCU
WALTER TAVARES
REAL MADRİD
"Efes ile oynanan EuroLeague Finali'ne damga vuran Tavares, her geçen yıl pota altında büyüyor... Çoğu oyuncu savunmada tembellik yapabilir, topsuz antrenman olduğu için savunma drillerinde sıkılabilir; ama Walter Tavares’in savunmada daha çok keyif aldığını kolaylıkla tahmin edebiliyoruz."
HÜSEYİN DEMİR
Real Madrid ile beşinci sezonunda mücadele eden Walter Tavares, Avrupa'da pozisyonundaki baskın oyunculardan biri olmaya devam ediyor. Her zaman başlangıçlarının kolay olmadığını ifade eden Tavares, bir röportajında; basketbola parmak arası terliklerle başladığını söylemişti. "Bana bu fırsatı veren Almanya'dan gelen turist adam parmak arası terlik getirdi ve ayağıma uymadı. Ayağımın yarısı dışarıdaydı. Ama orada oynamak için tek şansım onları giymekti" dedi. Bu fırsat, Gran Canaria temsilcilerinin onu Cape Verde'de görmeye gittiği ve Gran Canaria ile anlaştığı bir anda ortaya çıktı.
17 yaşına kadar basketbol oynamayan Walter Tavares’in basketbola başlangıcı çok ilginç… Belirli bir yaştan sonra becerileri kazanmak ve geliştirmek zordur. Tavares, üstün fiziksel özelliklerinin yanı sıra teknik konularda da kendini kısa sürede geliştirdi.
Tavares; 2012-2015 yılları arasında Gran Canaria'da üç sezonun ardından Atlanta Hawks ile anlaştı. Daha sonra, herkesin beklediği NBA başarısına sahip olmasa da, Raptors ve Cleveland Cavaliers gibi takımlarda oynadı. LeBron James ile çalışma fırsatı olan Walter Tavares, 'The King'in çalışma şeklinden ve onu 'yakından görmenin' ne kadar harika olduğundan her ortamda bahseder.
Uzun adamın NBA kariyerinin ardından 2017 yılında Real Madrid macerası başlıyor. Real Madrid ile bu sezon; üçüncü kez Final Four mücadelesi veren Walter Samuel 'Edy' Tavares, finalde muazzam performansı ile geceye damga vurdu.
Tavares’in final maçında sergilediği performans gerçekten inanılmaz… Özellikle İlk çeyrekte: 12 sayı ve 7 ribaund ile boyalı alanda tehlike yaratan 2.21’lik atletik pivot, maçı 14 sayıyla bitirdi. Abalde ile ikili oyunlarda çok verimli oynayarak hem hücumda hem de savunmada maça çok iyi başladı.
Efes savunması, Walter Tavares’i ikinci yarıda çok zor durdurabildi. Ribaund canavarı Tavares, uzun kolları ve atletik performansı ile EuroLeague’de adeta harikalar yaratıyor. EL’de en iyi ilk beş içerisinde yer alan yıldız oyuncu, her geçen yıl daha da istikrarlı oynuyor.
Hiçbir uzun oyuncu Tavares’e karşı oynamak istemez; çünkü onu tutmak gerçekten hiç de kolay değil! Ona karşı sırtı dönük ve yüzü dönük oynayabilmek delilik… Fiziksel mücadeleden kaçmayan, sert ve temaslı oynayan oyuncu, pota altı bitirişlerinde çok etkili oluyor.
Efes - Madrid finali ikinci yarıda; oyundan çıktıktan sonra Madrid’in enerjisi ve dinamizmi çöktü, ikili oyunlar üzerinden skor üretemediler ve neredeyse hiç hücum ribaundu çekemediler. Real, maçın başında Tibor- Tavares eşleşmesi ile ribaund üstünlüğünde kontrolü ele geçirdi. Walter Tavares, EuroLeague seviyesinde şuan en güçlü pivotlar arasında yer alıyor. Yıldız oyuncu çektiği hücum ribaundları ile adeta ekmeğini taştan çıkarıyor.
Hücumda ise pota altındaki bitirişleriyle final maçına imzasını attı. Walter Tavares’in yorulması ve son periyotta dört faul alması en çok da Efes’in işine yaradı. Son 3 dakika oyuna girse de istediği gibi oynayamadı.
Final Four'un en değerli oyuncusu seçilen Micic, Tavares’in uzun kollarının (2.36 m. kulaç boyu) üstünden üçlükleri atmayı başardı. O ahtapot kollarının üzerinden şut atabilmek neredeyse imkânsız… Close out savunmasında ayakları çabuk, yardım savunmasında müdafaaya hızlı geliyor, uzunlara karşı fiziksel kuvveti var, kısacası çemberi kale gibi koruyor.
Hücumda; forvetten ya da tepeden topu alçak posta indirirsen kule gibi alıp rahatça bitirebiliyor. Dunston ve Tibor ikilisi Tavares eşleşmesinde zorlansa da Efes, bir şekilde savunmada çözüm üretti. Walter Tavares, final maçında savunmada switch’lerde biraz problem yaşadı. Yer değiştirmelerde nedense geç kaldı. Uzun kolları ile pick and roll savunmasında pas arası yapabiliyor.
Real, üçüncü periyot dört kısaya döndüğünde büyük sorun yaşadı. Son iki çeyrekte her iki takımda savunmalar ön planda oldu. Az skorlu geçen final maçında koçlar; bireysel savunmalara ve takım savunmalarına önem verdi.
Walter Tavares, pota altındaki caydırıcı gücü ile bu sezon rakiplerini yıldırdı. Kısa oyuncuların ikili oyunlarda istediği oyuncu özelliklerini taşıyor; ayaklar çabuk, pick and roll'de hemen devriliyor ve çembere kuvvetli gidiyor.
Kısaların istediği karakteristik basketbol özelliklerini taşıyor. Kısaların işini kolaylaştıran Tavares’in en büyük özelliklerinden biri de perdeden sonrası alley-oop için havada süzülerek uçabilmesi… Üst üste ikinci kez EuroLeague’de en iyi pivot seçilme başarısını gösterdi. EL'de 2018-2019 sezonunun en iyi savunmacısı olan namı diğer 'Çember Koruyucu' Tavares, bu sezonda EuroLeague’de pota altını kararttı.
Walter Tavares, sezonda maç başına 1.7 blok ortalaması yakaladı. En çok ribaund toplayan oyuncular arasında yer alan Tavares, EuroLeague tarihinin en yüksek ikinci ortalamasına ulaşan Real Madrid'in bu performansında da etkili rol oynuyor.
Sezonu 7.6 ribaund, 1.7 blok ve 0.9 top çalma ile tamamlayan Walter Tavares, yılın en iyi savunmacı ödülünü bu kez 35 yaşındaki Kyle Hines’a kaptırdı.
Çoğu oyuncu savunmada tembellik yapabilir, topsuz antrenman olduğu için savunma drillerinde sıkılabilir; ama Walter Tavares’in savunmada daha çok keyif aldığını tahmin edebiliyoruz.
Bir koç için çoğu üstün özelliklere sahip olan Tavares’i gelecek sezon nasıl bir performans içerisinde göreceğiz çok merak ediyoruz…
NORMAL SEZON ORTALAMALARI
SÜRE: 22:58 dk.
SAYI: 10.9
RİBAUND: 7.5
ASİST: 1
BLOK: 0.2
TOP ÇALMA: 0.9
TOP KAYBI: 1.8
VERİMLİLİK: 18.4
BÖLÜM SONU CANAVARI
NIKOLA MIROTIC
BARCELONA
"Nikola Mirotic; taraftarlar, medya, koçlar ve takım kaptanları tarafından yapılan oylamanın sonucunda EuroLeague sezon MVP’si ödülünün sahibi oldu. Tam 19.4 ile verimlilik puanı sıralamasında sezonu ilk sırada bitiren Nikola, sayı krallığında da 16.6 ortalama ile ikinci sırada yer aldı."
FATİH SABOVİÇ
THY EuroLeague’de normal sezonun MVP’si seçilen Karadağlı yıldız Nikola Mirotic, Avrupa basketbolunu pek çok alanda domine ediyor. Yıllar sonra geriye dönüp 2021 - 2022 sezonuna bakıldığında Anadolu Efes’in ‘unutulmaz dublesi’ her daim akıllara gelen ilk olay olacak. Shane Larkin-Vasilije Micic mucizeleri de ikinci olay tabii ki… Ancak bana göre bu muazzam konuların hemen ardından tek bir isim akıllarda olacak; bu isim Mirotic’ten başkası değil.
Ortaya koyduğu inanılmaz performansla EuroLeague tarihine geçen Nikola Mirotic, lig tarihinde 65-45-85 şut yüzdelerini geride bırakan ikinci oyuncu oldu. Karadağlı forvet, iki sayılık atışlarda yüzde 65.6, üç sayılık atışlarda yüzde 45.5 ve serbest atışlarda yüzde 87.5 isabet oranları yakaladı.
Mirotic; taraftarlar, medya, koçlar ve takım kaptanları tarafından yapılan oylamanın sonucunda EuroLeague sezon MVP’si ödülünün sahibi oldu. Tam 19.4 ile verimlilik puanı sıralamasında sezonu ilk sırada bitiren Nikola, sayı krallığında da 16.6 ortalama ile ikinci sırada yer almıştı.
Geride kalan sezonda ekim ve aralık aylarının da MVP'si seçilen Nikola Mirotic, sezon içinde 3 kez de haftanın MVP'si olmayı başarmıştı. Geçtiğimiz sezon Anadolu Efes'ten Micic'in aldığı ödül, bu sezon Mirotic'e gitmiş oldu.
Nikola Mirotic’in Barcelona’da izlediği grafik, Sertaç Şanlı’nın katılımıyla bambaşka bir forma dönüştü. Hem içeriden hem de dışarıdan etki gösterebilen Karadağlı oyuncu, Sertaç’ın kendisine alan açmasıyla birlikte çıktığı pek çok karşılaşmada oyunu domine etti.
Pota altındaki yırtıcı tavrını, üç sayı çizgisinin gerisinden yumuşak bileği ve yüksek yüzdeyle birleştiren 31 yaşındaki Mirotic, şimdiye dek elde ettiği deneyimlerin üzerine ekstraları katarak ilerlemeyi sürdürdü.
Nikola Mirotic, takımının EuroLeague normal sezonunu lider tamamlamasında aslan payına sahip olsa da benzer bir başarının Final Four’da tekrarlanması mümkün olmadı.
Üstelik EuroLeague Final Four ikinci maçında Barcelona, Real Madrid’e (86-83) elenirken; Karadağlı forvet karşılaşmayı 26 sayı, 12 ribaund ve 4 asistle tamamlayacaktı.
Belgrad’da Real Madrid karşısında hayal kırıklığı yaşanmasına rağmen; EuroLeague Final Four’un üçüncülük maçında Barcelona, Olympiacos’u geçmeyi bildi. Söz konusu mücadelede Barcelona’da Sertaç Şanlı 16 sayı, 3 ribaund, 1 asistle oynarken; Mirotic ise 19 sayı, 4 ribaund, 4 asist üreterek yıldızlaştı.
Nikola Mirotic daha ne kadar süre bu muazzam performansta kalır bilinmez. Ancak kendisini hem İspanya’da hem de EuroLeague’de izleyebilmek inanılmaz ve tarifi imkansız bir keyif… Gelecek dönemde de benzersiz bir stile sahip olan Karadağlı forveti, oyununun zirvesinde izleyebilmek dileğiyle…
NORMAL SEZON ORTALAMALARI
SÜRE: 24:25 dk.
SAYI: 16.9
RİBAUND: 5.2
ASİST: 1.4
BLOK: 0.1
TOP ÇALMA: 0.9
TOP KAYBI: 1.7
VERİMLİLİK: 20.1
VELİAHT
SASHA VEZENKOV
OLYMPIACOS
"Sezon sonunda emekli olması beklenen Yunan efsane Printezis ile 4 sezondur uzun forvet rotasyonunu paylaşmak çok faydalı oldu Vezenkov için. Olympiacos, EuroLeague tarihine geçen yıldız uzun forveti Printezis sonrası veliahtını bulmuş gibi…"
LEVENT LEVENTCİ
2017’den sonra Final Four’a tekrar dönen Olympiacos, tam anlamıyla her parçasından katkı alan bir takım. Bu parçaların içinden en çok parlayan isim ise şüphesiz Sasha Vezenkov…
Basketbolcu bir babanın oğlu olan Vezenkov, 6 Ağustos 1995’te doğdu. Babası Sasho’nun oyunculuk ve antrenörlük kariyerinin Güney Kıbrıs’a kayması sebebiyle 14 yaşına kadar Güney Kıbrıs’ta yaşadı Sasha. Ancak daha o yaşlarında Apoel Nicosia için oynarken kendi kuşağının en yetenekli oyuncuları arasında gösterilen Sasha Vezenkov için Güney Kıbrıs’taki basketbol seviyesi yetersiz kaldı ve yükselen yıldız, Yunanistan’da Aris’in yolunu tuttu.
Önce Aris’in genç takımında oynayan Vezenkov, 2011/12 sezonunda Aris’in A takımıyla Yunanistan Süper Ligi’nde boy göstermeye başladı. 2012/13 ve 2013/2014 sezonlarında Yunanistan Ligi’nde 'Yılın En İyi Genç Basketbolcusu' seçilen Vezenkov için asıl sıçrama, 2014/15 sezonunda yaşandı. Aynı yıl hem Yunanistan Süper Ligi’nin 'En Değerli Oyuncusu' hem 'En İyi Genç Oyuncu' hem de 'Sezonun En İyi Beşi’ne seçildi potansiyelli uzun forvet.
Aris’teki etkileyici sezonu sonrası Avrupa basketbolunun devlerinden Barcelona, 2015 yazında Vezenkov ile 3+1 yıllık sözleşme imzaladı. Ancak Barca’nın çalkantılı dönemler geçirmesi, koç ve kadro istikrarı sağlayamaması, ayrıca Vezenkov’un bu seviyeye pek hazır olmamasının etkisiyle İspanya günleri iyi geçmedi Bulgar uzun forvet adına.
Barcelona’ya dair belki de en önemli artı, burada birlikte çalıştığı Yunan başantrenör Bartzokas’ın, Vezenkov’daki cevheri görmesiydi. Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Bulgaristan vatandaşlıkları bulunan ancak ailesinin kökenleri sebebiyle Bulgaristan Milli Takımı’nda oynamayı seçen Sasha, 2018 yazında Yunan devi Olympiacos ile sözleşme imzaladı.
Sasha’nın Bulgaristan Milli Takımı için oynamayı seçmesi konusunda daha önce babası Sasho’nun, Bulgaristan Milli Takım kaptanlığı yapmasının da payı olduğu söylenebilir. Sasha’nın ablası Michaela ise Güney Kıbrıs Milli Takımı’nda oynamayı seçti ve kaptanlığa kadar yükseldi.
Olympiacos formasıyla Yunanistan’a dönmesi, Sasha Vezenkov’un kariyerinde önemli bir kırılma noktası oldu. Pire’deki ilk iki sezonu, kadro ve koç istikrarı bakımından Barcelona dönemine benzerdi. Blatt ile kimya tutmamış, kadro oturmamış ve Vezenkov kendini gösterememişti.
2020 başlarında Olympiacos yapısını iyi bilen Bartzokas’ın takımın başına getirilmesi, özellikle yerli oyuncuların performanslarının yükseltti. Yaz aylarında Sloukas’ı Pire’ye döndüren ekip, yeni bir yola girdi ve 2.06’lık solak uzun forvet Vezenkov, bu yeni rotada vazgeçilmez oyunculardandı. EuroLeague’de ilk kez 2020/21 sezonunu çift haneli sayı ortalamasıyla (11.5) tamamladı Sasha.
2021/22 sezonu ise hem Pire ekibi hem de Bulgar yıldız için rüya gibi geçti. 2017 İstanbul’dan sonra Final Four sahnesine geri dönen Olympiacos, dördüncü olmasına rağmen taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı. Sloukas ile Vezenkov, takımın en önemli iki yıldızı oldular sezon boyu. 13.7 sayı, 5.9 ribaund, 1.5 asist, 1 top çalma, 17.8 verimlilik puanı ortalamaları tutturan Vezenkov, EuroLeague’de Sezonun En İyi Beşi’ne seçildi.
Kariyerinde ilk kez Final Four deneyimini Belgrad’da yaşayan Bulgar forvet, Anadolu Efes maçında adeta duvara çarptı. 8’de 1 üçlükle sadece 5 sayıda kalan Vezenkov, sezonun en etkisiz performanslarından birini sergiledi; ancak Final Four’da ilk maçına çıkan bir oyuncu için pek olağan dışı değil bu durum.
Vezenkov’un bu yükselişini en iyi anlatan cümleler, Barcelona’dan takım arkadaşı Tyrese Rice tarafından söylendi. ‘’Yıllar önce favori beş oyuncumun arasına Vezenkov’u aldığımda insanlar bana tepki gösteriyordu. Bu sezon EuroLeague’de Sezonun En İyi Beşi’ne seçildi. Birlikte oynadığım oyuncular arasında benim kadar ekstra idman yapan tek oyuncu oydu...’’ diyerek Vezenkov’un çalışma etiğini övdü.
Sezon sonunda emekli olması beklenen Yunan efsane Printezis ile dört sezondur uzun forvet rotasyonunu paylaşmak da çok faydalı oldu Vezenkov için. Printezis’in kendisine çok yardımcı olduğunu belirten Vezenkov ‘’Umarım bir noktada Printezis’in başardıklarının yarısını başarabilirim’’ dedi. Olympiacos, EuroLeague tarihine geçen yıldız uzun forveti Printezis sonrası veliahtını bulmuş gibi…
NORMAL SEZON ORTALAMALARI
SÜRE: 30:11 dk.
SAYI: 13.7
RİBAUND: 5.9
ASİST: 1.5
BLOK: 0.1
TOP ÇALMA: 1
TOP KAYBI: 0.8
VERİMLİLİK: 17.8
BU DAHA BAŞLANGIÇ
MIKE JAMES
AS MONACO
"Monaco ve Mike James birbirini buldu. Roca Team, James merkezli daha kuvvetli bir kadro kurarsa ve buna uygun bir koç ile yola devam ederse 2 yıl içinde Final Four yapma olasılığı yüksek bir takım olur. Şampiyonluk gelirse de tüm gelenekçi Avrupa takımlarına süper bir mesaj verilir."
BERTAN ERMAN
Sezon başında 'kimsenin pek fazla bir şey beklemediği bir takım denilebilir mi? AS Monaco için' Bence yanıtı kesinlikle evet. EuroCup şampiyonu olsanız da deneyimli EuroLeague takımları arasında, kendinizi ilk 8 içine atmak hiç kolay olmuyor.
Ne Galatasaray ne Unicaja Malaga ne Darüşşafaka ne de Valencia… EuroCup şampiyonu olduktan sonra bu yeni sistemde, ertesi sezon EuroLeague’de ilk 8 içinde olamadılar. Çünkü birçok yüksek bütçeli, A lisanslı ve parasal yatırımlarını yüksek seviyede tutan takımlara kafa tutmak hiç kolay değil. Kaldı ki, bu Monaco için hiç ama hiç kolay değildi. Roca Team için bu arena yepyeni bir arena idi. Doğru oyuncu ve antrenörü koordine etmeniz çok önemli.
Sezon başında Monaco’nun mütevazı bir kadrosu vardı. Ancak EuroLeague için çok yeterli değildi. Sağlam hedefler için bu arenada önemli işler yapmış, kendini göstermek isteyen oyuncuların yer alması lazım. Tam da bu noktada Mike James geldi. Geçmişte Panathinaikos, Olimpia Milano ve CSKA Moskova’da nasıl performanslara imza attığı ortada bir oyuncu.
Fakat koçlarla veya takımdakilerle uyum sağlayamayan, lider ruhlu biri. Büyük takımlarda alfa oyuncu olmak pek kolay olmuyor. Sözünün geçmesi mi? Koçların ve yöneticilerin daha çok söz sahibi olduğu Avrupa Kıtası’ndaki bir takımda pek kolay olmayan şeyler bunlar.
Monaco, basketbolda kendini kanıtlamak isteyen yeni bir oluşum. Mike James de 'Avrupa’da ben bir takımı sırtlarım, liderliğini yaparım, alfa oyuncu da olurum, başarılı işler çıkarırım' diye düşünen bir oyuncu. Bence Mike James ile Monaco birbirini en iyi şekilde buldu. Her şey yolunda gidiyordu. Ta ki o Efes deplasmanında yaşananlara kadar…
Koç Mitrovic ile Mike James arasında, Sinan Erdem’de oynanan Efes maçının ortasında, sert bir tartışma oldu ve James bir anda soyunma odasına gitti. Daha sonra Fransa Ligi’ndeki Strasbourg yenilgisi, her şeyin tuzu biberi oldu. CSKA’daki James-Itoudis gerilimini ve Rusya temsilcisinin bu duruma karşı tutumunu gördük.
Peki, Monaco ne yaptı? Avrupa’nın alışık olmadığı kararı aldı; takımın en iyi oyuncusu, skor yükünü taşıyan ismi Mike James’i takımda tuttu ve Zvezdan Mitrovic ile yollarını ayırdı. Geleneksel bir EuroLeague takımının yapmayacağı veya yapamayacağı bir şey bu. NBA takımları yapar; çünkü orada takımlar oyuncunun önde olduğu organizasyonlardır. LeBron kalır, David Blatt gider gibi…
Mitrovic’in yerine Sasa Obradovic takımın başına getirildi. Mike James’in oyunu etkilenmedi. James elinden gelen en iyi oyununu oynamaya devam etti. Monaco da ilk sezonunda play-off’a kaldı ve Olympiacos’u çeyrek final serisinde eleyebilirdi de…
Sezon geneline bakınca, ilk EuroLeague deneyiminde Monaco için bu büyük bir başarı. Bu başarının başrolünde de hiç şüphesiz Mike James var. James’in 38 maçta 16.4 sayı, 5.8 asist, 3.2 ribaund, 1.2 top çalma ortalamaları ile toplam 686 verimlilik puanı ile oynamasının mükafatı ise play-off’a kalmak ile birlikte sezonun en iyi beşinde yer alması oldu.
Dediğim gibi, Monaco ve Mike James birbirini buldu. Roca Team, James merkezli daha kuvvetli bir kadro kurarsa ve buna uygun bir koç ile yola devam ederse (bu Sasa Obradovic de olabilir ya da yeni bir isim) 2 yıl içinde Final Four yapma olasılığı yüksek bir takım olur. Şampiyonluk gelirse de tüm gelenekçi Avrupa takımlarına süper bir mesaj vermiş olur. Bu mesajı hem Monaco verir hem de Mike James.
NORMAL SEZON ORTALAMALARI
SÜRE: 31:11 dk.
SAYI: 16.4
RİBAUND: 3.2
ASİST: 5.8
BLOK: 0.4
TOP ÇALMA: 1.2
TOP KAYBI: 2.5
VERİMLİLİK: 18.1
MVP
VASILIJE MICIC
ANADOLU EFES
"Yaratıcı kısalarla kurduğu hücum takımı ile zirveye oynayan Ergin Hoca, Efes ile rüya gibi geçen bu 4 yılda Vasa’ya sınıf atlattı. Bu yıllar içinde Micic, 2020-2021 sezonunda EuroLeague MVP’si ve Final Four MVP’si oldu. Bu sezon hem Final Four MVP’si oldu hem de normal sezonun en skorer ismi olarak Alfonso Ford Sayı Kralı Ödülü'nü aldı."
EGEMEN İSAR
Saras’ın sürprizler yarattığı takımı Zalgiris Kaunas ile 2017-2018 EuroLeague sezonunu 3. olarak tamamlayan ekibin önemli oyuncularından olan Vasilije Micic, ertesi sene Ergin Ataman ile harikalar yaratacak kadronun, taşıyıcı kolonlarından birinden olacağından habersiz bir şekilde imza attı Anadolu Efes’e.
Efes’e geldiğinde kimse onun Avrupa’nın en iyi oyuncusu, en efektif point guard'ı olacağını düşünmüyordu. Fakat oyuncu kuyumcusu Ataman, onu usta bir şekilde işleyerek değerli bir elmas haline getirdi. Yaratıcı kısalarla kurduğu hücum takımı ile zirveye oynayan Ergin Hoca, Efes ile rüya gibi geçen bu 4 yılda Micic’e adeta sınıf atlattı. Bu yıllar içinde Vasa, 2020-21 sezonunda EuroLeague MVP’si ve Final Four MVP’si oldu. Bu sezon hem Final Four MVP’si oldu hem de normal sezonun en skorer ismi olarak Alfonso Ford Sayı Kralı Ödülü'nü aldı.
Profesyonel kariyerine, Sırp ve ABA Ligi takımlarından olan Mega Soccerbet ile 2010 yılında başladı. İlk 4 yılında gösterdiği performans ile adından söz ettiren Micic, 2014 yılında NBA Draft’ında 2. tur 52. sıradan Philadelphia Sixers tarafından seçildi. Bu başarılı ilk adımlardan sonra Bayern Münih’e transfer oldu. Sakatlıklarla boğuştuğu 2 yıllık sürede takıma çok katkı veremedi. 2015 yılında Kızılyıldız’a kiralandı ve burada tekrar kendini buldu.
2016 yılında ülkemiz takımlarından Tofaş’a imza atan Vasa, burada geçirdiği bir sezonun ardından, Avrupa’nın zirvesine yerleşeceği Efes durağının ön ayağı olacak olan Zalgiris Kaunas’a geçti. Litvanya ekolü olan bu takımın önemli parçalarından olan Sırp 1 numara, 2017-18 EuroLeague sezonunu 3’üncülükle noktaladı. Burada sonra hepimizin kendisini ve takımını hayranlıkla izleyeceğimiz, EuroLeague tarihine adını kazıyacağı zamanlar geçireceği Anadolu Efes’e imza attı.
Parkede nasıl olduğuna geçtiğimizde, Micic’in elit bir skorer olduğunu söyleyebiliriz. Gerek yay gerisinden gerek orta mesafede istikrarlı bir şutör. Hızlı ayakları ve sahaya koyduğu basketbol aklı ile topu eline aldığında potaya gidebildiği gibi takımın arkadaşlarını da besliyor. Bu özelliği sayesinde takımına ciddi spaceing imkânı tanıdığının altını çizelim. Fundamental’inin üstüne koyarak sahada gösterdikleriyle jeneriklik hareketler de çıkarıyor ortaya.
Takımına ciddi liderlik ettiğinden de söz edip savunma kısmına geçelim. Bire birde kolay geçilmiyor; fakat fizikli oyuncular karşısında bazen sorunlar yaşıyor. İki sıkıştırma karşısında top kaybında bulunuyor. Switch savunmasında size'lı oyuncularla eşleşmediği sürece rakibinin karşısında durabiliyor.
Sezonun her anında takımın skor ve liderlik yükünü sırtlayan Vasa, Final Four’un ilk ayağı olan Olimpiakos maçında, skorer kimliğini değil yardımsever yönünü sahada gösterdi. Maçın son bölümünde Ergin Ataman, altın topu ona emanet etti. Bitime 14 saniye kala, skor 74-74 iken Sasha Vezenkov’u karşısına aldı ve son 1 saniye kala EuroLeague tarihine geçecek buzzer’ı gönderdi. Hayat kısa saniyeliğine durdu ve Micic attığı üçlükle maçı kazandıran adam oldu. Maç geneli istatistiği; aldığı süre: 33:52 dk. - sayı:15 - ribaund: 6 - asist: 9 - blok: 0 - top çalma: 0 - top kaybı: 2 - verimlilik: 12
Final maçında takımının skor yükünü sırtlayan Micic, attığı 4/7 yay gerisi isabeti ile maçın en çok üç sayı atan oyuncusu oldu. Efes maç geneli 6 üçlük attı, 4’ü Vasa’dan geldi. Oyunda olduğu 37:28 dakikalık süre boyunca 23 sayı atan Micic, 2 asist, 2 ribaund, 4 top kaybı ve 22 verimlilik puanı ile MVP’ye yaraşır bir performans gösterdi.
NORMAL SEZON ORTALAMALARI
SÜRE: 30:12 dk.
SAYI: 18.2
RİBAUND: 2.7
ASİST: 4.6
BLOK: 0.9
TOP ÇALMA: 1.1
TOP KAYBI: 2.9
VERİMLİLİK: 17.5
SHANE LARKIN
ANADOLU EFES
"Anadolu Efes’in tarihinde ilk kez final oynadığı yıldan, ikinci şampiyonluğun yaşandığı bu sezona kadar gösterdiği performans ile MVP’liği sonuna kadar hak eden ABD'li yıldız nedendir bilinmez, sadece bu sezon en iyi beşe seçilerek ödüllendirildi… Oysaki Larkin Efes'te çıtayı çok çok yükseklere çıkardı..."
EGEMEN İSAR
Baskonia’da geçirdiği kısa Avrupa macerası sonrası Shane Larkin, Ergin Ataman’ın Anadolu Efes’ine gelerek adeta EuroLeague’e başka bir hava kattı. Kıta basketbolunda oyun kuruculardan beklenen verim ve çizdiği oyun profilinin dışında çıkan Larkin, çıtayı inanılmaz bir seviyeye çıkardı. Efes’in tarihinde ilk kez EL'de final oynadığı sezondan, ikinci şampiyonluğun yaşandığı bu yıla kadar gösterdiği performans ile MVP’liği sonuna kadar hak etmesine rağmen, sadece bu sezon en iyi beşe seçilerek ödüllendirildi…
Kariyer basamaklarına nasıl çıktığına gelirsek, üniversiteyi Miami’de okuyan Shane, Miami Hurricanes takımı ile 2 sene kolej basketbolunda boy gösterdi. 2013 NBA seçmelerinde Atalanta Hawks tarafından 1. tur 18. sıradan seçildi. Yapılan takas sonucu Dallas Mavericks’e geçen Shane Larkin, NBA ve profesyonel basketbol kariyerine burada başladı.
Dallas’ın G League takımı Colorado 14ers ile kısa süre forma giydikten sonra New York Knicks ve Brooklyn Nets’de 1’er yıl oynadı. Avrupa basketboluna ilk adımını Baskonia ile atan Shane Larkin, EuroLeague’e damga vuracağının sinyallerini burada vermeye başladı. NBA'e geri dönen ABD'li yıldız, Boston Celtics ile sözleşme imzaladı. Burada geçirdiği 1 yılın ardından Avrupa’ya geri dönen Larkin, rekorlar kıracağı ve büyük başarılar elde edeceği Anadolu Efes’e imzayı attı…
Oyuncu profiline bakacak olursak, seri ayakları ve kuvvetli ilk adımı sayesinde Shane, potaya rahatça gidip bitirebiliyor. Seri penetrelerini sadece turnike bırakmak için kullanmıyor, driplingini yarıda kesip yüzdeli bir biçimde orta mesafe isabeti bırakıyor.
Yumuşak elleriyle yay gerisinden de yüksek yüzdeli oynuyor. Ritim bulduğu zaman bu yay gerisi isabetlerinde seriye bağladığını da ekleyelim. Yarı saha oyunları sadece bununla sınırlı değil, forvetlerden oynadığı pick and roll ve pick and poplar ile takımın skor yüküne katkıda bulunuyor.
Larkin’in iyi bir pasör olduğunun da altını çizelim. Tempolu oyunu ve topla oynamayı seven Larkin, tam saha oyununda da durdurulması zor bir silah. Undersıze kalmasına rağmen topun üstüne yaptığı atakla savunmada da işleri rahatlatıyor...
Bu sezon takımının inişli çıkışlı performansında da, ritim bulduğunda da takımına saha içi ve saha dışında liderlik edip, enerji enjekte eden Larkin, takımının Micic ile birlikte iki ana kolonundan biri oldu. Normal sezonda, maç başına ortalama 31:06 dakika süre alarak, 14.7 sayı, 3 ribaund, 5.3 asist, 1.3 top çalma ve 18.7 verimlilik puanının altına imza attı.
EL'de sezonun 5'ine seçilen ABD'li yıldızın en etkili olduğu maçlara göz atarsak, şöyle bir tablo ortaya çıkıyor.
Normal sezonda ezeli rakip Fenerbahçe ile oynanan maçta takımının geride olmasına rağmen özellikle son çeyrekte koyduğu oyunla müthiş geri dönüşün mimarlarından olan Shane Larkin, takımının 89-84 galip geldiği karşılaşmayı 25 sayı, 7 asist ile tamamladı.
Maccabi ile deplasmanda oynan maçta, 26 sayı, 6 asist, 6 ribaund ve 37 verimlilik puanının altına imza atarak, en efektif maçlarından birini kaydetti. Eski takımı Baskonia oynana karşılaşmada, 21 sayı, 4 asist, 5 ribaund ve 25 verimlilik puanı kaydetti. Ayrıca bu maçta 7/12 üçlük isabeti ile oynadı.
Önde olan takımın sürekli değiştiği, kıran kırana geçen ve uzatmaya giden CSKA deplasmanında da galibiyetin anahtarlarından biri olmuştu Larkin. 39:23 dakika süre alarak nefes alacak vaktinin az olduğu ve uzatma devresinde 99-97 galip geldikleri zorlu karşılaşmada Shane Larkin, 26 sayı, 5 ribaund 9 asist ve 36 verimlilik puanı ile sezonun unutulmayacak performanslarından birini sergilemişti.
Normal sezonun bitiminin sondan bir önceki maçı olan Alba Berlin karşısında, 28 sayı, 5 ribaund, 8 asist, 4 top çalma ve 36 verimlilik puanını alan Larkin, bu performansı sergilerken, 6/11’lik üç sayı isabetiyle kelimenin tam anlamıyla normal sezona imzasını atarak kapanış yaptı.
NORMAL SEZON ORTALAMALARI
SÜRE: 31:53 dk.
SAYI: 14.7
RİBAUND: 3
ASİST: 5.3
BLOK: 0.4
TOP ÇALMA: 1.3
TOP KAYBI: 2.4
VERİMLİLİK: 18.7
ÇEMBER KORUYUCU
WALTER TAVARES
REAL MADRİD
"Efes ile oynanan EuroLeague Finali'ne damga vuran Tavares, her geçen yıl pota altında büyüyor... Çoğu oyuncu savunmada tembellik yapabilir, topsuz antrenman olduğu için savunma drillerinde sıkılabilir; ama Walter Tavares’in savunmada daha çok keyif aldığını kolaylıkla tahmin edebiliyoruz."
HÜSEYİN DEMİR
Real Madrid ile beşinci sezonunda mücadele eden Walter Tavares, Avrupa'da pozisyonundaki baskın oyunculardan biri olmaya devam ediyor. Her zaman başlangıçlarının kolay olmadığını ifade eden Tavares, bir röportajında; basketbola parmak arası terliklerle başladığını söylemişti. "Bana bu fırsatı veren Almanya'dan gelen turist adam parmak arası terlik getirdi ve ayağıma uymadı. Ayağımın yarısı dışarıdaydı. Ama orada oynamak için tek şansım onları giymekti" dedi. Bu fırsat, Gran Canaria temsilcilerinin onu Cape Verde'de görmeye gittiği ve Gran Canaria ile anlaştığı bir anda ortaya çıktı.
17 yaşına kadar basketbol oynamayan Walter Tavares’in basketbola başlangıcı çok ilginç… Belirli bir yaştan sonra becerileri kazanmak ve geliştirmek zordur. Tavares, üstün fiziksel özelliklerinin yanı sıra teknik konularda da kendini kısa sürede geliştirdi.
Tavares; 2012-2015 yılları arasında Gran Canaria'da üç sezonun ardından Atlanta Hawks ile anlaştı. Daha sonra, herkesin beklediği NBA başarısına sahip olmasa da, Raptors ve Cleveland Cavaliers gibi takımlarda oynadı. LeBron James ile çalışma fırsatı olan Walter Tavares, 'The King'in çalışma şeklinden ve onu 'yakından görmenin' ne kadar harika olduğundan her ortamda bahseder.
Uzun adamın NBA kariyerinin ardından 2017 yılında Real Madrid macerası başlıyor. Real Madrid ile bu sezon; üçüncü kez Final Four mücadelesi veren Walter Samuel 'Edy' Tavares, finalde muazzam performansı ile geceye damga vurdu.
Tavares’in final maçında sergilediği performans gerçekten inanılmaz… Özellikle İlk çeyrekte: 12 sayı ve 7 ribaund ile boyalı alanda tehlike yaratan 2.21’lik atletik pivot, maçı 14 sayıyla bitirdi. Abalde ile ikili oyunlarda çok verimli oynayarak hem hücumda hem de savunmada maça çok iyi başladı.
Efes savunması, Walter Tavares’i ikinci yarıda çok zor durdurabildi. Ribaund canavarı Tavares, uzun kolları ve atletik performansı ile EuroLeague’de adeta harikalar yaratıyor. EL’de en iyi ilk beş içerisinde yer alan yıldız oyuncu, her geçen yıl daha da istikrarlı oynuyor.
Hiçbir uzun oyuncu Tavares’e karşı oynamak istemez; çünkü onu tutmak gerçekten hiç de kolay değil! Ona karşı sırtı dönük ve yüzü dönük oynayabilmek delilik… Fiziksel mücadeleden kaçmayan, sert ve temaslı oynayan oyuncu, pota altı bitirişlerinde çok etkili oluyor.
Efes - Madrid finali ikinci yarıda; oyundan çıktıktan sonra Madrid’in enerjisi ve dinamizmi çöktü, ikili oyunlar üzerinden skor üretemediler ve neredeyse hiç hücum ribaundu çekemediler. Real, maçın başında Tibor- Tavares eşleşmesi ile ribaund üstünlüğünde kontrolü ele geçirdi. Walter Tavares, EuroLeague seviyesinde şuan en güçlü pivotlar arasında yer alıyor. Yıldız oyuncu çektiği hücum ribaundları ile adeta ekmeğini taştan çıkarıyor.
Hücumda ise pota altındaki bitirişleriyle final maçına imzasını attı. Walter Tavares’in yorulması ve son periyotta dört faul alması en çok da Efes’in işine yaradı. Son 3 dakika oyuna girse de istediği gibi oynayamadı.
Final Four'un en değerli oyuncusu seçilen Micic, Tavares’in uzun kollarının (2.36 m. kulaç boyu) üstünden üçlükleri atmayı başardı. O ahtapot kollarının üzerinden şut atabilmek neredeyse imkânsız… Close out savunmasında ayakları çabuk, yardım savunmasında müdafaaya hızlı geliyor, uzunlara karşı fiziksel kuvveti var, kısacası çemberi kale gibi koruyor.
Hücumda; forvetten ya da tepeden topu alçak posta indirirsen kule gibi alıp rahatça bitirebiliyor. Dunston ve Tibor ikilisi Tavares eşleşmesinde zorlansa da Efes, bir şekilde savunmada çözüm üretti. Walter Tavares, final maçında savunmada switch’lerde biraz problem yaşadı. Yer değiştirmelerde nedense geç kaldı. Uzun kolları ile pick and roll savunmasında pas arası yapabiliyor.
Real, üçüncü periyot dört kısaya döndüğünde büyük sorun yaşadı. Son iki çeyrekte her iki takımda savunmalar ön planda oldu. Az skorlu geçen final maçında koçlar; bireysel savunmalara ve takım savunmalarına önem verdi.
Walter Tavares, pota altındaki caydırıcı gücü ile bu sezon rakiplerini yıldırdı. Kısa oyuncuların ikili oyunlarda istediği oyuncu özelliklerini taşıyor; ayaklar çabuk, pick and roll'de hemen devriliyor ve çembere kuvvetli gidiyor.
Kısaların istediği karakteristik basketbol özelliklerini taşıyor. Kısaların işini kolaylaştıran Tavares’in en büyük özelliklerinden biri de perdeden sonrası alley-oop için havada süzülerek uçabilmesi… Üst üste ikinci kez EuroLeague’de en iyi pivot seçilme başarısını gösterdi. EL'de 2018-2019 sezonunun en iyi savunmacısı olan namı diğer 'Çember Koruyucu' Tavares, bu sezonda EuroLeague’de pota altını kararttı.
Walter Tavares, sezonda maç başına 1.7 blok ortalaması yakaladı. En çok ribaund toplayan oyuncular arasında yer alan Tavares, EuroLeague tarihinin en yüksek ikinci ortalamasına ulaşan Real Madrid'in bu performansında da etkili rol oynuyor.
Sezonu 7.6 ribaund, 1.7 blok ve 0.9 top çalma ile tamamlayan Walter Tavares, yılın en iyi savunmacı ödülünü bu kez 35 yaşındaki Kyle Hines’a kaptırdı.
Çoğu oyuncu savunmada tembellik yapabilir, topsuz antrenman olduğu için savunma drillerinde sıkılabilir; ama Walter Tavares’in savunmada daha çok keyif aldığını tahmin edebiliyoruz.
Bir koç için çoğu üstün özelliklere sahip olan Tavares’i gelecek sezon nasıl bir performans içerisinde göreceğiz çok merak ediyoruz…
NORMAL SEZON ORTALAMALARI
SÜRE: 22:58 dk.
SAYI: 10.9
RİBAUND: 7.5
ASİST: 1
BLOK: 0.2
TOP ÇALMA: 0.9
TOP KAYBI: 1.8
VERİMLİLİK: 18.4
BÖLÜM SONU CANAVARI
NIKOLA MIROTIC
BARCELONA
"Nikola Mirotic; taraftarlar, medya, koçlar ve takım kaptanları tarafından yapılan oylamanın sonucunda EuroLeague sezon MVP’si ödülünün sahibi oldu. Tam 19.4 ile verimlilik puanı sıralamasında sezonu ilk sırada bitiren Nikola, sayı krallığında da 16.6 ortalama ile ikinci sırada yer aldı."
FATİH SABOVİÇ
THY EuroLeague’de normal sezonun MVP’si seçilen Karadağlı yıldız Nikola Mirotic, Avrupa basketbolunu pek çok alanda domine ediyor. Yıllar sonra geriye dönüp 2021 - 2022 sezonuna bakıldığında Anadolu Efes’in ‘unutulmaz dublesi’ her daim akıllara gelen ilk olay olacak. Shane Larkin-Vasilije Micic mucizeleri de ikinci olay tabii ki… Ancak bana göre bu muazzam konuların hemen ardından tek bir isim akıllarda olacak; bu isim Mirotic’ten başkası değil.
Ortaya koyduğu inanılmaz performansla EuroLeague tarihine geçen Nikola Mirotic, lig tarihinde 65-45-85 şut yüzdelerini geride bırakan ikinci oyuncu oldu. Karadağlı forvet, iki sayılık atışlarda yüzde 65.6, üç sayılık atışlarda yüzde 45.5 ve serbest atışlarda yüzde 87.5 isabet oranları yakaladı.
Mirotic; taraftarlar, medya, koçlar ve takım kaptanları tarafından yapılan oylamanın sonucunda EuroLeague sezon MVP’si ödülünün sahibi oldu. Tam 19.4 ile verimlilik puanı sıralamasında sezonu ilk sırada bitiren Nikola, sayı krallığında da 16.6 ortalama ile ikinci sırada yer almıştı.
Geride kalan sezonda ekim ve aralık aylarının da MVP'si seçilen Nikola Mirotic, sezon içinde 3 kez de haftanın MVP'si olmayı başarmıştı. Geçtiğimiz sezon Anadolu Efes'ten Micic'in aldığı ödül, bu sezon Mirotic'e gitmiş oldu.
Nikola Mirotic’in Barcelona’da izlediği grafik, Sertaç Şanlı’nın katılımıyla bambaşka bir forma dönüştü. Hem içeriden hem de dışarıdan etki gösterebilen Karadağlı oyuncu, Sertaç’ın kendisine alan açmasıyla birlikte çıktığı pek çok karşılaşmada oyunu domine etti.
Pota altındaki yırtıcı tavrını, üç sayı çizgisinin gerisinden yumuşak bileği ve yüksek yüzdeyle birleştiren 31 yaşındaki Mirotic, şimdiye dek elde ettiği deneyimlerin üzerine ekstraları katarak ilerlemeyi sürdürdü.
Nikola Mirotic, takımının EuroLeague normal sezonunu lider tamamlamasında aslan payına sahip olsa da benzer bir başarının Final Four’da tekrarlanması mümkün olmadı.
Üstelik EuroLeague Final Four ikinci maçında Barcelona, Real Madrid’e (86-83) elenirken; Karadağlı forvet karşılaşmayı 26 sayı, 12 ribaund ve 4 asistle tamamlayacaktı.
Belgrad’da Real Madrid karşısında hayal kırıklığı yaşanmasına rağmen; EuroLeague Final Four’un üçüncülük maçında Barcelona, Olympiacos’u geçmeyi bildi. Söz konusu mücadelede Barcelona’da Sertaç Şanlı 16 sayı, 3 ribaund, 1 asistle oynarken; Mirotic ise 19 sayı, 4 ribaund, 4 asist üreterek yıldızlaştı.
Nikola Mirotic daha ne kadar süre bu muazzam performansta kalır bilinmez. Ancak kendisini hem İspanya’da hem de EuroLeague’de izleyebilmek inanılmaz ve tarifi imkansız bir keyif… Gelecek dönemde de benzersiz bir stile sahip olan Karadağlı forveti, oyununun zirvesinde izleyebilmek dileğiyle…
NORMAL SEZON ORTALAMALARI
SÜRE: 24:25 dk.
SAYI: 16.9
RİBAUND: 5.2
ASİST: 1.4
BLOK: 0.1
TOP ÇALMA: 0.9
TOP KAYBI: 1.7
VERİMLİLİK: 20.1
VELİAHT
SASHA VEZENKOV
OLYMPIACOS
"Sezon sonunda emekli olması beklenen Yunan efsane Printezis ile 4 sezondur uzun forvet rotasyonunu paylaşmak çok faydalı oldu Vezenkov için. Olympiacos, EuroLeague tarihine geçen yıldız uzun forveti Printezis sonrası veliahtını bulmuş gibi…"
LEVENT LEVENTCİ
2017’den sonra Final Four’a tekrar dönen Olympiacos, tam anlamıyla her parçasından katkı alan bir takım. Bu parçaların içinden en çok parlayan isim ise şüphesiz Sasha Vezenkov…
Basketbolcu bir babanın oğlu olan Vezenkov, 6 Ağustos 1995’te doğdu. Babası Sasho’nun oyunculuk ve antrenörlük kariyerinin Güney Kıbrıs’a kayması sebebiyle 14 yaşına kadar Güney Kıbrıs’ta yaşadı Sasha. Ancak daha o yaşlarında Apoel Nicosia için oynarken kendi kuşağının en yetenekli oyuncuları arasında gösterilen Sasha Vezenkov için Güney Kıbrıs’taki basketbol seviyesi yetersiz kaldı ve yükselen yıldız, Yunanistan’da Aris’in yolunu tuttu.
Önce Aris’in genç takımında oynayan Vezenkov, 2011/12 sezonunda Aris’in A takımıyla Yunanistan Süper Ligi’nde boy göstermeye başladı. 2012/13 ve 2013/2014 sezonlarında Yunanistan Ligi’nde 'Yılın En İyi Genç Basketbolcusu' seçilen Vezenkov için asıl sıçrama, 2014/15 sezonunda yaşandı. Aynı yıl hem Yunanistan Süper Ligi’nin 'En Değerli Oyuncusu' hem 'En İyi Genç Oyuncu' hem de 'Sezonun En İyi Beşi’ne seçildi potansiyelli uzun forvet.
Aris’teki etkileyici sezonu sonrası Avrupa basketbolunun devlerinden Barcelona, 2015 yazında Vezenkov ile 3+1 yıllık sözleşme imzaladı. Ancak Barca’nın çalkantılı dönemler geçirmesi, koç ve kadro istikrarı sağlayamaması, ayrıca Vezenkov’un bu seviyeye pek hazır olmamasının etkisiyle İspanya günleri iyi geçmedi Bulgar uzun forvet adına.
Barcelona’ya dair belki de en önemli artı, burada birlikte çalıştığı Yunan başantrenör Bartzokas’ın, Vezenkov’daki cevheri görmesiydi. Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Bulgaristan vatandaşlıkları bulunan ancak ailesinin kökenleri sebebiyle Bulgaristan Milli Takımı’nda oynamayı seçen Sasha, 2018 yazında Yunan devi Olympiacos ile sözleşme imzaladı.
Sasha’nın Bulgaristan Milli Takımı için oynamayı seçmesi konusunda daha önce babası Sasho’nun, Bulgaristan Milli Takım kaptanlığı yapmasının da payı olduğu söylenebilir. Sasha’nın ablası Michaela ise Güney Kıbrıs Milli Takımı’nda oynamayı seçti ve kaptanlığa kadar yükseldi.
Olympiacos formasıyla Yunanistan’a dönmesi, Sasha Vezenkov’un kariyerinde önemli bir kırılma noktası oldu. Pire’deki ilk iki sezonu, kadro ve koç istikrarı bakımından Barcelona dönemine benzerdi. Blatt ile kimya tutmamış, kadro oturmamış ve Vezenkov kendini gösterememişti.
2020 başlarında Olympiacos yapısını iyi bilen Bartzokas’ın takımın başına getirilmesi, özellikle yerli oyuncuların performanslarının yükseltti. Yaz aylarında Sloukas’ı Pire’ye döndüren ekip, yeni bir yola girdi ve 2.06’lık solak uzun forvet Vezenkov, bu yeni rotada vazgeçilmez oyunculardandı. EuroLeague’de ilk kez 2020/21 sezonunu çift haneli sayı ortalamasıyla (11.5) tamamladı Sasha.
2021/22 sezonu ise hem Pire ekibi hem de Bulgar yıldız için rüya gibi geçti. 2017 İstanbul’dan sonra Final Four sahnesine geri dönen Olympiacos, dördüncü olmasına rağmen taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı. Sloukas ile Vezenkov, takımın en önemli iki yıldızı oldular sezon boyu. 13.7 sayı, 5.9 ribaund, 1.5 asist, 1 top çalma, 17.8 verimlilik puanı ortalamaları tutturan Vezenkov, EuroLeague’de Sezonun En İyi Beşi’ne seçildi.
Kariyerinde ilk kez Final Four deneyimini Belgrad’da yaşayan Bulgar forvet, Anadolu Efes maçında adeta duvara çarptı. 8’de 1 üçlükle sadece 5 sayıda kalan Vezenkov, sezonun en etkisiz performanslarından birini sergiledi; ancak Final Four’da ilk maçına çıkan bir oyuncu için pek olağan dışı değil bu durum.
Vezenkov’un bu yükselişini en iyi anlatan cümleler, Barcelona’dan takım arkadaşı Tyrese Rice tarafından söylendi. ‘’Yıllar önce favori beş oyuncumun arasına Vezenkov’u aldığımda insanlar bana tepki gösteriyordu. Bu sezon EuroLeague’de Sezonun En İyi Beşi’ne seçildi. Birlikte oynadığım oyuncular arasında benim kadar ekstra idman yapan tek oyuncu oydu...’’ diyerek Vezenkov’un çalışma etiğini övdü.
Sezon sonunda emekli olması beklenen Yunan efsane Printezis ile dört sezondur uzun forvet rotasyonunu paylaşmak da çok faydalı oldu Vezenkov için. Printezis’in kendisine çok yardımcı olduğunu belirten Vezenkov ‘’Umarım bir noktada Printezis’in başardıklarının yarısını başarabilirim’’ dedi. Olympiacos, EuroLeague tarihine geçen yıldız uzun forveti Printezis sonrası veliahtını bulmuş gibi…
NORMAL SEZON ORTALAMALARI
SÜRE: 30:11 dk.
SAYI: 13.7
RİBAUND: 5.9
ASİST: 1.5
BLOK: 0.1
TOP ÇALMA: 1
TOP KAYBI: 0.8
VERİMLİLİK: 17.8
BU DAHA BAŞLANGIÇ
MIKE JAMES
AS MONACO
"Monaco ve Mike James birbirini buldu. Roca Team, James merkezli daha kuvvetli bir kadro kurarsa ve buna uygun bir koç ile yola devam ederse 2 yıl içinde Final Four yapma olasılığı yüksek bir takım olur. Şampiyonluk gelirse de tüm gelenekçi Avrupa takımlarına süper bir mesaj verilir."
BERTAN ERMAN
Sezon başında 'kimsenin pek fazla bir şey beklemediği bir takım denilebilir mi? AS Monaco için' Bence yanıtı kesinlikle evet. EuroCup şampiyonu olsanız da deneyimli EuroLeague takımları arasında, kendinizi ilk 8 içine atmak hiç kolay olmuyor.
Ne Galatasaray ne Unicaja Malaga ne Darüşşafaka ne de Valencia… EuroCup şampiyonu olduktan sonra bu yeni sistemde, ertesi sezon EuroLeague’de ilk 8 içinde olamadılar. Çünkü birçok yüksek bütçeli, A lisanslı ve parasal yatırımlarını yüksek seviyede tutan takımlara kafa tutmak hiç kolay değil. Kaldı ki, bu Monaco için hiç ama hiç kolay değildi. Roca Team için bu arena yepyeni bir arena idi. Doğru oyuncu ve antrenörü koordine etmeniz çok önemli.
Sezon başında Monaco’nun mütevazı bir kadrosu vardı. Ancak EuroLeague için çok yeterli değildi. Sağlam hedefler için bu arenada önemli işler yapmış, kendini göstermek isteyen oyuncuların yer alması lazım. Tam da bu noktada Mike James geldi. Geçmişte Panathinaikos, Olimpia Milano ve CSKA Moskova’da nasıl performanslara imza attığı ortada bir oyuncu.
Fakat koçlarla veya takımdakilerle uyum sağlayamayan, lider ruhlu biri. Büyük takımlarda alfa oyuncu olmak pek kolay olmuyor. Sözünün geçmesi mi? Koçların ve yöneticilerin daha çok söz sahibi olduğu Avrupa Kıtası’ndaki bir takımda pek kolay olmayan şeyler bunlar.
Monaco, basketbolda kendini kanıtlamak isteyen yeni bir oluşum. Mike James de 'Avrupa’da ben bir takımı sırtlarım, liderliğini yaparım, alfa oyuncu da olurum, başarılı işler çıkarırım' diye düşünen bir oyuncu. Bence Mike James ile Monaco birbirini en iyi şekilde buldu. Her şey yolunda gidiyordu. Ta ki o Efes deplasmanında yaşananlara kadar…
Koç Mitrovic ile Mike James arasında, Sinan Erdem’de oynanan Efes maçının ortasında, sert bir tartışma oldu ve James bir anda soyunma odasına gitti. Daha sonra Fransa Ligi’ndeki Strasbourg yenilgisi, her şeyin tuzu biberi oldu. CSKA’daki James-Itoudis gerilimini ve Rusya temsilcisinin bu duruma karşı tutumunu gördük.
Peki, Monaco ne yaptı? Avrupa’nın alışık olmadığı kararı aldı; takımın en iyi oyuncusu, skor yükünü taşıyan ismi Mike James’i takımda tuttu ve Zvezdan Mitrovic ile yollarını ayırdı. Geleneksel bir EuroLeague takımının yapmayacağı veya yapamayacağı bir şey bu. NBA takımları yapar; çünkü orada takımlar oyuncunun önde olduğu organizasyonlardır. LeBron kalır, David Blatt gider gibi…
Mitrovic’in yerine Sasa Obradovic takımın başına getirildi. Mike James’in oyunu etkilenmedi. James elinden gelen en iyi oyununu oynamaya devam etti. Monaco da ilk sezonunda play-off’a kaldı ve Olympiacos’u çeyrek final serisinde eleyebilirdi de…
Sezon geneline bakınca, ilk EuroLeague deneyiminde Monaco için bu büyük bir başarı. Bu başarının başrolünde de hiç şüphesiz Mike James var. James’in 38 maçta 16.4 sayı, 5.8 asist, 3.2 ribaund, 1.2 top çalma ortalamaları ile toplam 686 verimlilik puanı ile oynamasının mükafatı ise play-off’a kalmak ile birlikte sezonun en iyi beşinde yer alması oldu.
Dediğim gibi, Monaco ve Mike James birbirini buldu. Roca Team, James merkezli daha kuvvetli bir kadro kurarsa ve buna uygun bir koç ile yola devam ederse (bu Sasa Obradovic de olabilir ya da yeni bir isim) 2 yıl içinde Final Four yapma olasılığı yüksek bir takım olur. Şampiyonluk gelirse de tüm gelenekçi Avrupa takımlarına süper bir mesaj vermiş olur. Bu mesajı hem Monaco verir hem de Mike James.
NORMAL SEZON ORTALAMALARI
SÜRE: 31:11 dk.
SAYI: 16.4
RİBAUND: 3.2
ASİST: 5.8
BLOK: 0.4
TOP ÇALMA: 1.2
TOP KAYBI: 2.5
VERİMLİLİK: 18.1
MVP
VASILIJE MICIC
ANADOLU EFES
"Yaratıcı kısalarla kurduğu hücum takımı ile zirveye oynayan Ergin Hoca, Efes ile rüya gibi geçen bu 4 yılda Vasa’ya sınıf atlattı. Bu yıllar içinde Micic, 2020-2021 sezonunda EuroLeague MVP’si ve Final Four MVP’si oldu. Bu sezon hem Final Four MVP’si oldu hem de normal sezonun en skorer ismi olarak Alfonso Ford Sayı Kralı Ödülü'nü aldı."
EGEMEN İSAR
Saras’ın sürprizler yarattığı takımı Zalgiris Kaunas ile 2017-2018 EuroLeague sezonunu 3. olarak tamamlayan ekibin önemli oyuncularından olan Vasilije Micic, ertesi sene Ergin Ataman ile harikalar yaratacak kadronun, taşıyıcı kolonlarından birinden olacağından habersiz bir şekilde imza attı Anadolu Efes’e.
Efes’e geldiğinde kimse onun Avrupa’nın en iyi oyuncusu, en efektif point guard'ı olacağını düşünmüyordu. Fakat oyuncu kuyumcusu Ataman, onu usta bir şekilde işleyerek değerli bir elmas haline getirdi. Yaratıcı kısalarla kurduğu hücum takımı ile zirveye oynayan Ergin Hoca, Efes ile rüya gibi geçen bu 4 yılda Micic’e adeta sınıf atlattı. Bu yıllar içinde Vasa, 2020-21 sezonunda EuroLeague MVP’si ve Final Four MVP’si oldu. Bu sezon hem Final Four MVP’si oldu hem de normal sezonun en skorer ismi olarak Alfonso Ford Sayı Kralı Ödülü'nü aldı.
Profesyonel kariyerine, Sırp ve ABA Ligi takımlarından olan Mega Soccerbet ile 2010 yılında başladı. İlk 4 yılında gösterdiği performans ile adından söz ettiren Micic, 2014 yılında NBA Draft’ında 2. tur 52. sıradan Philadelphia Sixers tarafından seçildi. Bu başarılı ilk adımlardan sonra Bayern Münih’e transfer oldu. Sakatlıklarla boğuştuğu 2 yıllık sürede takıma çok katkı veremedi. 2015 yılında Kızılyıldız’a kiralandı ve burada tekrar kendini buldu.
2016 yılında ülkemiz takımlarından Tofaş’a imza atan Vasa, burada geçirdiği bir sezonun ardından, Avrupa’nın zirvesine yerleşeceği Efes durağının ön ayağı olacak olan Zalgiris Kaunas’a geçti. Litvanya ekolü olan bu takımın önemli parçalarından olan Sırp 1 numara, 2017-18 EuroLeague sezonunu 3’üncülükle noktaladı. Burada sonra hepimizin kendisini ve takımını hayranlıkla izleyeceğimiz, EuroLeague tarihine adını kazıyacağı zamanlar geçireceği Anadolu Efes’e imza attı.
Parkede nasıl olduğuna geçtiğimizde, Micic’in elit bir skorer olduğunu söyleyebiliriz. Gerek yay gerisinden gerek orta mesafede istikrarlı bir şutör. Hızlı ayakları ve sahaya koyduğu basketbol aklı ile topu eline aldığında potaya gidebildiği gibi takımın arkadaşlarını da besliyor. Bu özelliği sayesinde takımına ciddi spaceing imkânı tanıdığının altını çizelim. Fundamental’inin üstüne koyarak sahada gösterdikleriyle jeneriklik hareketler de çıkarıyor ortaya.
Takımına ciddi liderlik ettiğinden de söz edip savunma kısmına geçelim. Bire birde kolay geçilmiyor; fakat fizikli oyuncular karşısında bazen sorunlar yaşıyor. İki sıkıştırma karşısında top kaybında bulunuyor. Switch savunmasında size'lı oyuncularla eşleşmediği sürece rakibinin karşısında durabiliyor.
Sezonun her anında takımın skor ve liderlik yükünü sırtlayan Vasa, Final Four’un ilk ayağı olan Olimpiakos maçında, skorer kimliğini değil yardımsever yönünü sahada gösterdi. Maçın son bölümünde Ergin Ataman, altın topu ona emanet etti. Bitime 14 saniye kala, skor 74-74 iken Sasha Vezenkov’u karşısına aldı ve son 1 saniye kala EuroLeague tarihine geçecek buzzer’ı gönderdi. Hayat kısa saniyeliğine durdu ve Micic attığı üçlükle maçı kazandıran adam oldu. Maç geneli istatistiği; aldığı süre: 33:52 dk. - sayı:15 - ribaund: 6 - asist: 9 - blok: 0 - top çalma: 0 - top kaybı: 2 - verimlilik: 12
Final maçında takımının skor yükünü sırtlayan Micic, attığı 4/7 yay gerisi isabeti ile maçın en çok üç sayı atan oyuncusu oldu. Efes maç geneli 6 üçlük attı, 4’ü Vasa’dan geldi. Oyunda olduğu 37:28 dakikalık süre boyunca 23 sayı atan Micic, 2 asist, 2 ribaund, 4 top kaybı ve 22 verimlilik puanı ile MVP’ye yaraşır bir performans gösterdi.
NORMAL SEZON ORTALAMALARI
SÜRE: 30:12 dk.
SAYI: 18.2
RİBAUND: 2.7
ASİST: 4.6
BLOK: 0.9
TOP ÇALMA: 1.1
TOP KAYBI: 2.9
VERİMLİLİK: 17.5
YORUMLAR