Efsaneler Anlatıyor | Mehmet Keseratar

300'ün üzerinde Avrupa, 1000'i aşkın Türkiye Ligi maçı yöneten Mehmet Keseratar 34 yıl sonra son verdiği kariyeri için, "Peki bırakmak neden zor? Çünkü hakemlik bir aşk, tutku, heyecan. Hakemlik yaşam biçimim, hayat felsefem oldu. Bu meslekten çok şey öğrendim" diyor.

Efsaneler Anlatıyor | Mehmet Keseratar
02 Ağustos 2022 - 12:11
RÖPORTAJ: ECE ERGEZ
 
En kariyerli aktif basketbol hakemlerimizin başında gelen Mehmet Keseratar, 2021-22 sezonu sonunda parkeleri bıraktığını açıkladı. Önümüzdeki sezondan itibaren TBF Merkez Hakem Kurulu üyesi olarak görev yapacak Keseratar'la 34 yıllık hakemlik kariyerini ve çok daha fazlasını konuştuk. 
 
Pek çok önemli maç ve turnuvaları yöneten Mehmet Keseratar’ı hakemliğe başlatan gazetede gördüğü küçük bir ilanmış... “Basketbola 10 yaşında İstanbul hatta Türkiye’nin en eski kulübü Kurtuluş Spor Kulübü’nde başladım. Bu kulübün etkisinden olacak semtimizde basketbol çok sevilirdi. Üstüne bir de televizyonda Beyaz Gölge dizisi yayınlanmaya başlayınca, o neslin çoğu genci gibi ortaokul ve lise yıllarında basketbolla ilgilenmeye devam ettim. 
 
İki ağabeyim de basketbol oynuyordu. Daha sonra üniversiteye başladığım yıl gazetenin spor sayfasında aday hakem kursu ilanı gördüm. Spor Sergi Sarayı’nın basın odasındaki mülakatla birlikte hakemlik maceram başlamış oldu. Hayatımı bir gazetenin spor sayfasında yazıların arasında gördüğüm küçücük bir ilan şekillendirmiş oldu. Onu okumadan geçseydim ya da kursun yapılacağı Spor Sergi Sarayı evimize bu kadar yakın olmasaydı hakemliğe adım atmamış olabilirdim.


 
HAKEMLİK HASTALIĞI!
 
34 koca yılın ardından hakemliğe vedasını ise şöyle anlatıyor Mehmet Keseratar... "Açık konuşmak gerekirse hakemliği bırakmak çok zor oldu. Hayatımın 34 yılını verdiğim bölümünü noktalamak elbette kolay olamaz. Her hakemin korkarak beklediği; ama sonunda bir gün yaşayacağını bildiği veda zamanı benim için geride bıraktığımız sezon oldu. Sorunsuz bir final serisi maçıyla (Ataşehir'deki 2. karşılaşma) kariyerimi sonlandırdım. Bugünlerde sezon sonu olduğu ve zaten maç olmadığı için çok farkında değilim; ama maçlar başlayınca sanırım alışmak zor olacak.
 
Peki bırakmak neden zor? Çünkü hakemlik bir aşk, tutku, heyecan. Hakemlik yaşam biçimim, hayat felsefem oldu. Hakemlik hayatınız boyunca değişik duygular yaşıyorsunuz, farklı durumlarla zorluklarla karşılaşıyorsunuz ve hepsinden bir şey öğreniyorsunuz. 
 
Her hafta bir hedef, her sezon yeni bir amaç, yeniden başlangıçlar, ilkler ve hep yenilenen heyecanlar belki de hakemliği 'hastalık' olarak tanımlamamıza neden olan duygular bunlar.
 
Hakemliğin belki de en zor taraflarından biri daima iyi olmak zorundasınız, geçmişinizle maç yönetmezsiniz, yönettiğiniz en son maç; belki de verdiğiniz son karardır akıllarda kalacak olan.
 
DİLE KOLAY 55 SEZONUN 31'İNDE VARDIM!
 
Mehmet Keseratar 34 yıllık hakemlik kariyerine pek çok önemli maç ve turnuvaları sığdırdı. Çok genç yaşta FIBA hakemi olan Keseratar, geriye dönüp baktığında gurur ve mutluluk yaşadığını anlatıyor... “Dile kolay 1966-67 sezonuyla başlayan Türkiye Basketbol 1. Ligi tarihinin geçen 55 sezonunun 31’nde görev almak, Türkiye Kupası finalleri, Cumhurbaşkanlığı Kupası maçları, hakemliğe başladıktan 4 sezon sonra henüz 24 yaşında FIBA hakemi olmak ve 23 sezon boyunca birçok milli takım ve altyapı turnuvaları ile Avrupa Kupası maçlarında görev yapmak, her kategori ve seviyede; birçok şehir ve salonda yüzlerce maç yönetmek benim için büyük bir başarı ve gururdur.
 
Çıktığım maçlarla, gittiğim ülkeler, şehirler ve turnuvalarla ilgili kayıt tutmamam en büyük pişmanlığım. Bu konuda tembellik yapmışım. Yoksa şu an elimde çok büyük bir kaynak olacaktı. 


 
OLMADI GİT POLİSE ŞİKAYET ET!

 
Elbette bu dolu dolu geçen hakemlik kariyerinde pek çok keyifli anı da sığdıran Keseratar, bu anılardan bazılarını bizlerle de paylaştı:
 
“Maçlardan önce, sonra, karşılaşma sırasında oyuncularla antrenörle çok güzel diyaloglarımız oldu. Saha içinde partnerlerimizle güzel anılar, heyecanlar paylaştık. Seyahatlerde yüzlerce olay başımıza geldi, tehlikeli anlar da yaşadık, maçlara yetişme maceralarımız oldu. Aklıma gelen birkaç anımı anlatayım...
 
Teknik bir arızadan dolayı uzayan bir maçtan sonra dönüş uçağına normal şartlarda trafik nedeniyle yetişemeyeceğimizi düşünerek bizi havaalanına kendi araçlarıyla götürmeyi teklif eden polis arkadaşlarımızın havaalanı yolu ayırımını kaçırarak az da olsa olan şansımızı sıfırlamaları... (Gülerek)
 
Maçta pantolonun arkası yırtılan hakem arkadaşımızın apar topar soyunma odasına gittiğini, benim geç fark edip sahada onu aramam!
 
Maçta her hücumda “Abi bana vuruyor bir bak ne olur” diye şikayet eden oyuncuya en sonunda dayanamayıp, polisleri gösterip “Git polise şikayet!” et demem ve daha komiği maçtan sonra bana “Ya maç içinde Onur’la bir gülüşmeniz oldu” neye gülüyordunuz diye soran gazeteci Gökhan Türe’nin bu olayı ertesi günü gazetedeki köşesinde yayınlaması!
 
SOSYAL MEDYANIN ACIMASIZLIĞI İLE HAKEMLER ÜZERİNDEKİ BASKI ARTTI

 
Kariyerinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanan Mehmet Keseratar, yeni görevine aynı heyecanla ve istekle hazır olduğunu ifade ederek, bu keyifli yolculuğunda da emeği olan herkese teşekkürlerini iletti.
 
“Hakemlik tabiî ki kolay değil. Son yıllarda ülkemizde basketbola olan ilgi oldukça yükseldi ve daha çok izlenilir hâle geldi. Maddi açıdan pasta büyüdü. Bu da takımlar ve oyuncular arasındaki rekabeti arttırdı. Herkes kazanmak istiyor, büyük hedefler belirliyor. Bu hedeflere ulaşmak için hem kulüpler hem de oyuncular büyük yatırımlar yapıyorlar. Sosyal medyanın da gittikçe acımasızlaştığını düşünürsek, hakemlerin üzerindeki baskı arttı ve hakemlerim işi daha zorlaştı.
 
Merkez Hakem Kurulu tarafına gelince, ben hakemken sadece kendimden sorumluydum, şimdi federasyon listesindeki tüm hakemlerden sorumlu olacağım. Hepsini tanımak, izlemek, takip etmek, değerlendirmek gerekecek. Maçlar, turnuvalar, seminerler eğitimler derken hakemlikte ayırdığınız zamandan daha fazlasını ayıracaksınız. Ama böyle bir kariyerin sonunda, hakem ailesinin en yüksek yönetim biriminde görev almak benim için elbette kaçınılmazdı.

Bu yolculuğumun en başından itibaren bana destek olan aileme, her zaman yanımda olan eşime ve kızıma teşekkür etmek istiyorum. Onların benimle geçirmek istedikleri zamandan feragat etmelerinin karşılığını ödeyemem. Ama MHK üyeliğinden doğan sorumluluklarımdan dolayı buna bir süre daha dayanmaları gerekecek.
 
Bu arada 'Abi senle maç yönetmeden sakın bırakma' diyen genç hakem arkadaşlarımdan ve 'Abi sen ne zaman bırakacaksan haber ver beraber bırakalım' diyen oyuncu kardeşlerimden özür dilerim. (Gülerek) Son olarak Başkanımız Hidayet Türkoğlu ile yönetim kurulu üyelerine ve MHK Başkanı Recep Ankaralı’ya beni MHK üyeliğine layık gördükleri için teşekkür ederim.”
 
HAKEMLİK KARİYERİ
Doğum tarihi: 11 Ağustos 1969
Hakemliğe başlama tarihi: 1989
FIBA olma: 1993 İtalya - Rimini

YER ALDIĞI TURNUVALAR
2005 Avrupa Erkekler Şampiyonası - Sırbistan
2007 Avrupa Erkekler Şampiyonası – İspanya
2009 Avrupa Kadınlar Şampiyonası – Letonya
2006 FIBA Eurocup Final Four ve Finali - Kiev
2005 EuroLeague Women Final Four ve Finali - Samara
2008 Euroleague Women Final Four ve Finali - Prag

YORUMLAR

  • 0 Yorum