Efsaneler Anlatıyor: Esmeral Tunçluer
Esmeral Tunçluer, "Çocukluk dönemimde futbol oynamam, basketbola başlamam için bir vesile oldu. Arkadaşlarımla Beşiktaş Tesisleri'ne futbol maçı yapmaya gittiğimiz gün, gelen teklif üzerine, beklemediğim bir anda kendimi basketbolun içinde buldum. 1992 yılıydı, 12 yaşımdaydım ve o günden sonra basketbol, hayatımın vazgeçilmez bir parçası olmuştu” diyor.
18 Mart 2021 - 14:18
BERTAN ERMAN
Kadınlara ağırlık verdiğimiz bu özel sayıda, Türk kadın basketboluna damga vurmuş bir isimle birlikteyiz. Kariyerinde Beşiktaş, BOTAŞ, Mersin BŞB. formalarını da terleten, 2000’lerin ikinci yarısında lige damga vuran Fenerbahçe’nin gardlarından Esmeral Tunçluer’i bu bölümde ağırladık.
FUTBOLDAN BASKETBOLA
Hani bir söz vardır; aşk tesadüfleri sever. Esmeral Tunçluer için de basketbol tam da bu şekilde başlamış: “Hollanda’da doğdum ve 7 yaşıma kadar da oradaydım. Daha sonra eğitim hayatım için ailemle birlikte Türkiye’ye döndük. Basketbolla tanışmam da tesadüf eseriydi. Çocukluk dönemimde futbol oynamam, basketbola başlamam için bir vesile oldu. Arkadaşlarımla Beşiktaş Tesisleri'ne futbol maçı yapmaya gittiğimiz gün, gelen teklif üzerine kendimi basketbolun içinde
buldum.
1992 yılıydı, 12 yaşımdaydım. İlk başlarda antrenmanlar benim için zor geçiyordu. Çünkü takıma sezon ortasında dahil olmuştum; arkadaşlarım bütün drilleri yapabiliyorken, ben daha öğrenme aşamasındaydım ve zorlanıyordum açıkçası... Ama o dönemki antrenörüm ile birlikte takım idmanları dışında sürekli ekstra idmanlar yaparak açığı kapatmıştık. Sonrasında antrenmanlar benim için daha da keyifli olmaya başlamıştı. Artık basketbol, hayatımın vazgeçilmez bir parçası olmuştu.”
Profesyonel kariyerinde, hem Beşiktaş hem de Fenerbahçe’de iki farklı dönem yaşayan Tunçluer, dönemler arasındaki farkı şu sözlerle anlatıyor:
“Öncellikle oynadığım bütün kulüpler bana çok şey kattı. Tabii ki büyük kulüpte oynamak; hem Beşiktaş’ın hem de Fenerbahçe’nin formasını terletmek benim için ayrı bir gururdu. Oynadığım dönemlerde, kulüpler bazında ve ülke basketbolunda bu kadar fazla yatırımlar yapılmıyordu. Fakat sonrasında gelişen basketbol, yapılan yatırımlar ve kazanılan başarılarla, kulüplerin bakış açıları da değişti ve gerek organizasyon anlamında gerek paydaşların da büyümesiyle sektör bir hayli gelişti.”
Benim kadın basketbolunda BOTAŞ’a farklı bir bakış açım vardır. Erkeklerde dönemin Bandırma, Eczacıbaşı gibi altyapıya önem veren ve Türk basketboluna isim kazandıran takımlarına benzetirim. Esmeral Tunçluer’in de yolu Adana’dan geçenlerden ve oradaki dönemi ile ilgili şunları söyledi:
“BOTAŞ Spor Kulübü, kadın basketboluna yaptığı yatırımlar ile birlikte altyapısından yetiştirdiği oyuncu ve antrenörlerle her zaman kadın basketbolunda önemli bir yere sahip olmuştur. Benim için ise BOTAŞ Spor Kulübü, ilk şehir dışı transferimdi; 2003 sezonuydu ve tecrübe kazanma anlamında bana katkısı çok oldu. Güzel dostluklarımın yanı sıra, sezon basında elde ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Kupası ile birlikte güzel bir sezon geçirdiğimi söyleyebilirim.”
BATURALP VE AKKAYA’NIN ETKİLERİ
Benim kadın basketbolu ile tanışmam, Fenerbahçe’nin zirve yaptığı ilk dönemlere denk gelir. O zamanlar sarı lacivertlilerin neredeyse tüm maçları kulüp televizyonundan verilirdi, Türk basketbolunun duayen isimlerinden rahmetli Mehmet Baturalp’in yorumları ile ayrı bir keyifli olurdu. Esmeral Tunçluer ismini ilk o zamanlarda duymuştum. Normalde şutör gard olan Tunçluer, çoğu zaman oyun kurucu olarak görev alıyordu. Kendisine oyun kurucu pozisyonuna nasıl geçtiğini sordum. Tunçluer ilk olarak Mehmet Baturalp’e ayrı bir parantez açtı:
“Basketbol camiasının duayen isimlerinden biriydi Mehmet Baturalp. Basketbol ailesinin 'Batur Ağabeyi’nin ben de yeri hiçbir zaman dolmayacak. Sporculuğum sayesinde iyi ki tanımışım. Kendisine bir kez daha buradan rahmet diliyorum.
Oyun kurucu konusuna gelince… Orada da kadın basketbolunun tecrübeli antrenörlerinden Aziz Akkaya faktörü var. Bunun sebebi, iki bölgeyi de oynayabiliyor olmamdan kaynaklıydı ve bu benim için önemli bir özellikti. Bu konuda beni yönlendiren ve daha yönlü bir oyuncu olmamı sağlayan kişi ise, o zamanki antrenörüm Aziz Ağabey (Akkaya) idi. Bende emeği çoktur. Antrenman ve maçlarda beni ihtiyaca göre hem 1 hem de 2 numara olarak oynatıyordu. İki tarafı da oynamak gerçekten keyifliydi.”
FENERBAHÇE O KUPAYA BİR GÜN ULAŞACAK
Biraz da Fenerbahçe’nin Avrupa’daki serüvenini değerlendirelim dedik. Yıllardır Türkiye’de onlarca kupa kazanan sarı lacivertliler, Avrupa’da bir istikrar yakaladı; ama bir türlü mutlu sona ulaşamadı. Esmeral Tunçluer’in bu konudaki bakış açısı şu şekilde:
“Avrupa’da kupa kazanmak, çok köklü yatırımlar ve süreklilik gerektiren süreçlerden geçiyor. Fenerbahçe de bu sürekliliği sağlayan bir camia; ama bazen istediğiniz başarılar hemen gelemiyor. Ancak Fenerbahçe’nin bu yarattığı ekol, sonunda hak ettiği başarıları bir şekilde gelecektir diye düşünüyorum. Yıllardır Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı Avrupa’da kupa alamasa da en üst düzey organizasyonlarda her zaman var olmuştur. Bu yatırım ve ekol sürdüğü sürece kupa da mutlaka gelecektir. İstikrar da önemli bir başarıdır.”
“BİZ ÇOK ÖZEL BİR TAKIMDIK”
Milli Takım ile de önemli işlere imza atan Esmeral Tunçluer, o jenerasyonun özelliğini şu sözlerle anlattı: “Biz o nesil olarak çok özel bir takımdık. Hem saha içinde hem saha dışında çok iyi anlaşan, birlikte oynamaktan keyif alan bir ekiptik. O yüzden her anı çok güzeldi. Hepimizin yüksek hedefleri vardı; o da madalya ve Olimpiyatlar. Bunları başarabilmek gerçekten gurur verici. Ayrıca, benim son turnuvam olan 2014 Dünya Şampiyonası’nda, kendi seyircimiz önünde basketbola veda etmek, benim için unutulmaz bir andı.”
Esmeral Tunçluer, son olarak kariyeri ile ilgili konuştu. Daha önce A Kadın Milli Takım’da yardımcı antrenörlük yapan Tunçluer, şu an herhangi bir erkek takımında antrenörlük hedefi olmadığını söyledi. Ama son zamanlarda bu tarz örneklerin sayısı arttı. Avustralyalı başantrenör Liz Mills, Kenya Erkek Basketbol Milli Takımı’nı 28 yıl sonra AfroBasket’e taşıdı. Belçika’nın başarılı takımlarından Oostende’de Gaelle Bouzin yardımcı antrenör olarak görev alıyor. San Antonio Spurs’te Becky Hammon örneği ortada.
Aslında şunu vurgulamak istiyorum; basketbolda ister kadın takımı olsun, isterse erkek takımı; kadınlarımız basketbolun her alanında başarılı oluyor. Kadınlara basketbolun ve her sporun çok yakıştığını söyleyerek, sporda ve her yerde emek veren kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarım.
TİPLEME
- En beğendiğiniz koç?
- Sarunas Jasikevicius
- En beğendiğiniz oyuncu?
- Penny Taylor
- En iyi 5'iniz?
- Cappie Pondexter, Penny Taylor, Angel McCoughtry, Anastasiya Verameyenka, Ivana Matovic
- En zorlu deplasman?
- Yok
- Tek kelime ile basketbol?
- Tutku
ESMERAL TUNÇLUER
Doğum tarihi: 7 Nisan 1980
Boyu: 1,75 m.
Pozisyon: Oyun kurucu, Şutör gard
KARİYERİ
Beşiktaş 1998-2000, 2005-2006
Fenerbahçe 2000-2002, 2007-2014
BOTAŞ 2002-2005
Mersin BŞB. 2006-2007
Kadınlara ağırlık verdiğimiz bu özel sayıda, Türk kadın basketboluna damga vurmuş bir isimle birlikteyiz. Kariyerinde Beşiktaş, BOTAŞ, Mersin BŞB. formalarını da terleten, 2000’lerin ikinci yarısında lige damga vuran Fenerbahçe’nin gardlarından Esmeral Tunçluer’i bu bölümde ağırladık.
FUTBOLDAN BASKETBOLA
Hani bir söz vardır; aşk tesadüfleri sever. Esmeral Tunçluer için de basketbol tam da bu şekilde başlamış: “Hollanda’da doğdum ve 7 yaşıma kadar da oradaydım. Daha sonra eğitim hayatım için ailemle birlikte Türkiye’ye döndük. Basketbolla tanışmam da tesadüf eseriydi. Çocukluk dönemimde futbol oynamam, basketbola başlamam için bir vesile oldu. Arkadaşlarımla Beşiktaş Tesisleri'ne futbol maçı yapmaya gittiğimiz gün, gelen teklif üzerine kendimi basketbolun içinde
buldum.
1992 yılıydı, 12 yaşımdaydım. İlk başlarda antrenmanlar benim için zor geçiyordu. Çünkü takıma sezon ortasında dahil olmuştum; arkadaşlarım bütün drilleri yapabiliyorken, ben daha öğrenme aşamasındaydım ve zorlanıyordum açıkçası... Ama o dönemki antrenörüm ile birlikte takım idmanları dışında sürekli ekstra idmanlar yaparak açığı kapatmıştık. Sonrasında antrenmanlar benim için daha da keyifli olmaya başlamıştı. Artık basketbol, hayatımın vazgeçilmez bir parçası olmuştu.”
Profesyonel kariyerinde, hem Beşiktaş hem de Fenerbahçe’de iki farklı dönem yaşayan Tunçluer, dönemler arasındaki farkı şu sözlerle anlatıyor:
“Öncellikle oynadığım bütün kulüpler bana çok şey kattı. Tabii ki büyük kulüpte oynamak; hem Beşiktaş’ın hem de Fenerbahçe’nin formasını terletmek benim için ayrı bir gururdu. Oynadığım dönemlerde, kulüpler bazında ve ülke basketbolunda bu kadar fazla yatırımlar yapılmıyordu. Fakat sonrasında gelişen basketbol, yapılan yatırımlar ve kazanılan başarılarla, kulüplerin bakış açıları da değişti ve gerek organizasyon anlamında gerek paydaşların da büyümesiyle sektör bir hayli gelişti.”
Benim kadın basketbolunda BOTAŞ’a farklı bir bakış açım vardır. Erkeklerde dönemin Bandırma, Eczacıbaşı gibi altyapıya önem veren ve Türk basketboluna isim kazandıran takımlarına benzetirim. Esmeral Tunçluer’in de yolu Adana’dan geçenlerden ve oradaki dönemi ile ilgili şunları söyledi:
“BOTAŞ Spor Kulübü, kadın basketboluna yaptığı yatırımlar ile birlikte altyapısından yetiştirdiği oyuncu ve antrenörlerle her zaman kadın basketbolunda önemli bir yere sahip olmuştur. Benim için ise BOTAŞ Spor Kulübü, ilk şehir dışı transferimdi; 2003 sezonuydu ve tecrübe kazanma anlamında bana katkısı çok oldu. Güzel dostluklarımın yanı sıra, sezon basında elde ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Kupası ile birlikte güzel bir sezon geçirdiğimi söyleyebilirim.”
BATURALP VE AKKAYA’NIN ETKİLERİ
Benim kadın basketbolu ile tanışmam, Fenerbahçe’nin zirve yaptığı ilk dönemlere denk gelir. O zamanlar sarı lacivertlilerin neredeyse tüm maçları kulüp televizyonundan verilirdi, Türk basketbolunun duayen isimlerinden rahmetli Mehmet Baturalp’in yorumları ile ayrı bir keyifli olurdu. Esmeral Tunçluer ismini ilk o zamanlarda duymuştum. Normalde şutör gard olan Tunçluer, çoğu zaman oyun kurucu olarak görev alıyordu. Kendisine oyun kurucu pozisyonuna nasıl geçtiğini sordum. Tunçluer ilk olarak Mehmet Baturalp’e ayrı bir parantez açtı:
“Basketbol camiasının duayen isimlerinden biriydi Mehmet Baturalp. Basketbol ailesinin 'Batur Ağabeyi’nin ben de yeri hiçbir zaman dolmayacak. Sporculuğum sayesinde iyi ki tanımışım. Kendisine bir kez daha buradan rahmet diliyorum.
Oyun kurucu konusuna gelince… Orada da kadın basketbolunun tecrübeli antrenörlerinden Aziz Akkaya faktörü var. Bunun sebebi, iki bölgeyi de oynayabiliyor olmamdan kaynaklıydı ve bu benim için önemli bir özellikti. Bu konuda beni yönlendiren ve daha yönlü bir oyuncu olmamı sağlayan kişi ise, o zamanki antrenörüm Aziz Ağabey (Akkaya) idi. Bende emeği çoktur. Antrenman ve maçlarda beni ihtiyaca göre hem 1 hem de 2 numara olarak oynatıyordu. İki tarafı da oynamak gerçekten keyifliydi.”
FENERBAHÇE O KUPAYA BİR GÜN ULAŞACAK
Biraz da Fenerbahçe’nin Avrupa’daki serüvenini değerlendirelim dedik. Yıllardır Türkiye’de onlarca kupa kazanan sarı lacivertliler, Avrupa’da bir istikrar yakaladı; ama bir türlü mutlu sona ulaşamadı. Esmeral Tunçluer’in bu konudaki bakış açısı şu şekilde:
“Avrupa’da kupa kazanmak, çok köklü yatırımlar ve süreklilik gerektiren süreçlerden geçiyor. Fenerbahçe de bu sürekliliği sağlayan bir camia; ama bazen istediğiniz başarılar hemen gelemiyor. Ancak Fenerbahçe’nin bu yarattığı ekol, sonunda hak ettiği başarıları bir şekilde gelecektir diye düşünüyorum. Yıllardır Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı Avrupa’da kupa alamasa da en üst düzey organizasyonlarda her zaman var olmuştur. Bu yatırım ve ekol sürdüğü sürece kupa da mutlaka gelecektir. İstikrar da önemli bir başarıdır.”
“BİZ ÇOK ÖZEL BİR TAKIMDIK”
Milli Takım ile de önemli işlere imza atan Esmeral Tunçluer, o jenerasyonun özelliğini şu sözlerle anlattı: “Biz o nesil olarak çok özel bir takımdık. Hem saha içinde hem saha dışında çok iyi anlaşan, birlikte oynamaktan keyif alan bir ekiptik. O yüzden her anı çok güzeldi. Hepimizin yüksek hedefleri vardı; o da madalya ve Olimpiyatlar. Bunları başarabilmek gerçekten gurur verici. Ayrıca, benim son turnuvam olan 2014 Dünya Şampiyonası’nda, kendi seyircimiz önünde basketbola veda etmek, benim için unutulmaz bir andı.”
Esmeral Tunçluer, son olarak kariyeri ile ilgili konuştu. Daha önce A Kadın Milli Takım’da yardımcı antrenörlük yapan Tunçluer, şu an herhangi bir erkek takımında antrenörlük hedefi olmadığını söyledi. Ama son zamanlarda bu tarz örneklerin sayısı arttı. Avustralyalı başantrenör Liz Mills, Kenya Erkek Basketbol Milli Takımı’nı 28 yıl sonra AfroBasket’e taşıdı. Belçika’nın başarılı takımlarından Oostende’de Gaelle Bouzin yardımcı antrenör olarak görev alıyor. San Antonio Spurs’te Becky Hammon örneği ortada.
Aslında şunu vurgulamak istiyorum; basketbolda ister kadın takımı olsun, isterse erkek takımı; kadınlarımız basketbolun her alanında başarılı oluyor. Kadınlara basketbolun ve her sporun çok yakıştığını söyleyerek, sporda ve her yerde emek veren kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarım.
TİPLEME
- En beğendiğiniz koç?
- Sarunas Jasikevicius
- En beğendiğiniz oyuncu?
- Penny Taylor
- En iyi 5'iniz?
- Cappie Pondexter, Penny Taylor, Angel McCoughtry, Anastasiya Verameyenka, Ivana Matovic
- En zorlu deplasman?
- Yok
- Tek kelime ile basketbol?
- Tutku
ESMERAL TUNÇLUER
Doğum tarihi: 7 Nisan 1980
Boyu: 1,75 m.
Pozisyon: Oyun kurucu, Şutör gard
KARİYERİ
Beşiktaş 1998-2000, 2005-2006
Fenerbahçe 2000-2002, 2007-2014
BOTAŞ 2002-2005
Mersin BŞB. 2006-2007
YORUMLAR