Duble | Emma Meesseman
"Play-off'ta oynanan basketbolun atmosferi çok farklı, herkes hem oyun hem mentalite olarak bir üst seviyeye çıkıyor. Bir hedefimiz var. EuroLeague'i arka arkaya iki kez kazanmak her zaman iki kat daha zordur. Ama umutluyuz! Hedefimize adım adım gitmek en kestirme yol olacak."
13 Mart 2024 - 17:48
ECE ERGEZ
Fenerbahçe gibi çok büyük bir spor kulübünde forma giymek çok özel bir his. Sadece saha içinde değil, saha dışında da çok yardımsever, hedeflerini bilen insanlardan oluşan özel bir takımız. Geçtiğimiz sezon hep birlikte kulüp tarihi için çok özel bir sezon yaşadık. Yaz döneminde ilk hedefim dinlenmek ve milli takımım ile mücadele edeceğim EuroBasket'e odaklandım. Bu sebeple biraz beklemek, dinlenmek benim kendi tercihimdi. EuroBasket bittiğinde ve dinlendiğimi hissettiğimde takım neredeyse tamamlanmıştı, ben de kalmaya ve yeni bir şampiyonluk için mücadele etmeye karar verdim.
Kulüp düzeyinde büyük takımların bir parçası olma fırsatına sahip olduğum için çok şanslıyım. Takımın neye ihtiyacı olduğunu bulmak benim güçlü yönlerimden biri. Bazen bir skorer olmam gerekiyor bazen oyunu sakinleştiren, bazen de oyunu yönlendiren...
Hangi takımda olursam olayım, her zaman takım arkadaşlarıma katkı sağlamaya çalışırım. O zaman performans göstermek biraz daha kolay oluyor. Farklı şehirlerde olmanın büyük bir problemi yok, kariyerimde en sevdiğim şeylerden biri farklı kültürleri ve ülkeleri keşfedebilmek. Evden uzak olmak zor ama iyi takım arkadaşlarına ve çevrende iyi insanlara sahip olmak bana çok yardımcı oluyor.
Sezona çok iyi başladık, iyi sonuçlar aldık ama bence daha iyi olabiliriz, daha iyi sonuçlar alabiliriz. Bu yüzden umarım sezonun en önemli bölümü başlarken en iyi formumuzu buluruz. Neredeyse hiç ara vermeden çok fazla maç yaptığımız zor bir sezon geçirdik ama başarabileceğimize inanıyorum!
Başantrenörümüz Valerie Garnier'i daha önce sadece birbirimize rakip olduğumuz maçlardan biliyordum. Takıma gelmeden önce iletişim kurmamıştık. Fakat kazandığı başarılarla zaten Avrupa basketbolunda kendisini kanıtlamış bir koç. Fenerbahçe gibi her zaman zirveyi hedefleyen takımlarda mücadele ediyorsanız büyük şeyler kazanmak için takım olarak performans göstermeniz gerektiğini bilirsiniz. Antrenörümüz de bunu biliyor, bu yüzden oyunumuzu bu ilkeye dayalı olarak inşa ediliyor.
Maalesef EuroLeague'de normal sezon ve play-off'larda hiçbir şey belli olmuyor, bu sebeple sezonun şampiyonunu da tahmin edemiyorsunuz. Play-off'ta oynanan basketbolun atmosferi çok farklı, herkes hem oyun hem mentalite olarak bir üst seviyeye çıkıyor. Bir hedefimiz var. EuroLeague'i arka arkaya iki kez kazanmak her zaman iki kat daha zordur. Ama umutluyuz! Hedefimize adım adım gitmek en kestirme yol olacak. Çok çalışmaya, birbirimize her an destek olmaya devam etmeliyiz.
Kupadaki finalde Çukurova'ya attığım baskete gelirsek... Çocukken arkadaşlarınızla veya kendinizle küçük oyunlar oynarsınız. Kafanızda geri sayım yapar ve 'galibiyet için' çılgın bir atış yaparsınız. Tam olarak böyle bir anın gerçeğe dönüşmesi olarak açıklayabilirim. Böyle bir anın ardından kazanmak inanılmazdı. Çok şanslıydık çünkü oyun o noktada her iki yöne de gidebilirdi. Maçı tekrar oynayabilseydim, daha fazla sayı farkı ve daha baskın bir şekilde kazanmayı tercih ederdim. Böylece o bir saniyelik anıya bağlı kalmazdık. Ama kesinlikle uzun bir süre aklımda kalacak ve canlanacak bir an oldu.
Son olarak hedeflerimize ulaşma yolunda taraftarlarımıza çok ihtiyacımız var. Türkiye'nin ve Avrupa'nın her yerinde onları görüyoruz ve bu her takımın yaşayamadığı muhteşem bir şey. Taraftarlarımıza sezonun en önemli döneminde çok daha fazla ihtiyacımız var. Onları her maça bekliyoruz. Taraftarlarımızla daha güçlüyüz. İnanıyorum ki hep birlikte hedeflerimize ulaşacağız.
Fenerbahçe gibi çok büyük bir spor kulübünde forma giymek çok özel bir his. Sadece saha içinde değil, saha dışında da çok yardımsever, hedeflerini bilen insanlardan oluşan özel bir takımız. Geçtiğimiz sezon hep birlikte kulüp tarihi için çok özel bir sezon yaşadık. Yaz döneminde ilk hedefim dinlenmek ve milli takımım ile mücadele edeceğim EuroBasket'e odaklandım. Bu sebeple biraz beklemek, dinlenmek benim kendi tercihimdi. EuroBasket bittiğinde ve dinlendiğimi hissettiğimde takım neredeyse tamamlanmıştı, ben de kalmaya ve yeni bir şampiyonluk için mücadele etmeye karar verdim.
Kulüp düzeyinde büyük takımların bir parçası olma fırsatına sahip olduğum için çok şanslıyım. Takımın neye ihtiyacı olduğunu bulmak benim güçlü yönlerimden biri. Bazen bir skorer olmam gerekiyor bazen oyunu sakinleştiren, bazen de oyunu yönlendiren...
Hangi takımda olursam olayım, her zaman takım arkadaşlarıma katkı sağlamaya çalışırım. O zaman performans göstermek biraz daha kolay oluyor. Farklı şehirlerde olmanın büyük bir problemi yok, kariyerimde en sevdiğim şeylerden biri farklı kültürleri ve ülkeleri keşfedebilmek. Evden uzak olmak zor ama iyi takım arkadaşlarına ve çevrende iyi insanlara sahip olmak bana çok yardımcı oluyor.
Sezona çok iyi başladık, iyi sonuçlar aldık ama bence daha iyi olabiliriz, daha iyi sonuçlar alabiliriz. Bu yüzden umarım sezonun en önemli bölümü başlarken en iyi formumuzu buluruz. Neredeyse hiç ara vermeden çok fazla maç yaptığımız zor bir sezon geçirdik ama başarabileceğimize inanıyorum!
Başantrenörümüz Valerie Garnier'i daha önce sadece birbirimize rakip olduğumuz maçlardan biliyordum. Takıma gelmeden önce iletişim kurmamıştık. Fakat kazandığı başarılarla zaten Avrupa basketbolunda kendisini kanıtlamış bir koç. Fenerbahçe gibi her zaman zirveyi hedefleyen takımlarda mücadele ediyorsanız büyük şeyler kazanmak için takım olarak performans göstermeniz gerektiğini bilirsiniz. Antrenörümüz de bunu biliyor, bu yüzden oyunumuzu bu ilkeye dayalı olarak inşa ediliyor.
Maalesef EuroLeague'de normal sezon ve play-off'larda hiçbir şey belli olmuyor, bu sebeple sezonun şampiyonunu da tahmin edemiyorsunuz. Play-off'ta oynanan basketbolun atmosferi çok farklı, herkes hem oyun hem mentalite olarak bir üst seviyeye çıkıyor. Bir hedefimiz var. EuroLeague'i arka arkaya iki kez kazanmak her zaman iki kat daha zordur. Ama umutluyuz! Hedefimize adım adım gitmek en kestirme yol olacak. Çok çalışmaya, birbirimize her an destek olmaya devam etmeliyiz.
Kupadaki finalde Çukurova'ya attığım baskete gelirsek... Çocukken arkadaşlarınızla veya kendinizle küçük oyunlar oynarsınız. Kafanızda geri sayım yapar ve 'galibiyet için' çılgın bir atış yaparsınız. Tam olarak böyle bir anın gerçeğe dönüşmesi olarak açıklayabilirim. Böyle bir anın ardından kazanmak inanılmazdı. Çok şanslıydık çünkü oyun o noktada her iki yöne de gidebilirdi. Maçı tekrar oynayabilseydim, daha fazla sayı farkı ve daha baskın bir şekilde kazanmayı tercih ederdim. Böylece o bir saniyelik anıya bağlı kalmazdık. Ama kesinlikle uzun bir süre aklımda kalacak ve canlanacak bir an oldu.
Son olarak hedeflerimize ulaşma yolunda taraftarlarımıza çok ihtiyacımız var. Türkiye'nin ve Avrupa'nın her yerinde onları görüyoruz ve bu her takımın yaşayamadığı muhteşem bir şey. Taraftarlarımıza sezonun en önemli döneminde çok daha fazla ihtiyacımız var. Onları her maça bekliyoruz. Taraftarlarımızla daha güçlüyüz. İnanıyorum ki hep birlikte hedeflerimize ulaşacağız.
YORUMLAR