Derin Yaya | Hırs
"İlk kez altyapıda milli formayı giymiştim ve benim için çok özel zamanlardı. Devamında A Milli Takım'ın parçası olmak hem kendi adıma emeklerimin karşılığı oldu hem de uluslararası platformda ülkemi temsil etmenin gururunu yaşadım."
Küçük yaşlardan beri topa hep ilgim varmış, oyuncaklardan çok toplarla oynamayı tercih ediyormuşum. Küçüklük videolarımdan ve fotoğraflarımdan fark ettiğim kadarıyla basketbol topu ve potası her an hayatımızın içindeymiş. Annemin anılarını dinlemek, formalarını, madalyalarını incelemek; bilinçaltımda basketbola zaten var olan ilgimi arttırdı diye düşünüyorum.
Minikler kategorisinde oynarken kız takımı olmadığında erkek takımında oynadığım bir süre olmuştu. Bu benim için tecrübelerle dolu ve oldukça verimli bir başlangıç oldu. Fiziksel yapıları gereği erkekler daha hızlı ve çevik olduklarından dolayı güzel bir rekabet ortamı vardı. Özellikle sertlik konusunda edindiğim tecrübelerden benim adıma avantajlı bir durum oluşmuştu. Daha sonraki yıllarda kız takımlarına karşı bu avantajı çokça hissettim. Ayrıca erkek takımında antrenman yaparken sabah-akşam saatlerce top hakimiyeti çalıştıran antrenörüme de teşekkür ediyorum. Sayesinde temelimi sağlam oluşturdum ve üzerine koyarak devam edebildim.
Profesyonellik konusunda erkek liglerinin hem yatırımları hem de organizasyonları gereği kadınlardan katbekat ileride olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Maddi ve manevi açıdan daha göz önünde olmaları, popülerlik kısmında da aynı paralellikte önde olmalarını sağlıyor. Kadın tarafında belli başlı takımlar dışında en üst seviyeden en alt ligdeki takımlara kadar profesyonellikten uzak yönetimlerin olduğunu hem duyuyor hem de görüyoruz. Sezon ortası kapatılan takımlar, mağdur olan sporcular, sponsor desteği olmadan kendi imkanlarıyla ilerlemeye çalışan organizasyonlar gibi birebir tecrübe ettiğimiz birçok konu kadın basketbolumuzun gerçekleri arasında yer alıyor.
'Her zaman daha iyisini yapabilirim' bakış açısını benimsediğim için memnun olduklarımın yanında geliştirilebilir daha pek çok konu olduğunun da farkında olarak hareket ediyorum. Yapabildiklerimi gördükçe var olan kapasitemi geliştirebildiğimi anlayınca 'neden daha fazlası olmasın?' diye düşünmeden edemiyorum ve buna yönelik çalışmalar yapıyorum. Özellikle yaz döneminde yaptığım hamlelerin sezon içindeki performansıma gözle görülür şekilde olumlu etki ettiğini görmekten çok mutluyum. Hedeflerim doğrultusunda ilerlemeye ve kendi sınırlarımı zorlamaya devam edeceğim.
Nesibe Aydın sezonu benim için hem kalbimde hem kariyerimde ayrı bir yer edindi. Gerek saha içi gerek saha dışı aidiyet duygusunu tümüyle hissettiğim bir seneyi tecrübe ettim. Kulüp başkanından salon görevlisine kadar organizasyondaki her parçanın aynı hedef doğrultusunda görevine odaklandığı bir ortamda sevdiğim işi yapabilme fırsatını bulduğum için çok mutluyum.
Türk Milli Takımı olarak jenerasyon geçişiyle birlikte yenilenen bir kadro oluşumumuz var. Potansiyelimizi sahaya yansıtabildiğimiz her ortamda başarılı olacağımızı düşünüyorum. Neredeyse 10 aylık bir hazırlık sürecimizin olmasının avantajını kullanmalıyız. Detaylı düşünülmüş bir kamp programı ve hedefe yönelik çalışmalarla EuroBasket 2025'e katılıp, Ay yıldızlı formamızı hak ettiği derecelere ulaştıracağımıza inanıyorum.
Ay yıldızlı formayla sahaya çıkmak çok büyük bir gurur ve onur hissettiriyor. Formanın sorumluluğu ve ağırlığı parkede verilen mücadeleyi daha da anlamlı kılıyor. İlk kez altyapıda milli formayı giymiştim ve benim için çok özel zamanlardı. Devamında A Milli Takım'ın parçası olmak hem kendi adıma emeklerimin karşılığı oldu hem de uluslararası platformda ülkemi temsil etmenin gururunu yaşadım.
Çukurova Basketbol'un adının geçtiği her kulvarda hedef zirvedir, şampiyonluktur. Bu sezon üç kulvarda da hedefimiz kupa kazanmak. Bireysel olarak hedefim kendi potansiyelimin sınırlarını aşarak takımının hedeflerini gerçekleştirmesine katkı sağlamak ve şampiyonluk kazanmak. Umuyorum ki sağlam adımlarla ilerlediğimiz bu yolda sağlıklı, başarılı bir sezona ve keyifle kutladığımız anlara şahit oluruz.
YORUMLAR