Burak Sarı | Basketbol baharı
Sportive AŞ. İletişim ve Pazarlama Direktörü Burak Sarı, "Sporun yıl içinde iki klasik sezon açılışı var. Basketbolda da durum buna ağırlıklı paralel gidiyor. Sonbahar - Kış yeni sezonu bizim için ağustos sonu yeni sezon ürün girişleri ile başlar. Ağırlıklı olarak tüm markalarda da eylül ve ekimde de artan tempoda yeni ürün girişleri olur. Kıştan çıkışta insanların sokaklara kendini atması ile en hareketli sezonumuz olan ve satışların zirve yaptığı mart – nisan ayında ilkbahar yaz sezonu açılır. Özetle iki baharda da yeni sezon ürünleri tanıtılıyor" diyor.
RÖPORTAJ: TOLGA YENİGÜN
- Spor pazarlamasında sporcular ile yapılan iş birliklerinin önemi ile başlasak... Sportive pazarlamasında öne çıkan çalışmalar neler? Yoğun olarak 'sporcu iletişimi' yapıyorsunuz bunun önemi nedir?
-Sportive olarak biz kendimizi 'aktif sporun kalbi' diye konumluyoruz. Sportive olarak sporun 5 temel kategorisi koşu, antrenman (yoga -plates dahil), futbol, basketbol, yüzme ve outdoor temel odak alanlarımız İşin pazarlama tarafına dönersek, burada diğer sektörlerden farklılaşan işleyişler mevcut. Spor pazarlaması, tüm sektörlerden önce bugünün popüler terminolojisi 'influencer'ları ilk kullanan sektörlerden. Başta Michael Jordan olmak üzere birçok ünlü sporcu üzerinden aslında uzun zamandır influencer'ları kullanan bir sektör. Özetle diğer sektörlerin pazarlama birimlerinin çok sonradan keşfettiği influencer'lık sporda çok uzun zamandır sporcular ile yapılan bu pazarlama şekli sporun ruhunu yansıtıyor.
Sporcusuz bir spor iletişimi yok. Bunu global mono brand spor markaları Nike, Adidas, Puma ya da distribütörü olduğumuz Arena markası da bu şekilde yapıyor. Bizim için sporcuların bir ürünün gerçek deneyimini anlatmaları çok önemli. Bunları sağladığı tüm teknik avantajlar ile doğru düzgün anlatmak gerekiyor, bunu da üst düzey sporcudan daha iyi kimse anlatamaz. Çünkü en zor koşullarda ürünü teste edip deneyimleyen o. Artık sadece ilan vereyim ile olmuyor tanıtımlar... Doğru bir pazarlama için sporcular lazım. Üst segment sporcuları hemen her marka kullanıyor... Biz de kullanıyoruz... Pazarlama planlarımızda 7-8 yaşında potansiyeli yüksek sporcular da oluyor üst segment sporcular da... Kitleleri harekete geçiren güçleri kullanmamız gerekli. Türkiye'de sporu ve sporcuyu geliştirecek her türlü aktivetiyi, event'i desteklemeye çalışıyoruz. Hem sporu sevdirip yaygınlaştırırken, markanın da gelişmesini sağlıyoruz.
- Basketbol takımlarıyla çalışırken nasıl farklılaşmaya çalışıyorsunuz? Diğer branşlara göre basketbolun pazar payı için ne söylersiniz?
- En başta bahsettiğim 5 ana kategorimizden biri olan basketbola gelirsek... Satış bazında basketbol ürün satışı olarak; koşu, antrenman futbolun arkasında yüzme ile hemen hemen aynı paydada... Türkiye'de en fazla lisanslı sporcu yüzmede olduğunu da düşünürsek basketbolun potansiyeli de ortada...
Basketbol çok çok önem verdiğimiz bir branş. Anlaşmalı olduğumuz ve sponsorluklarla da desteklediğimiz çok iyi takımlarımız var, salon sporlarında parekende satışımızın yanında bu sene de iş birliği yaptığımız Tofaş, Türk Telekom ve Manisa BŞB gibi kulüpler var.
Basketbol sokaklarda da gelişiyor. 3'er ya da 5'er kişi bir araya gelip spor sahasını bulduğu anda basketbol oynayabiliyor. Ki benim de basketbol oynadığım böyle bir grubum var. Basketbol gitgide de gelişiyor. Özellikle son 2 senedir Sportive olarak başka markalarda olmayan ürünleri tedarik etmeye de önem veriyoruz.
Takım sporlarında ayakkabı dışında tekstil ürünlerini de bulunduruyoruz. Ayrıca Nike'ın tüm aksesuar grubunun Türkiye dağıtımı bizde; yani başta basketbol topu olmak üzere tüm aksesuarları Nike mağazalarına biz gönderiyoruz.
Son olarak açtığımız Bağdat Caddesi mağazamızla birlikte basketbolun çok geliştiği, sokaklarda oynandığı Kadıköy - Suadiye bölgesinde sosyal sorumluluk çalışmaları yapıyoruz. Kadıköy Özgürlük Parkı basketbol sahasını yeniledik. Sportive olarak BİDEV ile beraber Suadiye'de bir basketbol sahası alıp tüm maliyetlerine katlanıp, orayı yenileyeceğiz. Biz buraları ne kadar geliştirirsek o potansiyelimiz de o kadar artacak.
Şirket olarak pazarlama bütçemizi geleneksek kanallarda kullanmak yerine, bu bütçeleri kendi spor topluluklarımız oluşturmaya, basketbolu seven kitleyi oluşturmaya ve Sportive olarak onlara kalbine dokunmayı tercih ediyoruz.
Biz 360 derece bir spor şirketiyiz. Satışlarımız sadece perakende ya da 'e-ticaret'ten kanllarından oluşmuyor. Takım sporları yanında, Türkiye genelinde 1000'in üzerinde satış noktasına spor ürünlerinin dağıtımını ve satışını yapıyoruz...
Aynı zamanda takım sponsorlarında çok önemli kulüpleri destekliyoruz; son 2 seneye kadar büyük keyif aldığımız Anadolu Efes ile yaptığımız ortaklığın yanında bu sene sonlanan Karşıyaka iş birliği... Uzun süredir devam eden Tofaş ve Telekom'u ayrı tutuyorum. Uzun yıllar kadın basketbolunda Botaş işe de işbirliğimiz devam etti.
- Basketbol özelinde pazarlama dünyasındaki trendler, nereye doğru gidiyor? Değişim için belirlediğiniz zaman periyotları var mı?
- Sporun iki klasik sezon açılışı var. Basketbolda da durum buna ağırlıklı paralel gidiyor. Sonbahar - Kış yeni sezonu bizim için Ağustos sonu yeni sezon ürün girşileri ile başlar. Ağırlıklı olarak tüm markalarda da Eylül ve Ekimde ‘de artan tempoda yeni ürün girişleri olur. Kıştan çıkışta insanların sokakşara jendini atması ile en hareketli sezonumuz olan ve satışların zirve yaptığı Mart – Nisan ayında ilkbahar yaz sezonu açılır. Şubat sonu itibariyle yeni sezon ürünlerinin girişi başlar. İnsanlar yaza fit girmeye çalışıyor. Özetle iki baharda da yeni sezon ürünleri tanıtılıyor. Tabii ki ara önemli dönemler de var, misal geride bıraktığımız eylül ayında EuroBasket vardı, kasımda futbolda Dünya Kupası var... Sporda sezon boyuncu maçlar, özel turnuvalar ve eventleri takip ediyoruz. Olimpiyat ise çok farklı bir yerde...Basketbol özelinde play-off ve Final Four heyecanının da yavaş yavaş başlamasının da pazarlama planlamızda önemli etkileri oluyor. Bir de her sene takımların yeni sezon forma lansmanları önemli ki genelde Ağustos- Eylül dönemine denk gelir.
Pazarlamada doğru zamanda doğru yerde olmak çok önemli. Biz sporu yalnız takım sporu olarak görmüyoruz; bireysel olarak da pazarlama dünyasında çok önemli. Diğer sektörlere göre çok daha kapsamlı bir takvim takip ediyoruz. Okullar açılması, okul tatili, bayram tatili bellidir; ama spor ticari pazarlama olarak çok daha anlık, gazeteci gibi anı takip ediyoruz. Çok anlık takipler.. Kategori bazlı geniş bir takvim geniş pazarlama planı...
Ekiplerin canlı ve proaktif kişilerden oluşması gerekir. Anı yaşayan biz buna 'Real Time Marketing' deriz, bunun kora kor olması gereken yerlerden biri de basketbol. Ekibe birisini alırken spor dalına ilgisi olmasına çok tercih ediyoruz. Bir spor dalına ilgisi varsa diğer sporların terminolojilerini de anlıyor.
- EuroLeague'de Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko'nun başarısı satışlara yansıyor mu? Bir de NBA ürünlerinde en çok ilgiyi gören hangi takımın ürünleri?
- Anadolu Efes basketbol ürünleri geçmişte beraber de çalıştığımız için, satış kanalarımızda satışını yaptığımız bir ürün gamıydı. Euroleague maçları öncesinde çok iyi satış rakamlarına ulaştık. BU satışı her maç esnasında kurduğumuz spor salonu kioskumuzda, perakende mağazalarımızda ve Eticaret sitemizde gerçekleştirdik. Başarının olduğu her yerde ürün satışı da iyi gidiyor. Tabii ki doğru ve kaliteli ürünü de sunarsanız.
NBA ürünlerinde ise hâlâ bizim çağların Jordan'ı hala iyi gidiyor. Ama yeni nesil tabii ki Giannis, Kyrie ve LeBron’da çok talep görüyor. NBA forma satışları da gayet iyi bir tempoda. Gelir gelmez yoka düşen Golden State ürünleri gibi. Diğer taklım formalarının satışları da gayet iyi.
KISA KISA
- ODTÜ Mimarlık mezunuyum, Aynı okulda 4,5 sene kadar akademik kaldıktan sonra, multinational İngiliz perakendeci Tesco’da, Yeme içme sektöründe Baydöner de içlerinde olmak üzere 20 yıldır pazarlamanın her alanında çalıştım. 7 yıldır ise spor pazarlamasındayım... Spor pazarlama dönemim için ustalık dönemi diyebiliriz yani... (Gülerek) TED Ankara Koleji mezunuyum yani basketbol damarlarımızda var... Hâlâ basketbolu oynadığımız beyaz yakalı bir ekibimiz var, bunun yanında dağcılığa büyük merak sardım, Türkiye'de pek çok dağa gitme fırsatım oldu. Artık orda ekibimizle yurtdışı kovalıyoruz.
- Bence taraftar olarakta izlemekten keyif aldığım çok başarılı ve genç bir milli takım jenerasyonuna sahibiz. Şanssız bir maç yaşadık. Final görebilir miydik bence görebilirdik. Ama sporun içinde şanssızlıklar var. Bence tüm ekip çok başarılım oynadı. Bütün maç çok iyi oynayıp, 1 hatayla insanların yargılanmaması gerekir. Bu jenerasyon mutlaka önemli bir final oynayacaktır.
YORUMLAR