BU SON OLSUN: Nilay Aydoğan'a Veda (RİBAUND MART 2023)
02 Mart 2023 - 15:15 - Güncelleme: 02 Mart 2023 - 16:14
ECE ERGEZ
Çaresizlik ve tarifi mümkün olmayan acı ve yitirilen değerlerimiz... Yılın en kısa ayı şubat,ardında uzun zaman unutulmayacak acılar bırakarak bitti. Asrın felaketi kimilerine abartı bir tabir gibi dursa da şu an bile kayıp yakınlarını bulamayan binlerce insan var. Sanırım hayatımda kendimi en çaresiz ikinci andı. İlki maalesef bundan 3 sene önce babamı kanserden kaybedişim ve doktorların 'yapılacak bir şey kalmadı' cümlesiydi.
İnsanın içine öyle bir oturur ki yıllar geçse de o çaresizlik hissini atamazsınız üzerinizden. İşte bu depremde de aynı hisleri hissettim. Binlerce insan sesi olmaya, yardım etmeye çalıştık, herkese yetişmeye çalıştık. Ama yetişemediğimiz olması, tek başına her şeye yetişememek ve o uzun bekleyişler...
Bir kez daha hayatını kaybeden vatandaşlarımıza baş sağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Bu felaketten kendini kurtarabilenlerin de gücümüz yettiğince yanlarında olmaya devam edeceğiz.
Maalesef 40 binden fazla vatandaşımızı kaybettik. Bunların arasında basketbol camiasından da isimler vardı. Şimdi kayıplarımıza kısaca değinerek sözü onların yakınlarına bırakacağım. Arkalarından yazılanları oku-yunca ne kadar güzel insanlarımızı kaybettiğimizi görmüş olacaksınız.
Profesyonel kariyerine ING KBSL ekiplerinden Çankaya Üniversitesi'nde devam eden Nilay Aydoğan ve babaannesi, Hatay BŞB BGL oyuncusu Eda Kılıç, altyapı antrenörü Caner Saraç altyapı oyuncuları Öykü Sönmez, Aysel Bülbül, Deniz Altunoğulları, Doğa Okay, C Klas-man hakem Eren Kılınç ve ailesi, antrenör İbrahim Dönmez, Cedi Osman Academy Antakya Antrenörü Sıla Tuntay,..
OGM Ormanspor oyuncusu Murat Atar'ın ablası, eniş-tesi ve yeğeni, antrenör İbrahim Daloğlu'nun annesi, Çağdaş Bodrumspor Genel Sekreter Göktürk Aslan'ın amcası, yengesi, halası ve iki kuzeni, Samsun Anakent oyuncusu Furkan Özcan'ın annesi ve daha niceleri...
Tüm kayıplarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, ya-kınlarına ve ailesine sabır diliyorum. Yitirdiğimiz değerlerimizin yakınlarından başta kayıplarımızın simgesi hâline gelen Nilay olmak üzere onları anlamalarını istemiştik, duygu yazılarla bizim bu isteğimizi kırmadılar. Gelin sözü onlara bırakalım...
BERKAY AYDOĞAN (Nilay Aydoğan'ın abisi)
'İmrenilecek bir hayat yaşadı kimseye kin duymadan...'
Kardeşim hep sevdiği hayatı yaşadı. İmrenilecek bir hayat…Kimseye kin duymadan... Bir-çok derdi vardı. Tüm çevresinin sıkıntısını kendi sıkıntısı görürdü. Bir Can Bin Umut Serebral Palsili Çocuklar Derneği'nin yönetim kurulu üyeliğini yaptı. Engelli çocuklar için her zaman çalışırdı. Çocuklar için bir yar-dım mesajı gelince, ilk yardımı hep o yapardı. Kedisi, köpeği…Yardım etmediği canlı yoktu.
Malatya'da son gününde, karda kışta son çektiği videolardan birinde, yine bir kediye ciğer almış, onu veriyordu. Ba-baannemle olan konuşmalarını kaydetmiş, anılar toplamış ama kendisi için toplamamış, bundan haberi yok. Sadece telefonunu çıkardık oradan. Sabahtan başlamış 3-5 dakika uzunluğunda videolar çekmiş.
Hep sevgiden bahsetmişler babaannemle. "İçinden seviyorum demek yetmez, bağrına ba-sıp 'Ben seni seviyorum' diyeceksin. Bilecek, duyacak insan"
demişler. Peygamber efendimizden bahsetmiş babaannem Nilay’la sanki hazırlanmışlar.
Deprem anında güçlü durmuşlar. Buna eminim. Binada uyanık yakalanan bir bizimkilermiş zaten. Herkesi yatak odalarından çıkardık, bir tek onlar banyodan çıktı. Birbirlerine sarılmışlar. Nilay yukarıdan sarmış babaannemi korumak için. Hep öyleydi. Hayatında sevdiklerini karşı hep korumacı olmuştu
Babam yıllar önce kalp krizi geçirmişti. Bypass olmak için gittiği hastanede başka bir has-tası için kızgın bir aşiret ailesi gelmiş. Güvenlik falan dinleyen yok. Doktorlar kaçışmış. Nilay hepsini tek tek sakinleştirmiş, hepsinin kalbine dokunmuştu. Öyle bir insandı. Çevresine do-kunan, duyarsız kalamayan, hep gülen, içten, candan biriydi.
Bazen cenazeye taziyeye gidersiniz başsağlığı dilemeye. Nilay’ın cenazesine gelen binlerce kişi, hepsi de ağlıyordu.
Kardeşim hiç para biriktirmezdi. Arkadaşlarıyla gezerdi, gülerdi. Benim çocuklarıma hediye alırdı. Oğlum rafın altından 20 TL'lik arabayı seçerdi, Nilay en yukarıdan pahalı oyuncağı alırdı. Belki o an cebindeki son parayla. Alma dediğim zaman, paranı sakla dediğim zaman bana, “Nereye götüreceğiz parayı?” derdi. Müsriflik gibi değil, gönülden yapardı.
Nilay’ın telefonunda bulduğum 91.427 fotoğraf ve video, onu hep 30 yaşında yapacak. Kardeşim hiç yaşlanmayacak. İnsan küçük şeylere tutunuyor, küçük şeyler bazen elinizdeki tek şey oluyor.
Depremde yakınlarını kaybeden tüm insanlara Allah'tan sabır, yaralılara acil şifalar dili-yorum. Ama en önemlisi, kalanlara onurlu bir yaşam için, bu acıların bir daha yaşanmaması için, hepimizin elini taşın altına koyacağı zamanlar geliyor. Hepimizin Nilay gibi fedakâr olması gereken zamanlar…
FERDA YILDIZ (Bursa Uludağ)
'Son anında bile koşup babaannesine sarılmış onu korumak için... Öyle fedakardı'
Bu ayrılık çok ani oldu hayatım boyunca bunu kabul etmeyeceğim. Nilay benim sadece arkadaşım değildi. Kız kardeşimdi, dostum, sırdaşım, her şeyimdi. Evimizin kızıydı, annem ile babam onu kendi kızları gibi severdi. Evi-mizin neşesi, enerjisi, her şeyiydi.
Sevgi ve şefkat dolu kocaman bir kalbi vardı. Kimin yardıma ihtiyacı varsa orada ilk Nilay olurdu. Büyüklerine olan sevgisi ve saygısı paha biçilemez bir boyuttaydı hep... O talihsiz gecede de olduğu gibi… Bir an bile düşünmeden koşup babaannesine sarılmış, onu korumak için. Dönüp geriye baktığımda o kadar gurur duyuyorum ki arkadaşımla... İyi ki hayatıma, hayatımıza dokunmuş diyorum.
Yerini asla kimse dolduramaz, seni bana unutturamaz Nilayım. Bir yanım hep eksik yaşayacağım; ama seni hep yaşatacağım canım arkadaşım. Bizi birbirimize emanet ettin. Biz de senin adını unutturmamak için ne gerekiyorsa yapacağız Nilayım. Çünkü sen olsaydın böyle yapardın. Seni sonsuz seviyorum ve hep seveceğim melek kalpli arkadaşım...
EBRU TORUN (Tarsus Belediyesi)
'Biri fedakarlık yapacaksa bu hep Nilay olurdu...'
Nilay’ı size nasıl anlatabili-rim bilmiyorum. Kelimelerin anlamlarını yitirdiği, hiçbir cümlenin duygularımı ifade edemeyeceği zamanlar içerisin-deyim. Zaten konu Nilay olduğunda onu cümlelere sığdır-mak da mümkün değil.
Bitmek bilmeyen enerjisi, herkese, her şeye saygısı, yardıma muhtaç her insana, her can-lıya uzanan yardım elleri vardı. Herkese yer açtığı, kimsenin kendini eksik hissetmediği ko-caman bir kalbi vardı. Biri fedakarlık yapacaksa bu hep Nilay olurdu, bundan gocunmazdı.
Tam bir takım oyuncusuydu, desteğini bir an olsun eksik et-mezdi. Sizin kendinize olan gü-veninizden daha fazlasını onun gözlerinde görürdünüz. Pes etmezdi, etmenize de izin vermezdi. Hep çok neşeli, hep pozitifti
Geçmiş zamanla konuşuyor olmak bile zor geliyor. Bu ani ayrılık hepimizi derinden sarstı. Gidişi bize birçok şey öğretti, gidişi bile hediyelerle, iyiliklerle dolu oldu. Bizi birbirimize bıraktı, çok güzel insanlar tanıdık bu süreçte, affetmeyi öğrendik, küsleri barıştırdı. Beraberken ne kadar güçlü olduğumuzu gördük, her anın ne kadar kıymetli olduğunu anladık.
Bu acıyla baş etmeye çalışırken yeniden tutunacak şeyler bulmamızı sağladı. Anılarıyla yaşamak bile şansmış, onu tanımak, beraber gülmek, beraber ağlamak, ne büyük, ne özel, ne güzel şeylermiş bunu anladık.
Şimdi kulaklarımda şen kahkahaları var. 'Nilay olsa ne yapardı?' dediğim anlar yaşıyorum. Onun kadar iyi bir insan olabilmek, Nilay'ın adını unutturmamak bundan sonra yapacağımız şey olacak. Çünkü o bizim yerimizde olsa, sevdikleri için daha fazlasını yapardı.
İçimizdeki bu büyük boşluk dolmayacak, bu özlem bitmeyecek, seni hep çok seveceğiz. Rahat uyu melek kardeşim, kalbimizin en güzel köşesindesin. Tekrar kucaklaşıncaya kadar hoşça kal.
DERİN YAYA (Nesibe Aydın SK)
'Birine şüphe duymadan güvenebilmenin mümkün olduğunu öğretti...'
Güler yüzün, pozitifliğin, bitmeyen enerjin, sınırsız yardımseverliğin, sorgusuz güvenilirliğin… Hani ilk tanıştığınız an güzel enerjisini belli eden insanlar olur ya, işte tam o. Nilay Aydoğan, delidolu... Tanıştığımız ilk günden, en son görüştüğümüz ana kadar senin arkadaşın olduğum için hep gurur duydum, hep de duyacağım.
Aynı takımda buluştuğumuz an özel biri olduğunu anlamıştım. Seninle kardeşliği hissettim, 'aile' kavramının kan bağı gerektirmediğini her anımızda bana kanıtladın. Yardıma ihtiyacım olduğunu fark etmediğim zamanlarda bile elin hep omzumdaydı, asla unutmayacağım. Ben Nilay’dan çok şey öğrendim. Ailesini ve arkadaşlarını öyle sahiplenip koruyordu ki, her se-ferinde kendine hayran bıraktırıyordu.
Hala olduğu günü hatırlıyorum, deplasman yolculuğu için otobüsteydik. En mutlu günlerinden birini yaşıyordu, sonraki bütün yolculuklarımız, yeğenine hediyeler bakarak geçti zaten. Hayvan sevgisinden bahsetmiyorum bile. Öyle bir sevgi ki içine sığmıyordu, etrafındakilere yayıyordu. Kendi çocuklarına (köpeklerine) gözünden bile güzel bakar, sokakta gördüğü hiçbir canlıya kayıtsız kalmazdı.
Hedeflediğini elde etmek için her türlü mücadeleyi vermeye hazırdı. Doğal, dürüst, içten ve açık sözlüydü. Güçlü, çok güçlüydü. Hem deli hem cesur. Bana 'ağız dolusu' gülmeyi öğretti. Bazen gülmekten gözümüzden yaş geldi, bazen hüngür hüngür ağladık. Birine şüphe duymadan güvenebilmenin mümkün olduğunu öğretti, iyiliğin var olduğuna inanmamı sağladı.
Çok anı var sana dair. Bazıları fotoğraflarda, videolarda; bazıları ise zihnimde... Hepsinde çok güzelsin. Seni tanıdığım için, seninle gezip, dolaştığım için, yiyip içip dans ettiğim için, aynı yatağı paylaşıp uyuduğum için, hiçbir şey yapmadan oturduğum için… Hepsi için teşekkür ederim.
Bir bakışımla anlardın ya düşündüklerimi veya bir bakışınla anlardım ya hissettiklerini... Asla unutmayacağım, seni hep kalbimde yaşatacağım canım kardeşim.
Biliyorum, sen hepimizin güçlü durmasını istersin. Merak etme çok güçlüyüz deli kızım, senden öğrendik. Saha içi çok eğleniyorduk, şampiyon olduk; saha dışı çok eğleniyorduk, kardeş olduk.
MERVE UYGÜL (Galatasaray)
'O vicdanın ve iyi niyetin evi gibidir'
Bu yazıyı yazmak benim için hem çok güzel hem çok kolay hem de çok zor. Onu hiç tanımayan, çok iyi tanıyan ya da sadece uzaktan bakan herkes için yazıyorum... Ve bu yazı asla "-di"li geçmiş zamanda olmayacak. Çünkü o hep aramızda, güler yüzüyle yaşayacak...
Hayatınıza alabildiğiniz en 'kötü gün dostu'dur o, hiçbir zaman kendisi, 'kendi' önceliği olmamıştır. Yaşlılar, hayvanlar, hastalar, ailesi...
Kısacası sevdiği herkes onun için önceliktir. Kırıldığı zaman kolay kolay anlayamazsınız, söylemez. Affeder içinde farkına bile varamazsınız, belli etmez.
Hep biraz acelecidir, hep biraz telaşlı..
Aklında yapması gerekenler döner durur sürekli....
Koruyucudur...
Ayakları yere sağlam basan, kolay yorulmayan bir sporcudur. Arkadaşlarının başarısına herkesten çok sevinir...
Üşüyen biri olursa ceketini,
İhtiyacı olana son parasını çıkarır verir...
Açken gergindir!
Yemeğini paylaşmayı sevmez, çabucak doymak tercihidir. Merhametin birinci adresidir.
Vicdanın ve iyi niyetin evidir.
Herkesi kendisi gibi bilir.. Pozitiftir, enerjisi yüksektir. Rahattır, kim ne demiş umursamaz. İstediği saatte yatar, istediği saatte kalkar. Her şeyin hakkını verir, iyi antrenman yapar.
Köpeklerine bebek gibi bakar. İçinde yaşadığı şeyin doğrusunu yanlışını görmek için zamana ihtiyacı vardır. Kafasındakine denk düşmeyen şeyi kabullenmez. Zorla hiçbir şey yaptıramazsınız. Kimseyi kırmaz, kimseyi üzmez. Lafını esirgemez. Kolay kolay kimseden bir şey istemez. Kendine ye-ter, kendine yetecektir.
Olduğu yeri güzelleştirir, güldürür, neşelendirir. Yanınıza gelince gitsin istemezsiniz. Uykuya ikinci saniye dalar, şaşırır, anlam veremezsiniz.
Nilay sağlamdır, Nilay güçlüdür. Elinden her iş gelir. Her şeyin altından kalkar, üstesinden gelir. Yanınızdayken güven verir. Sarılmayı, öpmeyi, sevgisini göstermeyi sever. Yüksek sesle dolu dolu konuşur. Her olayı uzun uzun anlatmaya bayılır.
Onu anlatmaya ne kalemler, ne sayfalar yeter. Kendinize ondan bir şeyler katabilmeniz ve anılarını canlı tutabilmeniz için yakı-nında olmaya gerek yok. O bunu uzaktan da başarmanızı sağlayacaktır. 'Nilay'ımız hep mutlu, hep otuz yaşında olacak. Gülen yüzü solmayacak. Aramızdan hiç ayrılmayacak.
Çaresizlik ve tarifi mümkün olmayan acı ve yitirilen değerlerimiz... Yılın en kısa ayı şubat,ardında uzun zaman unutulmayacak acılar bırakarak bitti. Asrın felaketi kimilerine abartı bir tabir gibi dursa da şu an bile kayıp yakınlarını bulamayan binlerce insan var. Sanırım hayatımda kendimi en çaresiz ikinci andı. İlki maalesef bundan 3 sene önce babamı kanserden kaybedişim ve doktorların 'yapılacak bir şey kalmadı' cümlesiydi.
İnsanın içine öyle bir oturur ki yıllar geçse de o çaresizlik hissini atamazsınız üzerinizden. İşte bu depremde de aynı hisleri hissettim. Binlerce insan sesi olmaya, yardım etmeye çalıştık, herkese yetişmeye çalıştık. Ama yetişemediğimiz olması, tek başına her şeye yetişememek ve o uzun bekleyişler...
Bir kez daha hayatını kaybeden vatandaşlarımıza baş sağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Bu felaketten kendini kurtarabilenlerin de gücümüz yettiğince yanlarında olmaya devam edeceğiz.
Maalesef 40 binden fazla vatandaşımızı kaybettik. Bunların arasında basketbol camiasından da isimler vardı. Şimdi kayıplarımıza kısaca değinerek sözü onların yakınlarına bırakacağım. Arkalarından yazılanları oku-yunca ne kadar güzel insanlarımızı kaybettiğimizi görmüş olacaksınız.
Profesyonel kariyerine ING KBSL ekiplerinden Çankaya Üniversitesi'nde devam eden Nilay Aydoğan ve babaannesi, Hatay BŞB BGL oyuncusu Eda Kılıç, altyapı antrenörü Caner Saraç altyapı oyuncuları Öykü Sönmez, Aysel Bülbül, Deniz Altunoğulları, Doğa Okay, C Klas-man hakem Eren Kılınç ve ailesi, antrenör İbrahim Dönmez, Cedi Osman Academy Antakya Antrenörü Sıla Tuntay,..
OGM Ormanspor oyuncusu Murat Atar'ın ablası, eniş-tesi ve yeğeni, antrenör İbrahim Daloğlu'nun annesi, Çağdaş Bodrumspor Genel Sekreter Göktürk Aslan'ın amcası, yengesi, halası ve iki kuzeni, Samsun Anakent oyuncusu Furkan Özcan'ın annesi ve daha niceleri...
Tüm kayıplarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, ya-kınlarına ve ailesine sabır diliyorum. Yitirdiğimiz değerlerimizin yakınlarından başta kayıplarımızın simgesi hâline gelen Nilay olmak üzere onları anlamalarını istemiştik, duygu yazılarla bizim bu isteğimizi kırmadılar. Gelin sözü onlara bırakalım...
BERKAY AYDOĞAN (Nilay Aydoğan'ın abisi)
'İmrenilecek bir hayat yaşadı kimseye kin duymadan...'
Kardeşim hep sevdiği hayatı yaşadı. İmrenilecek bir hayat…Kimseye kin duymadan... Bir-çok derdi vardı. Tüm çevresinin sıkıntısını kendi sıkıntısı görürdü. Bir Can Bin Umut Serebral Palsili Çocuklar Derneği'nin yönetim kurulu üyeliğini yaptı. Engelli çocuklar için her zaman çalışırdı. Çocuklar için bir yar-dım mesajı gelince, ilk yardımı hep o yapardı. Kedisi, köpeği…Yardım etmediği canlı yoktu.
Malatya'da son gününde, karda kışta son çektiği videolardan birinde, yine bir kediye ciğer almış, onu veriyordu. Ba-baannemle olan konuşmalarını kaydetmiş, anılar toplamış ama kendisi için toplamamış, bundan haberi yok. Sadece telefonunu çıkardık oradan. Sabahtan başlamış 3-5 dakika uzunluğunda videolar çekmiş.
Hep sevgiden bahsetmişler babaannemle. "İçinden seviyorum demek yetmez, bağrına ba-sıp 'Ben seni seviyorum' diyeceksin. Bilecek, duyacak insan"
demişler. Peygamber efendimizden bahsetmiş babaannem Nilay’la sanki hazırlanmışlar.
Deprem anında güçlü durmuşlar. Buna eminim. Binada uyanık yakalanan bir bizimkilermiş zaten. Herkesi yatak odalarından çıkardık, bir tek onlar banyodan çıktı. Birbirlerine sarılmışlar. Nilay yukarıdan sarmış babaannemi korumak için. Hep öyleydi. Hayatında sevdiklerini karşı hep korumacı olmuştu
Babam yıllar önce kalp krizi geçirmişti. Bypass olmak için gittiği hastanede başka bir has-tası için kızgın bir aşiret ailesi gelmiş. Güvenlik falan dinleyen yok. Doktorlar kaçışmış. Nilay hepsini tek tek sakinleştirmiş, hepsinin kalbine dokunmuştu. Öyle bir insandı. Çevresine do-kunan, duyarsız kalamayan, hep gülen, içten, candan biriydi.
Bazen cenazeye taziyeye gidersiniz başsağlığı dilemeye. Nilay’ın cenazesine gelen binlerce kişi, hepsi de ağlıyordu.
Kardeşim hiç para biriktirmezdi. Arkadaşlarıyla gezerdi, gülerdi. Benim çocuklarıma hediye alırdı. Oğlum rafın altından 20 TL'lik arabayı seçerdi, Nilay en yukarıdan pahalı oyuncağı alırdı. Belki o an cebindeki son parayla. Alma dediğim zaman, paranı sakla dediğim zaman bana, “Nereye götüreceğiz parayı?” derdi. Müsriflik gibi değil, gönülden yapardı.
Nilay’ın telefonunda bulduğum 91.427 fotoğraf ve video, onu hep 30 yaşında yapacak. Kardeşim hiç yaşlanmayacak. İnsan küçük şeylere tutunuyor, küçük şeyler bazen elinizdeki tek şey oluyor.
Depremde yakınlarını kaybeden tüm insanlara Allah'tan sabır, yaralılara acil şifalar dili-yorum. Ama en önemlisi, kalanlara onurlu bir yaşam için, bu acıların bir daha yaşanmaması için, hepimizin elini taşın altına koyacağı zamanlar geliyor. Hepimizin Nilay gibi fedakâr olması gereken zamanlar…
FERDA YILDIZ (Bursa Uludağ)
'Son anında bile koşup babaannesine sarılmış onu korumak için... Öyle fedakardı'
Bu ayrılık çok ani oldu hayatım boyunca bunu kabul etmeyeceğim. Nilay benim sadece arkadaşım değildi. Kız kardeşimdi, dostum, sırdaşım, her şeyimdi. Evimizin kızıydı, annem ile babam onu kendi kızları gibi severdi. Evi-mizin neşesi, enerjisi, her şeyiydi.
Sevgi ve şefkat dolu kocaman bir kalbi vardı. Kimin yardıma ihtiyacı varsa orada ilk Nilay olurdu. Büyüklerine olan sevgisi ve saygısı paha biçilemez bir boyuttaydı hep... O talihsiz gecede de olduğu gibi… Bir an bile düşünmeden koşup babaannesine sarılmış, onu korumak için. Dönüp geriye baktığımda o kadar gurur duyuyorum ki arkadaşımla... İyi ki hayatıma, hayatımıza dokunmuş diyorum.
Yerini asla kimse dolduramaz, seni bana unutturamaz Nilayım. Bir yanım hep eksik yaşayacağım; ama seni hep yaşatacağım canım arkadaşım. Bizi birbirimize emanet ettin. Biz de senin adını unutturmamak için ne gerekiyorsa yapacağız Nilayım. Çünkü sen olsaydın böyle yapardın. Seni sonsuz seviyorum ve hep seveceğim melek kalpli arkadaşım...
EBRU TORUN (Tarsus Belediyesi)
'Biri fedakarlık yapacaksa bu hep Nilay olurdu...'
Nilay’ı size nasıl anlatabili-rim bilmiyorum. Kelimelerin anlamlarını yitirdiği, hiçbir cümlenin duygularımı ifade edemeyeceği zamanlar içerisin-deyim. Zaten konu Nilay olduğunda onu cümlelere sığdır-mak da mümkün değil.
Bitmek bilmeyen enerjisi, herkese, her şeye saygısı, yardıma muhtaç her insana, her can-lıya uzanan yardım elleri vardı. Herkese yer açtığı, kimsenin kendini eksik hissetmediği ko-caman bir kalbi vardı. Biri fedakarlık yapacaksa bu hep Nilay olurdu, bundan gocunmazdı.
Tam bir takım oyuncusuydu, desteğini bir an olsun eksik et-mezdi. Sizin kendinize olan gü-veninizden daha fazlasını onun gözlerinde görürdünüz. Pes etmezdi, etmenize de izin vermezdi. Hep çok neşeli, hep pozitifti
Geçmiş zamanla konuşuyor olmak bile zor geliyor. Bu ani ayrılık hepimizi derinden sarstı. Gidişi bize birçok şey öğretti, gidişi bile hediyelerle, iyiliklerle dolu oldu. Bizi birbirimize bıraktı, çok güzel insanlar tanıdık bu süreçte, affetmeyi öğrendik, küsleri barıştırdı. Beraberken ne kadar güçlü olduğumuzu gördük, her anın ne kadar kıymetli olduğunu anladık.
Bu acıyla baş etmeye çalışırken yeniden tutunacak şeyler bulmamızı sağladı. Anılarıyla yaşamak bile şansmış, onu tanımak, beraber gülmek, beraber ağlamak, ne büyük, ne özel, ne güzel şeylermiş bunu anladık.
Şimdi kulaklarımda şen kahkahaları var. 'Nilay olsa ne yapardı?' dediğim anlar yaşıyorum. Onun kadar iyi bir insan olabilmek, Nilay'ın adını unutturmamak bundan sonra yapacağımız şey olacak. Çünkü o bizim yerimizde olsa, sevdikleri için daha fazlasını yapardı.
İçimizdeki bu büyük boşluk dolmayacak, bu özlem bitmeyecek, seni hep çok seveceğiz. Rahat uyu melek kardeşim, kalbimizin en güzel köşesindesin. Tekrar kucaklaşıncaya kadar hoşça kal.
DERİN YAYA (Nesibe Aydın SK)
'Birine şüphe duymadan güvenebilmenin mümkün olduğunu öğretti...'
Güler yüzün, pozitifliğin, bitmeyen enerjin, sınırsız yardımseverliğin, sorgusuz güvenilirliğin… Hani ilk tanıştığınız an güzel enerjisini belli eden insanlar olur ya, işte tam o. Nilay Aydoğan, delidolu... Tanıştığımız ilk günden, en son görüştüğümüz ana kadar senin arkadaşın olduğum için hep gurur duydum, hep de duyacağım.
Aynı takımda buluştuğumuz an özel biri olduğunu anlamıştım. Seninle kardeşliği hissettim, 'aile' kavramının kan bağı gerektirmediğini her anımızda bana kanıtladın. Yardıma ihtiyacım olduğunu fark etmediğim zamanlarda bile elin hep omzumdaydı, asla unutmayacağım. Ben Nilay’dan çok şey öğrendim. Ailesini ve arkadaşlarını öyle sahiplenip koruyordu ki, her se-ferinde kendine hayran bıraktırıyordu.
Hala olduğu günü hatırlıyorum, deplasman yolculuğu için otobüsteydik. En mutlu günlerinden birini yaşıyordu, sonraki bütün yolculuklarımız, yeğenine hediyeler bakarak geçti zaten. Hayvan sevgisinden bahsetmiyorum bile. Öyle bir sevgi ki içine sığmıyordu, etrafındakilere yayıyordu. Kendi çocuklarına (köpeklerine) gözünden bile güzel bakar, sokakta gördüğü hiçbir canlıya kayıtsız kalmazdı.
Hedeflediğini elde etmek için her türlü mücadeleyi vermeye hazırdı. Doğal, dürüst, içten ve açık sözlüydü. Güçlü, çok güçlüydü. Hem deli hem cesur. Bana 'ağız dolusu' gülmeyi öğretti. Bazen gülmekten gözümüzden yaş geldi, bazen hüngür hüngür ağladık. Birine şüphe duymadan güvenebilmenin mümkün olduğunu öğretti, iyiliğin var olduğuna inanmamı sağladı.
Çok anı var sana dair. Bazıları fotoğraflarda, videolarda; bazıları ise zihnimde... Hepsinde çok güzelsin. Seni tanıdığım için, seninle gezip, dolaştığım için, yiyip içip dans ettiğim için, aynı yatağı paylaşıp uyuduğum için, hiçbir şey yapmadan oturduğum için… Hepsi için teşekkür ederim.
Bir bakışımla anlardın ya düşündüklerimi veya bir bakışınla anlardım ya hissettiklerini... Asla unutmayacağım, seni hep kalbimde yaşatacağım canım kardeşim.
Biliyorum, sen hepimizin güçlü durmasını istersin. Merak etme çok güçlüyüz deli kızım, senden öğrendik. Saha içi çok eğleniyorduk, şampiyon olduk; saha dışı çok eğleniyorduk, kardeş olduk.
MERVE UYGÜL (Galatasaray)
'O vicdanın ve iyi niyetin evi gibidir'
Bu yazıyı yazmak benim için hem çok güzel hem çok kolay hem de çok zor. Onu hiç tanımayan, çok iyi tanıyan ya da sadece uzaktan bakan herkes için yazıyorum... Ve bu yazı asla "-di"li geçmiş zamanda olmayacak. Çünkü o hep aramızda, güler yüzüyle yaşayacak...
Hayatınıza alabildiğiniz en 'kötü gün dostu'dur o, hiçbir zaman kendisi, 'kendi' önceliği olmamıştır. Yaşlılar, hayvanlar, hastalar, ailesi...
Kısacası sevdiği herkes onun için önceliktir. Kırıldığı zaman kolay kolay anlayamazsınız, söylemez. Affeder içinde farkına bile varamazsınız, belli etmez.
Hep biraz acelecidir, hep biraz telaşlı..
Aklında yapması gerekenler döner durur sürekli....
Koruyucudur...
Ayakları yere sağlam basan, kolay yorulmayan bir sporcudur. Arkadaşlarının başarısına herkesten çok sevinir...
Üşüyen biri olursa ceketini,
İhtiyacı olana son parasını çıkarır verir...
Açken gergindir!
Yemeğini paylaşmayı sevmez, çabucak doymak tercihidir. Merhametin birinci adresidir.
Vicdanın ve iyi niyetin evidir.
Herkesi kendisi gibi bilir.. Pozitiftir, enerjisi yüksektir. Rahattır, kim ne demiş umursamaz. İstediği saatte yatar, istediği saatte kalkar. Her şeyin hakkını verir, iyi antrenman yapar.
Köpeklerine bebek gibi bakar. İçinde yaşadığı şeyin doğrusunu yanlışını görmek için zamana ihtiyacı vardır. Kafasındakine denk düşmeyen şeyi kabullenmez. Zorla hiçbir şey yaptıramazsınız. Kimseyi kırmaz, kimseyi üzmez. Lafını esirgemez. Kolay kolay kimseden bir şey istemez. Kendine ye-ter, kendine yetecektir.
Olduğu yeri güzelleştirir, güldürür, neşelendirir. Yanınıza gelince gitsin istemezsiniz. Uykuya ikinci saniye dalar, şaşırır, anlam veremezsiniz.
Nilay sağlamdır, Nilay güçlüdür. Elinden her iş gelir. Her şeyin altından kalkar, üstesinden gelir. Yanınızdayken güven verir. Sarılmayı, öpmeyi, sevgisini göstermeyi sever. Yüksek sesle dolu dolu konuşur. Her olayı uzun uzun anlatmaya bayılır.
Onu anlatmaya ne kalemler, ne sayfalar yeter. Kendinize ondan bir şeyler katabilmeniz ve anılarını canlı tutabilmeniz için yakı-nında olmaya gerek yok. O bunu uzaktan da başarmanızı sağlayacaktır. 'Nilay'ımız hep mutlu, hep otuz yaşında olacak. Gülen yüzü solmayacak. Aramızdan hiç ayrılmayacak.
YORUMLAR