Broadway'de kupa özlemi bitecek mi?

“New York Knicks’in son şampiyonluğu üzerinden 48 yıl geçti. Dünyada birçok şey değişti; NBA’de iki New York takımı var; ama bu büyük şehrin basketboldaki kupa hasreti bir türlü bitmedi. Knicks 1970 ve 1973'te kupaya ulaşırken, Nets'in henüz mutlu sonu yok. Ancak bu sezon bu hasret özellikle Brooklyn açısından son bulabilir.”

Broadway'de kupa özlemi bitecek mi?
06 Nisan 2021 - 10:24
BERTAN ERMAN
 
Geçmişten konuşmayı severim: ama lafı çok fazla uzatmayacağım. New York Knicks, NBA’in en eski takımlarından biri; ancak Boston Celtics gibi başarılı olamadı. 1970’te ve 1973’te iki kez kupayı kaldırdı. 1994 ve 1999 yıllarında da Teksas takımlarına karşı (Houston ve San Antonio) kupayı elinden kaçırdı.

New York’un hemen yakınlarında bir eyaletin takımı; New Jersey Nets de 2002 ve 2003 yıllarında finale kalsa da mutlu sona ulaşamamıştı. Tabii ki daha sonra Nets, New York’a geri döndü ve Brooklyn’e taşındı. Bir şeyler denedi ama bir yerde tıkandı. Knicks yıllardır hüsran içinde. Nets bir şeylerin çabasında… Ama şimdi durum başka!

Bu sezon Brooklyn Nets başka bir seviyede. New York Knicks de beklentilerin üzerinde bir sezon geçiriyor.
 

 
ALL-STAR TAKIMI GİBİ 
BROOKLYN NETS

 
Geçen sezon dergimizde sakat Kevin Durant’i kadrosuna katan Brooklyn Nets’in ölü yatırım yapıp yapmadığını kaleme almıştık. Fakat gördük ki Nets, Durant’i almanın faydalarını bu sezon gördü.
 
Günümüz basketbolunda, hem 3 hem de 4 numarada oynayan; hem içeride kuvvetli hem dışarıdan şutu olan bir yıldız sizi şampiyonluğa sürükler. Golden State, Durant sayesinde LeBron James’in Cavaliers’ına karşı bu direnci gösterdi ve mutlu sona ulaştı. Daha sonra LeBron’un tek başına Los Angeles Lakers’ı sırtlayamayacağı aşikardı. Geçen sezon buna göre bir hamle yapan Lakers, bu tarzda Anthony Davis’i kadrosuna kattı ve James&Davis ikilisinin varlığı, Kaliforniya ekibini mutlu sona taşıdı.
 
Eğer bu ikiliye karşı koymak istiyorsanız, Kevin Durant gibi bir isim sizde olmalı. Ancak Brooklyn’in şahlanışı sadece Durant’e bağlı değil.
 
2005 SUNS SİNERJİSİ ŞİMDİ BROOKLYN’DE!

Nets, New Jersey’den New York’a geri döndüğünde ve Brooklyn’e taşıdığında, birçok eski yıldızı getirip bir yerlere gelmeye çalıştı; ancak gittikleri nokta konferans yarı finalinin ötesi olmadı. Birçok antrenör geldi ve geçti; elle tutulur bir başarı olmadı. Bunun basit bir nedeni var; o da bir yerde eksik parçaların olmasıydı. 
 
Nets bu sezon tüm eksik parçaları giderdi. Kevin Durant ve Kyrie Irving gibi iki süperstarı idare edebilecek bir yönetim mekanizması gerekliydi. Oyunculuk kariyeri boyunca oyun kuruculuğu, asistleri ve oyun zekası ile öne çıkmış bir isim olan Steve Nash, Nets’in başantrenörü oldu. 
 
Nash’e Phoenix Suns’ta antrenörlük yapan tecrübeli isim Mike D’Antoni, her şeyi bir kenara bırakıp eski öğrencisinin yardımcılığını üstlendi. Nash’in Suns’tan takım arkadaşı Amar’e Stoudemire da oyuncu gelişim asistanı oldu. Hatırlayanlar iyi bilir; 2000’li yılların ikinci yarısındaki efsanevi; ama bahtsız Phoenix, bu üçlü sayesinde (Tabii oraya Shawn Marion’ı da eklemeliyiz) müthiş bir sinerji yakalamıştı. Şimdi o sinerji, başka bir şekilde Brooklyn’e geçti. 
 
Saha içinde ne yapabileceğini bilen oyuncuları iyi bir mekanizmanın yönetmesi, yükselişi sağlar. Ancak NBA’de Dynamic Duo (Dinamik İkili) dönemleri geride kaldı. Big 3’ler ve hatta Big 4’ler görmeye başladık. Ama bu takımda skorer bir şutör eksikliği vardı. Joe Harris iyi bir şutör olmasına karşın; süperstar seviyede bir skorer değil. 
 
Tam da bu noktada Houston ile sezon başında sorunlar yaşayan James Harden takasla takıma dahil edildi. Böylece Brooklyn ilk defa her türlü mekanizmaya sahip bir takım haline geldi.


 
KAFADAKİ SORU İŞARETLERİNE YANIT VEREN İKİLİ: IRVING - HARDEN
 
James Harden’ın gelişiyle kağıt üzerinde muazzam bir gard ikilisine sahip Brooklyn Nets’ten bahsetmeye başladık. Ancak Kyrie Irving ve James Harden’ın oyun stilleri akla gelince, birçok kişinin aklında şu soru oluştu: Bu ikili saha içinde nasıl anlaşacak?
 
İki büyük egodan bahsediyoruz. Bireyselliği çok seven, sık sık crossover yapıp odak önceliği pota olan oyun kurucu Kyrie Irving ile topla oynamayı çok seven sayı makinesi James Harden, saha içinde ego savaşına girerse, büyük bir kaosa neden olur. Ama bu ikili, kaotik bir ortam bekleyenleri yanılttı. 
 
Eğer sistematik bir takımdaysanız, egolar ne kadar fazla olursa olsun; sonunda kazanan düzen olur. İkisi de bunun bilincindeydi. Brooklyn’in Golden State’i 134-117 yendiği maç sonrasında Kyrie Irving’in yapmış olduğu şu açıklama, birçok şeyin özeti gibi: "Harden'a baktım ve dedim ki, 'Sen oyun kurucusun ve ben de şutör gard oynayacağım'
 
Bu söz, Kyrie’nin bu ortamda nasıl bir bilince sahip olduğunun göstergesi. Kendini biliyor. Harden’ın da Houston’da sadece sayı ile öne çıkmadığını, birçok triple-double ve asist ağırlıklı double-double performansları akıllarda. Böyle bir ortamda Harden’ın 1 numarada, Irving’in 2 numarada oynaması, sistemin doğru işlemesini sağladı ve bu da sonuçlara ciddi anlamda yansıdı.


 
BÜYÜK DÖNÜŞ: KEVIN DURANT
 
Nets’te Kevin Durant için aslında söylenecek fazla bir şey yok. KD, 2019 Final Serisi 5. maçında yaşadığı ciddi sakatlıktan; ancak bu sezon başında dönebildi. Ayrıca, bu sakatlıkla mücadele ederken Covid-19’a da yakalandı. Bir basketbolcunun başına daha berbat ne gelebilir ki? 
 
Durant hepsini atlattı ve sahalara geri döndü. Basketbola aç olmanın verdiği yapı ile inanılmaz işler çıkarıyor. 24 maçta 27.3 sayı ortalamasıyla da şu an takımın en skorer ismi. Dönem dönem yaşadığı bazı sakatlıklardan birçok maç kaçırdı; ama Durant’in sahadaki etkisi tartışılmaz derecede büyük. 
 
ABD Ulusal Futbol Ligi NFL’de var olan Yılın En İyi Geri Dönüşü Ödülü NBA’e uyarlanıp birine verilecekse, bu ödüle aday isimlerden biri Kevin Durant’tir.
 
Biraz da Nets’in diğer dişlilerinden bahsetmek lazım. Takımın 3 süperstarından sonra öne çıkan isimlerden biri Joe Harris. Özellikle dış atışlarıyla rakibin canını yakıyor. DeAndre Jordan, boyalı alanda belli bir dominasyona sahip, rolünü biliyor. Jeff Green de tecrübesini konuşturuyor.
 
Brooklyn Nets’in bu sezon en büyük sorunu, yıldız oyuncuların dönem içinde yaşadıkları sakatlıklar oldu. Biz tam anlamıyla Durant-Harden-Irving üçlüsünü bir arada izleyemedik. Daha ziyade çok az izledik. 
 
Bu noktada Nets’in sezon içinde hamleleri oldu. Detroit Pistons’ta umduğunu bulamayan Blake Griffin’in belli bir noktaya gelmesi zaman alacak ama kısa sürede takıma kattıkları aşikar.
 
LaMarcus Aldrige de sezon içinde takıma dahil olduğunda önemli işler çıkardı ve hatta Blake Griffin’den daha verimliydi. Fakat Aldrige, kalp ritmindeki sorun nedeniyle 5 maç oynadıktan sonra, sağlığı için emeklilik kararı almak zorunda kaldı. 
Nets, son olarak olaylı bir şekilde CSKA Moskova’dan ayrılan oyun kurucu Mike James’i kadrosuna kattı. James burada bir bakıma Kyrie’nin sahada olmadığı anlarda Nets’in nefes alacağı bir opsiyon gibi duruyor.
 
NBA’de normal sezon ve play-off ortamı farklıdır. Brooklyn Nets, Philadelphia 76ers ile Doğu Konferansı’nda ciddi bir çekişme içinde. Milwaukee Bucks da hemen ensesinde. Ancak kadro yapısı ve takımdaki kimya göz önüne alınınca ve süperstarların play-off’ta sağlıklı bir şekilde bir arada oynayacaklarını düşünürsek, Nets diğer iki takımın önünde duruyor ve Batı’dan çıkacak rakiplere de bakınca, ligin en büyük şampiyonluk adayı. 
 
Tabii ki sağlıklı bir Lakers ile karşılaşmaları onları zorlar; ama LeBron ve Davis’in sağlıklı bir şekilde birlikte oynadığı Lakers’ın başını da bu Brooklyn Nets ağrıtır.
 
BROOKLYN NETS’TE ÖNE ÇIKAN 5 OYUNCU VE ORTALAMA İSTATİSTİKLERİ (25 NİSAN 2021 TARİHİNE GÖRE ALINMIŞTIR) 
+++ TABLO WORDDE BURAYA YAZAMADIM ORADAN ALIRIZ AYNI AKIŞTA
 

 
YILLAR SONRA YEŞEREN UMUTLAR
NEW YORK KNICKS

 
Bu sezon NBA’de Doğu Konferansı için iki sürpriz takım söyleyebiliriz. Bunlardan biri Charlotte Hornets, diğeri New York Knicks. Hornets, Celtics’ten Gordon Hayward’ı kadrosuna kattı ve geleceğin potansiyel süperstarı LaMelo Ball’u draft etti. Ancak New York Knicks’te elle tutulur, gözle görülür bir süperstardan bahsetmek mümkün değildi. Ama şimdi mümkün. 
Knicks’i bu sezon Hornets’tan ayıran en büyük özellik ise, kendi süperstarını ortaya çıkarmış olmasıydı. Bahsettiğimiz kişiyi tahmin etmek hiç zor değil: Julius Randle.
 
YENİ BİR SÜRÜMÜ SAHADA: JULIUS RANDLE
 
Los Angeles Lakers’ın 2014 yılında, 1. tur 7. sıradan draft ettiği Julius Randle, Kaliforniya ekibinin arayış içinde olduğu dönemde bir çözüm olamamıştı. Randle, büyük bir potansiyel olmasına karşın, fiziksel ve kullandığı el (sol) bakımından benzetilebilecek Zach Randolph’un gerisinde kalacak bir izlenim veriyordu Lakers’ta. 
 
Daha sonra New Orleans Pelicans’ın yolunu tutan Randle, burada kendini kanıtladı; ama ertesi sezon New York Knicks onu kadrosuna dahil etmeyi başardı. Henüz 26 yaşında olan Julius Randle için hiçbir şey geç değil. Ancak bu sezon New York Knicks’in Tom Thibodeau’yü takımın başına getirmesiyle değişen birçok şey oldu; Julius Randle’ın performansı da buna dahil! 
 
Belli bir oyun stiline sahip olan Randle, şu an süperstar seviyesine çıkmış durumda. Saha görüşünü geliştiren, teknik açıdan yeni özellikler ekleyen başarılı pota altı oyuncusu, geçen sezon ile kıyaslandığında, süre aldığı dakika ortalamasını 32.5’tan 37.5 dakikaya, 3.1 olan asist ortalamasını 6.1’e, 0.8 olan top çalma ortalamasını 1’e ve 19.5 olan sayı ortalamasını 23.9’a yükseltti. (İstatistiğe 24 Nisan’da oynanan Toronto Raptors maçı dahil edilmemiştir) 
 
Artık sırtı dönük oynayan ve boyalı alanda etkili olan Randle, bunların yanına doğru yerde doğru asist yapma özelliğini de ekledi. Neticesinde de All-Star’a seçildi. Şu an Türkiye’de ve EuroLeague’de Sertaç Şanlı için nasıl kendini geliştirdi diyorsak, aynısını NBA’de Julius Randle için söyleyebiliriz. Bu performansı ile çok yüksek olasılıkla En Çok Gelişme Gösteren Oyuncu ödülünü kazanacak gibi duruyor.


 
YENİDEN BULUŞMANIN VERDİĞİ MUTLULUK: DERRICK ROSE
 
Geçtiğimiz yıl sakatlıklardan dolayı kayan yıldızlardan bahsetmiştik. Kariyerinin ilk yıllarında inanılmaz işler çıkaran Derrick Rose, 2011 yılında MVP olan en genç oyuncuydu ve Chicago Bulls’un Michael Jordan’dan sonraki en büyük umuduydu. Fakat sakatlıklar Rose’un yakasını bırakmadı ve onun adını şu an James Harden, Kevin Durant, Russell Westbrook gibi yıldızların yanında söylemiyoruz. 
 
Tabii ki D-Rose’un çıkış yaptığı 10 yıl önceki dönemde Bulls’un başındaki isim Tom Thibodeau’den başkası değildi. Rose’un daha önce de bir Knicks kariyeri olmuştu; ama bu sefer başka. Bu sezon içinde takasla Detroit’ten eski hocasının yanına gelen Rose, hem alışık olduğu bir mantalitede hem de tecrübeyle, Knicks’in yeniden çıkışındaki kilit isimlerden biri oldu.
 
PARLAMAYA BAŞLADI: R.J. BARRETT
 
Geçen sezon Zion Williamson ve Ja Morant’in ardından Knicks tarafından seçilen şutör gard R.J. Barrett, çaylak sezonunda önünden seçilen iki ismin performans olarak da arkasında kalmıştı. Williamson New Orleans’ta, Morant de Memphis’te süperstar ışığını sahaya yansıtıyordu. 
 
Barrett’ta bunu o seviyede görememiştik ki, bu sezon yenilenen Knicks, Kanadalı bu genç ismi de parlatmaya başladı. Barrett’ın şut yapısını geliştirmesi ile bu alandaki ortalamaları da yükseldi; saha içi yüzdesi 40.2’den 44.7’ye, 3 sayı yüzdesi 32’den 38.8’e, serbest atış yüzdesi 61.4’ten 74.4’e çıktı. Barrett kendini geliştirmeye devam ettiği sürece Knicks de yükselecek; uzun vadede onların buna ihtiyacı var.
 
Knicks’te dikkatlice incelememiz gereken diğer isimler de çaylakları. Oklahoma City’nin 2. tur seçimi olan ve sonra New York’a geçen Immanuel Quickley, Derrick Rose ve Elfrid Payton’ın yokluğunda önemli işler çıkardı ve şu an çaylaklar sıralamasında performans olarak ilk 15 içinde. 
 
Birinci tur 8. sıra seçimi olan atletik isim Obi Toppin’in yeteneği ortada; ama henüz göze çarpan bir performansı olmadı. Onun ilacı da zaman olabilir.
 
Son play-off deneyimini 2013 yılında yaşayan ve o yıldan bugüne mücadeleye hasret kalan New York Knicks, 24 Nisan 2021 tarihi itibariyle uzun zaman sonra üst üste 9 maç kazandı. Bu da onların son 8 yıldan bu yana en uzun galibiyet serileri ve 4. sıradalar.
 
Doğu’da turuncu-mavi renkleri üst sıralarda ve play-off içinde görmeyeli uzun zaman oldu. Knicks için ait oldukları yerdeler diyebiliriz. Hem de kağıt üzerinde beklenmedik bir kadro ile…

YORUMLAR

  • 0 Yorum