Berlin'de kalbimiz kırıldı
Grup maçlarında fazla tat vermese de İspanya'nın ardından 2. olmayı başaran A Milli Takım, çapraz eşleşmede Fransa ile eşleşti. Fransızlara maçı kader anlarında adeta hediye eden ay yıldızlılar, EuroBasket 2022 defterini büyük hayal kırıklıklarıyla kapattı.
01 Ekim 2022 - 11:15 - Güncelleme: 01 Ekim 2022 - 11:26
EGEMEN İSAR
Ergin Ataman’a 12 Dev Adam’ın anahtarının teslim edilmesinden sonra EuroBasket’ için heyecanlandık ve takımımızın başarısı için Türk halkı olarak kenetlendik... Devler ise grup maçları ve son 16’daki Fransa karşılaşmasındaki ani momentumlar dışında bizi üzerek kalbimizi kırdı. En üzücü olanı ise 87-86 kaybettiğimiz Fransa’ya finale kadar çıkacağı yolun kapılarını bizim kendi elimizle açmamızdı…
EuroBasket öncesinde Dünya Kupası eleme maçlarında alınan ezici Letonya ve üzücü Sırbistan mağlubiyeti ile aslında turnuvaya moralsiz başlamıştık. Devler'den EuroBasket’te, oluşan bu kara bulutları dağıtmasını bir umut bekledik. Takımdaki kopukluk ve kenar yönetiminin bazı kader anlarında uygun müdahalede bulunamaması, EuroBasket grup maçlarında da devam etti.
Ay yıldızlılar ilk aşamadaki Bulgaristan maçının ikinci yarısı, Belçika ve İspanya karşılaşmalarının bazı anları dışında varlık gösteremedi. Belçika ve İspanya karşılaşmalarında da Gürcistan faciasının bir dokundurması yaşanmıştı.
Aslında rol oyuncusu olan yıldız adayı oyuncularımıza 'yıldız' sorumluluğunu yüklememiz ve kadroda eksikliğini hissettiğimiz rolleri dolduramamız bize pahalıya patladı. Tüm bu yaşananlara ve Fransa maçında Larkin’in de olmamasına rağmen 15 sayı geriden döndük, öne geçtik; karşılaşmayı 2 kez koparma fırsatını yakaladık; fakat elimizdeki maçı verdik. Fransa bizi 87-86 geçtikten sonra finale kadar uzanan, fazla yıpranmadığı bir yoldan geçti. Bizde ise eleştiriler ve ‘ah vah’lar kaldı.
SON 16’YA ÇIKIŞ YOLU
A Milli Takımımız turnuvaya kolay bir grupta başladı. Tek rakip İspanya idi. Fakat grupta oynadığı maçlar da haz vermedi. İlk karşılaşmada Karadağ karşısında yenilginin kıyısından dönüldü ve 72-68 kazandı Devler... Bulgaristan maçında ilk 2 periyot zorlandı; fakat ikinci yarı üstün gelerek 101-87 galip gelindi. Takıma enerji veren ve gerek FIBA Yönetimi gerek saha dışında Furkan Korkmaz’a saldırılması ile sıkıntılı Gürcistan karşılaşmasından 88-83 mağlup ayrıldı milliler. Bu maçla kazanılan hırs Belçika maçında kendini gösterdi ve 78-63 galip gelindi. Şampiyon İspanya ile gruptaki son mücadelesinde ise galibiyetin kıyısından dönen Devler, maçı 72-69 mağlup olmaktan kurtulamadı.
Fransa, son 16’da A Milli Takımımızla karşılaşmadan önce, ölüm grubu B’de başladı turnuvaya... Fransızlar, 76-63’lük şok bir Almanya hezimeti ile giriş yaptı EuroBasket'e... Litvanya ile zorlu geçen bir mücadelenin ardından 77-73 ile gruptaki ilk galibiyetini aldılar. Grubun en zayıf takımı Macaristan ile de zorlu bir karşılaşma geçiren Horozlar, 78-74 galip geldi. Kısmen rahat bir Bosna maçını 81-68 kazanan Fransızlar, gruptaki sıralamayı belirleyecek Slovenya maçını da 88-82 kaybetti, ölüm cenderesinden 3. sırada çıktı ve nabzın 140’ları aşacağı son 16 karşılaşmasında Türkiye ile eşleşti.
AH O FRANSA MAÇINDA NELER OLMADI Kİ!
Vincent Collet’in öğrencileri, ilk periyodun açılışını iyi yaptı ve 7-0 öne geçti. Türkiye hücumda ve savunmada kriz yaşarken ilk sayısını 5 dakikada Alperen Şengün ile buldu. Ergin Ataman’ın aldığı mola ve Şehmus Hazer'in getirdiği enerji ile oyuna girmeye çalışan 12 Dev Adam, Fransa karşısında ilk periyodu 18-11 geride kapattı.
İkinci 10 dakikalık bölümde, rakibinin fiziksel savunmasına ve hücum akışına karşı koyamayan Türkiye, 31-15 geriye düştü. Fransa’nın zone savunmasına karşı, Furkan Korkmaz, Buğrahan Tuncer ve Cedi Osman'ın basketleriyle farkı eritmeye ve kendine oyun alanı açmaya başladı. Alperen’in de devreye girmesiyle milliler farkı 5’e kadar indirdi. Skor 35-40'tı. Hakem faktörüne müdahale edemeyince 12 Dev Adam, ilk 20 dakikalık bölümde Fransa’nın 43-35 gerisinde kaldı.
Üçüncü periyotta Fournier’in önderliğinde giren Fransa, farkı 11 sayıya çıkardı: 49-38. Buna karşı reaksiyon veren ay yıldızlılarımız, Buğrahan Tuncer'in sazı eline almasıyla ve perimetre gerisindeki üst üste sayılarıyla, momentumu eline aldı. Devler bu periyotta rakibine sadece 6 sayı attırdı ve son çeyreğe 57-49 üstün girdi.
Çeyrek finale çıkacak takımı belirleyecek kader 10 dakikasına, Ercan Osmani ve Sertaç Şanlı’nın üçlükleri ile giriş yapan A Milli Takımımız, uzunların yay gerisi hamlesi ile bulduğu spacing'i iyi kullanamadı. Oyunu giderek sertleştiren Fransa, Cabbarot'un da üç sayı çizgisinin gerisinden verdiği destekle
skoru 66-66’ya getirdi.
Son anları büyük çekişmeye sahne olan ve önde olan takımın değiştiği anlarda ay yıldızlılar, bitime 44,9 saniye kala Furkan Korkmaz'ın serbest atışlardan kaydettiği sayılarla 75-73 öne geçerken, Fransızlar daha sonra yaptığı hücumdan eli boş döndü. Bitime 12,2 saniye kala Cabbarot'nun yaptığı sportmenlik dışı faul sonrası Cedi Osman, kullandığı iki serbest atışta da isabet sağlayamadı. Kenar oyununda Furkan ile hamle yapamayıp topu kaptıran milliler, Gobert’in bitime 2,5 saniye kala kaydettiği baskete engel olamadı ve skor 77-77’ye sabitlenerek maç uzatmaya taştı.
FİNALE GİDEN YOLUN ANAHTARINI TESLİM ETTİK
Eline gelen maçı adeta 'istemiyorum' diyerek uzatan Devler, Furkan Korkmaz ve Buğrahan Tuncer ile sayı üretirken, Horozlar; M'Baye, Fournier ve Gobert'in basketleriyle son dakikaya 87-84 önde girdi. Türkiye ise buna Furkan Korkmaz'ın serbest atışları ile karşılık verdi. Ay yıldızlılar, maçın bitimine 38,2 saniye kala skoru 87-86 yaparak farkı 1’e indirdi. Gobert’in son anlarda 2’de 0 attığı serbest atış ile Türkiye’ye bir ışık daha doğdu; fakat son hücumda da Furkan Korkmaz topu kaybetti ve Fransızlar, altın tepside sunulan maçı 87-86 kazanarak, finale çıkacağı serinin ilk ayağını kazandı. Bize ise bu maçı vermeyi nasıl başardığımızı kara kara düşünmek kaldı...
İHTİRAS
EuroBasket'e 1984-87 jenerasyonundan yoksun, tarihin en zayıf kadrolarından biri ile sahneye çıkan İspanya, kültürü ve ekolü ile “Ben hâlâ şampiyonum” dedi! Finalde Fransa’yı 88-76 ile mağlup eden Matadorlar, son 15 yıldaki 4 EuroBasket altınıyla göz kamaştıran ihtirasını sürdürdü.
İspanya'nın Avrupa şampiyonluğu kimi için bir sürpriz, kimisi için değildi. Geriye dönüp bakıldığında, çokça hikâyelerin anlatılacağı bir turnuvayı geride bıraktık. Doncic’li Slovenya, Jokic’li Sırbistan ve Antetokounmpo’lu Yunanistan arasında dönen şampiyonluk hesapları ve senaryoları EuroBasket’in başından beri anlatılıyordu. FIBA bile güç sıralaması listesinde 7. sıradan şans vermişti İspanya’ya.
1984-87 jenerasyonun tarihe karıştığı, Gasol’lerin olmadığı, Ricky Rubio ve Sergio Lllul’ün sakatlığı nedeniyle devşirme oyun kurucu ile turnuvaya başlayan İspanya “Under Dog” sıfatıyla karşımızdaydı. İnatçı Sergio Scariolo, one and box savunmasıyla finale kadar bizim kültürümüz, ekolümüz yaşıyor mesajını vermişti.
Finalde de baştan sona dikte ettiği oyunuyla Fransa’ya boyun eğdirdi ve 88-76 ile maçı kazanarak, son 15 yıldaki 4. EuroBasket altınına sahip oldu Matadorlar. U-16, U-18 ve U-20 takımlarıyla ekollerinin devam ettiklerini zaten göstermişlerdi. Bu şampiyonlukla birlikte pekiştirmiş oldular.
Turnuva'ya Türk Milli Takımı ile birlikte A Grubu'nda başlayan İspanya, şok bir Belçika yenilgisine rağmen grubu lider bitirdi. Az daha ikinci bir yol kazasını bizden yaşayacaktı. Son 16’da Litvanya ile çekişmeli ve uzatmalara taşan bir maçta karşı karşıya geldi ve Litvanyalıların oyun kurucu eksikliğini tecrübesi ile değerlendiren (102-94) Matadorlar, çeyrek finalde Markkanen’li Finlandiya’yı geriden yakalayarak 100-90 mağlup etti ve yarı finalde ev sahibi Almanların rakibi oldu. Ping pong topu gibi oyunun üstünlüğünün değiştiği maçta İspanyollar, kırılma anını rahat oynayarak 96-91 galip geldi ve finalde Fransa’nın karşısına çıktı.
Turnuvaya ölüm grubu olan B'den başlayan Fransızlar, finaldeki Almanya ve Slovenya maçları dışında kayıp yaşamadı; ama gösterdiği performans ile favori bir takım olmadığını da pekiştirdi. Son 16’da Türkiye ile gecesi gündüzü farklı bir maç geçiren Fransa, 15 sayılık farktan Devler'in gerisine düştü. Karşılaşma sonunu iyi değerlendiremeyen Türkiye, uzatmada da maçı 86-87 ile hediye etti! Benzer bir galibiyeti çeyrek finalde İtalya karşısında da aldı Horozlar. Fontecchio’nun kaçan serbest atışları sonrası uzatmaları iyi oynayan Fransa, 93-85’lik skorla, Slovenya’yı spekteküler bir sonuçla geçen
Polonya ile yarı finalde rakip oldu. Polonya'ya karşı büyük üstünlük kuran Fransa, turnuvadaki en iyi maçını çıkardı ve 95-54’lük skorla adını finale yazdırdı.
FİNALE HIZLI BAŞLADI HIZLI BİTİRDİ!
Berlin’deki finale hızlı bir giriş yapan İspanya, Hernangomez biraderlerin etkili oyunları ve Lorenzo Brown’un asistleriyle oyun akışını lehine çevirdi. Duruma karşı koymak isteyen Fransa’da sahneye Fournier çıktı, takımını kısmen hayat öpücüğü oldu. İlk 10 dakikayı İspanya, 23-14 önde kapattı. İkinci periyotta Juancho Hernangomez’in perimetre dışı üçlükleri ile oyunu sürüklese eden Matadorlar, farkı bir ara 47-26’ya çıkardı. Çeyrek sonu sonu takımını bir kez daha sırtlayan Fournier, skorda yaşanan krize mâni olarak takımının ilk yarıyı boynu bükük kapatmasını engelledi. İlk yarı sonucu İspanya öndeydi: 47-37.
Üçüncü periyotta da vites düşürmeyen Fransa, Yabusele’in üst üste 5 sayısıyla başlayan sekansla tek hanelere indirdi ve skoru 47- 42’ye getirdi. Fransızlar farkı 3’e kadar indirse de İspanya, 9-0’lık bir seriyle farkı yeniden 12’ye çıkardı: 58-46. İspanyollar son 10 dakikaya 66-57’lik skorla önde girdi.
Altın madalyanın sahibinin belli olacağı kader periyodunda Fransa farkı kapatmaya çalışsa da İspanya rakibi karşısında skor üstünlüğünü korudu. Hücumda verimi iyice düşen Fransızlar yavaş yavaş oyunun içinden kopmaya başladı. Ritmini kaybetmeyen ve rakibinin geri dönmesine izin vermeyen İspanyollar, sahadan 88-76’lık skorla galip ayrılmayı başardı ve EuroBasket'in şampiyonu oldu. Koç Sergio Scariolo’nun İspanya’sı, son 15 yılda 4. kez EuroBasket altınına erişmiş oldu.
KÜRSÜ
1 İspanya
2 Fransa
3 Almanya
WILLY DAMGASI
EuroBasket’in en iyi beşine, Dennis Schröder, Lorenzo Brown, Giannis Antetokounmpo, Willy Hernangomez, Rudy Gobert seçildi. İspanya’nın burada iki oyuncusunun olmasının yanında, Juancho Hernangomez final MVP’si, Willy ise turnuvanın en değerli oyuncusu seçildi.
Ergin Ataman’a 12 Dev Adam’ın anahtarının teslim edilmesinden sonra EuroBasket’ için heyecanlandık ve takımımızın başarısı için Türk halkı olarak kenetlendik... Devler ise grup maçları ve son 16’daki Fransa karşılaşmasındaki ani momentumlar dışında bizi üzerek kalbimizi kırdı. En üzücü olanı ise 87-86 kaybettiğimiz Fransa’ya finale kadar çıkacağı yolun kapılarını bizim kendi elimizle açmamızdı…
EuroBasket öncesinde Dünya Kupası eleme maçlarında alınan ezici Letonya ve üzücü Sırbistan mağlubiyeti ile aslında turnuvaya moralsiz başlamıştık. Devler'den EuroBasket’te, oluşan bu kara bulutları dağıtmasını bir umut bekledik. Takımdaki kopukluk ve kenar yönetiminin bazı kader anlarında uygun müdahalede bulunamaması, EuroBasket grup maçlarında da devam etti.
Ay yıldızlılar ilk aşamadaki Bulgaristan maçının ikinci yarısı, Belçika ve İspanya karşılaşmalarının bazı anları dışında varlık gösteremedi. Belçika ve İspanya karşılaşmalarında da Gürcistan faciasının bir dokundurması yaşanmıştı.
Aslında rol oyuncusu olan yıldız adayı oyuncularımıza 'yıldız' sorumluluğunu yüklememiz ve kadroda eksikliğini hissettiğimiz rolleri dolduramamız bize pahalıya patladı. Tüm bu yaşananlara ve Fransa maçında Larkin’in de olmamasına rağmen 15 sayı geriden döndük, öne geçtik; karşılaşmayı 2 kez koparma fırsatını yakaladık; fakat elimizdeki maçı verdik. Fransa bizi 87-86 geçtikten sonra finale kadar uzanan, fazla yıpranmadığı bir yoldan geçti. Bizde ise eleştiriler ve ‘ah vah’lar kaldı.
SON 16’YA ÇIKIŞ YOLU
A Milli Takımımız turnuvaya kolay bir grupta başladı. Tek rakip İspanya idi. Fakat grupta oynadığı maçlar da haz vermedi. İlk karşılaşmada Karadağ karşısında yenilginin kıyısından dönüldü ve 72-68 kazandı Devler... Bulgaristan maçında ilk 2 periyot zorlandı; fakat ikinci yarı üstün gelerek 101-87 galip gelindi. Takıma enerji veren ve gerek FIBA Yönetimi gerek saha dışında Furkan Korkmaz’a saldırılması ile sıkıntılı Gürcistan karşılaşmasından 88-83 mağlup ayrıldı milliler. Bu maçla kazanılan hırs Belçika maçında kendini gösterdi ve 78-63 galip gelindi. Şampiyon İspanya ile gruptaki son mücadelesinde ise galibiyetin kıyısından dönen Devler, maçı 72-69 mağlup olmaktan kurtulamadı.
Fransa, son 16’da A Milli Takımımızla karşılaşmadan önce, ölüm grubu B’de başladı turnuvaya... Fransızlar, 76-63’lük şok bir Almanya hezimeti ile giriş yaptı EuroBasket'e... Litvanya ile zorlu geçen bir mücadelenin ardından 77-73 ile gruptaki ilk galibiyetini aldılar. Grubun en zayıf takımı Macaristan ile de zorlu bir karşılaşma geçiren Horozlar, 78-74 galip geldi. Kısmen rahat bir Bosna maçını 81-68 kazanan Fransızlar, gruptaki sıralamayı belirleyecek Slovenya maçını da 88-82 kaybetti, ölüm cenderesinden 3. sırada çıktı ve nabzın 140’ları aşacağı son 16 karşılaşmasında Türkiye ile eşleşti.
AH O FRANSA MAÇINDA NELER OLMADI Kİ!
Vincent Collet’in öğrencileri, ilk periyodun açılışını iyi yaptı ve 7-0 öne geçti. Türkiye hücumda ve savunmada kriz yaşarken ilk sayısını 5 dakikada Alperen Şengün ile buldu. Ergin Ataman’ın aldığı mola ve Şehmus Hazer'in getirdiği enerji ile oyuna girmeye çalışan 12 Dev Adam, Fransa karşısında ilk periyodu 18-11 geride kapattı.
İkinci 10 dakikalık bölümde, rakibinin fiziksel savunmasına ve hücum akışına karşı koyamayan Türkiye, 31-15 geriye düştü. Fransa’nın zone savunmasına karşı, Furkan Korkmaz, Buğrahan Tuncer ve Cedi Osman'ın basketleriyle farkı eritmeye ve kendine oyun alanı açmaya başladı. Alperen’in de devreye girmesiyle milliler farkı 5’e kadar indirdi. Skor 35-40'tı. Hakem faktörüne müdahale edemeyince 12 Dev Adam, ilk 20 dakikalık bölümde Fransa’nın 43-35 gerisinde kaldı.
Üçüncü periyotta Fournier’in önderliğinde giren Fransa, farkı 11 sayıya çıkardı: 49-38. Buna karşı reaksiyon veren ay yıldızlılarımız, Buğrahan Tuncer'in sazı eline almasıyla ve perimetre gerisindeki üst üste sayılarıyla, momentumu eline aldı. Devler bu periyotta rakibine sadece 6 sayı attırdı ve son çeyreğe 57-49 üstün girdi.
Çeyrek finale çıkacak takımı belirleyecek kader 10 dakikasına, Ercan Osmani ve Sertaç Şanlı’nın üçlükleri ile giriş yapan A Milli Takımımız, uzunların yay gerisi hamlesi ile bulduğu spacing'i iyi kullanamadı. Oyunu giderek sertleştiren Fransa, Cabbarot'un da üç sayı çizgisinin gerisinden verdiği destekle
skoru 66-66’ya getirdi.
Son anları büyük çekişmeye sahne olan ve önde olan takımın değiştiği anlarda ay yıldızlılar, bitime 44,9 saniye kala Furkan Korkmaz'ın serbest atışlardan kaydettiği sayılarla 75-73 öne geçerken, Fransızlar daha sonra yaptığı hücumdan eli boş döndü. Bitime 12,2 saniye kala Cabbarot'nun yaptığı sportmenlik dışı faul sonrası Cedi Osman, kullandığı iki serbest atışta da isabet sağlayamadı. Kenar oyununda Furkan ile hamle yapamayıp topu kaptıran milliler, Gobert’in bitime 2,5 saniye kala kaydettiği baskete engel olamadı ve skor 77-77’ye sabitlenerek maç uzatmaya taştı.
FİNALE GİDEN YOLUN ANAHTARINI TESLİM ETTİK
Eline gelen maçı adeta 'istemiyorum' diyerek uzatan Devler, Furkan Korkmaz ve Buğrahan Tuncer ile sayı üretirken, Horozlar; M'Baye, Fournier ve Gobert'in basketleriyle son dakikaya 87-84 önde girdi. Türkiye ise buna Furkan Korkmaz'ın serbest atışları ile karşılık verdi. Ay yıldızlılar, maçın bitimine 38,2 saniye kala skoru 87-86 yaparak farkı 1’e indirdi. Gobert’in son anlarda 2’de 0 attığı serbest atış ile Türkiye’ye bir ışık daha doğdu; fakat son hücumda da Furkan Korkmaz topu kaybetti ve Fransızlar, altın tepside sunulan maçı 87-86 kazanarak, finale çıkacağı serinin ilk ayağını kazandı. Bize ise bu maçı vermeyi nasıl başardığımızı kara kara düşünmek kaldı...
İHTİRAS
EuroBasket'e 1984-87 jenerasyonundan yoksun, tarihin en zayıf kadrolarından biri ile sahneye çıkan İspanya, kültürü ve ekolü ile “Ben hâlâ şampiyonum” dedi! Finalde Fransa’yı 88-76 ile mağlup eden Matadorlar, son 15 yıldaki 4 EuroBasket altınıyla göz kamaştıran ihtirasını sürdürdü.
İspanya'nın Avrupa şampiyonluğu kimi için bir sürpriz, kimisi için değildi. Geriye dönüp bakıldığında, çokça hikâyelerin anlatılacağı bir turnuvayı geride bıraktık. Doncic’li Slovenya, Jokic’li Sırbistan ve Antetokounmpo’lu Yunanistan arasında dönen şampiyonluk hesapları ve senaryoları EuroBasket’in başından beri anlatılıyordu. FIBA bile güç sıralaması listesinde 7. sıradan şans vermişti İspanya’ya.
1984-87 jenerasyonun tarihe karıştığı, Gasol’lerin olmadığı, Ricky Rubio ve Sergio Lllul’ün sakatlığı nedeniyle devşirme oyun kurucu ile turnuvaya başlayan İspanya “Under Dog” sıfatıyla karşımızdaydı. İnatçı Sergio Scariolo, one and box savunmasıyla finale kadar bizim kültürümüz, ekolümüz yaşıyor mesajını vermişti.
Finalde de baştan sona dikte ettiği oyunuyla Fransa’ya boyun eğdirdi ve 88-76 ile maçı kazanarak, son 15 yıldaki 4. EuroBasket altınına sahip oldu Matadorlar. U-16, U-18 ve U-20 takımlarıyla ekollerinin devam ettiklerini zaten göstermişlerdi. Bu şampiyonlukla birlikte pekiştirmiş oldular.
Turnuva'ya Türk Milli Takımı ile birlikte A Grubu'nda başlayan İspanya, şok bir Belçika yenilgisine rağmen grubu lider bitirdi. Az daha ikinci bir yol kazasını bizden yaşayacaktı. Son 16’da Litvanya ile çekişmeli ve uzatmalara taşan bir maçta karşı karşıya geldi ve Litvanyalıların oyun kurucu eksikliğini tecrübesi ile değerlendiren (102-94) Matadorlar, çeyrek finalde Markkanen’li Finlandiya’yı geriden yakalayarak 100-90 mağlup etti ve yarı finalde ev sahibi Almanların rakibi oldu. Ping pong topu gibi oyunun üstünlüğünün değiştiği maçta İspanyollar, kırılma anını rahat oynayarak 96-91 galip geldi ve finalde Fransa’nın karşısına çıktı.
Turnuvaya ölüm grubu olan B'den başlayan Fransızlar, finaldeki Almanya ve Slovenya maçları dışında kayıp yaşamadı; ama gösterdiği performans ile favori bir takım olmadığını da pekiştirdi. Son 16’da Türkiye ile gecesi gündüzü farklı bir maç geçiren Fransa, 15 sayılık farktan Devler'in gerisine düştü. Karşılaşma sonunu iyi değerlendiremeyen Türkiye, uzatmada da maçı 86-87 ile hediye etti! Benzer bir galibiyeti çeyrek finalde İtalya karşısında da aldı Horozlar. Fontecchio’nun kaçan serbest atışları sonrası uzatmaları iyi oynayan Fransa, 93-85’lik skorla, Slovenya’yı spekteküler bir sonuçla geçen
Polonya ile yarı finalde rakip oldu. Polonya'ya karşı büyük üstünlük kuran Fransa, turnuvadaki en iyi maçını çıkardı ve 95-54’lük skorla adını finale yazdırdı.
FİNALE HIZLI BAŞLADI HIZLI BİTİRDİ!
Berlin’deki finale hızlı bir giriş yapan İspanya, Hernangomez biraderlerin etkili oyunları ve Lorenzo Brown’un asistleriyle oyun akışını lehine çevirdi. Duruma karşı koymak isteyen Fransa’da sahneye Fournier çıktı, takımını kısmen hayat öpücüğü oldu. İlk 10 dakikayı İspanya, 23-14 önde kapattı. İkinci periyotta Juancho Hernangomez’in perimetre dışı üçlükleri ile oyunu sürüklese eden Matadorlar, farkı bir ara 47-26’ya çıkardı. Çeyrek sonu sonu takımını bir kez daha sırtlayan Fournier, skorda yaşanan krize mâni olarak takımının ilk yarıyı boynu bükük kapatmasını engelledi. İlk yarı sonucu İspanya öndeydi: 47-37.
Üçüncü periyotta da vites düşürmeyen Fransa, Yabusele’in üst üste 5 sayısıyla başlayan sekansla tek hanelere indirdi ve skoru 47- 42’ye getirdi. Fransızlar farkı 3’e kadar indirse de İspanya, 9-0’lık bir seriyle farkı yeniden 12’ye çıkardı: 58-46. İspanyollar son 10 dakikaya 66-57’lik skorla önde girdi.
Altın madalyanın sahibinin belli olacağı kader periyodunda Fransa farkı kapatmaya çalışsa da İspanya rakibi karşısında skor üstünlüğünü korudu. Hücumda verimi iyice düşen Fransızlar yavaş yavaş oyunun içinden kopmaya başladı. Ritmini kaybetmeyen ve rakibinin geri dönmesine izin vermeyen İspanyollar, sahadan 88-76’lık skorla galip ayrılmayı başardı ve EuroBasket'in şampiyonu oldu. Koç Sergio Scariolo’nun İspanya’sı, son 15 yılda 4. kez EuroBasket altınına erişmiş oldu.
KÜRSÜ
1 İspanya
2 Fransa
3 Almanya
WILLY DAMGASI
EuroBasket’in en iyi beşine, Dennis Schröder, Lorenzo Brown, Giannis Antetokounmpo, Willy Hernangomez, Rudy Gobert seçildi. İspanya’nın burada iki oyuncusunun olmasının yanında, Juancho Hernangomez final MVP’si, Willy ise turnuvanın en değerli oyuncusu seçildi.
YORUMLAR