Benim bir hayalim vardı
"Efes'te takım arkadaşlarımızla beraber Koraç Kupası'nı kaldırmamızın Türk basketbolunun önünü açtığını düşünüyorum. Efes'e ilk geldiğim anda kafamda Avrupa'da kupa kazanmak vardı. Eğer sen bir işe kendini adamaz ve kazanmak istediğin hedefe doğru yürüyeceğine inanmazsan; kesinlikle büyük başarılar elde edemezsin..."
18 Mayıs 2018 - 22:21 - Güncelleme: 18 Mayıs 2018 - 22:30
"Efes'te takım arkadaşlarımızla beraber Koraç Kupası'nı kaldırmamızın Türk basketbolunun önünü açtığını düşünüyorum. Efes'e ilk geldiğim anda kafamda Avrupa'da kupa kazanmak vardı. Eğer sen bir işe kendini adamaz ve kazanmak istediğin hedefe doğru yürüyeceğine inanmazsan; kesinlikle büyük başarılar elde edemezsin..."
PETAR NAUMOSKİ İLE 5 SORU 5 CEVAP
- Türk takımlar üst üste Avrupa kupalarını kaldırıyorlar ama ilk olma özelliği taşıyan ve başrollerinde Aydın Örs ve sizin olduğunuz Koraç Kupası'nın hikayesi ile başlasak...
- Efes'te takım arkadaşlarımızla beraber Koraç Kupası'nı kaldırmamızın Türk basketbolunun önünü açtığını düşünüyorum. Ben ve arkadaşlarımın ilk denemesinin ardından böyle büyük bir başarıya ulaşmasının, Türkiye'nin o günkü şartlarında büyük bir fark yarattığını düşünüyorum. O dönem benim Avrupa kupası alacağımıza olan inancıma en yakın şahit Oktay Mahmuti idi. Efes'e ilk geldiğim anda kafamda Avrupa'da kupa kazanmak vardı. En azından o dönemki hayalim buydu... Eğer sen bir işe kendini adamaz ve kazanmak istediğin hedefe doğru yürüyeceğine inanmazsan; kesinlikle büyük başarılar elde edemezsin. O dönem Efes'te benim bir hayalim vardı ve ne mutlu ki henüz ilk sezonumda bu hayalime ulaşıp Avrupa kupası kaldırmayı başardım.AYDIN ÖRS İLE ÇALIŞMAK BÜYÜK ŞANSTI
- Efes dönemindeki koçlarınız Aydın Örs ve Oktay Mahmuti ile ilişkinizi nasıl anlatırsınız?
- Benim Efes'e geldiğim dönemde Oktay Mahmuti özellikle genç takımla ilgilenirken, bizlerle de çalışıyordu. Aydın Örs gibi değerli bir koç ile çalışmak ise benim açımdan çok önemliydi. Oktay Mahmuti de ona gerekli zamanlarda, yardım etti. Böylece takımda iyi bir sinerji oluştu.
İKİ YABANCI İLE BAŞARI DAHA DEĞERLİ...
- Geldiğiniz ilk dönem ki Türk basketbolu ile bugünkünü kulüp bazında karşılaştırmanızı istesek?
- Bizim dönemimizdeki Türk basketbolu ile şimdiki arasında çok büyük fark var. Şöyle ki; Efes'te oynadığım dönemde Avrupa'da her takım iki yabancı ile mücadele ediyordu. Şimdi bakınca Türk ekiplerindeki yabancı oyuncu sayısı çok fazla... Yani bir Türk takımının bugünkü şartlarda zafere ulaşması daha kolay görünüyor. Bunu açık yüreklilikle söylemekte fayda olduğunu düşünüyorum.
GENÇLEŞEN MİLLİ TAKIMA BAŞARILAR DİLİYORUM
- Mevcut Türk genç oyuncularına ilişkin fikirleriniz merak ediyoruz, özellikle takip ettiğiniz isimler var mı?
- Doğruyu söylemek gerekirse Türkiye Ligi'ni çok fazla takip etmiyorum ama; Türk Milli Takımı'nın yeni bir yapılanma içerisinde olduğunu biliyorum. Ufuk Sarıca koçluğunda gençleşen Türk Milli Takımı'na hedefleri doğrultusunda başarılar diliyorum.
TÜRKİYE'DE ÇOK AZ SAYIDA KULÜP GENÇLERE YATIRIM YAPIYOR
- Yugoslav ülkelerindeki altyapı düzeniyle Türkiye arasındaki farklar ve dikkatini çeken yapısal sıkıntılar, eksiklikler neler?
- Geçmişte Yugoslavya'da basketbolun altyapısına yönelik çok önemli çalışmalar yapıldı. Yugoslav ülkeleri ile Türkiye'nin arasındaki en büyük fark basketbola verilen önem... Şöyle ki; eski Yugoslavya ülkelerinde önemli bir basketbol kültürü var, bu sporun öncelikli yer alması bu ülkelerde köklü bir basketbol kültürü oluşmasını sağladı. Arada basketbola bakış açısı olarak büyük farklar var. Bugün bile Türkiye'de gençlerin basketbola yönelmesi üzerine önemli çalışmaların tam anlamıyla yapıldığını düşünmüyorum. Türkiye'de çok az sayıda kulüp basketbolun geleceğine yatırım yapıp, gençlere şans veriyor.
PETAR NAUMOSKİ İLE 5 SORU 5 CEVAP
- Türk takımlar üst üste Avrupa kupalarını kaldırıyorlar ama ilk olma özelliği taşıyan ve başrollerinde Aydın Örs ve sizin olduğunuz Koraç Kupası'nın hikayesi ile başlasak...
- Efes'te takım arkadaşlarımızla beraber Koraç Kupası'nı kaldırmamızın Türk basketbolunun önünü açtığını düşünüyorum. Ben ve arkadaşlarımın ilk denemesinin ardından böyle büyük bir başarıya ulaşmasının, Türkiye'nin o günkü şartlarında büyük bir fark yarattığını düşünüyorum. O dönem benim Avrupa kupası alacağımıza olan inancıma en yakın şahit Oktay Mahmuti idi. Efes'e ilk geldiğim anda kafamda Avrupa'da kupa kazanmak vardı. En azından o dönemki hayalim buydu... Eğer sen bir işe kendini adamaz ve kazanmak istediğin hedefe doğru yürüyeceğine inanmazsan; kesinlikle büyük başarılar elde edemezsin. O dönem Efes'te benim bir hayalim vardı ve ne mutlu ki henüz ilk sezonumda bu hayalime ulaşıp Avrupa kupası kaldırmayı başardım.AYDIN ÖRS İLE ÇALIŞMAK BÜYÜK ŞANSTI
- Efes dönemindeki koçlarınız Aydın Örs ve Oktay Mahmuti ile ilişkinizi nasıl anlatırsınız?
- Benim Efes'e geldiğim dönemde Oktay Mahmuti özellikle genç takımla ilgilenirken, bizlerle de çalışıyordu. Aydın Örs gibi değerli bir koç ile çalışmak ise benim açımdan çok önemliydi. Oktay Mahmuti de ona gerekli zamanlarda, yardım etti. Böylece takımda iyi bir sinerji oluştu.
İKİ YABANCI İLE BAŞARI DAHA DEĞERLİ...
- Geldiğiniz ilk dönem ki Türk basketbolu ile bugünkünü kulüp bazında karşılaştırmanızı istesek?
- Bizim dönemimizdeki Türk basketbolu ile şimdiki arasında çok büyük fark var. Şöyle ki; Efes'te oynadığım dönemde Avrupa'da her takım iki yabancı ile mücadele ediyordu. Şimdi bakınca Türk ekiplerindeki yabancı oyuncu sayısı çok fazla... Yani bir Türk takımının bugünkü şartlarda zafere ulaşması daha kolay görünüyor. Bunu açık yüreklilikle söylemekte fayda olduğunu düşünüyorum.
GENÇLEŞEN MİLLİ TAKIMA BAŞARILAR DİLİYORUM
- Mevcut Türk genç oyuncularına ilişkin fikirleriniz merak ediyoruz, özellikle takip ettiğiniz isimler var mı?
- Doğruyu söylemek gerekirse Türkiye Ligi'ni çok fazla takip etmiyorum ama; Türk Milli Takımı'nın yeni bir yapılanma içerisinde olduğunu biliyorum. Ufuk Sarıca koçluğunda gençleşen Türk Milli Takımı'na hedefleri doğrultusunda başarılar diliyorum.
TÜRKİYE'DE ÇOK AZ SAYIDA KULÜP GENÇLERE YATIRIM YAPIYOR
- Yugoslav ülkelerindeki altyapı düzeniyle Türkiye arasındaki farklar ve dikkatini çeken yapısal sıkıntılar, eksiklikler neler?
- Geçmişte Yugoslavya'da basketbolun altyapısına yönelik çok önemli çalışmalar yapıldı. Yugoslav ülkeleri ile Türkiye'nin arasındaki en büyük fark basketbola verilen önem... Şöyle ki; eski Yugoslavya ülkelerinde önemli bir basketbol kültürü var, bu sporun öncelikli yer alması bu ülkelerde köklü bir basketbol kültürü oluşmasını sağladı. Arada basketbola bakış açısı olarak büyük farklar var. Bugün bile Türkiye'de gençlerin basketbola yönelmesi üzerine önemli çalışmaların tam anlamıyla yapıldığını düşünmüyorum. Türkiye'de çok az sayıda kulüp basketbolun geleceğine yatırım yapıp, gençlere şans veriyor.
YORUMLAR