Beklenti
Koronavirüs salgınının NBA’e sıçramasının miladı olan ‘Rudy Gobert travması’nın birkaç gün öncesinde iki şampiyonluk adayına ders veren LeBron’lu Lakers’ın, play-off’lar oynanırsa en büyük favori olacağı kesin.
04 Nisan 2020 - 14:41 - Güncelleme: 04 Nisan 2020 - 14:57
SERDAR SÖZKESEN
Lakers ve NBA efsanesi Kobe Bryant’ın ani ölümü sonrası kısa süre de olsa kabuğuna çekilen LeBron, çok sevdiği ve yakın arkadaşı olan Kobe’ye şampiyonluk sözü vermişcesine kısa zamanda toparlandı. Performans limitlerini zorladı ve 35 yaşında rekorların adamı olduğunu bir kez daha gösterdi. Davis ile beraber sazı eline alarak, her iki konferansın da güçlü rakiplerini dize getirdi.
7 ve 8 Mart’ta toplamda sadece 36 saatlik bir zaman dilimi arasında LeBron James ve Anthony Davis önderliğindeki Los Angeles Lakers; şampiyonluk adaylarından Milwaukee Bucks ve Los Angeles Clippers’ı devirdi. Bu iki maçta rüya ikili 63 sayı ortalaması ile oynadı ve özellikle LeBron, ‘Ben buradayken bu ligin kralı benim’ mesajını net bir şekilde verdi.
Ayrıca Lakers, 2013 yılından sonra play-off’lara giriş hakkını elde ederek büyük bir özlemi sonlandırdı. Bunu normal sezonun bitmesine 20 maç kala yapmaları büyük bir başarıydı. Evet Lakers 7 yıl aranın ardından play-off oynayacaktı. LeBron geçen sene geldiği Los Angeles ekibinde kısıtlı kadro ile ilk yılında istediklerini yapamamış ve 17 yıllık kariyeri boyunca üçüncü kez play-off’un dışında (ilk ikisinde 19 ve 20 yaşındaydı) kalmıştı.
Bu sezon birçok yıldız adayı arasından seçtikleri Anthony Davis hamlesi, onun bizlere ikinci baharını izlememize vesile oldu. Zor anlarda sırtını yaslayabildiği bir starın olması onun da elini güçlendirdi.
Lakers, takım olarak son kez play-off oynadığında (2013) ilk turda San Antonio Spurs ile eşleşmiş ve tam anlamıyla dağılmıştı. Kobe Bryant’ın tamamen, Steve Nash’in ise son iki maçta oynamadığı seride rakibi karşısında sadece 85 sayı ortalaması yakalayabilmiş, 4-0 ile süpürüldüğü seride maç başı ortalama 19 sayı fark yemişti.
O günlerden bu günlere… Mazisinde 16 NBA şampiyonluğu bulunan Lakers’ın LeBron James gibi tarihin en özel oyuncularından birinin önderliğinde, kariyerinin en olgun zamanını yaşayan ve pozisyonunun en iyi 2 isminden biri olan Anthony Davis gibi patlayıcı bir silahla bu sezon 63 maçta 49 galibiyet alması takdire şayan. Kaldı ki Lakers’ın en son play-off oynadığı 2013’ü bile normal sezonda 45 galibiyet ile kapadığını hatırlatmakta fayda var.
LeBron bu yıl her zamanki gibi hem oynadı hem de takımını oynattı (10.6 asist) ama, bu sezon yan parçalar daha ön plana çıktı. LeBron ve Davis dışında sadece Kyle Kuzma (12.5) çift haneli sayılara ulaşsa da, diğer oyuncular da birbirlerine çok yakın sayı ortalaması yakaladı. Caldwell-Pope 9.5, Avery Bradley 8.6, Danny Green 8.2 sayı ortalaması ile her daim ‘büyük ikili’nin yükünü hafifletme yolunda görevlerini eksiksiz yerine getirdi.
34’lük Dwight Howard da 7.5 sayı, 7.4 ribaund ile ekstra katkı sağlama konusunda büyük iş başardı. ’Superman’in sadece 1 maç kaçırıp, kariyerinde ilk kez ‘benç’ oyuncusu olduğu Lakers’ın en son play-off yaptığı 2012-2013 sezonunda takımda yer aldığını satır aralarına eklemek lazım.
Tecrübeli oyuncu, kariyerinde ilk kez çift haneli sayıların altında bir sayı ortalaması ile oynuyor ve ilk kez 25 dakikanın altında oyunda kaldığı (19.2) bir sezon geçiriyor. Hâlihazırda Lakers’ın konferans finali oynamaması için hiçbir gerekçe yok. JaVale McGee’nin de dediği gibi; Lakers NBA’in en iyisiydi ve onlara meydan okuyabilecek sadece Bucks, Clippers, biraz da Raptors, Celtics ve Nuggets görünüyordu. Kobe’nin vefatı sonrası LeBron James daha fazla hırslanmış ve belli ki şampiyonluğu her zamankinden daha fazla istiyor ve bunu dostuna armağan etmek için varını yoğunu ortaya koyuyordu.
Los Angeles şehri için, o tutkulu taraftara karşı görevini tamamlamanın ve acılarını bu şekilde dindirmenin peşindeydi. Tüm bunlar gerçekleşirse, belki de tüm zamanların en iyisi olma yolunda çok büyük bir adımı da atacaktı. Stephen Curry, Kevin Durant ve Klay Thompson gibi 3 süper şutörün olduğu Golden State efsanesi olmasa, şu an çoktan GOAT olması beklenen LeBron’un, şartların (Warriors efsanesi dağıldı) tamamen kendine döndüğü bu ortamı lehine çevirip çeviremeyeceğini göreceğiz.
Bu defa da kurtlar sofrasında kendi krallıklarını ispatlamanın peşindeki Giannis Antetokounmpo ve Raptors’tan sonra üst üste ikinci yıl yüzük takmak isteyen Kawhi Leonard ile yüzleşmesi fazlasıyla olası görünüyor. Kaldı ki onları da istediği zaman, istediği yerde yenebileceğini fazlasıyla kanıtladı KRAL!
Lakers ve NBA efsanesi Kobe Bryant’ın ani ölümü sonrası kısa süre de olsa kabuğuna çekilen LeBron, çok sevdiği ve yakın arkadaşı olan Kobe’ye şampiyonluk sözü vermişcesine kısa zamanda toparlandı. Performans limitlerini zorladı ve 35 yaşında rekorların adamı olduğunu bir kez daha gösterdi. Davis ile beraber sazı eline alarak, her iki konferansın da güçlü rakiplerini dize getirdi.
7 ve 8 Mart’ta toplamda sadece 36 saatlik bir zaman dilimi arasında LeBron James ve Anthony Davis önderliğindeki Los Angeles Lakers; şampiyonluk adaylarından Milwaukee Bucks ve Los Angeles Clippers’ı devirdi. Bu iki maçta rüya ikili 63 sayı ortalaması ile oynadı ve özellikle LeBron, ‘Ben buradayken bu ligin kralı benim’ mesajını net bir şekilde verdi.
Ayrıca Lakers, 2013 yılından sonra play-off’lara giriş hakkını elde ederek büyük bir özlemi sonlandırdı. Bunu normal sezonun bitmesine 20 maç kala yapmaları büyük bir başarıydı. Evet Lakers 7 yıl aranın ardından play-off oynayacaktı. LeBron geçen sene geldiği Los Angeles ekibinde kısıtlı kadro ile ilk yılında istediklerini yapamamış ve 17 yıllık kariyeri boyunca üçüncü kez play-off’un dışında (ilk ikisinde 19 ve 20 yaşındaydı) kalmıştı.
Bu sezon birçok yıldız adayı arasından seçtikleri Anthony Davis hamlesi, onun bizlere ikinci baharını izlememize vesile oldu. Zor anlarda sırtını yaslayabildiği bir starın olması onun da elini güçlendirdi.
Lakers, takım olarak son kez play-off oynadığında (2013) ilk turda San Antonio Spurs ile eşleşmiş ve tam anlamıyla dağılmıştı. Kobe Bryant’ın tamamen, Steve Nash’in ise son iki maçta oynamadığı seride rakibi karşısında sadece 85 sayı ortalaması yakalayabilmiş, 4-0 ile süpürüldüğü seride maç başı ortalama 19 sayı fark yemişti.
O günlerden bu günlere… Mazisinde 16 NBA şampiyonluğu bulunan Lakers’ın LeBron James gibi tarihin en özel oyuncularından birinin önderliğinde, kariyerinin en olgun zamanını yaşayan ve pozisyonunun en iyi 2 isminden biri olan Anthony Davis gibi patlayıcı bir silahla bu sezon 63 maçta 49 galibiyet alması takdire şayan. Kaldı ki Lakers’ın en son play-off oynadığı 2013’ü bile normal sezonda 45 galibiyet ile kapadığını hatırlatmakta fayda var.
LeBron bu yıl her zamanki gibi hem oynadı hem de takımını oynattı (10.6 asist) ama, bu sezon yan parçalar daha ön plana çıktı. LeBron ve Davis dışında sadece Kyle Kuzma (12.5) çift haneli sayılara ulaşsa da, diğer oyuncular da birbirlerine çok yakın sayı ortalaması yakaladı. Caldwell-Pope 9.5, Avery Bradley 8.6, Danny Green 8.2 sayı ortalaması ile her daim ‘büyük ikili’nin yükünü hafifletme yolunda görevlerini eksiksiz yerine getirdi.
34’lük Dwight Howard da 7.5 sayı, 7.4 ribaund ile ekstra katkı sağlama konusunda büyük iş başardı. ’Superman’in sadece 1 maç kaçırıp, kariyerinde ilk kez ‘benç’ oyuncusu olduğu Lakers’ın en son play-off yaptığı 2012-2013 sezonunda takımda yer aldığını satır aralarına eklemek lazım.
Tecrübeli oyuncu, kariyerinde ilk kez çift haneli sayıların altında bir sayı ortalaması ile oynuyor ve ilk kez 25 dakikanın altında oyunda kaldığı (19.2) bir sezon geçiriyor. Hâlihazırda Lakers’ın konferans finali oynamaması için hiçbir gerekçe yok. JaVale McGee’nin de dediği gibi; Lakers NBA’in en iyisiydi ve onlara meydan okuyabilecek sadece Bucks, Clippers, biraz da Raptors, Celtics ve Nuggets görünüyordu. Kobe’nin vefatı sonrası LeBron James daha fazla hırslanmış ve belli ki şampiyonluğu her zamankinden daha fazla istiyor ve bunu dostuna armağan etmek için varını yoğunu ortaya koyuyordu.
Los Angeles şehri için, o tutkulu taraftara karşı görevini tamamlamanın ve acılarını bu şekilde dindirmenin peşindeydi. Tüm bunlar gerçekleşirse, belki de tüm zamanların en iyisi olma yolunda çok büyük bir adımı da atacaktı. Stephen Curry, Kevin Durant ve Klay Thompson gibi 3 süper şutörün olduğu Golden State efsanesi olmasa, şu an çoktan GOAT olması beklenen LeBron’un, şartların (Warriors efsanesi dağıldı) tamamen kendine döndüğü bu ortamı lehine çevirip çeviremeyeceğini göreceğiz.
Bu defa da kurtlar sofrasında kendi krallıklarını ispatlamanın peşindeki Giannis Antetokounmpo ve Raptors’tan sonra üst üste ikinci yıl yüzük takmak isteyen Kawhi Leonard ile yüzleşmesi fazlasıyla olası görünüyor. Kaldı ki onları da istediği zaman, istediği yerde yenebileceğini fazlasıyla kanıtladı KRAL!
YORUMLAR