Başlıyoruz
THY EuroLeague’de heyecan başlıyor. Hareketli geçen transfer döneminde birçok önemli oyuncu, EuroLeague’in yolunu tuttu. Yaptıkları hamlelerle öne çıkan Barcelona ve Olimpia Milano, yaz aylarının en çok konuşulan takımlarıydı. Oturmuş kadrolarını büyük ölçüde koruyan hatta güçlendiren temsilcilerimiz Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko, Köln’deki Final Four’a bilet almak için büyük aday... Real Madrid’in kadrosunu koruduğu, CSKA Moskova’nın revizyona gittiği dönemde EuroLeague, son yılların en heyecanlı sezonuna sahne olacak.
MOTİVASYON
ANADOLU EFES
"EuroLeague'de tarihi bir sezonu geride bırakan Anadolu Efes, kadrosunu korurken Singleton, Peters ve Tolga Geçim gibi nokta transferler yaptı. Ataman'ın öğrencileri, geçen yıl bir kulbunu yakaladığı kupayı bu kez kaldırmak istiyor."
Geçen sezon Basketbol Süper Ligi ve Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda şampiyonluğa ulaşan, THY EuroLeague’de müthiş bir sezonu geride bırakarak tarihinde ilk kez final oynayan Anadolu Efes, transfer dönemini iyi geçirdi. Micic/Larkin/Dunston çekirdeğini korumayı başaran lacivert beyazlılar; Brock Motum, Metecan Birsen, Onuralp Bitim dışında geçen sezonki kadrosunun tamamını korudu.
Başarılı çekirdeğine önemli eklemeler yapan Efes, yine Final Four’a göz kırpıyor. Aslında kadrosunu koruyan ve Tolga Geçim/Alec Peters ikilisine imza attıran Efes, transferi noktalamıştı. Ancak Dünya Kupası’na hazırlık sürecinde Fransız yıldız Adrien Moerman’ın aşilinden sakatlanması, ameliyatı ve yaklaşık 2-3 ay parkelerden uzak kalacak olması, Efes’i zorunlu olarak bir transfer yapmaya daha itti.
Uzun rotasyonuna fark yaratacak bir oyuncu arayan lacivert beyazlılar, Ergin Ataman’ın çok istediği yıldız uzun Chris Singleton’a imza attırdı. 29 yaşındaki Birleşik Amerikalı uzun Chris Singleton, beklentilerle başladığı NBA kariyerinde pek fark yaratamadıktan sonra 2015/2016 sezonunda Lokomotiv Kuban formasıyla Avrupa basketboluna adım atan bir
isim. Singleton; Bartzokas’ın adam değişme savunması üzerine kurulu Kuban’ında Anthony
Randolph ve Victor Claver ile başarılı bir uzun rotasyonu oluşturarak, takımının Final Four’a kalmasında büyük rol oynadı.
Singleton, sonraki durağı Panathinaikos’ta iki iyi sezon geçirdi. Burada özellikle dış şutlarıyla çok yönlü bir uzun olduğunu gösterdi. Ancak geçen sezonki Barcelona macerası, Birleşik Amerikalı uzun için iyi geçmedi. Efes’te hangi Singleton’ı izleyeceğimiz çok önemli. Eğer Kuban’daki gibi savunma yapan, Panathinaikos’taki gibi dış şut atan bir oyuncu izlersek, Efes’in tavanı çok yukarı çıkar. Barca dönemindeki Singleton ise belli noktalarda sağladığı yarar kadar zarar da getirebilir takıma.
Singleton’ın dört numaranın yanı sıra beş numara olarak oynayabilmesi de çok önemli. Geçen sezon iki Final Four maçında skor üretemeyen Tibor Pleiss, bazı büyük maçlarda aksıyordu. Artık Efes’in elinde Dunston’ı dinlendireceği zamanlarda kullanabileceği Singleton var.
Avrupa’daki ilk sezonunda CSKA Moskova ile EuroLeague şampiyonluğu yaşayan 24 yaşındaki Birleşik Amerikalı uzun forvet Alec Peters, Ergin Ataman’ın seviye atlattığı dört numaralardan biri olabilir. Akıllı ve dış şutu iyi dört numaralarla çoğu zaman iyi kimya yakalayan Ataman için Peters nokta atışı bir transfer. Geçen sezon %43.3 ile üçlük atan
Peters, hem iyi şutör hem de rolünü biliyor. 23 yaşındaki Tolga Geçim’in de Ataman sistemine uyumlu parça olduğunu söyleyebiliriz. Fizikli, yaratıcı, çok yönlü bir forvet olan Tolga için belirleyici nokta dış şut istikrarı olacak.
Genel tabloya bakınca Efes’in geçen sezona benzer bir basketbol oynayacağını söyleyebiliriz. Yine Micic/Larkin ikilisinin özgürlükleri bol olacak ve tempoyu kontrol edecekler. Rakibe ve form durumuna göre Beaubois, Simon, Anderson üçlüsünden en az biri, her maç Micic/Larkin ikilisine büyük katkı sağlayacak. 4 numaralar yine dış şutlarıyla alan açacak ve ribaund katkısı verecek.
Dunston ise Doğuş Balbay ile birlikte bu takımın savunmadaki kalbi olmayı sürdürecek. Birbirine iyice uyum sağlayan Micic/Larkin ikilisinin yine aynı performansı sergileyeceğini varsayarsak, Efes adına üç tane belirleyici faktör var. Genelde dönüşü zor olan aşil sakatlığından Moerman’ın nasıl döneceği, hangi Singleton’ı izleyeceğimiz ve takımın tüm sezon sağlıklı kalıp kalamayacağı, Efes için belirleyiciler olacak.
Eğer Dunston başta olmak üzere herkes sağlıklı kalır, Singleton Avrupa’daki ilk üç sezonundaki gibi oynar ve Moerman sakatlıktan iyi dönerse; Final Four için zaten büyük aday olan Anadolu Efes, EuroLeague’de şampiyonluğun en önemli favorilerden biri hâline gelir.
YENİ LİDERİNİ BULDU
FENERBAHÇE BEKO
"Bogdan Bogdanovic sonrası aradığı kısayı bir türlü bulamayan Zeljko Obradovic, THY EuroLeague’de son 4 sezonun en dominant kısası Nando De Colo ile yeni liderine kavuşmuş oldu."
Fenerbahçe Beko için muhteşem başlayan geçen sezon, sakatlıklar sebebiyle tatsız bitmişti. Vesely, Lauvergne, Datome, Ennis gibi önemli oyuncuların sakatlıklarla boğuşmasının etkisiyle sarı lacivertliler, hem THY EuroLeague’de hem de Basketbol Süper Ligi’nde istediği başarıları elde edememişti.
Hareketli bir transfer sezonu geçiren sarı lacivertliler, kadrosuna önemli yıldızlar ekledi. Transfer dönemi sarı lacivertliler için şaşırtıcı başladı. Çoğu kişinin takımda kalmasını beklediği Melli, Guduric ikilisi NBA’in yolunu tuttu. Rolleri kısıtlı olan Erick Green/Sinan Güler/Barış Hersek/Tyler Ennis dörtlüsü de takımdan ayrıldı. Kadrosunda boşluklar oluşan Fenerbahçe Beko; EuroLeague’de son 4 yılın en dominant kısası Nando De Colo, Bayern Münih ile Avrupa kariyerine müthiş başlayan Derrick Williams, Fransız guard Leo Westermann ve eski oyuncusu Berkay Candan’a imza attırdı.
Öncelikle De Colo transferiyle başlamak lazım. CSKA Moskova’dan ayrılıp NBA’e gitmesi ya da eşinin İspanyol olmasının etkisiyle kariyerine İspanya’da devam etmesi beklenen De Colo, şaşırtıcı bir kararla İstanbul’un yolunu tuttu. Daha önce Obradovic takımlarından teklif alan De Colo, bu sefer efsane koçun ilgisini geri çevirmedi. Fenerbahçe Beko’ya imza atması hakkında ilk olarak Fransız basınına konuşan yıldız oyuncu, burada karşılaşacağı tutku ve taraftar desteğinin önemini vurguladı.
Moskova’da makine gibi işleyen CSKA düzeninde ateşli bir tribün desteği yok. Dolayısıyla oyuncular, hislerini daha yoğun yaşayabileceği takımlara imza atabiliyorlar. De Colo da bu durumun örneklerinden. Son 4 sezonda iki kez EuroLeague şampiyonluğu yaşayan Fransız skorer, tüm sezonlarda %50 %40 %90 barajlarını geçti (skorerler için kutsal sayılabilecek %50 ikilik, %40 üçlük, %90 serbest atış isabeti) ve sadece bir sezon maç başına 15 sayının altında(14.7) ortalama tutturdu.
İstatistiklerden de anlayacağımız üzere 32 yaşındaki Nando De Colo, THY EuroLeague’de son 4 sezonun en dominant kısası. Böyle bir yeteneğin Obradovic ile çalışması, heyecan verici. Bogdan Bogdanovic sonrası aradığı kısayı bir türlü bulamayan Obradovic, yeni liderine kavuşmuş oldu.
Nicolo Melli, iki sezondur Fenerbahçe’nin jokeriydi. Makine düzenindeki istikrarıyla her zaman sahadaydı. Hücumda, savunmada verilen tüm görevleri yerine getirdi. Dört numara oynadı, beş numara oynadı, yeri geldi üç uzunlu sistemde üç numara oynadı. Dolayısıyla Melli’nin yerini doldurmak kolay olmayacak.
Ancak bu pozisyona alınan 28 yaşındaki Birleşik Amerikalı Derrick Williams, devamlılık olarak olmasa bile yetenek olarak Melli’nin önünde bir oyuncu. 2011 NBA Draft’ında 2 sıradan seçilen Williams, NBA’de beklentileri karşılayamadı. Çin/NBA arasında bir çıkmaza girecekken Avrupa’ya adım atma kararı alan Williams, EuroLeague’i gerçekten sevdi.
NBA’de tutunamayan çoğu oyuncunun aksine Williams, Avrupa basketboluna tutkuyla bağlandı. Atletizm ve skorerliğinin yanına tutkuyu da ekleyen yıldız forvet, Avrupa’nın en gözde oyuncularından birine dönüştü. Tutkuya çok önem veren Obradovic, Williams’tan büyük verim alacaktır.
Taşıyıcı De Colo ve Obradovic’in sevdiği fizikli/sisteme sadık/ zeki oyun kurucu tanıma uyan Westermann’ın gelmesi, sarı lacivertlilerin kısa rotasyonunu neredeyse kusursuz hâle getirdi. Fenerbahçe Beko için en büyük soru işareti yine sağlık durumları olacak. Vesely ve Lauvergne’in son dönemde sakatlıklarla boğuşması, takımda Williams dışında saf dört numara bulunmaması, uzun rotasyonuyla ilgili bazı soru işaretleri yaratıyor.
Ancak sezonun son bölümüne tamamen sağlıklı girmesi durumunda Fenerbahçe Beko, üst üste 6 kez Final Four’da boy göstererek şampiyonluk yolunda diğer takımların bir adım önünde yer alır.
DEĞİŞİM
REAL MADRİD
"Deli dolu oyun yapısıyla ele avuca sığmayan Arjantinli oyun kurucu Facundo Campazzo, bu sezon liderlik bayrağını eline alabilir. Hem Campazzo hem de Real Madrid, buna hazır."
Çin’de düzenlenen Dünya Kupası’nda beş oyuncusu madalya kazanan (Sergio Llull/Rudy Fernandez altın madalya, Facundo Campazzo/Nicolas Laprovittola/Gabriel Deck gümüş madalya) Real Madrid, sezona moralli başlıyor.
Son beş yıllık süreçte Sergio Llull, Sergio Rodriguez, Luka Doncic gibi oyuncuların liderliğinde iki kez EuroLeague şampiyonluğuna ulaşan İspanyol devi Real Madrid adına bu sezon bayrak değişimi yaşanabilir. Deli dolu oyun yapısıyla ele avuca sığmayan Arjantinli oyun kurucu Facundo Campazzo, liderlik bayrağını eline alabilir. Hem Campazzo hem de Real Madrid, buna hazır.
Son dönemde takımın sembol oyuncularından birine dönüşen ancak artık yaşlanan Meksikalı yıldız Gustavo Ayon ile yollarını ayıran eflatun beyazlılar; Campazzo, Llull, Carroll, Causeur, Taylor, Fernandez, Deck, Randolph, Thompkins, Reyes, Tavares çekirdeğini korudu ve bu oyuncuların çoğuyla uzun süreli sözleşmeler imzaladı.
Dış transferde boş durmayan Madrid, Badalona’daki performansıyla İspanya Ligi ACB’de
MVP seçilen Arjantinli yaratıcı guard Nicolas Laprovittola ve EuroLeague’deki ilk sezonunda
Khimki formasıyla büyük beğeni toplayan Birleşik Amerikalı atletik uzun Jordan Mickey’i renklerine bağladı.
Oturmuş düzenini korumayı ve güçlendirmeyi başardı İspanyol ekibi. Uzun uzun Real Madrid’i anlatmaya gerek yok. Yaratıcı ve tempoyu seven kısalar, fizikli ve iyi savunmacı forvetler, boyalı alanda rakiplerine üstünlük sağlayan Randolph/Tavares ikilisi ve kenarda son yıllarda kendini bir hayli geliştiren İspanyol başantrenör Pablo Laso…
Real Madrid’de çarkların dönmemesi için hiçbir sebep yok. Ancak ana planda bazı değişiklikler görebiliriz. Yaşlanan ve özellikle savunmada hareketliliği azalan Ayon yerine Mickey’nin transfer edilmesi, Madrid pota altında olumlu etki yapacaktır. Artık Tavares’in olmadığı bölümlerde de boyalı alanda caydırıcı olabilecek Madrid. Keza kısa rotasyonuna Laprovittola’nın dahil edilmesi, Laso’nun elini uzun sezonda çok güçlendirecek.
En büyük merak konusu Llull ile Campazzo’nun rolleri olacak. EuroBasket 2017 öncesi hazırlık maçında dizinden ağır bir sakatlık geçiren Llull, bir daha eski seviyesine yaklaşamadı. Kritik anlarda her zaman takımınızda bulunmasını isteyeceğiniz Llull, bazen
oyunu fazla zorluyor. Özellikle Final Four’da CSKA’ya karşı zor şutlar kullanarak 10’da 1 üçlük ile oynaması, takımının elenmesinin en büyük sebeplerinden biriydi. Artık tüm kırılma anlarında Llull’e muhtaç değil Madrid.
Etkileyici kulüp performansının üstüne Arjantin Milli Takımı’na Scola ile birlikte liderlik yapan ve Dünya Kupası’nda finale taşıyan Campazzo, iyi bir lider olduğunu herkese ispatladı. Son yıllarda kendini gerçekten çok geliştiren ve Campazzo başta olmak üzere birçok oyuncusuna seviye atlatan Pablo Laso, yıllardır birlikte çalıştığı çekirdekle 3. kez EuroLeague şampiyonu olabilmek için çalışacak. Mücadeleci ve oturmuş yapısıyla Madrid, şampiyonluğun büyük favorilerinden.
YENİ DÜZEN
CSKA MOSKOVA
"Yıllardır yetenek seviyesi üst düzey olan kısa oyunculara özgürlük tanıyan ve bu isimler sayesinde fark yaratan CSKA, bu sefer koç Itoudis yönetiminde yetenek düzeyi daha düşük; ancak mücadele bazında daha farklı bir takım olacak."
Son THY EuroLeague Şampiyonu CSKA Moskova, çok hareketli bir transfer dönemi geçirdi. Yıllardır takımın temelinde olan Nando De Colo/Cory Higgins ikilisini ve İspanyol yıldız Sergio Rodriguez’i kaybeden Rus devi CSKA, yeni bir yol haritası üzerinde ilerliyor.
Yıllardır yetenek seviyesi üst düzey olan kısa oyunculara özgürlük tanıyan ve bu isimler sayesinde fark yaratan CSKA, bu sefer koç Dimitris Itoudis yönetiminde yetenek düzeyi daha düşük; ancak mücadele bazında daha farklı bir takım olacak.
Final Four’da büyük fark yaratan Hackett’ı kadrosunda tutan CSKA; Mike James, Strelnieks, Ron Baker, Darun Hilliard dörtlüsünü ekledi kısa rotasyonuna. Burada önemli rol oyuncuları var. Bu noktada Mike James’in psikolojik durumu önemli olacak. Sözleşmesi olmasına rağmen Milano’nun gönderdiği James, mesaj vermek isteyecek. Ancak Rodriguez, De Colo, Higgins gibi kritik anlarda güvenebileceğiniz oyuncuların ayrılığından sonra kritik anlarda James’in eline bakmak, CSKA için adaptasyon gerektirecek bir süreç.
Alec Peters ve Othello Hunter’ı kaybetmesine rağmen CSKA’nın uzun rotasyonu, geçen sezonların çok önünde. EuroLeague’in hücum anlamında özel uzunlarından biri olan Johannes Voigtmann’a imza attıran CSKA, yıllardır NBA’de boy gösteren Yunan pivot Kosta Koufos’u da renklerine bağladı.
Son F4 MVP’si Will Clyburn, EL tarihinin en iyi savunmacılardan Kyle Hines, Rus basketbolunun en sert ve akıllı oyuncularından Kurbanov/Vorontsevich ikilisinin takımda kalması sebebiyle CSKA, derin ve birçok farklı opsiyon sunabilecek 4-5 rotasyonuna sahip.
CSKA Moskova’nın başantrenörü olarak iki kez EuroLeague şampiyonluğu yaşamasına rağmen Itoudis, asıl sınavını bu sezon verecek. Bu zamana kadar CSKA’da EuroLeague’in kağıt üstünde en iyi kadrolarını idare eden ve kısa oyuncuların yönlendirdiği bir oyun tarzını benimseyen Itoudis, bu sefer daha sınırlı bir kadroyla kendi tarzını parkeye yansıtmaya çalışacak.
Banvit’te (TEKSÜT Bandırma) çalıştığı sezonda takım oyununu ön plana çıkararak beklentileri aşan ve ligimizde normal sezonu lider bitirenItoudis, bunun bir benzerini CSKA’da sergilemek için mesai harcayacak. Bu takımın parkede iki lideri var. Yırtıcı tarzıyla nerede olursa olsun sazı eline alan Mike James ve oyun tarzıyla EuroLeague’in Giannis Antetokounmpo’su olarak öne çıkarabileceğimiz Will Clyburn.
İki oyuncunun da çok güvenilir olduğunu söylemek yanlış olur. Daniel Hackett ve Kyle Hines ikilisi, takımın can yelekleri. Takım düştüğünde onlar herkesi ayağa kaldıracak. Bu sefer şampiyonluğun en büyük favorisi olmasa bile son 16 sezonda 15 kez F4 yapan CSKA, Köln için en büyük adaylardan.
GÖZÜNÜ KARATTI!
BARCELONA
"Real Madrid’in abone olduğu bir dönemde, beş sezon boyunca F4 yapamayan Barcelona; Mirotic, Abrines, Davies, Higgins ve Delaney transferleri ile gövde gösterisi yaptı. EuroLeague üstü kadro kalitesine kavuşan Barca'yı izlemek büyük keyif verecek."
MURAT MURATHANOĞLU
THY EuroLeague’de yeni sezon öncesi transfer döneminde en çok dikkat çeken iki takım Barcelona ve CSKA Moskova’ydı. Barcelona bütçeyi arttırken, CSKA ise şampiyon çekirdekteki çoğu oyuncuyla anlaşamadı ya da gönderdi. CSKA’nın De Colo, Rodriguez, Higgins gibi oyuncular olmadan ne yapacağı çok merak ediliyor. Ancak bu sezonun en çok merak edilen takımı, transferde adeta çıldırdığını söyleyebileceğimiz Barca olacak.
Real Madrid’in Final Four’a abone olduğu bir dönemde beş sezon boyunca Final Four’a kalamamak, Katalanlar için kabul edilebilir bir şey değildi. Bu yaz hakikaten inanılmaz transferler yaptılar. Son yıllarda Barca’nın en büyük sıkıntısı, sürekli kadro yenilemekti. Geçen yaz Pangos, Singleton, Kuric gibi önemli isimleri transfer etmiş; ancak çeyrek finalde Efes’e elenerek F4 hedefine ulaşamamışlardı.
Özellikle Nikola Mirotic ve Alex Abrines transferlerinin gerçekleşmesi inanılmaz dikkat çekti. Mirotic’e ödenen ücret, İspanya’daki vergi kanunlarının ne kadar acımasız olduğunu da düşünürsek, olağanüstü bir miktar EuroLeague için. Hem Abrines'i hem Mirotic’i almasıyla çok ses getirdi Barca.
Bu ikilinin yanı sıra herkesin peşinden koştuğu Brandon Davies’i, CSKA’nın fark yaratan isimlerinden Cory Higgins’i ve son olarak sakatlığı sebebiyle 2020 Ocak ayından önce parkelere dönmesi beklenmeyen Thomas Heurtel yerine hem EuroLeague hem NBA tecrübesi olan Malcolm Delaney’i transfer etti Barca. Bütçe anlamında Barcelona, bütün rakiplerini geride bıraktı diyebiliriz.
Buradaki soru işareti Svetislav Pesic. Barcelona taraftarının gönlünde Pesic’in yeri ayrıdır. Geçen sezon Final Four yapamamasına rağmen Pesic’in sözleşmesini iki yıl uzattılar. Bunun nedeni; 2002/2003 sezonunda muhteşem kadroyla gelen EuroLeague şampiyonluğu. Jasikevicius, Navarro, Bodiroga, Fucka, Femerling, Duenas, Varejao… O yıllardan beri bu seviyelerde bir kadroyla çalışmadı Pesic.
Bu kadroda önemli egolar var, çok önemli kontratlar var. O kontratlar arasında da farklılar
var ve bu farklılıklar çatlaklara sebep olabilir. "O niye beş alıyor? Ben niye iki alıyorum?" muhabbetine girerlerse, Barcelona bu sezon büyük hayal kırıklığı da yaşayabilir. Ancak yetenek olarak bakıldığı zaman, EuroLeague’in üstünde bir kadroya sahipler.
Malcolm Delaney’i Kuban’dan hatırlıyoruz. O takımda Singleton, Randolph ve Claver vardı.
Singleton Barca’dan ayrıldı; ancak Claver ile yine aynı takımda yer alacak Delaney. Pesic’in şampiyon olan Barca kadrosunun da pota altının ne kadar ağır bastığını görüyoruz.
Ante Tomic hücumda -serbest atış çizgisine yollamadığınız takdirde- IQ’su çok yüksek bir oyuncu. Ancak Davies ve Claver ile birlikte, iki adam değiştirebilecek uzun oyuncuya sahip Barca. Bunların yanı sıra Avrupa’nın en iyi savunma yapan forvetlerinden Adam Hanga, Dünya Kupası’nda altın madalyayla dönen savunma ağırlıklı tarza sahip Pau Ribas, CSKA’da çift yönlü oyunuyla öne çıkan Higgins, savunma ağırlıklı hareketli uzun Pierre Oriola var Barca kadrosunda.
Yine altını çizeyim hem çok büyük egolar hem de sözleşmeler arasında farklılıklar var bu takımda. Bu konu, Pesic’in işini zorlaştırabilir. Ancak görev bölümü doğru yapılır, oyuncular kendilerine verilen rolleri ve süreyi mutlulukla karşılarsa; Final Four’un değil şampiyonluğun en büyük adayı haline gelir Barca. Ama tabii ki önemli beş oyuncuyu takıma monte etmesi gerekiyor Barcelona’nın. Neredeyse 70 yaşına gelen Pesic, bunun altından kalkabilir mi bilmiyorum. Bu sezon Barca’yı izlemek, büyük keyif verecek...
YORUMLAR