Babalar gibi
"THY EuroLeague'de iki Türk takımıyla Final Four'a kaldığımız sezonda Avrupa ikincisi Anadolu Efes'in kaptanı Doğuş Balbay, baba olmanın sevincini; 'Gurur ve mutluluğu bir arada yaşıyorum' diye özetliyor."
08 Haziran 2019 - 12:25
RÖPORTAJ: OĞULCAN ÇOKSAYAR
THY EuroLeague'de 19 yıl sonra Final Four'da mücadele eden Anadolu Efes'te kaptan Doğuş Balbay, tarihe geçen sezonu değerlendirdi. Avrupa'nın kulüpler bazında bir numaralı basketbol organizasyonunu 2. sırada tamamlamanın buruk sevincini yaşayan Doğuş Balbay, en güzel babalar günü hediyesini de baba olarak alacak olmanın mutluluğunu anlattı. Gelin uzatmadan, Türk basketbolunun örnek 'Kaptan'ı ile yaptığımız röportaja geçelim....
- Bu sezon Final Four'a iki Türk takımıyla katılarak tarih yazdık. Bu durum neler hissettirdi?
- Bu yıl bizim için çok farklıydı. Kulüp çalışanlarında, oyuncularda büyük bir özlem vardı. Ben kaptan olarak yıllardır bu kulübe hizmet veriyorum ve Final Four'un kapısından dönmek her zaman bir hayal kırıklığı olmuştu. Bunu başarmak bizi rahatlattı. Hedefimize ulaşmanın verdiği özgüven ve gurur da var. Final Four'u kazanan bence Türk basketbolu oldu. Avrupa'nın zirvesindeki en iyi 4 takımdan 2'sinin Türk ekibi olması bunu gösteriyor. Bu, gurur verici. Nihayetinde bir Türk takımı olarak final oynadık. Gönül isterdi ki şampiyon
olabilelim.
- Geçtiğimiz sezon yaşanan hayal kırıklığının ardından bu sezon takımda neler değişti?
- Kadro değişimi büyük etken oldu. Bu sene 9 oyuncu katıldı ve bazılarının Final Four ve NBA tecrübesine sahip olması adaptasyon sürecini en aza indirdi. Efes ruhunu yansıttık. Taraftarın getirdiği desteği saha içinde gösterdik. O ruhu yeniden yakaladık.
Oyuncularımızın kalitesi ve özgüvenleri, sezon başındaki hedeflerimize kendilerini adamaları çok önemliydi. Artık öyle bir noktaya geldik ki, kim ne yapacağını çok iyi biliyor. Yeri gelen çok az oynadı, yeri gelen 40 dakika sahada kaldı. Hiç kimse itirazda bulunmadı
ve işini yaptı. Her maçın kahramanı ve hikâyesi farklıydı. Bench'in derinliği de bize katkı sağladı.
- Final Four yolundaki belki de en zorlu engel Barcelona'ydı. Bu eşleşmede yaşananlar hakkında neler düşünüyorsun?
- Barcelona’dan daha iyi bir takım olduğumuzu biliyorduk. Deplasmanda da başladıkları gibi maçı bitireceklerine inanmıyorduk. 15 bin taraftar ve televizyonun başında milyonlarca insanın desteğini arkamızda hissettik. Son maçı kaybedeceğimizi hiçbir zaman düşünmedik. Her zaman Final Four’a kenetlenmiştik. Bizim saha içinde ve saha dışında çok güzel bir arkadaşlığımız var. Barcelona serisinde stresli geçen bir 8 gün oldu; ama kafamızda hiçbir soru işareti olmadı.
Oradaki ilk maçımızda ne kadar kararlı olduğumuzu gösterdik. İkinci karşılaşmada işler yolunda gitmedi; ama kararlı olarak yola devam ettik. Kendi seyircimiz önünde bunu kutlamamız daha hayırlı oldu.
- Başantrenör Ergin Ataman'ın,
bu sezon takımda yaptığı temel değişiklik
neydi?
- Ergin Hoca'nın en önemli katkısı bence oyuncu seçimleri oldu bu sezon... Koçlarımızın yaptığı oyuncu seçimleri, aramıza katılan 9 yeni ismin kısa sürede sistemimize adapte olması büyük etki yarattı. Tabii ki bu uyum sürecinin en büyük mimarı hiç şüphesiz Ergin Ataman ve yardımcı antrenörlerdir.
Gelen oyuncuların adaptasyon sürecini çabuk atlatması ve ardından galibiyet serileri yakalamamız çok önemliydi. Deplasman galibiyetlerimizin sayısını arttırmak, EuroLeague’de koyduğumuz hedefleri birer birer gerçekleştirmek bu sezon için hafızalarda güzel bir yer edindi.
- Babalar günü yaklaşırken, baba olacak olmak neler hissettiriyor?
- Çok çok heyecanlıyım açıkçası. Herkes anlatıyor; baba olmak, evladını kucağına almak bambaşka bir duygu diye. Tabii ki o duyguyu yaşamak benim için hayatımdaki en unutulmaz
an olarak yer alacak. Benim için gerçekten dünyanın en güzel babalar günü hediyesi olacak. Heyecanım günden güne artıyor ve zaman da çok yaklaştıkça bekleyemiyorum. Umarım sağlıklı bir şekilde kucağıma alırım ve her şey anne ve bebek için güzel geçer.
- Avrupa ikinciliği ve babalık duygusunu bir arada yaşadığınız bu günlerde hislerinizi öğrenebilir miyiz?
- EuroLeague'de final oynamak ve baba olmak benim için çifte mutluluk ve çifte zafer gibi. Hayatım boyunca unutamayacağım bir anı olarak kalacak. Çok da güzel bir anı.
Şampiyonluğa ulaşabilseydik çok daha güzel olacaktı. Ama Final Four'a iki Türk takımıyla kaldığımız sene, yüreğimizi koyup ülkemizi temsil ettiğimiz bir dönemde baba olacak olmak
benim için inanılmaz bir mutluluk. Gurur ve mutluluğu birlikte yaşadığım harika bir dönem.
THY EuroLeague'de 19 yıl sonra Final Four'da mücadele eden Anadolu Efes'te kaptan Doğuş Balbay, tarihe geçen sezonu değerlendirdi. Avrupa'nın kulüpler bazında bir numaralı basketbol organizasyonunu 2. sırada tamamlamanın buruk sevincini yaşayan Doğuş Balbay, en güzel babalar günü hediyesini de baba olarak alacak olmanın mutluluğunu anlattı. Gelin uzatmadan, Türk basketbolunun örnek 'Kaptan'ı ile yaptığımız röportaja geçelim....
- Bu sezon Final Four'a iki Türk takımıyla katılarak tarih yazdık. Bu durum neler hissettirdi?
- Bu yıl bizim için çok farklıydı. Kulüp çalışanlarında, oyuncularda büyük bir özlem vardı. Ben kaptan olarak yıllardır bu kulübe hizmet veriyorum ve Final Four'un kapısından dönmek her zaman bir hayal kırıklığı olmuştu. Bunu başarmak bizi rahatlattı. Hedefimize ulaşmanın verdiği özgüven ve gurur da var. Final Four'u kazanan bence Türk basketbolu oldu. Avrupa'nın zirvesindeki en iyi 4 takımdan 2'sinin Türk ekibi olması bunu gösteriyor. Bu, gurur verici. Nihayetinde bir Türk takımı olarak final oynadık. Gönül isterdi ki şampiyon
olabilelim.
- Geçtiğimiz sezon yaşanan hayal kırıklığının ardından bu sezon takımda neler değişti?
- Kadro değişimi büyük etken oldu. Bu sene 9 oyuncu katıldı ve bazılarının Final Four ve NBA tecrübesine sahip olması adaptasyon sürecini en aza indirdi. Efes ruhunu yansıttık. Taraftarın getirdiği desteği saha içinde gösterdik. O ruhu yeniden yakaladık.
Oyuncularımızın kalitesi ve özgüvenleri, sezon başındaki hedeflerimize kendilerini adamaları çok önemliydi. Artık öyle bir noktaya geldik ki, kim ne yapacağını çok iyi biliyor. Yeri gelen çok az oynadı, yeri gelen 40 dakika sahada kaldı. Hiç kimse itirazda bulunmadı
ve işini yaptı. Her maçın kahramanı ve hikâyesi farklıydı. Bench'in derinliği de bize katkı sağladı.
- Final Four yolundaki belki de en zorlu engel Barcelona'ydı. Bu eşleşmede yaşananlar hakkında neler düşünüyorsun?
- Barcelona’dan daha iyi bir takım olduğumuzu biliyorduk. Deplasmanda da başladıkları gibi maçı bitireceklerine inanmıyorduk. 15 bin taraftar ve televizyonun başında milyonlarca insanın desteğini arkamızda hissettik. Son maçı kaybedeceğimizi hiçbir zaman düşünmedik. Her zaman Final Four’a kenetlenmiştik. Bizim saha içinde ve saha dışında çok güzel bir arkadaşlığımız var. Barcelona serisinde stresli geçen bir 8 gün oldu; ama kafamızda hiçbir soru işareti olmadı.
Oradaki ilk maçımızda ne kadar kararlı olduğumuzu gösterdik. İkinci karşılaşmada işler yolunda gitmedi; ama kararlı olarak yola devam ettik. Kendi seyircimiz önünde bunu kutlamamız daha hayırlı oldu.
- Başantrenör Ergin Ataman'ın,
bu sezon takımda yaptığı temel değişiklik
neydi?
- Ergin Hoca'nın en önemli katkısı bence oyuncu seçimleri oldu bu sezon... Koçlarımızın yaptığı oyuncu seçimleri, aramıza katılan 9 yeni ismin kısa sürede sistemimize adapte olması büyük etki yarattı. Tabii ki bu uyum sürecinin en büyük mimarı hiç şüphesiz Ergin Ataman ve yardımcı antrenörlerdir.
Gelen oyuncuların adaptasyon sürecini çabuk atlatması ve ardından galibiyet serileri yakalamamız çok önemliydi. Deplasman galibiyetlerimizin sayısını arttırmak, EuroLeague’de koyduğumuz hedefleri birer birer gerçekleştirmek bu sezon için hafızalarda güzel bir yer edindi.
- Babalar günü yaklaşırken, baba olacak olmak neler hissettiriyor?
- Çok çok heyecanlıyım açıkçası. Herkes anlatıyor; baba olmak, evladını kucağına almak bambaşka bir duygu diye. Tabii ki o duyguyu yaşamak benim için hayatımdaki en unutulmaz
an olarak yer alacak. Benim için gerçekten dünyanın en güzel babalar günü hediyesi olacak. Heyecanım günden güne artıyor ve zaman da çok yaklaştıkça bekleyemiyorum. Umarım sağlıklı bir şekilde kucağıma alırım ve her şey anne ve bebek için güzel geçer.
- Avrupa ikinciliği ve babalık duygusunu bir arada yaşadığınız bu günlerde hislerinizi öğrenebilir miyiz?
- EuroLeague'de final oynamak ve baba olmak benim için çifte mutluluk ve çifte zafer gibi. Hayatım boyunca unutamayacağım bir anı olarak kalacak. Çok da güzel bir anı.
Şampiyonluğa ulaşabilseydik çok daha güzel olacaktı. Ama Final Four'a iki Türk takımıyla kaldığımız sene, yüreğimizi koyup ülkemizi temsil ettiğimiz bir dönemde baba olacak olmak
benim için inanılmaz bir mutluluk. Gurur ve mutluluğu birlikte yaşadığım harika bir dönem.
YORUMLAR