AŞAĞIDAN YUKARIYA
"Vasilije Micic'i izlemek sanırım EuroLeague'e dair en keyifli şeylerden biri. Hikaye başlangıç itibariyle buraya dönecek gibiydi zaten. Ancak araya giren sakatlıklar ve hayal kırıklıklarından sonra gelinen nokta sürpriz olmadığı kadar, sürpriz de."
09 Ocak 2019 - 13:59
Ali KONAVİÇ
Micic adını ilk duyduğumda sene 2010'du. Sırp basketbolu için parkeye hükmeden generaller üretmek çok nadir yaşanan bir şey değildir; ancak bu çocuğun farklı biri olduğunu ve özellikle fiziğiyle de diğerlerinden ayrılan çok yönlü bir guard olacağı konuşuluyordu. Mega Vizura ya da daha doğru bir ifadeyle Sırp basketbolunun dağıtım üssü Micic'i kadrosuna kattığında zaten herkes neyin yaklaşmakta olduğunu anlamıştı. Ancak özellikle guardlarda seviye ve beklenti yukarı çıktıkça soru işaretleri de tırmanır.
Genç yaşta olgunlaşmanın ve pozisyon itibariyle liderlik etmenin mecburiyet haline geldiği ortamda kaybolan isim çoktur. Açıkçası Vizura sonrası Pesic'lerin Bayern sisteminin içinde Micic'ten yavaş yavaş bir Milenko Tepic havası almaya başlamıştım. Yaşadığı sakatlıktan ötürü abartılı bir eleştiri getirmek doğru olmaz; ancak bahsettiğim beklenti olayı ve yaş büyüdükçe kayganlaşan zemin gerçeği var. Micic ise bu zeminde kaymadı, Kızılyıldız limanına sığındı.
Akıllıca yapılmış Kızılyıldız hamlesinden sonra Micic için müthiş planlanmış bir kariyer ve iyi belirlenmiş merdivenleri nasıl başarıyla çıktığını izledik. Bu başarılı planlama, "Bir oyuncunun potansiyeli nasıl ortaya çıkartılır?" dersi gibiydi. NBA seviyesinde kabul görmüş ve draft edilmiş bir potansiyel, yokuş aşağı gitmeye başlarken el frenini nasıl çeker ve yukarıya yeniden nasıl tırmanır? Micic'te bunu gördük.
Önce TOFAŞ'ta Orhun Ene, daha sonra Zalgiris'te Saras Jasikevicius'la çalışmak bir oyun kurucu için inanılmaz bir fırsat olsa gerek. Ancak Micic bu şansı zaten bizzat kendisi yarattı. Her iki takıma da herhangi bir dakika garantisi olmaksızın, statü itibariyle "aşağıdan gelen" bir oyuncu olarak gitti. Verilen her dakikada kendisini biraz daha kanıtladı ve daralmakta olan EuroLeague yetenek havuzu için nadide bir parça olduğunu gösterdi.
Peki Efes? Burada işler nasıl böyle gidiyor? Her şeyden önce sezon öncesi Anadolu Efes kadrosuyla alakalı yazdığımda Micic'in her halükarda harika bir ekleme olduğunu söylemiştim; zira bu guard rotasyonunda dengeyi kuracak, tutkal görevi görecek gerçek yönlendirici oydu. Üstüne bir de, Efes için ilk etapta çok kötü gözüken; ancak Micic'in direksiyona geçmesiyle neredeyse bir avantaja dönüşen Larkin şanssızlığı yaşandı.
Şimdilerde Efes'in Larkin'den çıkarak, Teodosic'i almasını konuşturacak kadar elini güçlendiren Micic, yine aşağıdan gelen ve yine kendini en çok kanıtlaması gereken isimdi bu rotasyonda. Ve yine başardı, yine başardı. Elbette üstüne koyabilecek çok şeyi var. Zaten Micic'in sahip olduğu potansiyel bir yana, sahip olduğu hedefler onu farklı kılıyor ve üstüne koyması gerekenlere yaklaştırıyor. O bugünlerde alelade bir NBA potansiyeli değil, ciddi bir NBA oyuncusu adayı. Avrupa'nın (geliştirmekte olsa da savunması dışında) en komple kısalarından biri. Yönlendiricilik, şut, tercihler... Bir oyun kurucuda özellikle hücum anlamında arayacağınız hemen her şeyi belli bir seviyenin üstünde yapıyor. Fakat hepsinden öte özgüven. Micic, "yaparım" diye bağırıyor.
Vasilije Micic
Yaş: 24
Boy: 1.97
Kilo: 92
Ülke: Sırbistan
Oynadığı Takımlar:
2010–2014 Mega Vizura
2014–2016 Bayern Münih
2015–2016 Kızılyıldız
2016–2017 Tofaş
2017–2018 Zalgiris Kaunas
2018–… Anadolu Efes
Micic adını ilk duyduğumda sene 2010'du. Sırp basketbolu için parkeye hükmeden generaller üretmek çok nadir yaşanan bir şey değildir; ancak bu çocuğun farklı biri olduğunu ve özellikle fiziğiyle de diğerlerinden ayrılan çok yönlü bir guard olacağı konuşuluyordu. Mega Vizura ya da daha doğru bir ifadeyle Sırp basketbolunun dağıtım üssü Micic'i kadrosuna kattığında zaten herkes neyin yaklaşmakta olduğunu anlamıştı. Ancak özellikle guardlarda seviye ve beklenti yukarı çıktıkça soru işaretleri de tırmanır.
Genç yaşta olgunlaşmanın ve pozisyon itibariyle liderlik etmenin mecburiyet haline geldiği ortamda kaybolan isim çoktur. Açıkçası Vizura sonrası Pesic'lerin Bayern sisteminin içinde Micic'ten yavaş yavaş bir Milenko Tepic havası almaya başlamıştım. Yaşadığı sakatlıktan ötürü abartılı bir eleştiri getirmek doğru olmaz; ancak bahsettiğim beklenti olayı ve yaş büyüdükçe kayganlaşan zemin gerçeği var. Micic ise bu zeminde kaymadı, Kızılyıldız limanına sığındı.
Akıllıca yapılmış Kızılyıldız hamlesinden sonra Micic için müthiş planlanmış bir kariyer ve iyi belirlenmiş merdivenleri nasıl başarıyla çıktığını izledik. Bu başarılı planlama, "Bir oyuncunun potansiyeli nasıl ortaya çıkartılır?" dersi gibiydi. NBA seviyesinde kabul görmüş ve draft edilmiş bir potansiyel, yokuş aşağı gitmeye başlarken el frenini nasıl çeker ve yukarıya yeniden nasıl tırmanır? Micic'te bunu gördük.
Önce TOFAŞ'ta Orhun Ene, daha sonra Zalgiris'te Saras Jasikevicius'la çalışmak bir oyun kurucu için inanılmaz bir fırsat olsa gerek. Ancak Micic bu şansı zaten bizzat kendisi yarattı. Her iki takıma da herhangi bir dakika garantisi olmaksızın, statü itibariyle "aşağıdan gelen" bir oyuncu olarak gitti. Verilen her dakikada kendisini biraz daha kanıtladı ve daralmakta olan EuroLeague yetenek havuzu için nadide bir parça olduğunu gösterdi.
Peki Efes? Burada işler nasıl böyle gidiyor? Her şeyden önce sezon öncesi Anadolu Efes kadrosuyla alakalı yazdığımda Micic'in her halükarda harika bir ekleme olduğunu söylemiştim; zira bu guard rotasyonunda dengeyi kuracak, tutkal görevi görecek gerçek yönlendirici oydu. Üstüne bir de, Efes için ilk etapta çok kötü gözüken; ancak Micic'in direksiyona geçmesiyle neredeyse bir avantaja dönüşen Larkin şanssızlığı yaşandı.
Şimdilerde Efes'in Larkin'den çıkarak, Teodosic'i almasını konuşturacak kadar elini güçlendiren Micic, yine aşağıdan gelen ve yine kendini en çok kanıtlaması gereken isimdi bu rotasyonda. Ve yine başardı, yine başardı. Elbette üstüne koyabilecek çok şeyi var. Zaten Micic'in sahip olduğu potansiyel bir yana, sahip olduğu hedefler onu farklı kılıyor ve üstüne koyması gerekenlere yaklaştırıyor. O bugünlerde alelade bir NBA potansiyeli değil, ciddi bir NBA oyuncusu adayı. Avrupa'nın (geliştirmekte olsa da savunması dışında) en komple kısalarından biri. Yönlendiricilik, şut, tercihler... Bir oyun kurucuda özellikle hücum anlamında arayacağınız hemen her şeyi belli bir seviyenin üstünde yapıyor. Fakat hepsinden öte özgüven. Micic, "yaparım" diye bağırıyor.
Vasilije Micic
Yaş: 24
Boy: 1.97
Kilo: 92
Ülke: Sırbistan
Oynadığı Takımlar:
2010–2014 Mega Vizura
2014–2016 Bayern Münih
2015–2016 Kızılyıldız
2016–2017 Tofaş
2017–2018 Zalgiris Kaunas
2018–… Anadolu Efes
YORUMLAR