Şimdi değilse ne zaman?
"Bu sene federasyon seçimleri var. Aday olacak tüm ekiplerin kadın basketbolu tespit ve çözümlerini duymak için sabırsızlıkla bekliyorum. Zaman çok hızlı, çok acımasız; kaybedilen senelerin, jenerasyonların telafisi yok. Durursan, koşmuyorsan çılgınca koşan dünya düzeninde düşmeye mahkumsun. Bir yerden projeleri başlatarak sistemi kurmak ve başlamak lazım. Soruların cevapları belli, harekete geçmek lazım."
Ömrünün neredeyse tamamını sporun (önemli bir kısmını basketbolun) içinde geçirmiş biri olarak artık her zaman hayal ettiğimiz büyük değişimleri görmek istiyorum. Neyi mi? En çok basketbolun Türkiye'nin her yerinde kız çocukları tarafından sevilen ve ulaşılabilir bir branş olduğunu, ülkede her seviyede oynanan basketbol kalitesinin günden güne yükseldiğini, her sezon basketbol lisanslı kadın sporcu sayısının arttığını, altyapıya yatırım yapan onlarca kulüp olduğunu, sponsor desteğinin arttığını, milli takım seviyesinde çok sayıda oyuncu yetiştiğini, antrenörlerin özel ders vermek zorunda kalmadan başka mesleklere kaçmadan, hak ettikleri değeri görerek basketbolu ileriye taşıdıklarını görmek istiyorum.
Kadın basketbolunun kalitatif ve kantitatif gelişiminin önündeki engelin kadın voleybolu olduğunu iddia edenler, kusura bakmayın size asla katılmıyorum. Ülkemizin 85 milyonluk genç nüfusu her branştan yetenekli sporcu çıkaracak potansiyele sahip.3-5 milyon nüfuslu ülkeler dahi 4-5 yaşından itibaren sporu okullara sokarak, yetenekleri keşfedip yetiştirecek sistemi kurdular. Hatta bu ülkeleri 15-20 sene önce rahatça yenerken şimdi bize rakip oldular. Biz de el birliği ile bu güzel ülkede basketbolun yayılması, sevilmesi, daha çok oynanması, izlenmesi ve keyif vermesi için ne gerekiyorsa artık yapmalıyız, becermeliyiz, mazeretsiz, net!
Ha bir de NCAA'de basketbolcuların para kazanmasının legalize olmasıyla altyapıya yatırım yapan yetiştirici kulüpleri başka tehlikeler bekliyor. Bunlara çözümlerimiz hazır mı? Zaten kadın basketboluında iki elin parmağı etmeyen altyapı yatırımı yapan kulüpleri teşvik etmek, takdir etmek için neler yapacağız ki çark dönsün, başka kulüpler de yetiştiriciliğe soyunsun.
Kadınların basketbol antrenörlüğünü ve yöneticiliği kariyer olarak seçmesi için ne gibi projelerimiz var?
Neden milli takımlarda bir dönem yaşadığımız o parlak başarıları tekrarlayamaz olduk? Sadece ligde oynayan yabancı sayısını azaltıp artırmakla bu problemi çözebilecek miyiz? Voleybolda sponsorlar kuyruk olmuşken biz ligimize isim sponsoru ve yayıncı bulmakta neden zorlanıyoruz, hatta bulamıyoruz?
Yıllardır heyecanla beklediğimiz Abdi İpekçi Tesisleri'nin artık eli kulağında. Ülkece bina inşa etmek konusunda çok iştahlı ve becerikliyiz. Ama bu güzel tesis bahsettiğim sorunları çözüme götürecek projelere ev sahipliği yapacak mı? Binaların içi dolacak mı?
Bu sene federasyon seçimleri var. Aday olacak tüm ekiplerin kadın basketbolu tespit ve çözümlerini duymak için sabırsızlıkla bekliyorum. Zaman çok hızlı, çok acımasız; kaybedilen senelerin, jenerasyonların telafisi yok. Durursan, koşmuyorsan çılgınca koşan dünya düzeninde düşmeye mahkumsun. Bir yerden projeleri başlatarak sistemi kurmak ve başlamak lazım. Soruların cevapları belli, harekete geçmek lazım.