Sporcularda bakılması gereken biyokimyasal veriler
Biyokimyasal veriler aslında sporcular hakkında bizlere bir çok şeyi anlatmaktadır. Antrenman adaptasyonundan, kas yıkımına, kansızlıktan, antrenman sırası ve sonrası yorgunluğa ve büyüme gelişme geriliği gibi birçok bilgiyi kanda bakılan bazı önemli değerler ile anlayabiliriz.
- Bu biyokimyasal parametreler hangileridir?
Cinsiyet Hormonları: (Testesteron, Östrojen, progesteron vb.) Hormonal profil, sporculara antrenman adaptasyonu ve başarısı için uygun dengede olup olmadığı bilgisini verir. Ayrıca büyüme metabolizması, üreme sağlığı hakkında da bilgiler içerir. Testesteron erkeklik hormonu olarak kas yapımında, kırmızı kan hücrelerinin yapımında önemlidir. Kaslarda aerobik metabolizmayı arttırır. Düşük testesteron kilo vermeyi, kas kütlesi artışını da zorlaştırır.
Kortizol: Egzersiz bir strestir ve bu da kortizol salınımını uyarır. Uzun dönem yüksek kortizol salınımı kas yıkımına sebep olur ve kas gelişimini engeller. Overtraining denen fazla antrenman da kortizol seviyesini yükseltir. Bu enfeksiyona yatkınlık ve yorgunluğa sebep olur. Uygun toparlanmayan sporcunun göstergesidir. Fizyolojik stres, duygusal değişim ve performansta düşüşe sebep olur.
CRP: İnflamasyon göstergesidir. Yüksek yoğunluktaki sporlarda CRP artışı görülür. Vücuttaki herhangi bir enfeksiyonda da CRP artar. Sporcunun düzgün toparlanıp toparlanmadığını, düzgün egzersiz yapıp yapmadığını görmek için CRP'ye bakılır.
Demir: Demir kandan dokulara oksijen taşıyan önemli bir mineraldir. Sporcular için oksijeni
düzgün kullanmak önemlidir. Düşük demir performansı etkiler. Yeterli oksijen alımını ve taşınmasını engeller. Halsizlik yorgunluğa ve kansızlığa sebep olur. Fazla demir durumu, vücutta inflamasyon ve kolesterol artışı ile sonuçlanabilir.
Hemaglobulin: Kuvvet, dayanıklılık ve aerobik kapasitenin gelişiminde önemli bir göstergedir.
Kreatin Kinaz: İskelet ya da kalp kasında hasar olup olmadığını belirler.
Tiroid Hormonları (TSH, T3 ve T4): TSH değerinin az olması tiroidlerin çalışmadığını gösterir. Düşük olması yorgunluk, sinirlilik, uyku hâli, bozuk antrenman adaptasyonu, zor kilo ve yağ kaybı, hatta hızlı kilo artışına da sebep olabilir.
D Vitamini: Son yıllarda önemi daha da iyi anlaşılan D vitamini eksikliği aynı zamanda birçok hastalığın da habercisi. Özellikle kapalı alan sporu yapan sporcularda sıklıkla D vitamini eksikliği ile karşılaşıyoruz. Halsizlik, yorgunluk. çabuk sakatlanma, düşük bağışıklık sistemi, bu eksiliğin sonuçları olabiliyor.
B12 Vitamini: Kırmızı kan hücrelerinin üretimi, sinir sistemi fonksiyonları için çok önemlidir. Eksikliği aşırı yorgunluk, kansızlık ve antrenman adaptasyonunda bozulmaya sebep olur.
Kalsiyum: Özellikle büyüme gelişme dönemindeki sporcularda, kemik yapımı ve gelişiminde önemlidir. Sakatlıklarda da kalsiyum seviyesine mutlaka bakılır.
Magnzeyum: Kas ve enzim fonksiyonlarında önemlidir. Terle kaybedilebilir ve bu da antrenman sırasında performansın düşmesine ve kas kramplarına sebep olabilir.