Alkol ve atletik performans
Alkol kullanımı aslında sporcularda da rastladığımız bir durum. Şampiyona galibiyetleri sonrasında soyunma odalarında, özellikle yabancı 5 km koşucularında şampanya patlatılması bir gelenek gibi. Yine araba yarışları sonrasında da sık sık görüyoruz aslında.
Alkol genelde per formans ve sağlık üzerine akut ve kronik etkileri düşünülmeden, kutlama ve rahatlama amacıyla tüketilmektedir. Uzun dönem ve kısa dönem alkol kullanımı vücudun çoğu sistemlerini etkilemektedir. Genetik, cinsiyet, alınan alkolün miktarı, vücut ağırlığı ve beslenme durumu bireyler arasındaki farklı etkileşimlerde rol oynamaktadır.
- Sporcu performansı üzerine etkileri nelerdir?
- Spor performansına baktığımızda, alkolün akut kullanımı motor becerileri, hidrasyon durumunu, aerobik p erformansı, toparlanma sürecini etkileyerek, doğal olarak antrenman ve şampiyonaları da etkileyebilmektedir.
Kronik alkol kullanımı ise vücut kompozisyonunu korumada zorluk, besinsel eksiklikler, sakatlık riskine ve sakatlık sonrası özellikle geri dönmeyi de zorlaştırmaktadır. Tabii ki alkol tüketimi oldukça göreceli yani miktar ve zaman bakımından da...
Çünkü sporcular üzerinde etik olarak uygun olmadığı için alkol tüketiminin performansa olan etkileriyle ilgili çalışmalar yapılamamaktadır. Bizler var olan kanıtlar üzerinden sporcuları uyarmaktayız.
Alkol alınır alınmaz hemen akut etkisi başlar. Daha sonra doza bağlı olarak da yan etkiler görülebilir. Alkol hızlıca negatif olarak atletik performansı etkilemeyebilir; ancak sporcularda sakatlık riskini arttırabilir.
Anerobik egzersizlerde düşük doz alkol alımının performansa yardımcı olduğuna dair çalışmalar kanıt düzeyinde değildir. Bazı araştırmalarda küçük dozlarda düzenli alkol alımı ve egzersiz öncesinde kullanımı dayanıklılık performansını düşürdüğü gözlemlenmiştir.
Alkolün, aerobik performansta sitrik asit döngüsünü yavaşlatıp, glikoneogenesisi durdurduğu ve laktat seviyesini arttırdığı görülmüştür. Egzersiz sonrasında tüketildiğinde kas protein sentezini (MPS) %37 oranında düşürmektedir. Çünkü antrenman sonrası toparlanma evresinde glikojen depolarının yenilenmesini geciktirmektedir. Alkolü bir protein kaynağı ile tüketseniz bile, toparlanma oranı % 24 oranında düşmektedir.
- Önceleri alkolün sporcuların toparlanmasını hızlandırdığı söylendiği için, 1 kadeh de olsa alkol alan oyuncular var bu konu da ne düşünüyorsunuz?
- Aslında dediğim gibi alkol biraz olsun rahat lama amacıyla alınıyor, belki de 'uykuya kolay geçmeyi sağlıyor' deniliyor. Ancak uykunun kalitesi daha önemli, yani alkol uyku siklusunu bozuyor ve aslında yorgun uyanmaya sebep oluyor.
Alkol geçmişte yapılan çalışmalarda her ne kadar ergojenik destek (psikolojik sebeplerden dolayı) olarak kullanılmış olsa da bilimsel kanıtlar özellikle egzersiz veya müsabaka öncesinde sakınılması gerektiğini göstermiştir.
Amerikan Kolej Sporları Kurumu (NCAA) atış müsabakalarında özellikle alkolü yasakladı ve Dünya Doping Komitesi de hava sp orları, okçuluk, motorlu bot yarışları ve otomobil yarışlarında ergojenik destek olarak alkol kullanımını yasakladı.
Ben kesinlikle alkol alınmasın demiyorum; ancak antrenman sonrası veya sık karşılaşmaların olduğu, toparlanmaya ihtiyacımız olduğu müsabaka dönemlerinde kullanımını önermiyorum.
Antrenman sonrası protein + karbonhidrat tüketimi yapılıp sindirilmesi için yeterli zaman tanıdıktan sonra tüketilebilir... Tabii ki fazla abartmadan.