Sporcuların kilo kontrolünde psikolojik faktörler
"Unutmayın, zihin ve beden bir bütündür. Zihninizde olan her şey bedeninize, bedeninizde olanlar da zihninize yansır. Bu yüzden formda kalırken, zihninizdeki bu düşüncelerden de arınırsanız, ağırlıklarınızdan daha kolay kurtulabilirsiniz."
Her pazartesi diyete ve egzersizlerinize sıkıca başlamak istiyor ama bir iki gün geçmeden bütün düzeni bozuyorsanız, gittiğiniz yerlerde, davetlerde size sunulan ikramlara 'hayır' diyemiyorsanız, en sevdiğiniz tatlının reklamını gördüğünüzde hemen buzdolabına koşuyorsanız... Kısaca yemek konusunda kendinize mani olamıyorsanız bir takım psikolojik düşünce hatalarına sahip olabilirsiniz demektir. İşte burada tam da psikolojik olarak fark etmeniz gereken, formunuzu korumayı engelleyen düşünceleriniz devreye giriyor. Gelin bu düşüncelere biraz bakalım, acaba bunlar neler?
Formda kalmak, zayıflayabilmek, sağlıklı ve dengeli beslenebilmek, bu bilinci edinip hayatınızda uygulayabilmek önemlidir. Özellikle bir sporcu olarak, alkol, sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmak sağlıklı bir yaşam biçimi belirlemek mühimdir. Takım arkadaşlarınızla ya da diğer sporcularla kendinizi kıyaslama yapmamalısınız ancak birbirinizi motive edebilirsiniz.
Formunuzu korumak için yaptığınız diyetinizi bir kez bozduysanız ve uygulayamadığınız ufak bir kısım varsa “Nasılsa bozuldu bir kere” düşüncesiyle tamamına uymayabiliyorsunuz. Genellikle kendilerinden yüksek standartlar bekleyen mükemmeliyetçi insanlar bu şekilde düşünmeye eğilimli olur.
Sevdiğiniz yemekten sadece bir kaşık almak, çikolatadan sadece bir parça yemek, diyetinizi bütünüyle bozmuş olduğunuz anlamına gelmez. Ufacık bir parça listenizde olmayan bir besini yemek sizi bütünüyle başarısız yapmayacağı gibi, tamamına uymanızda sizi çok çok başarılı hissettirmeyecek. Yaptığınız davranışı başarısızlık olarak değerlendirip bütün çikolata paketini ya da kocaman bir tabak yemeği yemeniz doğru olmayacaktır.
Eğer ki, canınız bir şeyi yemeyi çok istediyse o zaman önerim, diyetisyeninizin uygun gördüğü şekilde kalori hesabınızı da yapmanız. Örneğin bir kaşıkta, bir tabakta yenilse yiyeceğin tadı değişmeyecek ve aynı olacak, ilk yudum da nefsiniz körelecek, bütün tabakta ise gözünüz doyacak. Aynı hazzı bir parça çikolatada verecektir, bütün paketi yemekte. İkisi de aynı haz, eşit. Sadece biri daha fazla kalorilidir. Bir yudum yerken gözünüzün doymasına yardımcı olmak için ufak parçalarda uzun uzun ve farkına vararak yerseniz bu daha fazlasını istemenize engel olacaktır.
Farkındalık kazanmak ve ona odaklanmanın öğünlerinizi yerken sizi uyanık tutacağını unutmayın. Bu sebeple ufak bir çikolata parçasının bile tadına vararak ağzınızda, damağınızda, dilinizde tadını hissederek yiyin ve bu sebeple televizyon karşısında herhangi bir şey tüketmemeye çalışın. Televizyon izlerken, bir iş ile uğraşırken yemek, yediğinizin farkında olmamanıza neden olur ve sizin psikolojik açlığınızı doyurmaz. Yediğiniz parçanın size yeterince haz verdiğini ve sadece bir parçanın yeterli olduğunu bile kendinize söyleseniz emin olun bundan sonra daha temkinli olacaksınız.
Bu konuda temkinli davranın, kendi mantıksız düşüncelerinizi fark edin ve onlar yerine daha doğru, daha işlevsel ve günlük yaşantınızı bozmayacak pozitif düşünceleri koymaya çalışın. Yine de bu tarz düşüncelerinizi fark edemiyorsanız, fark etseniz de değiştiremiyorsanız, yerine mantıklıları pozitif olanları koyamıyorsanız faydalı olması açısından psikolojik destek alın.
Unutmayın, zihin ve beden bir bütündür. Zihninizde olan her şey bedeninize, bedeninizde olanlar da zihninize yansır. Bu yüzden formda kalırken, zihninizdeki bu düşüncelerden de arınırsanız, ağırlıklarınızdan daha kolay kurtulabilirsiniz. Sağlıkla…