Tek yürek
"Nasıl birlik ve bütün olunduğunu, “Ezeli düşman” denilenlerin aynı tribünlerde omuz omuza geldiğini bu süreçte gördük. Peki, normal zamanlarda aramıza giren ne? Bizi birbirimize düşman eden hisler ne? Neleri daha doğru ve güzel yapmamız gerekiyor? İşte bu sıkıntılı süreçte nasıl tek yürek olunacağını gördük... Bu birlikteliğin her zaman devam etmesi dileğiyle..."
Tüm Türkiye’yi yasa boğan deprem felaketi öncesi; kendi aralarında ciddi bir enerji sıkışması yaşayan ülkemizin değerli camiaları, felaketin ardından tek yürek olarak hem şifa hem de sevgiyi kilometrelerce öteden bölgeye ulaştırdı. Dilerim bu durum daim olur.
“Birleşebilmek için travmalara ihtiyaç duymadığımız bir bilinç düzeyine erişebilmek, mükemmelliğin biraz ötesindedir.” Bu sözler çok değerli dostlarımdan birine, Meral’e ait… Ülkemizi derinden sarsan deprem felaketleri sırasında pek çok arkadaşımla, deprem bölgesinden hiç tanımadığım ve hayatın farklı farklı alanlarından insanla iletişim kurma durumum oldu. Ülke ve halk olarak ihtiyacımız olanı Meral kadar iyi özetleyene rastlamadım…
Afet öncesinde Türk spor camiasında kazan kaynıyordu. Basketbolu görece bu durumdan ayrı tutuyorum; fakat futbol camiamız yine ‘bildiğimiz gibi’ydi maalesef… Üç Büyükler kendi içerisinde sosyal medya atışmalarından demeç savaşlarına kadar ‘ağızlarına geleni’ aktarırken; tüm taraftarlar ve tribünlerin dilinden çığlıklar, isyanlar yayılıyordu dört bir yana…
Deprem felaketinin boyutu ve kayıplarımızın acısının tarifi imkansız… Sevdiklerini kaybeden herkese sabır, felakette enkazdan kurtulan vatandaşlarımıza sağlık ve huzur, tüm ülkemize de baş sağlığı dileyerek başlamak istiyorum. Yalnızca kendi hislerimi, içimden geldikleri şekilde aktarmak istiyorum bu yazıyı kaleme alırken… O yüzden çok açık ve net olacağım.
Mustafa Kemal Atatürk’ün de ‘zamansızlığa armağan ederek’ söylediği o cümle gibi; “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur…” Peki, bu asil kanı ve onun beraberinde getirdiği mutluluk, iyilik, sevgi dolu sorumluluğu nasıl unutuyoruz? Neden bundan feragat ediyoruz? Ve neden onu hatırlayıp hayata geçirmemiz için illa felaketler yaşamamız gerekiyor? Bence bu soruları kendimize sorup, anlamları üzerine iyice bir düşünmemiz gerekiyor, çoğu zaman…
Futbol, basketbol, voleybol kulüplerimiz ve camialar, diğer spor branşlarındaki tüm topluluklarımız; şu anda deprem bölgesine yapılan ve yapılmakta olan yardımları her daim yapabilme imkanına sahipler… Kulüpler ve camialar; aynı zamanda sivil toplum kuruluşları da oldukları için toplumsal hafızanın zayıf kaldığını düşündüğüm ülkemizde birlik-beraberlik mantalitesini en iyi şekilde hayata geçirip istikrarlı şekilde uygulayabilecek oluşumlar…
Nasıl birlik ve bütün olunduğunu, “Ezeli düşman” denilenlerin aynı tribünlerde omuz omuza geldiğini bu süreçte gördük. Peki, normal zamanlarda aramıza giren ne? Bizi birbirimize düşman eden hisler ne? Neleri daha doğru ve güzel yapmamız gerekiyor?
Sizlere yazıp anlatmaya çalışırken, ben de bunlara dair düşünüyorum. Girdiğim ortamlarda fırsat buldukça bunlara dair konuşuyorum da… İnsan, sanırım bir şeyleri değiştirmeye somut olarak ancak böyle başlayabiliyor.
Ülke olarak henüz acımız çok taze ve bizi belirli bir yere kadar götürüyor. Belirli bir yerin ötesine geçebilmemiz içinse; yalnızca elimizden gelen yardım malzemelerini değil, sevgimizi, ilgimizi, desteğimizi, düzenli şekilde deprem bölgesine iletmemiz gerekiyor.
Ülkemiz için asıl değişim süreci şimdi başlıyor; bu felaketin yaşanıp şu an için bittiği dönemlerdeki bilinç düzeyimizi değil, hayata ve birbirimize bakış açılarımızı, yaklaşımlarımızı yeniden dönüştürüp değiştireceğimiz dönemleri hedef almamız gerekiyor.
Felaketin ardından pek çok vatandaşımız zorluklar yaşıyor ve yaşayacak da... Bu şu an için kaçınılmaz bir gerçek… Ancak hem spor camiası hem de diğer camiaların hiç unutmaması gereken şey; afet bölgelerine desteğin uzun vadeye yayılarak sürdürülebilir zeminlere oturmasının gerekliliği diye düşünüyorum.
Kapsamlı bir şekilde hamleler yapabilmek, her şeyi dönemsel değil gelecekte de değiştirebilmek, olası afetlerden etkilenme oranımızı minimize ederken; bu felakete ve yankılarına maruz kalanları tekrar mağdur etmemek dileğiyle… Sözü fazla uzatmadan, noktalamak isterim. Basketbol camiamızın tüm üyelerinin de yaşanan kayıplar dolayısıyla başı sağ olsun…