Hoops! He did it again!
Kolay değil 5 senede 4 final 3 kupa… Bu sefer eksiden takım kurup “underdog” olarak katıldığı ligde kupayı kaldırmak. Ergin Ataman, Yunanistan’ı sevinçten ağlatan adam olarak tarihe geçti!
Yaklaşık 10 ay evvel Ergin Ataman’ın Panathinaikos transferiyle ilgili temmuz sayımızda yazdığım “GiannAtamanos Olmalılar” yazımdan bir parçayı aşağıya bırakıyorum: “Şimdi yepyeni bir hedefe karşı yelken açıyor. Suyun karşı tarafına geçiyor. Yöneticiliği çok farklı, zaman zaman kavgalarını herkesin ortasında yaparsa kimsenin şaşırmayacağı bir başkanla çalışacak. Eğer, başkan-koç ilişkisi yerine yönetimi paylaşmış iki general gibi çalışırlarsa Avrupa basketbol Seyircisi yeni bir tarz başarıya tanıklık edebilir.
Başarılı olduğu Türk Telekom, Siena, Efes Pilsen, Pınar Karşıyaka, Ülker, Beşiktaş, Galatasaray ve Anadolu Efes’te, görev yapan başkan ve CEO’lar onunla BERABER yöneticilik yapmayı kabul ettikleri için başarılı oldular. Bakalım, Dimitris Giannakopoulos tarzı bir yönetime mi ayak uyduracak; yoksa yeni bir aranjman ile Dimitris GiannAtamanos tarzı mı oluşacak?”
Harika bir aranjmanı beraber oluşturdular. Uzun ve her sayının değerli olduğu bu ligde kupayı kazanmayı başardılar. Finalin tamamına dokunmadan önce F4 ilk maçlarından kısaca bahsedersek.
YONCALAR SON ÇEYREKTE GÖZ AÇTIRMADI
Berlin’deki ilk maçta Panathinaikos Aktor – Fenerbahçe Beko ile kapıştı. Ergin Ataman’ın becerdiği en önemli şeylerden biri rakibin konfor alanını bozması… Panathinaikos, normalde F4’deki takımlarla kağıt üstünde kıyasladığımızda rotasyonu en kısa, her pozisyonda 1 alt versiyona sahip kadroydu. Bu nedenle maç ritmini belirleyen takım olmalıydı. Ritmi de savunmada elde edeceklerini biliyorlardı.
Maçın başladığı ilk andan itibaren Fenerbahçe hiç kolay sayı bulamadı. Pana, zaman zaman potadan uzaklara püskürttü, ortaya düşen bütün topları da havuzdan topladı. İkinci çeyrekte sarı lacivertliler toparlandı. Art arda isabetli 5 üçlükle skorda dengeyi yakaladılar ama tempoyu bir türlü ele alamadılar. İlk ve son olarak 26. dakikadaki 51-50 ile farkı 1 sayıya indirdiklerinde umutlandılar ama maçın kalan 14 dakikasında sadece 7 sayı üretebildiler. Böylece Türk koç Ergin Ataman’a sahip Yunan temsilcisi Panathinaikos Aktor – Fenerbahçe Beko’yu 73-57 yenerek ilk finalist oldu.
REAL İLK YARIDA AYARI VERDİ
Real Madrid, ağır sıklet bir boksör gibi yarı finali ilk rauntta Olympiacos’u devirmek için vurdukça vurdu. Mükemmel bir tempo tuttururken ilk yarıda maçın psikolojisini bağladı. Farkı 20 civarında kontrol ederek karşılaşmayı kontrolünde tuttu. Buna karşılık Olympiacos sezonun en edilgen maçlarından birini oynadı. Alec Peters normal sezonda Pire’deki Kızılyıldız maçından beri en iyi mücadelesini sahaya koydu. Mükemmele yakın bir oyunla takımını ayakta tutan Amerikalı oyuncuya zaman zaman Goss ve McKissic destek oldu. Real Madrid’de 20 sayı atan Dzanan Musa dışındaki 8 oyuncu ortalama 8.3 sayı üreterek takım farkını ortaya koydu…
Böylece finalin adı Panathinaikos Aktor – Real Madrid oldu.
GEREKSİZ MAÇIN GALİBİ OLYMPIACOS
Yıllardır gereksizliğinin defalarca herkes tarafından dile getirildiği ama bilet satmak ve TV yayın gelirlerinden biraz daha kazanmak için oynatılan 3'üncülük maçının galibi Fenerbahçe Beko’yu 87-84 yenen Pire temsilcisi Olympiacos oldu.
ADAM DEDİ VE YAPTI
Kim ne derse desin son 5 yıldır sanırım dediğini yapan en başarılı spor adamı Ergin Ataman… Adam, Anadolu Efes’e geliyor. "Şampiyon olacağız" diyor pandemi yüzünden lig durmasa olacak; ertesi sezon “Geçen sene yapmadınız bu sene olacağız” dedi. Anadolu Efes ilk şampiyonluğunu aldı. Daha kupa elindeyken “Gelecek sene de olacağız” dedi. Onu da yaptı. “Üçüncüyü de olacağız” dedi. “Play’off'a girse kazanır bu deli” diyen çoktu. Sonra Panathinaikos macerası ve yine “Kupa Bizim!” dedi kupayı aldı!
Nasıl mı yaptı? Tabii ki kolay olmadı; bazen tüm tuşlara bastığı oldu. Kaos yarattı; kavga çıkardı; kavga isteyenlere karşı geri adım atmadı; ortamı gerdi! Onu gerenleri o daha çok gerdi; takımını gerdi; hep dik tondan yürüdü… Ergin Ataman olarak gerginliği hep sevdi. Bununla beslenen ve bundan keyif alan bir takım yarattı. Çünkü en zengin takım değildi. En çabuk ya da en erken kurulan takım da değildi.
Hatta hem Olympiacos hem de Fenerbahçe gibi ezeli rekabet simgelerinden Kostas Sloukas’ı bile aldı, onu lider olarak atadı. Baktı kısa rotasyonu kısa kaldı. Kendrick Nunn’u getirip bir risk daha aldı. Ama hepsini kendi yoluna soktu. Savunmayı en iyi yapan takım olarak şampiyonluğu kazanmayı; hem de tarihe geçen bir ilk çeyreğe karşı bunu başardı.
Yüksek tempo ve yüzdeyle çılgın bir başlangıç yapan Real Madrid ilk çeyrekte tam 36 sayı attı. Panathinaikos kötü oynamıyordu o da ilk çeyrekte 25 sayı üretmişti ama şaka gibi 11 sayı gerideydi. İkinci periyot Panathinaikos’un maçı ve kupayı kazanacağını önce kendine sonra da maçı gerçekten okuyanlara ispatladığı çeyrek oldu.
İkili oyunlarda sadece el üstü dış şutlara izin veren Ataman’ın ekibi, rakibini potaya yaklaştırmadı. Saha içi 6/16’ya izin verirken seçilmiş hücumlar sonunda 9/13 ile skorboard’da dengeyi yakaladı. Devre arasında durumu fark eden ve kan kokusunu almış köpek balığı edasıyla savunma yapan Panathinaikos Aktor, 3.çeyrekte çoğu zorlama atış 2/15 saha içi isabet ile sadece 7 sayıya izin verdi. Sinirleri darmadğın olan Real Madrid kupanın ağırlığını kaldıramadı ve Ergin Ataman bir kez daha sözünü tuttu ve başkanı Dimitrios Giannakopoulos’u sevinçten ağlatarak kupayı hediye etti.
Yarım asrı yaklaşık 3 yıl geçtiğim şu günlerde öğrendiğim en önemli şeylerden biri “en sevildiğini sandığın gün, en az o kadar seni sevmeyen ve kıskanan birilerinin varlığını unutmaman gerektiği…"
Ergin Ataman bunu çok yıllar evvel anladı ve kabul etti. Başarıya giden yolları kendince çizdi ve bu rotada hedeflerine ulaştı. Bunun için de oynattığı basketbol için de saygıyı hak ediyor.
Evet, Ergin Ataman çok zor adamdır. Yaklaşık 40 yıllık tanışıklığımızda benim bile zaman zaman kırıldığım hatta küstüğüm insanlardan biridir. Ama hiçbir zaman başarısını takdir etmemezlik yapmadım, yapamam. Farklılıktan beslenen yapısıyla istisnai başarılara imza atmaya devam edecek. Sanırım şu anda ilk hedefi PANA’da 2 sonra da 3peat… Ardından da Galatasaray başkanlığı…