Tarih yazdılar, yazıyorlar | Denver Nuggets
“Batı’da LeBron James liderliğindeki Los Angeles Lakers’a karşı daha deneyimli ve daha güçlü çıkan Denver Nuggets, tarihinde ilk kez NBA Finalleri’ne kaldı. Jokic önderliğindeki Nuggets, finalde Miami'yi devirip Denver şehrine ve hatta Colorado eyaletine ilk NBA şampiyonluğunu yaşatabilecek mi?”
Bu sezon NBA’de hem play-in maçları hem de play-off’ta oynanan seriler, her an her şeyin olabileceğini bizlere bir kez daha gösterdi. Ne olacağı belli olmayan Batı Konferansı’nda Denver Nuggets, normal sezon birinciliğinin hakkını verdi ve tecrübelendiğini gösterip adını ilk kez NBA Finalleri’ne yazdırdı. Peki, Nuggets’ın Finaller’e kalma süreci nasıldı?
NUGGETS’IN FİNALE GİDEN YOLU
Bu sezon NBA’in Batı Konferansı’nın ilk 3’ünde yer alan takımları ele almıştık... Sacramento Kings ve Memphis Grizzlies ile birlikte Denver Nuggets’a da değinmiştik. Nuggetsi için daha oturaklı demiştik. Neden öyle dediğimizi de bu play-off sürecinde ortaya çıktı.
2019 yılından bu yana gelen süreçte Denver Nuggets’ın bir yerde tıkandığı ortadaydı. Nikola Jokic’e çok yük biniyordu. Evet, Jokic lider, takımı sırtlıyor ama… Bu sezon Mike Malone yönetimindeki Nuggets, daha oturaklı ve daha tecrübelenmiş bir kadroyla ilk büyük zaferine 4 galibiyet uzakta.
Normal sezonu 53 galibiyetle Batı Konferansı birincisi olarak tamamlayan Denver, bu başarısını en az bir finalle taçlandırmak zorundaydı. Ben Nuggets’ta bir oyuncu veya teknik ekip çalışanı olsam, bunu bir zorunluluk olarak görürdüm. Onlar da illa ki bunun farkındaydı.
BİRİNCİ TUR
NUGGETS VS TIMBERWOLVES
Denver Nuggets, ilk turda kendini play-in’den son maçta play-off’a atan Minnesota Timberwolves ile eşleşti. Serinin ilk maçında doğru bir basketbol oynayan Jokic ve arkadaşları Karl-Anthony Towns ve Rudy Gobert’i çaresiz bıraktı; sonucunda 109-80’lik galibiyet geldi.
Seride 1-0 öne geçen Colorado ekibi, ikinci maça da iyi başlamıştı. Özellikle Jamal Murray, Nikola Jokic ile uyumlu ama daha da dikkat edilmesi gerekilen husus; yürekli bir şekilde oyun sergiledi. Tabii ki takım olarak akıllı hücum seçimleri ve başta da Jokic’in oyun aklı…
Fakat üçüncü çeyrekte bir ivme yakalayan Minnesota, 21 sayıdan geri döndü ve öne geçti. Ancak son 12 dakikada tecrübesini konuşturan Nuggets’ta Murray 40 sayılık güçlü bir oyun ortaya koydu. Bunun yanında Jokic ile Aaron Gordon’ın uyumu da etkili oldu ve sonucunda Denver 122-113 kazanarak seride saha avantajını kaptırmadı.
Serinin üçüncü karşılaşmasında Minnesota Timberwolves, evinde iyi bir başlangıç yaptı. Özellikle Rudy Gobert ve Karl-Anthony Towns, Wolves’u sürüklemeye çalışsa da bilinen play-off ortamı ve tecrübesi gerçeği bu maçta kendini gösterdi. Nikola Jokic’in tercihleri, Michael Porter Jr.’ın yıllar içinde geliştiği, Jeff Green’in tecrübesi bu maçta kendini gösterdi. Bu faktörlerin birleşmesiyle Nuggets, 120-111 kazandı ve tur için bir galibiyet kaldı. Nikola Jokic’in 20 sayı, 11 ribaund ve 12 asistlik triple-double performansının yanı sıra, Porter Jr.’ın 25 sayı ve 9 ribaundluk katkısı galibiyette ciddi bir etkiydi.
Dördüncü maçta Nuggets son noktayı koyamadı. Jokic 43 sayı ve 11 ribaund kaydetse de diğer oyuncuların istenilen katkıyı tam verememesiyle Wolves 114-108’lik galibiyet aldı ve seriyi bir kez daha Denver’a taşıdı.
Minnesota da önceki mücadeleden aldığı galibiyetin iştahı 5. maçın başlarında 17-7’lik bir seriyle başlayarak kendini gösterdi ama aylar önce daha oturaklı olma özelliğini maçın sonlarında ortaya koyan Denver, mücadeleyi 112-109; seriyi de 4-1 kazandı ve bir üst tura çıktı.
KONFERANS YARI FİNALİ
NUGGETS VS SUNS
Minnesota engelini aşan Denver Nuggets’ın karşısına, 2021 Batı Konferansı Şampiyonu ve geçen sezonu unutturmak isteyen Phoenix Suns çıktı. Suns, yakın zamandaki hüsranı telafi etmek için takıma önemli bir takviyede bulundu; Golden State ile 2 NBA Şampiyonluğu kazanmış Kevin Durant.
Başta Durant olmak üzere bir zorluk çıkarma durumu oldu. Buna karşın Nuggets'ta Jokic ve Murray ile kendileri gibi oynadı. Yardımcı oyuncuların da doğru bir şekilde takıma katkı vermesiyle Denver Nuggets’ın 125-107’lik galibiyeti geldi. Seride 1-0 öne geçen Colorado ekibi, saha avantajını da kaptırmadı.
İkinci maçta ise Nikola Jokic, Booker ve Kevin Durant’e Joker gücünü gösterdi; 39 sayı ve 16 ribaundluk performansıyla Nuggets’ı 97-87’lik galibiyete taşıdı. Üçüncü ve dördüncü karşılaşmalarda Phoenix, kendi sahasında Nuggets’a karşı dişini gösterdi ve Denver’a dönüldüğünde seriye 2-2’lik eşitlik geldi.
Serinin 5 maçında Denver’ın Denver gibi oynaması gerekiyordu. Yoksa seride ibre Phoenix’e kayabilirdi. Çünkü tecrübeli ve tecrübelenmişin karşılaşmasında tecrübelenmiş, bunu sahaya yansıtamazsa; tecrübeliye boyun eğmek zorunda kalır.
Üçüncü çeyrekte bunu sahaya yansıtan Nuggets, 118-102 kazanarak seride 3-2 öne geçmeyi başardı. Burada Jokic ve Murray’in ortaya koyduğu performanstan ziyade Michael Porter Jr.’ın devreye girmesi ama daha da önemlisi Bruce Brown’nın 25 sayılık x-factor performansı avantajın Denver Nuggets’ta kalmasını sağladı.
Serinin 6. sınavında, Phoenix deplasmanında 125-100 galip gelmesini bilen Denver, adını Batı Konferansı Finalleri’ne yazdırdı. Son maçla ilgili şunu eklemeliyim; önceki maçlarda da play-off tecrübesini konuşturan Kentavious Caldwell-Pope, Suns karşısında turu getiren bu mücadelede Nuggets’ın zirveye giden yolunda ne kadar kıymetli bir oyuncu olduğunu açık bir şekilde gösterdi.
KONFERANS FİNALİ
NUGGETS VS LAKERS
Denver Nuggets’ı Batı Konferansı Finalleri’nde bekleyen, tanıdık ve bir o kadar beklenmedik bir takımdı. Pandemi koşullarında, 2020 yılında kendilerini Finaller’in dışına iten Los Angeles Lakers, en iyisi olduğunu kanıtlamak için zorlu yollardan geçti. 40 yaşına merdiven dayamak üzere olan LeBron James’in Lakers’ı play-in’den gelip 7. sıradan kendini play-off’a attı.
İlk turda normal sezon ikincisi Memphis Grizzlies karşısına çıktı. Dillon Brooks’un cahil cesareti ile LeBro’a kafa tutması ve Ja Morant’in sezon içinde yaşadıkları, LeBron James’in bu genç ekibe sert bir cevap verme ve meydan okumasına sebep oldu. Yaşlı bir aslanın, sinir bozucu sırtlan sürüsüne kafa tutması gibi bir serinin sonunda Kral önderliğindeki Lakers, Grizzlies’i geçti.
Daha sonra LA’in karşısına diri, kendini kanıtlamış, geçen sezonun şampiyonu Golden State Warriors çıktı. Ancak LeBron James’in onlara da söyleyeceği bir söz, tahminimce de içinde ettiği bir yemin vardı. Bu da onları son şampiyonu elemelerini ve Nuggets’ın karşısına çıkmalarını sağladı. Ancak…
Ancak Nikola Jokic önderliğindeki Nuggets’ın kendilerini kanıtlaması ve tecrübelenmiş olması, Los Angeles Lakers’ın suratına çarptı. Hiç kolay olmayacak bu serinin ilk maçında Caldwell-Pope’un eski takımına karşı meydan okuması, Jokic-Murray ikilisinin bu eşleşmenin bilincinde olması, Lakers adına en kritik isim Anthony Davis’in 40 sayı ve 10 ribaundluk performansını gölgede bıraktı.
Saha avantajının öneminin aşikar olduğu bu serinin birinci maçı Nuggets’ın 132-126’lık zaferiyle tamamlandı. İkinci karşılaşmada başrol Jamal Murray oldu ve Colorado ekibi, 108-103 kazanarak seride 2-0’lık bir üstünlük yakalayıp Los Angeles’a gitti.
LeBron ve arkadaşları ne yapsa nafileydi. Denver serinin üçüncü maçında Denver gibi oynayınca, deplasmanda ilk iki karşımaşmaya göre nispeten daha rahat bir galibiyet geldi. Evinde 119-108 kaybeden Lakers için önlerindeki süreçte galibiyetten başka çareleri yoktu. Kıran kırana geçen bir maçın sonunda son sözleri söylemeyi seven LeBron James, son topta Aaron Gordon tarafından bloklandı ve maç Denver Nuggets’ın 113-111’lik galibiyetiyle noktalandı. Bu da Nuggets’ın seriyi 4-0 ile süpürmesi demekti.
Gordon’ın yaptığı bloku dakikalarca tekrar tekrar izledim. O blok aslında bir bloktan fazlasıydı. Bir devrin kapanıp bir devrin açılması gibiydi. O anların büyüsünü, duygularını kelimelerle ifade edemezsiniz. Gordon’ın LeBron James'e yaptığı o blok öyle bir etki yarattı bende…
DAĞIN ZİRVESİNE ÇIKMAYA SON 4 GALİBİYET
Önce Minnesota, sonra Phoenix ve sonunda Lakers… Batı Konferansı’nda normal sezon birinciliğinin hakkını veren Denver Nuggets, önemli bir eşikten geçti. Finalde son maçın ardından tarihi bir seriyi kazanıp Doğu Konferansı Şampiyonu Miami Heat ile karşılaşacak. Otoriteler tarafından Nuggets şampiyonluk için favori gösteriliyor. Bu da onların üzerine büyük bir sorumluluk yüklüyor. Bakalım, Jokic ve arkadaşları, bu yükün üstesinden gelebilecek mi?
JOKER’E GELİNCE…
Bu paragrafta istatistik ve rakam olmayacak. Onu yaptı, şunu etti demeyeceğim. Ben Nikola Jokic’i, MVP seçildiği geçtiğimiz iki sezondan daha iyi, daha tecrübeli ve daha bilinçli gördüm. Adeta bir maestro… Tabii ki Jokic’in bunu gösterebilmesinde, ısrarla söylediğim doğru takviyelerin Nuggets’a yapılmış olmasından kaynaklanıyor.
Normal sezon MVP ödülü Joel Embiid’e gitti ama Sixers, Konferans Finalleri’ne kalamadı. Aslında Embiid, bir bakıma geçen yıllarda Nikola Jokic’in yaşadığı kaderi yaşadı. Sixers, Nuggets’a bakıp feyz alabilir ama konumuz bu değil…
Jokic diyorum. Otoriteler onu şu an NBA’in en iyi pivotu olarak gösteriyor. Kariyerinin sonunda gelmiş geçmiş en iyi pivot olup olmayacağı bilinmez. Ama günün sonunda bu noktada konumlandırılmak istiyorsa, önünde takımını sezon boyunca yaptığı gibi yönetip sırtlaması ve ardından 4 galibiyet alıp o NBA'de mutlu sona ulaşması gerekecek.
Bir de… NFL’de Broncos, NHL’de Avalhance ile mutlu sonları görmüş koca bir eyalet, Nuggets ile NBA’de de aynı sevinci yaşamak istiyor. Ve Colorado Eyaleti, bunun için umut ve başarının anahtarı olarak Nikola Jokic’i görüyor.