Kartal'ın gençlik iksiri
“Beşiktaş, deyim yerindeyse bir format attı. Genç bir kadro ve bunu uzun vadede korumak, altyapıya önem vermek ve en önemlisi de sabretmek, en yaşlı oyuncusu 24'lük Isaiah Blackmon olan Kara Kartal’ı bambaşka bir seviyeye çıkarabilir.”
2010 yılından bu yana, Beşiktaş için çok farklı sezonlar geçti. Yönetim değişiklikleri oldu, maddi anlamda inişler ve çıkışlar yaşandı. Bu durum Kara Kartal’ın birçok branşına yansıdı. Basketbolda da bunu bariz bir şekilde gördük. Allen Iverson, Deron Williams gibi NBA yıldızları geldi.
Daha sonra Ergin Ataman yönetimindeki şampiyonluklar, 2-3 sezon sonra play-off yapamayan bir takım, daha sonra Ufuk Sarıca ile kısa süreli bir çıkış ve son olarak da Dusko Ivanovic dönemi…
İnişli çıkışlı zamanlar oldu. Fakat siz de dikkat ettiyseniz, önceki paragrafta yazılı olmasa da, bir kelime kendini rahatlıkla belli ediyor; İSTİKRARSIZLIK! Şimdi yeni bir yapılanmaya giden Kara Kartal, kadrosunu önemli ölçüde değiştirirken gençleşti. Bandırma’nın basketbol fabrikasından çıkan geleceğin yıldız adayları Şehmus Hazer, Ercan Osmani, Alperen Şengün, Sadık Kabaca gibi isimleri aldı. Gelen üç yabancı da NCAA’den direkt geldi ve profesyonel kariyerlerine burada başlayacak.
Takımın en yaşlı ismi Isaiah Blackmon 24 yaşında. En genç oyuncular Alperen Şengün ve Furkan Haltalı da 2002 doğumlu. Yani 18-24 yaş arasında, kolej havasında bir Beşiktaş ile karşı karşıyayız.
Kara Kartal, gelecek sezon için 3 yabancı oyuncuyla parkelere çıkacak. Bunların arasından dikkat çeken isim Isaiah Blackmon, Saint Francis Red Flash çıkışlı Blackmon, 1.85 boyunda bir şutör gard. Evet, yanlış okumadınız. Allen Iverson da 1.83 boyunda olmasına karşın şutör gard olarak oynuyordu. Ayrıca Blackmon, günümüz basketbolu için de uygun bir isim. Şutu var ama en büyük özelliği atletizm. Beklenmedik bloklar yapabilir ve birbirinden estetik smaçlara imza atıyor. Belki de kendisini bu yıl All-Star Smaç Yarışması’nda görebiliriz.
Beşiktaş’ın bir diğer atletik ve estetik gardı Markell Johnson da dikkat çeken işler çıkarabilir. Saha görüşü ve içeriye girerken etkili olması önemli. Johnson-Blackmon ikilisinin Akatlar’da nasıl bir hava oluşturacağını şimdiden merak ediyorum. Bir diğer ABD’li De’Jon Davis ise, bir forvet için sağlam bir fiziğe sahip. 1990’lı yıllarda forma giyen ABD’li isimlerin (Bakınız: Larry Richard) modernize edilmiş bir hâli var.
Şehmus Hazer’i fazla anlatmaya gerek yok. Tek Süt Bandırma’da geçen sezon çıkarmış olduğu maçlar, kendisinin Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki en iyi genç oyuncu için aday gösterilmesini sağlamıştı. Yine Bandırma mahsulü olan Alperen Şengün ve Furkan Haltalı da, geçen sezon kendilerinden daha yaşlı ve tecrübeli isimlere zor anlar yaşatmıştı. Özellikle Furkan Haltalı’nın bir AEK maçı var; youtube’dan açıp izlemelik...
Günümüzdeki küreselleşme ve ekonominin durumuna bakacak olursak, Beşiktaş için lig şampiyonluğu zor olabilir; ama birbirini iyi tanıyan isimlerden oluşan bu kadro ve Burak Bıyıktay’ın yönetiminde oluşan ruh, Kara Kartal’ın ligde play-off yapmasını sağlayabilir ve Europe Cup’ta da verilecek mücadele ile önemli bir başarı elde edilebilir. En önemlisi de, Türk basketbolunun Beşiktaş’ın bu yapılanması sayesinde geleceğin yıldızlarını birer birer kazanacağıdır; iyi değerlendirilmesi lazım.
Beşiktaş, deyim yerindeyse bir format attı. Genç bir kadro ve bunu uzun vadede korumak, altyapıya önem vermek ve en önemlisi de sabretmek, Kartal’ı bambaşka bir seviyeye çıkarabilir. En kötü ihtimalle, mali sebeplerden dolayı ligden çekilmek zorunda kalan Tek Süt Bandırma’nın mantığında, bir oyuncu fabrikası hâline gelip Türkiye’ye birçok oyuncu kazandırıp Avrupa’nın önemli kulüplerine ve hatta NBA’e basketbolcularını gönderebilir. Yeter ki buna sıkı bir şekilde bağlı kalıp yapılsın. Türk basketbolunun buna ihtiyacı var.