Efes ruhu
"2017-2018 sezonunda, Velimir Perasovic’in yönetiminde ilerleyemeyeceğini anlayan lacivert beyazlılar, o sezon arasında Ergin Ataman’ı takımın başına getirdiğinde, aslında Efes Ruhu’nu da getirmişti."
2009 yılında kazanılan lig şampiyonluğu sonrasında Anadolu Efes, tarihi ve başarıları
düşünülünce hiç parlak olmayan bir dönem içine girdi. 2010’lu yılların genelini kâbus gibi geçiren lacivert beyazlılar, uzun bir süre Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası haricinde herhangi büyük bir kupa kazanamamıştı.
Efes için belki de en kâbus sezon, 2017-2018 oldu. Sezon ortasında, EuroLeague’de art arda alınan kötü sonuçlar sonrasında, Hırvat antrenör Velimir Perasovic’i gönderen Anadolu Efes, kendilerini son kez lig şampiyonu yapan başantrenör Ergin Ataman’ı takımın başına getirdi. Ancak Ergin Ataman, başka bir antrenörün kurduğu kadroda ufak değişiklikler yaparak sezonu tamamladı. Anadolu Efes, BSL’de yarı finalde Tofaş’a elenirken, EuroLeague’de de sadece 7 galibiyet alarak 16 takım arasında son sırada kalmıştı.
VE PARÇALAR BİRLEŞTİ...
Ergin Ataman yönetiminde yeni bir yolculuğa hazırlanan Anadolu Efes, sadece 7 galibiyet
alarak EuroLeague sonuncusu imajını silmek için kadrosunda önemli değişikliklere gitti. Yabancı oyuncularda ciddi takviyeler yapan Efes, Boston Celtics’ten oyun kurucu Shane Larkin’i ve Zalgiris Kaunas’tan Sırbistan’ın genç şutörü Vasilije Micic’i transfer etti. Bryant Dunston, Krunoslav Simon ve Brock Motum’u kadrosunda tutan Efes, Tibor Pleiss, Adrien Moerman ve Sertaç Şanlı transferleriyle de pota altını kuvvetlendirdi.
Ayrıca, Rodrigue Beaubois, James Anderson, Metecan Birsen ve Buğrahan Tuncer’i de renklerine bağlayan Efes, uzun bir maraton için geniş bir rotasyona sahip oldu. Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazanarak sezona başlayan Efes, BSL’de ilk 2 maçını kazandıktan sonra, 9 hafta içinde sırasıyla Sakarya Büyükşehir’e, Fenerbahçe Beko’ya ve Beşiktaş Sompo Sigorta’ya mağlup oldu. Anadolu Efes, kafalarda soru işaretleri oluştursa da, kalan maçlarını kaybetmedi ve normal sezonu birinci sırada tamamladı.
Ataman'ın talebeleri, THY EuroLeague’de de bir önceki sezonun aksine daha etkili maçlar çıkardı ve 20 galibiyet alarak adını 4. sıradan play-off’a yazdırdı. Çeyrek final serisinde Barcelona ile karşılaşan Efes, 5 maç sonunda Katalan ekibini mağlup etmeyi başardı ve yıllar sonra Final Four’a kaldı.
Vitoria-Gasteiz’deki Final Four’un yarı final maçında, bir diğer temsilcimiz Fenerbahçe
Beko ile karşılaşan Efes, Shane Larkin’in 30, Vasilije Micic’in 25 sayı kaydettiği maçı 92-73 kazanarak ilk kez finale kalma başarısını da gösterdi.
Fakat lacivert beyazlılar, bu ortamın tecrübeli takımı CSKA Moskova’ya finalde 81-73 kaybetti ve ikinci oldu. EuroLeague sonrasında BSL’de play-off müsabakalarına başlayan Anadolu Efes, çeyrek final serisinde Bandırma’yı ve yarı final serisinde Galatasaray Doğa Sigorta’yı maç kaybetmeden geçti. 2 sezon sonra final serisine çıkan Efes’in rakibi, önceki 3 sezonu şampiyonlukla tamamlayan Fenerbahçe Beko oldu.
Serinin ilk maçını sahasında 73-56 kaybeden Efes, ikinci karşılaşmada Fenerbahçe'yi uzatmada 101-93 mağlup etmeyi başardı. Lacivert beyazlılar, deplasmanda oynadığı serinin üçüncü maçını 74-57 kazandı ve saha avantajını geri aldı. Heyecanın dorukta olduğu seri, takımların kendi sahalarında elde ettiği galibiyetler neticesinde 7. ve son karşılaşmaya kadar uzadı.
Sinan Erdem'deki müthiş bir atmosfer oluşturan Efes, 89-74’lük galibiyetle seriyi 4-3 kazandı ve 14. lig şampiyonluğuna ulaştı. Bu şampiyonluk Anadolu Efes’in 9 yıllık lig şampiyonluğu hasretini de bitirdi.
ŞİMDİ DAHA İLERİYE…
2019-20 sezonu öncesinde Brock Motum ile yollarını ayıran ve Fransa Milli Takımı’nda sakatlık yaşayan Adrien Moerman’ın yokluğunda, dış atış özelliği de bulunan ABD’li uzun forvet Chris Singleton’ı transfer eden ve CSKA Moskova’dan Alec Peters’ı kadrosuna katan Anadolu Efes, şampiyon olan kadrosunu büyük bir ölçüde korudu.
Sezona yine Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğuyla başlayan lacivert beyazlılar, ING Basketbol Süper Ligi’nde gücünü ortaya koydu. Sadece Tek Süt Bandırma deplasmanında mağlup olan Efes, geride kalan 13 maçta 12 galibiyet toplayarak liderliğini sürdürüyor.
Anadolu Efes, THY EuroLeague’de 3. sırada olmasına karşın, ilk 2 sıradaki Real Madrid ve Barcelona ile birlikte 12 galibiyet ve 3 mağlubiyete sahip. Ergin Ataman’ın sistemini istediği gibi kurduğu ve daha önemlisi 1996 yılında Koraç Kupası ile oluşturduğu ruhunu geri kazanan Efes, gözünü tüm kupalara dikerken, geçen yıl elinden kaçırdığı EuroLeague
Kupası'nı da Köln’de kaldırmak istiyor.
PEKİ BU DİRİLİŞ NASIL OLDU?
Anadolu Efes, aslında Ergin Ataman’ı takımın başına getirerek, eski Efes Ruhu’nu da geri
döndürmeyi başardı. 2010’lu yıllarda yine birçok Avrupalı yıldız ve Sasha Vujacic, Jordan Farmar, Ricky Ledo gibi NBA patentli isimler gelse de, hiçbiri o ruhla oynayamadı. Ne Dusan Ivkovic, ne Velimir Perasovic ne de diğer antrenörler… Anadolu Efes o havayı bir türlü yakalayamadı ve iyi oyunculara rağmen takım olmayı başaramadı.
Lacivert beyazlıların kısa süreli yükselişinin en büyük nedenlerinden biri de, günümüzde NBA’de oynanan basketbola uygun bir oyunu sahaya ortaya koyuyor. Şu an sahadaki Efes’in, NBA’de son 5 sezon final yapıp 3 kez şampiyon olan Golden State Warriors’a benzer bir oyun oynadığını dikkatlice izleyince görebilirsiniz.
Shane Larkin’in Stephen Curry, Vasilije Micic’in de Klay Thompson rolünde olduğunu anlayabiliyorsunuz. Bununla birlikte, Larkin ve Micic’in tıkandığı zaman, çok yönlü kısa forvet Krunoslav Simon devreye giriyor. Özellikle Simon’nun 3 sayı yayının çapraz bölgelerinden attığı isabetli şutlar, rakip takımların yakaladığı ivmeyi bir anda düşürüyor.
Günümüz basketbolunda, uzunların da şut kullanması önemli. Uzun forvetler, üçlük atabilen oyunculardan oluşuyor. Adrien Moerman’ın sakatlığı sonrasında Chris Singleton transferi, tam olarak bu doğrultuda yapılan bir transfer.
Yeri geldiğinde pivot da oynayan Singleton, Moerman’ın eksikliğini kapatmakla birlikte, üzerine koymaya devam ediyor ve rakip takımın kolay savunacağı bir isim değil. Öte yandan, 2.21 metrelik Alman dev Tibor Pleiss da, Anadolu Efes’te geliştirdiği oyunuyla hem boyalı alanı kapatıyor; yeri geldiğinde dışarıdan isabetler kaydediyor.
Yerli oyuncular için de ayrı bir parantez açmak lazım. Kaptan Doğuş Balbay artık daha deneyimli. Sahaya girdiği zaman, her geçen maç daha tutkulu oynuyor. Savunmada Doğuş'un rakip oyun kurucuya olan baskısı, çaldığı toplar ve yüksek enerjisi, Efes’in defansta olduğu zaman diğer oyuncuları da aynı şekilde tetikliyor.
Doğuş Balbay, patlayıcı gücü ve hızını kullanarak, dışarıdan gelip, pota altında atılan herhangi bir şutu bloklayabiliyor ve hiç beklenmedik anlarda top çalıp hızlı hücum oluşturuyor.
Doğuş, 3 sayılık basketler kaydettiği zaman da, bambaşka bir seviyeye çıkıyor. Öte yandan
Bryant Dunston’ın sakatlık sürecinde Efes’in zayıflayacağını düşünenler yanıldı. Geçen sezon EuroLeague’de toplam 9 maça çıkan Sertaç Şanlı, bu sezon bu sayısı geçmiş durumda. Sertaç, geride kalan 10 EuroLeague maçında 5 kez çift hanelerde sayı üretirken,
10.4 sayı ve 2.7 ribaund ortalamaları tutturdu.
Bu sezon ilk kez EuroLeague deneyimi yaşayan Tolga Geçim de, Bandırma’daki performansını özellikle Basketbol Süper Ligi’ndeki maçlarında sahaya yansıtıyor. Genç oyuncular Yiğitcan Saybir, Mustafa Kurtuldum ve Ömercan İlyasoğlu’da süre aldıkları zaman potansiyellerini ortaya koyuyor. Kısacası, Türk basketbolunun lokomotiflerinden biri olan Anadolu Efes, istikrarlı bir şekilde hedeflerine ilerliyor.