Bir efsaneden daha fazlası| Bill Russell
“1960’lar, ABD’de Afro Amerikan vatandaşların insani hakları için mücadele verdiği bir dönem. NBA’in de o dönem çehresini değiştiren bir isim vardı. Bu isim, Bill Russell’dan başkası değildi. İşte o efsanenin vedasının ardından NBA, Russell'a saygısını göstermek için onun Celtics'te giydiği 6 numaralı formayı tüm takımlar için emekli etti."
ABD’de 1960’lı yıllar, Afro Amerikan vatandaşlar için, kendilerine uygulanan zulümlerin ve ırkçı tutumların alevlendiği bir dönem... Bu 10 yıllık dönemde, siyahi vatandaşların haklarını savunan birçok isim çıktı. Martin Luther King Jr, Malcolm X; spor camiasında Muhammed Ali…
NBA’de de bu insan hakkı mücadelesinin öncüsü de Bill Russell’dı. 12 Şubat 1934 tarihinde, Louisiana Eyaleti’nin Monroe kentinde dünyaya gelen Russell, birçok güney eyaleti şehrinde olduğu gibi, memleketinde ırkçı saldırılara maruz kaldı ve ölümle burun buruna geldi. İkinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği dönemde Kaliforniya’nın Oakland kentine taşınan Russell Ailesi, burada yoksulluk içinde yaşadı. Bill Russell’ın babası, bir kağıt fabrikasında hademe olarak çalıştı, kamyon şoförlüğü yaptı…
12 yaşındaki Bill Russell, çok sevdiği annesini kaybetti ve gençliğinde öksüz kaldı. Babası, bu nedenle kamyon şoförlüğünü bırakıp çelik işçisi oldu. Bir taraftan yoksulluk, diğer taraftan ırkçılık gibi toplumsal sorunlar... Daha sonra lisedeki Bill Russell’ın kaderi, Minneapolis Lakers’ın süperstarı George Mikan ile tanışmasıyla değişti. Çünkü Mikan, Russell’ı takip ediyordu.
"Kabul edelim, o gelmiş geçmiş en iyisi. O çok iyi, seni korkutuyor."
George Mikan (NCAA’de oynayan Bill Russell hakkında)
1953-1956 yılları arasında, San Francisco Üniversitesi’ni 2 kez NCAA şampiyonu yapan Bill Russell, atletizmi ile dikkatleri üzerine çekiyordu. Bu da ona NBA’in kapılarını açtı. Russell, 1. tur 2. sıradan St. Louis Hawks tarafından seçilmişti. Ancak Boston Celtics’in yenilikçi başantrenörü Red Auerbach, Bill Russell’ı çok istiyordu. Bunun için Ed Macauley ve Cliff Hagan karşılığında Russell’ı kadrosuna kattı.
Koç Auerbach, Bill Russell’ı kadrosuna dahil ederek, 1960’lara damga vuracak o takımın en önemli parçasını almıştı. 1958’de Hawks’ın NBA’deki ilk ve tek şampiyonluğu sonrası, 1959’dan 1966’ya kadar Celtics’in 8 sene üst üste NBA şampiyonluğu gelecekti.
“Ligdeki çaylak yılım, her iki takımdaki tek siyahi oyuncuyum. Ve bakın ne yaptık; herkese çeşitliliği öğrenmeleri gerektiğini gösterdik.”
Bill Russell (1956-1957 sezonunda Yılın Çaylağı Ödülü'nü aldığı törendeki konuşmasında)
Peki, Bill Russell NBA kariyerini nasıl bir ortamda sürdürdü?
Boston, ABD’nin Kuzey Doğusu’nda yer alan Massachusetts Eyaleti’nin şehri. Boston’ın nüfusunun çoğunluğunu da İrlanda kökenli insanlar oluşturuyor; Keltler. Keltler ile birlikte İtalyan kökenli vatandaşlar da Boston’da yer alıyor. Anlayacağınız, Boston’da beyaz tenli insanlar çoğunlukta ve siyahi vatandaşlara karşı ırkçılık da güneydeki eyaletler kadar yüksek. Russell, böyle bir şehrin takımında oynuyordu.
Bill Russell’ın mücadelesi sadece basketbol sahasında değildi. Russell, Boston Celtics taraftarlarıyla da mücadele ediyordu. Formasını terlettiği takımın taraftarları, kendisine ırkçı söylemlerde bulunuyordu. Hatta, maç sonrası evini taşlanmış, tahrip edilmiş şekilde de buluyordu. Bill Russell, kendisine karşı olan bu tutuma karşın, bazı taraftarların imza isteklerini reddediyordu. Bu durum bir oyuncu için antipatik bir durum olabilir; ama size karşı ırkçı davranan kişilere de böyle bir şekilde cevap vermeniz de doğal bir tepki.
Baktığınız zaman, böyle bir ortamda bir siyahi oyuncunun oynaması bir hayli zor aslında. Russell, basketbol tarafında, ayrımcılığa karşı büyük bir direniş gösterdi.
Bill Russell, her zaman Celtics için oynadığını, Boston şehri için oynamadığını dile getiren bir isimdi. Bu durum, Russell’ın Celtics’teki koçu Red Auerbach için de geçerliydi. Auerbach da bu yaşananlara tam olarak anlam veremiyordu. Her iki isim de o ortamda yaşanan toplumsal olaylara karşı basketbolla tutunuyordu. Bu da Bill Russell ile Auerbach arasında karşılıklı saygıyı oluşturmuştu. Bu durum, Russell’ın, Auerbach’ın vefatından üç yıl sonra yayınladığı, “Red ve Ben: Koçum, Ömür Boyu Arkadaşım” adlı kitapta daha detaylı bir şekilde anlatılıyor.
Burada Red Auerbach için ayrı bir parantez açmak durumundayım. Auerbach, Boston Celtics’te, o zamanlar için yenilikçi ve kritik hamleler yapan bir antrenördü. Tarihler 26 Aralık 1964’ü gösteriyordu. Ayağında sakatlığı bulunan Tom Heinsohn’ın yerine koç Auerbach’ın kararıyla Willie Naulls ilk 5’e dahil oldu. Böylece NBA tarihinde, tümü siyahi oyunculardan oluşan ilk 5'i sahaya çıkmıştı; Bill Russell, Willie Naulls, Tom “Satch” Sanders, K.C. Jones, Sam Jones. Bu isimler birlikte 12 kez Celtics’te ilk 5 başladı ve her maçtan galip ayrıldı.
Celtics, o sezonun sonunda; 1965 yılında üst üste yedinci şampiyonluğunu ilan etmişti. Saha içinde oyuncular baş mimarlardı. Ancak bu mimarları yöneten Red Auerbach’ın kararı da o yıllar için ırkçılığa, ayrımcılığa karşı büyük bir meydan okumaydı.
Bill Russell’ın biraz da oyunculuğundan bahsedelim…
Russell, lise yıllarında teknik olarak basketbol için zayıf bir isimdi. Hatta ve hatta Herbert Hoover Junior Lisesi ve Oakland’daki McClymonds Lisesi’nde, antrenörleri tarafından takımdan kesildi. Bu nedenle fundamentallarını geliştirmek konusunda büyük bir mücadele verdi, çok çalıştı. Bill Russell’ın en büyük artısı atletizmi idi. Russell çok iyi bir koşucuydu ve yükseğe sıçrama kabiliyeti yüksekti. Teknik açıdan da gelişen Bill Russell, NBA’de defansı, blokları ve ribaundlarıyla öne çıkan bir isim oldu. Tabii ki hücumda da fiziksel üstünlüğünü kullanarak Celtics’te elde ettiği 11 şampiyonlukta (8'i üst üste) başroldeydi.
Russell daha sonra Boston Celtics’te başantrenörlüğe geçti ve NBA tarihinde ilk siyahi koç oldu. Bill Russell, 2 kez de antrenör olarak Celtics’te şampiyonluk yaşadı.
Russell, sadece NBA’de basketbol mücadelesi vermedi. Ünlü aktivist Martin Luther King Jr. ve efsane boksör Muhammed Ali ile birlikte Afro Amerikan vatandaşların insani hakları için mücadele etti. Hem sporuyla hem de saha dışındaki duruşuyla birçok zorluğa meydan okudu, direndi. Russell, 88 yıllık ömründe, modern basketbolda ırkçılığa karşı duruşun ve değişimin öncü ismi oldu.
NBA, geçtiğimiz ay kaybettiğimiz Bill Russell’a saygı olarak ortak bir karar aldı. NBA’deki tüm takımlar, Russell’a saygısını göstermek için Celtics’te giydiği 6 numaralı formayı emekli etti. Bu durum, mevcut durumda 6 numaralı formayı giyen LeBron James ve Kristaps Porzingis’i etkilemeyecek. Ancak daha sonra 6 numaralı forma, sonsuza dek basketboluyla ırkçılığa karşı mücadele veren Bill Russell’ın olacak.
Basketbola kattığınız bütün güzellikler için teşekkürler Bill Russell!